Erdoğan'dan tartışmalara nokta: Başbakanın yerine oturacak halim yok
'Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olması, her hafta Bakanlar Kurulu'na başkanlık edeceği anlamına gelmez. Anayasanın belirlediği kurallara göre davranırım'
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12. mitingi için gittiği Ordu'da gündeme ilişkin medya kuruluşlarının temsilcilerine önemli açıklamalarda bulundu. nbsp;Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde düzenlediği mitinglerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Meydanların dili, seçmenlerin çoktan tercihini yaptığını gösteriyor. Kamuoyu araştırmaları da bunu doğruluyor. Yaptırdığımız araştırmalarda, bana oy vereceklerin oranı yüzde 55-56 çıkıyor" dedi. Erdoğan, nasıl bir cumhurbaşkanı olmak istediğini de açıkladı. "Ben onca yıl başbakanlık yaptım" diyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı olması halinde Başbakanın yetkilerinin elinden almasının söz konusu olmadığını vurguladı. İşte Erdoğan'ın açıklamaları:
GÜNEYDOĞU'DAN ÇOK OY GELECEK GİBİ
"Meydanlara bakılırsa, kamuoyunda rehavet yok. Diri, inanmış kitleler görüyorum. Mevsim şartlarına ve ramazana rağmen. Bugüne kadar 12 il ve 4 ilçede miting yaptık. Kampanya sonuna kadar 30 büyükşehirin hepsine gitmiş olacağız. Diğer adaylar kampanya yapmıyor. 'Bayramdan sonra meydanlara çıkacağız' diyorlar. İyi ama bayramdan sonra seçime kadar 8-9 gün kalmış olacak. Birinci derece MHP tabanından oy bekliyorum. Ondan sonra da CHP'li seçmenlerden. Güneydoğu'dan da çok oy gelecek gibi. Kamuoyu araştırmaları öyle gösteriyor."
FARKIMI ORTAYA KOYARIM
"Batı basını 'Erdoğan fiili başkanlık sistemini getirmiş olacak' yorumları yapıyor. Beni Batı değil, anayasa ilgilendirir. Ben ülkeme hizmet edeceksem, teamüllerin değil, anayasanın belirlediği kurallara göre davranırım. Ben bürokrasinin değil, siyasetin içinden geliyorum. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak farkımı koymalıyım"
TÜRKİYE'Yİ UÇURURUZ
"Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, seçilmiş bir başbakan, seçilmiş bakanlar, hükümet... Hep birlikte Türkiye'yi uçururuz. Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olması, her hafta Bakanlar Kurulu'na başkanlık edeceği anlamına gelmez. Herhalde Başbakanın yerine oturacak halimiz yok. Zaman zaman oturur, konuşuruz. Öyle götürürüz."
PARALEL YAPIYLA MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ nbsp;
"İki hayati konuda çalışmalarımızı aynı kararlılıkla götürmek zorundayız. Bunlardan birincisi barış sürecini sonuçlandırmak. İkincisi, Paralel Yapı ile mücadeleyi sürdürmek. Diğer adayların öyle bir hassasiyetleri yok. Zaten Türkiye'de dikili taşları da yok. Ben ise 12 yıllık değişimin devamını omuzlamak zorundayım. Çatı aday 'Ben bu işlerin içinde olmam' diyor. Biri de çıkıp 'Devletin başı olarak nasıl bu işlerin içinde olmazsın' diye sormuyor."
HİTLER'DEN BETER SOYKIRIM YAPIYORSUNUZ
Başbakan Erdoğan, Hatay mitinginde ve İskenderun'da düzenlenen iftarda yaptığı konuşmada, saldırgan İsrail'e sert tepki gösterdi: " "Biz Hitler zulmüne elbette karşıyız, biz antisemitizme elbette karşıyız. Ama herkes bilsin ki Hitler'in izinden giden İsrail gibi terör devletlerine de karşıyız. Antisemitizme karşı oluğumuz kadar İslamofobiye de karşıyız. İsrail yönetimi, Hitler'in sizin atalarınıza yaptığından daha beterini siz Filistin'e yapıyorsunuz. O nasıl bir soykırımsa senin yaptığın daha büyük soykırım." Köşk seçimine de değinen Erdoğan, "Muhalefet inanın 'Şu 10 Ağustos bir geçse de bu işten kurtulsak' diyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi bu CHP'ye, bu MHP'ye büyük dert oldu. Neden? Çünkü kaybederlerse bunun bedelini ağır ödeyeceklerini biliyorlar" dedi.
MUHALEFET DİLİNE DOLUYOR AMA...
YAHUDİ NİŞANINI RÜŞVET KABUL EDİP SUSTUK MU?
Başbakan Erdoğan, 2004'te ABD ziyareti sırasında New York'ta Amerikan Yahudi Kongresi'nin verdiği "Cesaret Ödülü" ile 2005'te yine New York'ta İftira ve İnkarla Mücadele Birliği'nin verdiği "Üstün Cesaret Ödülü"nün sürekli muhalefetin dillerine doladığını söyledi. Nişanların Başbakanlığının ilk yıllarında verildiğine dikkat çeken Erdoğan "İyi ama o tarihte İsrail'le aramız böyle değildi ki. Ayrıca Filistin'in İsrail'le ilişkileri de bugünkü gibi değildi. Sonra ne oldu? Mavi Marmara baskını, Gazze katliamı... O nişanı hediye veya rüşvet kabul edip sustuk mu?" diye sordu. İsrail'in "Bende her türlü silah olacak, atom bombası da fosforlu bomba da..." şeklindeki yaklaşımını eleştiren Erdoğan, "Ama Filistin'in, Gazze'nin hiç silahı olmayacak. Onun için Orhan Baba gibi 'Batsın bu dünya' diyorum" şeklinde konuştu. Gazze'de kalıcı bir ateşkes için çalıştıklarını belirten Erdoğan "Temsilcilerim sürekli temas halindeler" dedi.
İHSANOĞLU ABBAS'I GÜLDÜRDÜ
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "El Fetih ile Hamas'ı ben birleştirdim" açıklamalarını da değerlendiren Erdoğan şunları kaydetti: "Mahmud Abbas, İhsanoğlu'nun açıklamalarını duyunca gülmeye başladı. 'Yok öyle bir şey' dedi. Aslında yoğun ve ısrarlı çabalarımızla birleşmeyi biz sağladık. Ona, Filistinliler nişan vermişler." Erdoğan, Mahmud Abbas'ın "Biz emekliliği yaklaşmış uluslararası bürokratlara nişan veririz, bu da onlardan biri" dediğini aktardı.
"TİB'İ KALDIRIYORUZ MİT ONUN İŞİNİ ZATEN YAPIYOR"
Başbakan Erdoğan, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile de ilgili bir çalışmalarının olduğunu vurguladı. 17 Aralık sürecinin ardından çok tartışılan TİB ile ilgili, "Belki de kaldırırız" ifadesini kullanan Erdoğan, "Böyle bir TİB olamaz. Zaten MİT bu işi yapıyor. Benim kanaatim, TİB'i kurumsal olarak MİT'e devretmek yönünde" şeklinde konuştu.
PARALEL İÇİN YARGI SÜRECİ BAŞLIYOR
HSYK'nın yeni tablosunun 12 Ekim'de ortaya çıkacağını belirten Başbakan, bu durumun paralel yapı ile mücadeleyi etkileyip etkilemeyeceğini şöyle değerlendirdi: "HSYK'nın elinde olanlar çok sınırlı. Zaten şimdi yargı süreci başlıyor. Sulh ceza hakimleri götürecek. Bugüne kadar toplanan tüm deliller, paralel yapı olgusunu şayiadan vakıaya dönüştürdü." nbsp;
BATUHAN YAŞAR / ORDU
nbsp; |
Başbakan Erdoğan, Ordu'da 6 yaşındaki Arda ile sohbet etti. Erdoğan, o anları şöyle anlattı: "Arda 6 yaşında, zeki mi zeki, hiperaktif bir çocuk. Vilayetin karşısındaki apartmanda oturuyor. Valiliği ziyaretim sırasında bana el salladı, 'Yanınıza gelebilir miyim' dedi. 'Gel' işareti yaptım, geldi. Babası CHP'li, dedesi MHP'liymiş. 'Size oy vermiyorlar, ama ben sizi çok seviyorum' dedi."