Dışişleri Bakanı Davutoğlu'ndan Suriye'ye müdahale açıklaması

Dışişleri Bakanı Ahmet DavutoğluSuriye'ye olası müdahale hakkında konuştu. Esenboğa Havalimanı'nda açıklama yapan Davutoğlu, "Düşen her bir mermi için cezalandırıcı tedbir alınmıştır. Güvenlik toplantılarında verilen talimat açıktır. Suriye'den ya da herhangi yerden gelecek güvenlik tehdidine karşılık verilir.Kimsenin silahlı kuvvetlerimizin hükümetimizin verdiği yetki çerçevesinde sorumluluğu üstleneceğinden kuşkusu olmamıştır. Türkiye'nin güvenliğini gerektiren durumlarda hiçbir şüpheye mahal bırakmamıştır. İnşallah BM ortak tavır takınır.İhtiyaç kaldığında Türkiye Cumhuriyeti'nin kudretinden kimsenin şüphesi olmasın." dedi.
İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;
"TÜRKİYE SAVAŞIN İÇİNDE YER ALMAYACAK"
Tüm taraflarla görüştük. Hem Rusya hem İran dışişleri bakanları ile görüştük. Maalesef Suriye rejimi 4 gün bekleyerek cevap verdi. Türkiye'nin kendi istihbarı kaynakları var. Bu hafta içinde İstanbul'da toplantılar yapıldı. Kamuoyunda İran'ın planı var Türkiye'de bunun içinde yer alacak gibi bir düşünce var. Türkiye savaşın içinde yer alacak diye tavır takınanları anlamak zor. Türkiye olarakçatışmanın taraftarı olamamak için çaba sarf ettik.
"KAN NASIL DURDURULUR DİYE MÜCADELE EDECEĞİZ"
Suriye'de kimyasal silah kullanıldı. Başta ana muhalefet olmak üzere şunu fark etmeli. 100 bin kişi öldü. Bunu yapan Suriye rejimi.Türkiye'nin şimdi savaşın içinde yer alacağı gibi düşünce kabul edilemez. Bu kanlı rejim duruncaya kadar bölgede de bizde de huzur yok. Ne yapılması gerekiyorsa en doğru karar en doğru politikayı devreye sokmak için çaba gösteriyoruz. Ortak çaba ile kan nasıl durdurulur diye mücadele edeceğiz.
Rejimin günlerce izin vermemesi arkasından oraya giden gazetecilere uzmanlara açıktan saldırı yapılması hem bölgesel hem küresel barışı tehdit eden sonuç doğuruyor. Opsiyonlar değerlendirilecek.Türkiye için önemli olan sonucu görülebilir bir tutumu benimsenmesidir.
"ORTADOĞU'DA DEPREM YAŞANIYOR"
Önümüzdeki hafta 4 ülke ile toplantı yapacağız. Mülteci akımı için alınacak tedbirleri değerlendireceğiz. Sanki Türkiye planın parçası olacak gibi kanaat doğru değil. Herkesin sorumluluk içinde davranması lazım.90'lı yıllarda Bosna'da Kosova'da Balkan depremi yaşanmışsa Ortadoğu'da deprem yaşanıyor. Türkiye olarak Ortadoğu'da kimyasal silah kullanılması karşısında tavır almak zorundayız. Tarihi eşikte bulunduğumuz bu dönemde kamuoyunun Suriye'de etnik kökeni ne olursa olsun çabalarımıza destek vermesi gerekir.