Erdoğan: 'İstanbul sürecini teyit ettik'

/ Kaynak: AA
Erdoğan: 'İstanbul sürecini teyit ettik'

GÜNDEM Haberleri  / AA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Pakistan, Afganistan ve Türkiye olarak başlayan İstanbul sürecinin aynı kararlılıkla devamını teyit ettik" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani Ahmedzai ile Kabil Devlet Başkanlığı Sarayı'nda baş başa görüşmelerinin ardından çalışma yemeğinde de heyetlerle bir araya geldi.

Ahmedzai, Erdoğan'a, Afganistan'ın en yüksek şeref madalyası olduğunu belirterek Gazi Amanullah Han Şeref Madalyası'nı takdim etti.

Erdoğan, ortak basın toplantısına şeref madalyasıyla çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmedzai'ye ev sahipliği dolayısıyla teşekkür ederek, bunun tarihin derinliklerinden gelen o ruh kökünün bugüne taşıdığı anlayışın en güzel tezahürü olduğunu belirtti.

Kısa bir süre önce Afgan halkının ilk defa seçimle yeni yönetimini oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, halkın burada iradesinin tecelli ettiği ve bunun neticesinde Afganistan'da bir milli mutabakat hükümetinin kurulduğunu belirtti.

Buradaki oy oranlarının ortada olduğunu belirten Erdoğan, ama bir mutabakat hükümeti olarak bunun kurulmuş olmasının birliğin ve beraberliğin geleceğe yansıması noktasında önemli olduğuna işaret etti.

Bunun başarılmasının her türlü takdirin üstünde bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Değerli kardeşimi kutluyorum, tebrik ediyorum. Bu mutabakat hükümetinin içinde yer alan tüm kardeşlerimizi de şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. İnanıyorum ki Afganistan'ın bundan sonraki yürüyüşü çok farklı olacaktır" diye konuştu.

Görüşmede özellikle bölgedeki gelişmeleri değerlendirme fırsatı bulduklarını aktaran Erdoğan, bölgedeki gelişmeleri değerlendirirken tarihe de döndüklerini, Afganistan'ın, Türkiye'nin 1920'deki doğuşuna katkısının unutulmasının mümkün olmadığını belirtti.

"AFGANİSTAN'IN YANINDA OLMAMAK MÜMKÜN DEĞİL"
O doğuşta Afganistan'ın çok farklı bir konumu ve yeri bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, Afganistan'ın da verdiği mücadelelerde Türkiye'nin, Afganistan'ın yanında olmamasının mümkün olmadığın söyledi.

Türkiye'nin, nasıl ki Afganistan'ın yanında bugüne kadar yer aldıysa bundan sonra da yer alacağını kaydeden Erdoğan, bu yıl sonu itibarıyla ISAF'ın görev süresinin artık sona ereceğini ama Türkiye, ABD, Almanya ve İtalya'nın bu yolculuğa devam edeceğini bildirdi.

Bu süreçte de Türkiye'nin üzerine düşeni en güzel şekilde yerine getireceğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda 2015-2016 yıllarına yönelik Kabil Havalimanı'nın işletilmesi, korunmasının bizim üzerimizde olacak ve bu süreci bizler bu noktada üstlenmek suretiyle yürüteceğiz. Tabii bölgedeki gelişmeler Afganistan'dan kopuk değildi.

Bütün bunları ele alırken Irak, Suriye bu meseleleri de etraflıca görüşme imkanımız oldu. Bunları da etraflıca görüştük. Zaten değerli kardeşim bu konuları o da yakınen takip ediyor. Ve bunları en güzel şekilde değerlendirirken, 'İslam dünyasındaki bakışımız ne olabilir?' bunları da tabii ki aramızda değerlendirdik.

"SÜRECİ YİNE TEYİT ETTİK"
Önemli bir adım, İstanbul süreci olarak bilinen, biliyorsunuz Pakistan, Afganistan ve Türkiye olarak başlayan bir süreç vardı. Bu sürecin aynı kararlılıkla devamını, bugün aramızda yine teyit ettik. Çünkü Pakistan, Afganistan arasında herhangi bir sıkıntının olması bizleri de sıkıntıya düşürür.

Biz böyle bir sıkıntının olmasını değil iki kardeş ülkenin dayanışma içinde geleceğe yürümesi -ki bunun emarelerini de görüyoruz- inanıyorum ki Pakistan'ı da güçlü kılacaktır, Afganistan'ı da güçlü kılacaktır.

Özellikle terörle mücadele konusundaki dayanışma burada çok çok önem ifade etmektedir. Hele hele yapılan seçimlerde Pakistan'ın sınır kapılarında terör unsurlarının geçişine yönelik aldığı tedbirler memnuniyet vericidir, bunlar da burada tabii ki huzurlu bir seçimin yapılmasını sağlamıştır."

"EKONOMİK ADIMLAR KONUŞULDU"
Erdoğan, görüşmede, özellikle ekonomideki atılacak adımlar ve bununla ilgili Türkiye'nin sıçramasının altında yatan gerçeklerin neler olduğunun etraflıca konuşulduğunu aktardı.

AK Parti hükümetinin 2002'nin sonundan itibaren Türkiye'de attığı adımların neler olduğunu ve bu konularda da Afganistan ile müşterek olarak ne yapabileceğinin görüşülme fırsatı bulduklarını anlatan Erdoğan, Türkiye Afganistan ilişkilerinin siyasi, askeri, ticari, kültürel alanda bundan sonraki boyutu üzerinde durulduğunu belirtti.

Burada atılan alt yapı ve üst yapıyla ilgili birçok adım atıldığını dile getiren Erdoğan, özellikle TİKA'nın burada attığı adımların her geçen gün kendisini çok farklı bir şekilde hissettirdiğini söyledi.

Erdoğan, Afganistan'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında İcra Heyeti Başkanı Abdullah Abdullah'ı kabul etti.

Erdoğan, Afganistan Devlet Bakanı Eşref Gani Ahmedzai ile baş başa ve heyetlerarası görüşmesinin ardından Devlet Başkanlığı Sarayı yerleşkesinde bulunan Koti Baghcha Köşkü'ne yürüyerek geçti.

Erdoğan, burada Afganistan İcra Heyeti Başkanı Abdullah'ı kabul ederek bir süre görüştü. Erdoğan, bu arada, Afganistan Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Raşid Dostum'u da kabul etti.

Erdoğan'a kabullerinde, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile eski Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım eşlik etti.

nbsp;Erdoğan: 'İstanbul sürecini teyit ettik'

TSK insanlık dışı saldırılara boyun eğmez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'nin Kobani şehrinden Türkiye'ye sığınanlara da en başta kucak açan, onları dostça, kardeşçe kucaklayan yine Türk Silahlı Kuvvetlerimiz olmuştur. Bazı densizler çıkıp Mehmetçiğe taş atıyor olabilirler. Bazı alçaklar çıkıp Mehmetçiğe kurşun sıkıyor olabilirler. Barış için görev yaptığımız yerlerde, bazıları çıkıp düşmanca tavırlar sergiliyor olabilirler. Dünyanın en büyük ve en kadim ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bu insanlık dışı saldırıların hiçbirine boyun eğmez, hiçbirinden etkilenmez ve vazifesini kararlılıkla yerine getirme idealinden asla vazgeçmez" dedi.

Erdoğan, ISAF bünyesinde Türk askerinin görev yaptığı Doğan Kışlası'nı ziyaret etti. Erdoğan, kışlaya gelişinde, Kabil Eğitim Yardım ve Danışma Komutanı Tuğgeneral Şafak Gök tarafından karşılandı. Komutanlık makamında brifing alan Erdoğan daha sonra kışla içerisindeki, Afganlılar'ın ücretsiz muayene ve ilaç aldığı Atatürk Hastanesini de ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

Erdoğan daha sonra kışla yemekhanesinde 93 kişilik Azeri bölüğü de dahil Türk askerlerine hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasına, askerleri en kalbi duygularıyla, hasretle ve muhabbetle selamladığını belirterek, "Sizlere aziz milletimizin yürekten selamlarını iletiyorum" diyerek başlayan Erdoğan, Türk askerlerinin vatanından uzakta çok şerefli bir görevi başarıyla yapmanın gururunu taşıdıklarını söyledi. nbsp;

"Afganistan'la tarihi bağlarımızı hiçbir zaman unutmadık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailelerinin ve 77 milyon halkın da askerlerle gurur duyduğunu, iftihar ettiğini vurgulayarak, "Bu ziyaret ve buluşma vesilesiyle tüm şehitlerimizi, özellikle de Afganistan'da görev yaparken şehit olan askerlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyor, Allah onlardan razı olsun, mekanları inşallah cennet olsun diyorum" ifadesini kullandı. nbsp;

Afganistan'a gerçekleştirdiği günübirlik ziyarete değinen Erdoğan, şunları söyledi:

"Yeni seçilen Cumhurbaşkanı Sayın Eşref Gani ile görüştük, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Sayın Raşid Dostum ve İcra Heyeti Başkanı Sayın Abdullah Abdullah'ı da kabul ederek değerlendirmelerde bulunduk. Bugünkü bu ziyaretimiz bir çok yönden ilk olma özelliğini taşıyor. 2005 yılında Afganistan'a Başbakan olarak gelmiştim ancak Cumhurbaşkanı düzeyinde Türkiye'den Afganistan'a 46 yıl sonra ilk kez bir resmi ziyareti bugün gerçekleştirdik. Ayrıca Afganistan'ın yeni Cumhurbaşkanı'na devir teslimden sonra, ilk resmi teması gerçekleştiren ülke de bu ziyaretle birlikte Türkiye oldu. İlkleri gerçekleştirdiğimiz bu ziyaret Afganistan'a verdiğimiz önemin somut bir tezahürü oldu. Afganistan'ın Türkiye nezdinde gerçekten çok müstesna bir yeri var.

Osmanlı ordusu subaylarından Cemal ve Enver paşalar, Afganistan'ın bağımsızlığına kavuşabilmesi için gerçekten yoğun bir mücadele vermişlerdir. Hem Cemal hem de Enver Paşa bu bölgede yürüttükleri mücadele esnasında şehit edilmişlerdir. Afganistanlı kardeşlerimiz Türkiye topraklarının işgali karşısında büyük teessür yaşamış, tıpkı Pakistan, Hindistan ve Bangladeş Müslümanları gibi Kurtuluş Savaşımız için büyük fedakarlıkta bulunmuş, önemli destek vermişlerdi. Afganistan'la tarihi bağlarımızı hiçbir zaman unutmadık. Afganistan'la olan kadim kardeşliğimizi hiçbir zaman ihmal etmedik. Bu ülkenin geçirdiği zor süreçlerde barışın sağlanması, istikrarın ve güvenliğin tesis edilmesi için çok önemli destekler verdik. Çeşitli kurumlarımızın Afganistan'da tamamladıkları ve yürüttükleri projenin sayısı 800'e ulaştı."

Türkiye'nin, Afganistan'ın her şehrinde din, mezhep, etnik köken ayrımı yapmadan herkese ulaşmanın, herkese yardım ulaştırmanın mücadelesi içinde olduğunu bildiren Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin buradaki varlığının, Afganistan'a verilen önemin ve karşılıklı dayanışmanın en somut göstergesi olduğunun altını çizdi. nbsp;

Erdoğan, "Burada şunu da büyük bir iftiharla söylemek istiyorum; Başbakanlık yaptığım süre içinde dünyanın bir çok devlet başkanı ve başbakanı, Afganistan'daki askerlerimizden, yani sizlerden övgüyle bahsettiler. Sizin birikiminizin, disiplininiz, özellikle de kahramanlığınız sadece Afganistan, sadece Türkiye sınırları içinde kalmıyor. Bütün dünyada takdirle ve gıptayla karşılanıyor. Afganistan'da diğer hiçbir yabancı askerin mazhar olamadığı şekilde yerel halkın da ilgi ve teveccühüne mazhar olduğunuzu biliyorum" diye konuştu.

"İşte nerede bir hadise varsa Türk de orada hazır"

Erdoğan, ay yıldızlı Türk bayrağının Afganistan'da barış, dayanışma ve kardeşlik anlamına geldiğini söyledi.

Tıpkı Kosova'da, Bosna Hersek'te, Lübnan'da ve Somali'de olduğu gibi Afganistan'da da bu güveni tesis edenin Türk askeri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Aziz milletimizin şükranlarını burada bir kez daha sizlere iletiyorum. Sizlerle gurur duyduğumuzu ve her zaman da gurur duyacağımızı bilmenizi istiyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, zaman zaman Türkiye'de askerlerin yabancı ülkelerde görev yapmalarının acımasızca eleştirildiğine maalesef şahit olduklarını belirtti. nbsp;

Yakın tarihten bir subayı Afganistan'la da ilgili olması sebebiyle bir kez daha hatırlamak ve hatırlatmak arzusunda olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"2012 yılında İstanbul'da Harp Akademileri Komutanlığında kurmay subaylarımıza yaptığım konuşmada da o subayımızı ve Afganistan'daki bir hatırasını nakletmiştim. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yenilmiş ve Mondros Anlaşması gereğince askerlerini bölgeden çekmeye başlamıştı. Fahrettin Paşa o esnada Medine'yi savunan Osmanlı birliğinin başındaydı. Kendisine İstanbul'dan defalarca 'silahları bırakmasına, Medine'yi teslim etmesine ve kendisinin de teslim olmasına' dair emir geldiği halde o Medine'yi ve Medine'de Hz. Peygamber'in mübarek kabrini bırakmak istemiyordu. Aylarca Medine'yi kahramanca müdafaa etti. Öyle ki adı da 'çöl kaplanı' olarak tüm bölgeye yayıldı. 1921 yılında Gazi Mustafa Kemal'in talimatıyla Fahrettin Paşa, Afganistan'a atadığımız ilk büyükelçimiz oldu. Geldi burada şerefle büyükelçilik görevi yaptı."

nbsp;Erdoğan, Fahrettin Paşa'nın Afganistan'da yaşadığı bir olayın da çok enteresan olduğunu kaydederek, "Kabil'de bir yangın çıkıyor, Fahrettin Paşa hemen mahiyetini topluyor ve yangına koşuyor. Medine müdafaasının o kahramanı, o muhteşem subay ve büyükelçi büyük bir tevazuyla elinde su kovası, Kabil'deki yangını söndürmeye çalışıyor. O esnada yanındakilere de şunu söylüyor; 'İşte nerede bir hadise varsa Türk de orada hazır" diye konuştu.

"İşte Türk askerinin vizyonu budur"

"İşte Türk askerinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bizim subay, astsubay, uzman ve erlerimizin vizyonu budur" diyen Erdoğan, şunları söyledi: nbsp;

"Bu vizyon yeni değil asırlardır, iki bin yıllık bir tarih yolculuğundan süzülerek buralara gelmiştir. Nerede bir hadise varsa, nerede bir ihtiyaç sahibi varsa, nerede bir mazlum varsa Türkiye, yardımlarıyla yardım kuruluşlarıyla devletiyle milletiyle gerektiğinde askeriyle oradadır. 9 asır önce Haçlı seferleri olduğunda kahraman Türk askeri bütün bölgeyi tek başına savunmuştur.

Endülüs'e el uzatan, Açe'ye uzanan, Avrupa'nın mazlumlarına kucak açan, Galiçya'da, Kore'de, Azerbaycan'da bütün bu coğrafyada dost ve kardeşlerinin imdadına koşan Türk askeri olmuştur. Esasen bu vizyon, büyük devlet vizyonudur. Osmanlı büyük bir devlet olduğu için büyük devlet vizyonu ile hareket ettiği için toprakları kadar, toprakları dışında da asker bulundurmuş, muhtaçlara yardım elini uzatmıştır."

Erdoğan, şu anda ekonomisi ile büyük devletlere bakıldığında, dünyanın her yerinde kriz bölgelerinde, askerleriyle var olduklarına dikkati çekerek, "Binlerce kilometrede öteden kalkıp, kriz bölgelerinde operasyonlar yaptıklarını görürsünüz. Şimdi siz bunu bu bölgede en güzel şekliyle yaşıyorsunuz. Niye? İşte bu soruya cevap vermemiz lazım. Türkiye'de tamamen büyük devlet vizyonuyla sadece ve sadece barışı tesis etmek için ulaşabildiği her yere kimi zaman TİKA'sıyla, kimi zaman Kızılay'ı, kimi zaman AFAD'ıyla, kimi zaman da TSK ile ulaşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın en büyük ve en kadim ordularından biri"

nbsp;"Suriye'nin Kobani şehrinden Türkiye'ye sığınanlara da en başta kucak açan onları dostça, kardeşçe kucaklayan yine Türk Silahlı Kuvvetlerimiz olmuştur" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bazı densizler çıkıp Mehmetçiğe taş atıyor olabilirler. Bazı alçaklar çıkıp Mehmetçiğe kurşun sıkıyor olabilirler. Barış için görev yaptığımız yerlerde, bazıları çıkıp düşmanca tavırlar sergiliyor olabilirler. Dünyanın en büyük ve en kadim ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bu insanlık dışı saldırıların hiçbirine boyun eğmez, hiçbirinden etkilenmez ve vazifesini kararlılıkla yerine getirme idealinden asla vazgeçmez." nbsp;

Erdoğan, Türk askerlerine "Kardeşlerim, sizin arkanızda 77 milyon var, 77 milyonun hayır duası var, sizin arkanızda bölgesinde ve dünyada artık çok daha güçlü, çok daha itibarlı bir devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. İşte bu özgüvenle vazifelerinizi ifa etmenizi sizlerden rica ediyorum" dedi.

"Tarih boyunca silinmeyecek vefa örnekleri emanet edeceğiz"

Afganistan'daki askerlerin Medine kahramanı ilk Kabil Büyükelçisi Fahrettin Paşa'nın, Gazi Mustafa Kemal'in, 2012'de bir helikopter kazasında şehit olan Binbaşı Serkan Doğan'ın ve diğer şehitlerin aziz hatıralarını üzerinde taşıdıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hem onlara hem de aziz milletimize mahçup olmayacağınızı çok iyi biliyoruz. Sizin buradaki dik ve vakur duruşunuz bizim, Türkiye'de emniyet ve huzur içinde olmamızı sağlıyor. Türkiye'deki emniyet ve huzur ortamı, sizin burada özgüvenle görev yapmanızı temin ediyor. Bu şekilde devam edecek hem ülkemizin itibarını hem de dost ve kardeşlerimize tarih boyunca silinmeyecek vefa örnekleri emanet edeceğiz. Her birinizin tek tek o pak alınlarınızdan öpüyorum. Ay yıldızlı bayrağımızı ülkemizden çok uzaklarda onurla, şerefle ve gururla dalgalandırdığınız için sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Allah her daim yar ve yardımcınız olsun." nbsp;
GÜNDEM
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...