Dışişleri gerçekten, 'dış' işler mi?

Dışişleri gerçekten, 'dış' işler mi?

GÜNDEM Haberleri

Türkiye'nin dışişleri politikasının son dönemde büyük bir değişim yaşadığında herkes mutabık, değerlendirmeler ise muhtelif.

Türkiye'nin dışişleri politikasının son dönemde büyük bir değişim yaşadığında herkes mutabık, değerlendirmeler ise muhtelif. "Statikocu bir politikadan, daha doğrusu politikasızlıktan, bulunduğumuz bölgenin gereği olan aktif bir durum kazandık" diyen de var, "Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesi terkedildiği için 'sıfır sorun' hedefi ile yola çıktık, 'safi sorun'a battık" diyen de...Özellikle Meclis'te ise "Dışarıyla uğraşmaktan içeriyi unuttular" eleştirisi sık sık dile getiriliyor. UÇAKLARDA İLAÇLANIRDIKBir kere Türk vatandaşı olarak sınıf atladığımız, yurt dışına çıkan herkesin dile getirdiği bir gerçek. Uçakta dezenfekte edilen, kapısında da pasaport kontrolü yapılan günlerden, 70 ülkenin vize bile sormadığı günlere geldik. Bize karşı en çok kapris yapan Avrupa'da sohbet ettiğimiz birçok diplomatımız, "Eskiden bizi davet bile etmezlerdi şimdi, bizimle istişare etmeden bölge ile ilgili hiçbir karar almıyorlar" diyor. Sırbistan Cumhurbaşanı Tadiç, kendi ülkesinde, kendi medyasına, "Türkiye'nin bir bölgesel güç olduğu malum. Ama bunun da ötesinde artık Balkanlar'dan Ortadoğu ve Kafkaslar'a kadar dünyanın baş ağrısı olan bu bölgede hiçbir uluslararası problem Türkiye'nin katkısı olmaksızın asla çözülemez" diyor.Dış politikamızdaki bu değişimin başrol oyuncularından olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Los Cabos'ta Pasifik Okyanusu'nun; gece sessizliğinde daha da esrarengizleşen çırpınışları eşliğinde yaptığımız uzun sohbette bu değişimin anlaşılmamasından yakındı, Özellikle "Sıfır sorun ilkesi çöktü" değerlendirmelerine çok kızan Davutoğlu, Türkiye ile ilgili algı değişikliğinin diplomatik derinliklerini ilginç örneklerle anlattı. Dışişleri gerçekten, 'dış' işler mi?Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Meksika'da başta ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton olmak üzere çok sayıda mevkidaşı ile görüşme fırsatı buldu. DIŞA HARCANAN, BOŞA HARCANAN MIDIR?Aktif dış politika döneminde tarihi eserlerin ihyasından Somali'ye kalkınma projesine kadar bütün Osmanlı coğrafyasına önemli hizmetler götürülmesine içeride "Himmete muhtaç dede, kime himmet ede?" eleştirisi yapılıyor. Oysa, Osmanlı'dan bu yana aleyhimizde yapılan sistemli yıpratmaların bertaraf edilmesine en büyük katkıyı bu hizmetler yapıyor. "Güneydoğu'da yüzlerce susuz köy varken Lübnan'daki içme suyu ve hastane ihtiyacından bize ne?" eleştirisi, ne insani açıdan ne de ulusal açıdan muteber bir yaklaşım değildir. Kaldı ki, 'içeride hiçbir şey yapılmıyor' görüşü de pek gerçekçi olmasa gerek...Zaten Türkiye uluslararası arenada, kendi menfaatine yönelik, dar bakış açılarını terkedip, bütün dünyanın ihtiyaç duyduğu ve kimsenin reddedemeyeceği insani ve vicdani politikalar üretmeye başladıktan sonra gelişmiş ülkelerin modern emperyalist çemberini yırtmayı başarmış; dünya genelinde itibar kazanmıştır. Bunun en bariz tezahürü BM'deki oylamalardır. Nitekim, BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğini başarıyla tamamlayan Türkiye, en popüler ülkelerin en kısa 10 yıl aradan sonra tekrar aday olabildiği halde "Emin misiniz?" soruları arasında ilk defa 6 yıl aradan sonra tekrar aday oldu ve destek konusunda aynı dönem için yıllardır kulis yapan Almanya ve İspanya'yı ikiye katlamış durumda...'NAMIN YÜRÜSÜN TÜRKİYE' İÇİN Mİ?Bütün bu algı değişikliğinin amacı sadece dünya çapında kuru itibar kazanmak değildir. Çünkü, ülkeler arası ilişkileri de sonuçta insanlar yönetiyor ve insanın devrede olduğu her yerde 'sıcak ve samimi diyalog' fark yapıyor. Ticarette de siyasette de bu böyledir. Çok yakınmışızdır, "Bizde daha iyisi var ama satamıyoruz" diye. Çünkü dış ticaret bile siyasi yumuşamayı izliyor. Zaten bugün Türkiye'nin ihracatta geldiği nokta gibi, 2023 için konan 1 trilyon dolarlık dış ticaret hedefi de ancak siyasi ilişkilerin gelişmesi sayesinde mümkündür.Bütün bunlara ilaveten sayın Davutoğlu'nu dinlediğiniz zaman, uygulanan dış politika konusunda kafanızda en küçük soru işareti kalmıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...