Erdoğan'dan PYD ile iş tutan Trump'a: ABD, itibarını yok ediyor!..

Düzenleyen:
Erdoğan'dan PYD ile iş tutan Trump'a: ABD, itibarını yok ediyor!..

GÜNDEM Haberleri

“DEAŞ’la mücadele için YPG terör örgütü ile işbirliğini şart telakki etmek, aslında koalisyonun ve ABD’nin itibarını yok etmektir.” “Eğer stratejik müttefiksek ittifak içinde karar almamız lazım. İttifaka gölge düşecekse başımızın çaresine bakmamız lazım.”

İsmail Kapan Pekin - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin DEAŞ’a karşı mücadele vermediğini söylemenin büyük bir ihanet olduğunu belirterek “Bu Obama yönetiminin iftirasıdır” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Mayıs’ta ABD Başkanı Donald Trump’la yapacağı görüşme öncesi Pekin’de önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan özetle şunları kaydetti: 

- Sizden önce Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Amerika’da ön temaslar yaptı, Trump’la da görüşüldü. Nasıl bir izlenim aldınız? Size nasıl bilgiler verdiler?
Ön heyet Trump ile görüşmedi, belki bir fotoğraf karesidir. Onlar Trump’ın altında diyebileceğimiz kişilerle temas ettiler. Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’ın ABD Adalet Bakanı ile yaptığı görüşme. Malum şahsa ait bir bilgilendirmedir. Diğerleriyle yapılanların hepsi Suriye ağırlıklı olarak oraya yönelik görüşmelerdir. Amerika’nın PYD-YPG ile ilgili duruşu, bizim duruşumuzu netleştirecek, bu temaslar da işimizi kolaylaştıran adımlardır. Birçok belgeler sundular. Şimdi de nihai görüşmeyi biz yapacağız. Ondan sonra da nihai kararımızı vereceğiz. Eğer stratejik müttefiksek ittifak içinde karar almamız lazım. İttifaka gölge düşecekse başımızın çaresine bakmamız lazım... Biz bu ittifakı Türkiye’nin aleyhine olacak yaklaşımlara boğduramayız.

Erdoğan'dan PYD ile iş tutan Trump'a: ABD, itibarını yok ediyor!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan Pekin’de devlet protokolüyle karşılanan tek dünya lideri oldu. Erdoğan, zirvenin açılışında konuşan 3 dünya liderinden biriydi.

- ABD’nin PYD’ye verdiği destek konusunda bir tartışma var. Amerika’da özellikle düşünce kuruluşlarında bu konu şu şekilde gerekçelendiriliyor. Önceleri ABD Türkiye’den DEAŞ’la mücadelede yardım istedi fakat Türkiye önce direndi. ABD de (Obama yönetimi) o sırada PYD’ye yatırım yaptı. Bu fikir olarak oturmuş durumda. Şimdi bunu kullanmak istiyorlar. Türkiye’nin DEAŞ’la mücadelede yavaş mı kaldı?
Bu tepeden tırnağa yalandır. Bunu kim söylüyorsa tamamıyla zırvadır, uydurmadır, iftiradır. Bir kere daha Amerika DEAŞ tehlikesini fark etmeden önce Türkiye bunu fark etmiş ve ona karşı tavrını en sert şekilde ortaya koymuştur. 
Eğer biz bu tavrı ortaya koymamış olsaydık DEAŞ bu bocalamanın içine girmezdi. Irak’ta biz mi varız, koalisyon güçlerinin başında kim var? ABD var. DEAŞ Musul’a girdi mi, girdi. Ambar’a girdi mi, ne yaptılar? Ne yaptılar, hiç...
Ama orada üssümüze saldırmaya yeltendiler, biz derslerini verdik. Oradaki üssümüzü hazmedemeliler. Biz dedik ki kusura bakmayın, o üs orada kalacak. O üs Peşmerge’yi yetiştirdi. Ninova Muhafızları orada yetişti. Kime karşı, DEAŞ’a karşı... Bunu yapan biziz. Türkiye’nin DEAŞ’a karşı mücadele vermediğimizi söylemek bu ülkeye ihanettir. Obama yönetiminin iftirasıdır. Suriye ve Irak meselesi ne yazık ki Trump’ın kucağına bu şekilde bırakılmıştır.
DEAŞ ile mücadele için YPG ile işbirliğini şart telakki etmek, aslında koalisyonun ve ABD’nin itibarını yok etmektir. Bu mücadeleyi bizler, NATO’da birlikte olduğumuz güçlerle bu bölgedeki diğer ülkelerle Suudi Arabistan başta olmak üzere Katar, Lübnan, Ürdün hep beraber pekâlâ yapabiliriz. Bu terör örgütüne ihtiyacımız yok. Biz bunu, Cerablus, Dabık, Rai, El Bab’da ispat ettik... Şimdi diyoruz ki Mümbiç’te ve Rakka’da da ispat ederiz. Ama söylediklerimiz ne yazık ki başta Obama olmak üzere ilgi uyandırmadı. Bakın Sayın Trump bir açıklama yaptı ki bu bizim Obama’ya teklifimizdir. Eğit donat olayını biz yaparız dedik. Uçuşa yasak bölge ilan edelim dedik. Aynı zamanda terörden arındırılmış güvenli bölge olsun dedim, bu benim ilk yaptığım açıklamadır. Trump da benzer açıklamayı yaptı. Amerika’da bazı haddini bilmezlerin oyunlarıyla, yazılı görsel medyanın oyunlarıyla “Türkiye DEAŞ’a karşı gerekeni yapmadı” diyerek iftira etmeye kalkışıyorlar. Hâlbuki bu örgüte karşı en büyük mücadeleyi veren Türkiye olmuştur. 
Başından beri niçin Tayyip Erdoğan batı basınının olduğu gibi DEAŞ’ın da hedefindedir? DEAŞ’ın yayın organlarında benim boy boy resimlerim var. Bu iftirayı atanların bu yayın organlarında resimleri var mı? Yok... Biz inandığımız şeyi inandığımız şekilde yaparız. Bu yola bu şekilde çıktık, bu şekilde yürüyoruz.

- Bu süreçte çok sayıda asker ve sivil asker şehitlerimiz var.
Doğrudur. Bu da bizim mücadele ettiğimizin göstergesidir. DEAŞ’ın İslam’la yakından uzaktan ilgisi olmadığını defaatle söylemişim. Bunlar İslam için bir kara lekedir.

- Suudi Arabistan, Katar gibi ülkeler de biz bu mücadeleyi veririz dediniz. Bu ziyarette bu ülkelere dair bir teklif sunacak mısınız?
Katar, Suudi Arabistan bundan çekinen ülkeler değil. Her zaman bu tür dayanışmayı gösterecek ülkelerdir. Yaptığımız ikili görüşmelerde bu bilgileri kendilerinden aldığımız için söylüyoruz. 

- Trump ile görüşme ‘nokta mesafesinde’ olacak dediniz. Şimdiye kadarki görüşme turlarında belirleyici görüşme mi olacak dediniz?
İnşallah, ona dayanarak söyledim. Bu iş çok uzadı. Artık daha fazla uzatmayı tahammülümüz yok. Niye yok, bakın 3 milyon insan Türkiye’de. Eğitimden sağlığına her şeyi A’den Z’ye bize ait. Biz ne zamana kadar bunu yapacağız. Bazı çareler bulmamız lazım. Nitekim şu anda vatandaşlığa alma konusunu gündeme getiriyoruz. Ana muhalefetin başındaki ‘ülkenin kendi vatandaşları aç’ diyor. Eğer işe gelme noktasında vasıflara haizse sen onu işe alırsın kaçak mı çalıştırırsın adam doktor, adam mimar... Açalım önünü adam çalışsın.

- Çin ile suçluların iadesi konusuna anlaşma imzalandı. Spesifik bir iade söz konusu olacak mı? Özellikle aranan bazı FETÖ’cüler var mı? Onların istediği var mı?
 Spesifik demeyelim de içeriğinde ifade ettikleriniz de söz konusu. FETÖ’ye karşı da tedbirler, zaten buraya pek yeterince giremediler ya da herhalde tutunamadılar. Belki de aradıkları zemini bulamadılar. 

- Birkaç gün evvel Atatürk’le ilgili bir tartışma oldu. Afet İnan ile ilişkisi, yakışıksız, annesiyle ilgili sözler söylendi. Toplumda tepki oldu, yargı süreci başladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?  
Şüphesiz ki annelerin, eşlerin bu işe karıştırılması son derece çirkin. Yargı süreci başladığı için değerlendirme yapmam doğru olmaz. Zaten tutuklama oldu. Nereye kadar uzar bunu yargıda göreceğiz.

 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...