Devrimci ikili Gezi'de hava aldı

Devrimci ikili Gezi'de hava aldı

GÜNDEM Haberleri

Daha önce birçok ülkeye devrim ihraç eden Soros ve Sharp, Gezi tezgahında hedefine ulaşamadı...

Türkiye'yi kasıp kavuran sokak hareketlerinin mimarları, devrim ihracatçıları Gene Sharp ve George Soros'un hamlesi tutmadı. Taksim Gezi Parkı eylemleri ile gündeme gelen daha sonra ülke geneline yayılan, başbakanı diktatör, iktidarı ise gayrimeşru gösterme çabaları ile halk arasında kaosa neden olan hareketler Başbakan Erdoğan ve ekibinin oyunu fark etmesiyle farklı bir yöne kaymaya başladı. Halk arasında bölünmenin fitilini ateşleyen olayların en hareketli dönemlerinde göstericilerle diyalog kanallarının sürekli açık tutulması ve olayın demokratik talep edenlerden çok terörize grupların eylemleriyle şekillendiğinin ortaya konulmasıyla ibre barıştan yana döndü. Daha önce de onlarca ülkeye devrim ihraç eden Gene Sharp ve George Soros'un son olarak sahne aldıkları Türkiye'de olduğu gibi İran'da "Yeşil Hareketi", Belarus'ta "Kot Devrimi", Tayland'da ise "Kırmızı Gömlekliler" hareketi ile üç ülkede devrim hamlelerinin de başarısızlıkla sonuçlandığı ortaya çıktı.ERDOĞAN'DAN AKILLI ÇIKIŞ
Gezi Parkı'nda yaşananlar İran'da, Belarus ve Tayland'da yaşanan hareketlerle benzerlikler gösteriyor. Bu hareketler de asıl gücünü Batı'nın desteğinden alıyordu. Burada da sosyal medya aynı zamanda Batılı güçlerin ispiyonaj ve psikolojik harp hareketlerinin uygulanmasını kolaylaştırdı. Yapısı gereği tıpkı Türkiye'de olduğu gibi çok sayıda dezenformasyon yapıldı. Ancak darbe ile karşı karşıya kaldıklarını anlayan o ülkeler Türkiye'nin aksine farklı yöntemler uyguladı, hemen internet erişimini kısıtladı. Hatta İran daha sonra kendi internet ağını kurma girişiminde bulundu. Çin gibi baskıcı hükümetler de benzer tavırlar sergiledi. BM'de internet erişimini İnsan Hakları kapsamına alarak yasal bir karşılık vermiş oldu. Türkiye'de Gezi Parkı olaylarının takibi yine temel olarak sosyal medya üzerinden gerçekleşti. Ancak Türkiye'de hükümetin tavrı internet özgürlüğüne zarar verecek herhangi bir uygulamaya gitmemek şeklinde oldu. Türkiye'de hükümetin demokratik taleplere gösterdiği saygı ve ılımlı yaklaşım bu tarz bir toplumsal çatışmayı önleyen serinkanlı bir tavırdı. Türkiye Gezi Parkı olayları sırasında görüşme yolunu sürekli açık tuttu. Hatta Başbakan Erdoğan, amaçları sadece çevre olan göstericilerle önce mülki idare yöneticileri aracılığıyla sonra da ani bir kararla Gezi Parkı temsilcilerinden bir grubu uçakla Ankara'ya davet ederek başbakanlık makamında heyetler halinde görüşerek barışın temini yolunda önemli bir adım atmış oldu.

nbsp;Devrimci ikili Gezi'de hava aldı

Sivil direniş darbeleri bugüne kadar üç ülkede başarısız oldu. Onlardan biri İran. İran'daki muhalefetin adı "Yeşil Hareket" idi. 2009 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Mahmut Ahmedinejad'ın istifasını talep eden bir dizi eylem sonucu ortaya çıktı. Yeşil rengi seçimlerde Ahmedinejad'a rakip olan Mir Hüseyin Musavi'nin kampanyalarında kullanılan renkti. Hareketin mensupları da seçimlere hile karıştırıldığı iddiasında bulunuyordu. Seçim sonrası süreçte meydana gelen olaylarda 72 kişi hayatını kaybetti. İran'ın dini lideri Ali Hamaney ise seçim sonrasında ortaya çıkan olaylara yönelik olarak sükûnet çağrısında bulundu ve "Seçim sonuçları sandıktan çıkar, sokaktan değil" dedi. Ancak sokağa dökülen kitle yine de teskin olmadı. Diğer yerlerde olduğu gibi burada da olayların ortaya çıkışında sosyal medya önemli bir rol oynadı. Sanal alanda örgütlenen bu hareketlere karşı rejimin tepkisi, cep telefonlarından SMS yollanmasının kesilmesi, internet hızının yavaşlatılması ve uydu yayınlarının kesilmesi gibi uygulamalar kanalıyla gerçekleşti. Ayrıca, twitter, facebook ve kişisel bloglardan yapılan muhalif paylaşımların sahiplerinin bazıları tutuklandı. Böylelikle muhalefetin birbiriyle iletişimi sekteye uğratıldı. Siber saldırıların yanında rejim, söz konusu protesto dalgasına, "Besiç" adlı milis örgüt aracılığıyla gayri resmi bir yoldan karşı koydu. Herhangi bir üniforma giymemesi nedeniyle sivil kıyafetliler lakabı takılan örgüte bağlı kuvvetler özellikle protestocuların veya protestolar sırasında kaçtıkları apartmanları basıp evlerde ciddi hasarlar meydana getirdi. Besiç herhangi bir resmi hüviyet taşımadığı için olaylar sırasında işlenen cinayetlerin sorumluluğu hiçbir organ tarafından kabul edilmedi.



nbsp;Devrimci ikili Gezi'de hava aldı

Tayland'da da benzer görüntüler yaşanmıştı...


TAYLAND
Kırmızı gömlekliler nbsp;hareketi

Bir diğer başarısız darbe örneği Tayland'dan. 2010 yılının Nisan ve Mayıs aylarında Tayland'ın başkenti Bangkok'ta "kırmızı gömlekliler" diye bilinen protestocular seçimle iş başına gelmiş Abbisit Vejjajiva hükümetini düşürmek için bir dizi protesto düzenledi. Protestocular, "devrim" adını verdikleri bu hareketle mevcut hükümeti devirip eski Başbakan Thanksin Sinavatra'yi yeniden başa getirmeyi amaçlamıştı. Bu çerçevede bir devlet kanalı ve başbakanlık binalarını basarak, Tayland tarihinin en büyük protestosuna imza attılar. Bu protestoların en dikkat çekici yönlerinden bir tanesi protestocuların sosyal medya aracılığıyla çok kısa sürede kitleler halinde organize olup Bangkok'taki bazı sokakları işgal etmeleri ve güvenlik güçleri ile protestocular arasında gerilla savaşlarının yaşanmasıydı. Mayıs başında olayların iyice tırmanması üzerine Vejjajiva protestoculara Kasım 2010'da erken seçime gidileceğini açıkladı ve eylemlere son vermelerini istedi. Fakat bu talebin reddedilmesi üzerine erken seçim kararı geri alındı. Bir süre sonra ordunun müdahalesiyle olaylar sona erdi. Seçimle iş başına gelen Abbisit Vejjajiva hükümeti görevde kaldı.



nbsp;Devrimci ikili Gezi'de hava aldı

Belarus'ta halk sokağa dökülmüş fakat olaylardan istenilen sonuç elde edilememişti.


Belarus
Kot nbsp;devrimi

Darbenin başarısız olduğu bir diğer yer Belarus. 2006 yılında Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko'ya karşı yürütülen hareket de amacına ulaşamadı. Belarus'da 2006 yılında patlak veren gösterilere, Ukrayna'daki "Turuncu" ve Gürcistan'daki "Kırmızı Gül" devrimleri etki etmişti. Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko yönetimine son vermek için başlatılan harekete bu kez "Kot Devrimi" adı uygun görüldü. Göstericilerin kullandığı renkli bayrakların polis tarafından ellerinden alınması sonucu bir göstericinin mavi renkli kot pantolonunu çıkararak bayrak yerine havaya kaldırması, sokak hareketinin de simgesi haline geldi. Bu ayrıntı Taksim Gezi parkı olaylarındaki "Kırmızılı Kadın" figürünü akıllara getiriyor. Belarus'un başkenti Minsk'te başlayan sokak hareketlerinin sebebi 19 Mart'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıydı. Resmi sonuçlara göre Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko oyların yüzde 84'ünü alırken, Batı tarafından desteklenen rakibi Alexander Milinkeviç yüzde 6'da kalmıştı. Seçimleri büyük farkla kaybeden muhalefet, seçim sonuçlarının iptali ve seçimlerin yeniden yapılması talebiyle Minsk'teki Oktyabrskaya meydanında başlattığı eylemi aralıksız olarak sürdürme kararı aldı. AB ülkeleri ve ABD tarafından yapılan açıklamalar ve kısıtlamalara rağmen, "Kot devrimi" başarıya ulaşamadı. nbsp;



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...