Devlet de burada millet de... Depremzedelerin yaraları sarılıyor

Afet bölgesinde inanılmaz bir seferberlik var. Devlet bütün imkânlarıyla bölgede. Belediyeler yardımda birbiriyle yarışıyor.
FATİH SELEK'İN HABERİ - İkiz depremle sarsılan ve ardından sele teslim olan afet bölgesinde yaralar sarılmaya çalışılıyor. Bir grup meslektaşımızla birlikte Anadolu Yayıncılar Derneğinin organizasyonu ve İletişim Başkanlığının desteğiyle deprem bölgesini ziyaret ettik. Osmaniye, Gaziantep ve Hatay’daki yıkımın dehşetini ve çalışmaları gözlemledik.
Afet bölgesinde inanılmaz bir seferberlik var. Devlet bütün imkânlarıyla bölgede. Belediyeler yardımda birbiriyle yarışıyor. Çadır kentler ve konteynerlerde kalanlara hâlini soruyoruz. Herkes aynı cevabı veriyor: Çok şükür…Hükûmetin evlerini yapacağından kimsenin şüphesi yok.
GİDEN DE VAR GELEN DE
Ziyarette ilk durağımız Osmaniye oldu. Bu küçük ilimiz büyük kayıp almıştı. 651 bina yıkılmış, 1.009 kişi vefat etmişti.
Sokaklarda hayat normale dönmüş. Yol boyu ara ara gördüğümüz çatlak binalar dışında depremden iz yok gibi düşündük. Ne var ki ulaştığımız çadır kentler, konteyner şehirler hiç de öyle demiyordu. 841 konteyner kurulacak. Harıl harıl çalışılıyor. 16 bin kişi başka illere gitmiş. Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz “Gelen gidenden çok” diyor ve temennisini şöyle dile getiriyor: Osmaniye’miz daha iyi olacak. Devlet, millet el ele vererek başarılı olduk.
Osmaniye
DÖNÜŞLER TEŞVİK EDİLMELİ
Depremin dümdüz ettiği yerleşimlerden biri Gaziantep’in Nurdağı ilçesi. İlçede binaların yüzde 80’i yıkılmış. Bölgeye Koordinatör olarak atanan Şırnak Valisi Osman Bilgin ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin çalışmaları anlattı. Şahin, ildeki vefat sayısının yarısının Nurdağı’nda olduğunu söyleyerek şu bilgileri verdi:
Nurdağı ve İslahiye’de büyük hasar oluştu. O gece yollarda üç metre yarıklar oluşmuştu, yolları kayalar kapatmıştı. Bir yanda kaçanlar öte yanda yardıma gelmeye çalışanlar vardı. Hatay Havalimanı yıkıldığı için transferi biz yaptık. Sabaha kadar yol açmak için uğraştık. 48 saat sonra Nurdağı’na su verdik. Bütün imkânlarımızla buradayız. Havuzları hamama çevirdik. Çamaşırhaneler kurduk. Bayramdan önce kimseyi konteynersiz bırakmayacağız. Bin çocuk ya annesini ya babasını kaybetti. Bunları hayata hazırlamamız lazım. Gaziantep ülkenin beşinci büyük ekonomisi. Ticaret ve tarım şehri. Yüzde 30 ihracat kaybı yaşadık. Nitelikli çalışanlar bölgeyi terk etti. Dönüşler için teşviklere ihtiyaç var. Çalışacak adam bulamıyoruz. Bu gidişle ürün tarlada kalacak.
Nurdağı
VALİ BİLGİN: TRAFİK POLİSLİĞİ YAPTIM
Nurdağı’na görevlendirilen Vali Osman Bilgin anlatıyor: İlk günler çok kötüydü. Yol açmak için dört saat trafik polisliği yaptım. Burada on binadan sekizi hasarlı, on kişiden biri vefat etti. 1.743 bina yıkıldı. 1.978 kişi hayatını kaybetti. 22 saat ayakta kalarak çalıştık. Beş günde elektrik ve suyu olmayan kalmamıştı. Tek Yürek çarşısı oluşturduk. İhtiyacı olan gelip ihtiyaçlarını karşılıyor. Dijital barkod sistemiyle takibi yapıyoruz. Ayrıca “Getir” sistemi kurduk. Köyden talep geliyor, ekiplerimiz eve malzemeleri götürüyor.
YAYMAN: ÂDETA KIYAMETİ YAŞADIK
Hatay yıkımın en çok olduğu yer. Bilhassa Antakya’da taş üstünde taş kalmamış. Yaralı bina neredeyse yok. Hele çok katlılar… Şehrin sıfırdan kurulması gerekiyor. AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman anlatıyor:
Millî mücadelede 8 bin şehit verdi. Bu depremde 50 bin. Deprem değil âdeta kıyameti yaşadık. Hepsine yetişmenin imkânı yoktu. Hatay’da 20 bin insanımızı kaybettik. Söz yetmiyor anlatmaya. Sürekli tezvirat yapılıyor. Oysa deprem ayırt etmedi. Bu tartışmalar hakaret gibi. Hataylıların üçte biri şehri tek etti, üçte biri köylere çekildi. Deprem beş ilçemizi çok etkiledi. En çok vurduğu yer Antakya. İnşallah beraberce ayağa kaldıracağız enkazı. Devlet de burada millet de. 100 bin bina çöktü. Türkiye’de deprem olup havalimanının yıkıldığını duydunuz mu? Ama bizimki yedi yerinden kırıldı. Hatay’da üç koordinatör bakan var. 14 vali görev yapıyor. Bu şehri iki dağ arasına yeniden inşa edeceğiz. 150 bin çadır dağıtıldı. Çadır ve konteyner ihtiyacımız var. Az hasarlı olsa da evlerine giremiyor insanlar. Açta açıkta bir Allah’ın kulu yok. Su getirenden de çadır kurandan da Allah razı olsun.