Erdoğan: Birleşmiş Milletler'e güvenmiyorum

/ Kaynak: İHA
Erdoğan: Birleşmiş Milletler'e güvenmiyorum

GÜNDEM Haberleri  / İHA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler'e (BM) güvenmediğini belirterek, "Çünkü savaş şartlarının oluşturduğu bir yapının bugünkü tezahürü adil değildir. BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri içerisinde halkı Müslüman bir ülke yoktur. BM Güvenlik konseyi kalkıp 5 ülkenin liderinin dudakları arasına 7 milyarlık insanlığı mahkum edemez" dedi.

nbsp;Başbakan Erdoğan, Hilton Oteli'nde düzenlenen Avrasya İslam Şurası açılışına katıldı. Erdoğan toplantıda yaptığı konuşmada Avrasya bölgesinin önemine değindi. nbsp;
nbsp;
İSLAM DÜNYASI BİRLEŞMELİ
İslam dünyasında bir birlik beraberliğin henüz tam anlamıyla sağlanamadığını belirten Erdoğan, "Biz hala İslam dünyasında bayramlarımızı aynı günde yapamıyoruz. Birçok meselede bakıyorsunuz hükümlerde farklı bir durum var. Niye? Çünkü kaynaklar çeşitlendiriliyor. Öyleyse bizim kaynağımız kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Sünnet ortada ise niçin böyle bir darmadağın durumdayız. İnsanların savrulmasından öte fikrin savrulması çok tehlikelidir. Bilgide bunu toparladığımız anda doğru yol üzerine oluruz" diye konuştu. nbsp;

##tgvideo##

İSLAM KARŞITLIĞI GİDEREK YÜKSELİYOR
Başbakan Erdoğan, dünyada İslam karşıtlığının (İslamofobia) giderek yükseldiğini belirterek, "Son dönemlerde İslam'a ve Hz. Peygamber'e hakaret içeren bir filmin Müslüman dünyasında yol açtığı infial ve sonrasında meydana gelen istenmeyen hadiselerin bize acı bir ders olduğuna inanıyoruz. Nefret ve kışkırtma oluşturmak için hazırlandığı açık olan bu film, İslam karşıtlığını misyon edinmiş aşırı çevrelerle mücadelenin daha yasal bir zeminde sürdürülmesinin gereğini göstermiştir. Bu tür kışkırtma çabaları İslamofobia'nın ne ilk ne son örneğidir. Bunu bileceğiz buna karşı da hazırlıklı olacağız. Bunun örneklerini daha önce 2006 yılında yine Peygamberimiz'e hakaret içeren karikatürlerin yayınlaması sürecinde de gördük. Bu itibarla insanlar tarafından kutsal kabul edilen değerlere hakaret edilmesini gerek milli, gerek milletler arası planda önleyecek yasal çerçevenin bir an önce oluşturulması için elimizden gelen çabayı göstermemiz gerekiyor. Birleşmiş Milletler'in (BM) bu konuda bir çalışma başlatmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu. nbsp;

NEREDE ADALET?
Birleşmiş Milletler'e güvenmediğini söyleyen Erdoğan, "Çünkü savaş şartlarının oluşturduğu bir yapının bugünkü tezahürü adil değildir. BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri içerisinde halkı Müslüman bir ülke yoktur. 3 kıtadan sadece malum inanç gruplarını temsil edildiği bir yapı. Bunların biri 'hayır' dediği zaman iş bitiyor zaten. Bugüne kadar BM'de bizim lehimizde çıkan bir şey var mı? Yok. İsrail yüzün üzerinde BM Güvenlik Konseyi'nin verdiği aleyhindeki 100'ün üzerinde karara uymamıştır. Yaptırım var mı hayır. Nerede adalet. Ben diyorum ki biz adaleti arıyoruz. Siyasetçi adaleti tesis ile mükelleftir. BM Güvenlik konseyi kalkıp 5 ülkenin liderinin dudakları arasına 7 milyarlık insanlığı mahkum edemez. Öyle ise buranın reforme edilmesi lazım. Biz Almanya gibi 'bizi de oraya alın' demiyoruz. Biz diyoruz ki daimi ve geçici üye ayrımı olmasın. Daimi üye sayısı belirlensin ve her kıtanın bu daimi üyeler içerisinde temsilcisi olsun. Bu dönerli değişimli olsun. Ayın ülke orada ilelebet kalmasın. Dönem başkanlıkları şu an olduğu gibi dönüşümlü olsun. Birbirini sürekli denetleyen bir anlayışın yönetimde olması lazım" ifadelerini kullandı. nbsp;

TEK BELİRLEYİCİ İSLAM OLMALI
Kuzey Afrika ve Ortadoğu halklarının geri dönülmez bir süreç başlattıklarını savunan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: nbsp;"Bölgeye bakıldığında bir tarafta özgürlük demokrasi mücadelesinin aydınlattığı ümit dolu gelecek beklentisi, diğer tarafta ise mezhepsel etnik çatışmaların körüklediği savaş korkusunun hüküm sürdüğü görülüyor. Geride bıraktığımız yüzyılın bakış açısını yansıtan paradigmalar artık birer birer değişiyor. Artık bundan on sene öncensin yönetimleri değil. Bu aşamadan sonra çeşitli korku senaryolarıyla bölge halklarını sindirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu anlayışla Mısır ve Tunus'ta önemli merhaleler kat eden demokratik süreçlere desteğimizi sürdürüyoruz. Arap coğrafyasındaki devrimleri yeni kutuplaşmalara yol açmaması konusunda hassasiyet gösteriyoruz. Mezhepçiliğin tarih boyunca bölgede ne büyük acılara yol açtığını çok iyi biliyoruz. Biz Sünnilik ve Şiilik gibi tabular içerisinde İslam'ı gölgelemeyiz. Bizim için tek belirleyici İslam olmalıdır, mezhepler değil. Şu anda Suriye'deki gidiş ne yazık ki orayadır. Acımasızca Suriye'de yapılan katliamların altında bu yatmaktadır. Bizim bu fitneye başka ülkelerde de düşmememiz gerekiyor. Birbirimizi Allah için sevmek zorundayız. Suriye'de bu tehlikenin yoğun şekilde hissedildiğini görüyoruz. Esed rejimi kanlı mücadeleyi meşrulaştırma için mezhepsel bir nitelik kazandırmaya çalışıyor. Tehlikeli bir oyun oynanıyor. Bugün Suriye'de yaşananlar mezhepsel bir çatışma değil, Baas rejimini kendi halkına karış giriştiği zulmün yürek yakıcı hikayesidir." nbsp;

İSTANBUL'A İSLAM ÜNİVERSİTESİ
Başbakan Erdoğan, İslam Dünyasının karşı karşıya olduğu problemlerin özgürlükçü bir bakış açısı ile çözülebileceğine dikkat çekerek, "İstanbul'da Uluslararası bir İslam Üniversitesi kurulması noktasında hem fikirim. Bunun alt yapısını iyi hazırlamak suretiyle gerçekten uluslar arası camiaya hizmet verecek böyle bir üniversitenin en ideal şekli ile kurulması önemli" dedi. nbsp;
nbsp; nbsp;
İSRAİL'E SERT ELEŞTİRİLER
Gazze'de devam eden İsrail operasyonunu hatırlatan Erdoğan, şunları ifade etti: "Ben artık buna bir çatışma demiyorum çünkü bir savaş var şu anda orada.. Bu sabah itibariyle Gazze'deki son durum maalesef 17 kişi daha şehit edildi. Ölenlerin sayısı 94 oldu. Egemen güçler, batılı güçler nerede? Birisinin 'ne yapıyorsun' dediği yok. İsrail olduğu için. Görüştüğümüz liderlerin yaklaşımı çok enteresan. 'İsrail savunma hakkını kullanıyor' diyorlar. Saldıran o, 'savunma hakkını kullanıyor' dedikleri de o. Bu nasıl adalettir. Bu nasıl adil bir yaklaşımdır. Bunu bu şekilde ifade edebilmek mümkün mü."

GÜNDEM
Kaynak: İHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...