Erdoğan: Evlatlarım iş yapamaz mı?

"Erkek evlatlarıma da taktılar. 'Şu vakıfta var, bu vakıfta var.' Tabii ki olacaklar, sizden mi izin alacağız? Evlatlarım bu ülkenin vatandaşı değil mi?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün önce baba ocağı Rize'de sonra Trabzon'da halka hitap etti. Hemşerileri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bağırlarına bastı; Türk bayraklarıyla hınca hınç dolan meydanlar, adeta gelincik tarlasına dönüştü. İki şehirde de bir dizi hizmetlerin açılışını gerçekleştiren Erdoğan, şu mesajları verdi:
-"Tek parti döneminde 'Kabe Arab'ın olsun bize Çankaya yeter' diyorlardı. Şimdi birisi çıkmış arkasında terör örgütü o da 'İşçilerin Kabe'si Taksim' diyor. Kalkıp da bu ülkenin Müslüman insanlarına Kabe'yi Taksim olarak gösterenlere 7 Haziran'da haddini perakende değil, toptan bildirmek gerekiyor. 1950 yılından bu yana her seçimden sonra hayal kırıklığı yaşıyorlar. Onun için her darbeyi her cuntayı desteklediler, şimdi de alkış tutuyorlar. İngiltere'de 3 parti seçimi kaybettikleri için 3 saat içinde istifa ettiler ,bizimkiler yapabilirdi mi? Siyasetin de onuru var. 'Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasın' diyorlar. Bu millet bu meydanlara çık diye bu oyu verdi. Bu meydanlara çıkmaktan siz beni nasıl mahrum edersiniz?
-Bir gazeteci televizyona çıkmış ne diyor biliyor musunuz, 'Başını örten kadın, özgürlüğünden vazgeçmiştir.' Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, içlerindeki inanç düşmanlığını saklayamıyorlar. Ana muhalefet partisinin Ankara'da, hem de listenin ilk sırasında milletvekili bir bayan var. Kendisi 28 Şubat döneminde insanlarımızın inancına, bilhassa başörtülü kızlarımıza yönelik baskıların en büyük savunucusudur.
-Yav bunlar şaklaban. Bunlar ellerinde belediyeyi yönetemiyorlar. Pislikten geçilmiyor. Kürt kardeşlerimizin değerlerinin yerine marjinal bir ideoloji ikame ettirmek istiyorlar. Paralel örgüt de bunlara lojistik destek sağlıyor. Hani Diyarbakır belediyesinin arka kapısından giriyor ya.' Ah ah, kimler kimlerle el tutuştu.
-Diyanet İşleri Başkanımız, tutmuş makam arabasını sattırmış. Benim bilgim olsa, 'Hocam niye satıyorsun. Senin bineceğin Mercedes'in fiyatı ne ya, manşetlere niye bakıyorsun' derdim"
-Erkek evlatlarıma da taktılar, yazıyorlar, çiziyorlar... 'Şu vakıfta var, bu vakıfta var'. Tabi olacaklar, sizden mi izin alacağız? Benim evlatlarım bu ülkenin vatandaşı değil mi? Sosyal faaliyetlerde de bulunacaklar, iş de yapacaklar, yeter ki devlette iş yapmasınlar."