'Ekonomiye olumsuz etkisi kalmadı'

Osman Çobanoğlu
15 Temmuz hain darbe girişiminin fitilinin ateşlendiği Genelkurmay’a 30 metre uzaklıkta bulunan Kalkınma Bakanlığı o geceye en büyük tanıklığı yapan bakanlıklardan biri. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan hem o gece yaşananları hem de girişimin atlatılmasının ekonomiye yansımalarını gazetemize anlattı.
15 Temmuz gecesi Bakanlık’ta arkadaşlarıyla birlikte çalıştıklarını söyleyen Bakan Elvan, yaşadıklarını şöyle anlattı: “20.30-21.00 arası koruma arkadaşlar geldi. ‘Genelkurmay’dan silah sesleri geliyor’ dediler. Genelkurmay Başkanlığı benim makam odamın tam karşısında. Arada sadece bir cadde var. ‘Sorun bakalım neymiş, neyin nesiymiş’ diye arkadaşlara söylediğimde arkadaşlar ‘Sorduk tatbikat varmış’ cevabını verdiler. Biz çalışmamıza devam ettik. Silah seslerindeki artışı duyuyordum. 10 ila 15 dakika sonrasında bir helikopterin indiği gördük. Helikopter indikten sonra uçaklar alçaktan uçmaya başladı. Tabii bunun bir darbe girişimi olabileceğini düşündük. 

DÜNYAYA GÖSTERDİK
Oldukça yoğun bir geceydi. Tabi bu arada bu saldırılar, bombalamalar üzerine ben özellikle havaalanı bulunan illerin vali, bakan ve milletvekillerini aradım. Engellenmesi gerektiğini söyledim. Elimizden geldiğince bu darbe girişimine karşı yapabileceğimiz ne varsa o anda bireysel olarak bunları gerçekleştirmeye çalıştık. 
Çok şükür milletimizin dik duruşuyla, o milletin bu vatan için devlet için her türlü fedakârlığı yapacağını biz orada gördük. Bu milletin vatanı, devleti, ay yıldızlı bayrağı için her şeyini feda edebileceğini tüm dünyaya gösterdik. Ayrıca demokrasinin Türkiye Cumhuriyeti için ne kadar önemli olduğunu, demokrasinin asla vazgeçilemez bir yönetim şekli olduğunu tüm dünyaya göstermiş olduk.

İSTİKLAL MÜCADELESİ
Bize demokrasi dersi vermeye kalkanlar, bizi temel hak ve hürriyetler konusunda suçlamaya çalışanlar kendilerine bakmadan maalesef bu darbe girişimi karşısında bile sessiz kalmayı tercih ettiler. Sessiz kalmalarından şu anlamı çıkarıyorum. Demek ki siz bu darbe girişiminin gerçekleşmesini istiyordunuz. Bir tereddüt hali yaşandı hatırlanırsa. AB’den çok geç saatlerde ses geldi. Meclisimiz bombalandı, bombalanmasına rağmen AP’den ve diğer Avrupa parlamentoları “Gidip bir taziyede bulunalım” demeleri gerekirdi. Bunu bile yapmadılar. Buradan çıkaracağımız netice şu: Bizim bizden başka dostumuz yok. Onun için biz dayanışma ruhu içerisinde ülkemize, milletimize sahip çıkmalıyız. O gece verilen mücadele aslında İstiklal Harbi’nde vermiş olduğumuz mücadeleden farklı değil. O ruh o gece vardı. Bizim
kendimizden başka dostumuz yok. Birbirimize sahip çıkacağız.

PERSONELİN %12’Sİ GİTTİ
Aylarca çalıştık. Arkadaşlarımız çok yoğun bir mesai sarf etti. Aşağı yukarı toplam personelimizin yüzde 11-12’si atıldı. Bunlar arasında Müsteşar yardımcısı, genel müdür, çok sayıda daire başkanı, uzman düzeyinde maalesef bu ihanet şebekesinin içinde olan kişiler temizlendi çok şükür. Elbette biz kurumlarımızdan bu yapıyı temizliyoruz ama halen kripto FETÖ’cülerin olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda da yoğun bir çalışma sürdürülüyor. Bu mücadele devam edecek. “Bunlar kurumlardan atıldı. Bundan sonra her şey tertemiz, güllük gülistanlık” demiyoruz.
Bundan sonraki süreçte de her türlü hassasiyeti gösterip bunların kökünün tamamıyla kazınması lazım. Bunlar sadece Türkiye’de değil dünyanın dört bir yanına kök salmış durumda. Bu mücadele sadece Türkiye’de değil. Diğer ülkelerde de devam etmek zorunda ve devam edecek. Çünkü bu ihanet şebekesi bizim namusumuzu birilerine pazarlamaya çalışan bir ihanet şebekesi. Bunların kökü hem içeride hem dışarıda kazınacaktır.

TIPKI GEZİ GİBİYDİ
Aslında 2016 yılına çok iyi girdik. Hemen hemen tüm makroekonomik göstergelerde çok ciddi bir iyileşme başladı. Haziran sonu itibariyle yani 15 Temmuz darbe girişimi öncesi enflasyon oranımız yüzde 6.6’ya kadar düştü. Bu arada faiz oranları 2 yıllık gösterge tahvil faizleri yüzde 8,3 civarındaydı. Faizlerde, cari açıkta düşme eğilimi devam ediyordu. Ekonomik performansımız son derece iyi gidiyordu. Benzer hadiseyi biz 2013 yılında yaşadık. 2013 yılının ilk ayından itibaren mayısa doğru ekonomik göstergelerimizde çok ciddi iyileşmeler söz konusu oldu. Arkasından faiz oranları düştü. Böyle bir ortamda ekonominin son derece iyiye gittiği bir ortamda Gezi hadisesini başlattılar. 15 Temmuz darbe girişimi de gerçekten ekonomimizin iyiye gittiği bir ortamda gerçekleştirildi.

CİDDİ TEDBİRLER ALDIK
15 Temmuz’un hemen sonrasına baktığımızda finansal piyasalarda bir dalgalanma oldu. Örneğin 2 yıllık gösterge tahvil faizlerinde aşağı yukarı 1 puana yakın bir artış söz konusu oldu. 9,3-9,4’e kadar yükseldi. Darbe girişimi nedeniyle ekonomik anlamda ‘ne olacak’ sorusunun sorulması da tabi söz konusu idi o dönemde. Dövizlerde bir sıçrama söz konusu oldu. 15 Temmuz öncesi TL 5-6 aylık sürece bakıldığında değer kazanmıştı. Döviz düşüş eğilimine girmiş idi. Ama biz ağustos ayından itibaren çok ciddi önlemler aldık. Bir taraftan Merkez Bankasının almış olduğu tedbirler, Hükûmetimizin almış olduğu tedbirler gerçekten bu hain darbe girişiminin ekonomi üzerindeki etkisini minimize edecek bir yaklaşım sergiledik ve başarılı olduk.

TGRT BİLDİRİYİ YAYINLAMADI TEŞEKKÜR EDERİM

Bakan Elvan: Yazılı ve görsel medya 15 Temmuz’da ön planda idi. Maalesef TRT’de zorla bir bildiri yayınladılar. Özellikle özel televizyon kanalları dik bir duruş sergiledi. Gerçekten darbecilere karşı durdular. Özellikle TGRT’ye de teşekkür etmek istiyorum. O sahtekârların, hainlerin, darbecilerin zorla yayınladıkları bildiriyi bile yayına almadan, yayınlarına darbeye karşı devam ettiler. Medya 15 Temmuz gecesi inanılmaz bir sınav verdi ve bu imtihanı muvaffakiyetle geçti.