Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batı medyasına zor soru: Gazeteciler ölürken neredeydiniz?

Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

TRT World Forum 2023'ün açılışında katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı medyasına tepki göstererek "Gazeteciler ölürken meşhur gazeteler nerede?" diye sordu. Erdoğan ayrıca İsrail ve destekçilerinin Lahey adalet Divanı'nda kesinlikle yargılanacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da "Birlikte Gelişmek: Sorumluluklar, Eylemler ve Çözümler" temasıyla gerçekleştirilen "TRT World Forum 2023" programında önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bugün Gazze'deki gazeteci ölümlerine ses çıkarmayanların yarın başka konuda söz söyleme hakları olamaz. Bugün yazmak, bugün gerçekleri anlatmaktır aslolan. Türk basın yayın organları bunun gayretindedir. Her türlü riski alarak Gazze'den dünyaya hayati iletişim koridoru açan TRT, Anadolu Ajansı ve diğer basın kuruluşlarını canı gönülden tebrik ediyorum.' dedi.

Gazze'de yaşanan insanlık dramının son bulması gerektiğin belirten Erdoğan, 'Buna dur demenin vakti geldi' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

Kıymetli katılımcılar, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bu yıl 7.'si düzenlenen TRT World Forum'da sizlerle bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Medeniyetlerin, kültürlerin ve insanların buluşma noktası güzel İstanbulumuzda sizleri ağırlamanın memnuniyeti içerisindeyiz.

"ULUSLARARASI KURUMLARIN SORUN ÇÖZME KABİLİYETLERİ OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ"

Forum'un içeriğini zenginleştiren tüm misafirlerime teşekkür ediyorum. Gazze'de devam eden katliam başta olmakta küresel ölçekte sancılı bir süreçten geçiyoruz. Ukrayna-Rusya savaşı devam ediyor. Ateşi büyümeden söndürmek yerine körükleyenlerin, tüm dünyaya nasıl bir kötülük yaptığı net bir şekilde görülüyor. Uluslararası kuruluşların sorun çözme kabiliyetlerinin olmadığını bir kez daha görüyoruz. Temennimiz, adeta bizim kendimizi paralayarak dile getirdiğimiz şeylerin dikkat edilmesidir.

Adil bir barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günler yaşıyoruz. Geçen her anın bedelini malesef masumlar ödüyor. Buna dur demenin vakti gelmiştir.

Basın, bilhassa da kalemini Batı'ya kiralamayan basın demokrasiler için yeri doldurulamaz bir gerçektir. 4. kuvvet olarak basının sayılması boşuna değildir.

Türk demokrasisi ne zaman riske girse, devreye giren postallı medya mensuplarını unutmayacağız. Muhtar bile olamaz manşetinden, 411 el kaosa kalktı operasyonuna kadar nice medya operasyonuna boyun eğmedik. Yıldırma girişimlerine karşı asla geri adım atmadık. Bugüne kadar manşetlerle çarpışa çarpışa geldik.

"VESAYETÇİLERİN TETİKÇİLİĞİNE SAVUNAN POSTALLI MEDYA MENSUPLARI ASLA UNUTMAYACAĞIZ"

Türkiye, daha fazla kan akmaması, yıkım yaşanmaması, gözyaşı dökülmemesi için elini taşın altına koymaya hazırdır. Küresel barışı ve güvenliği sağlamakla mükellef uluslararası kuruluşların sorun çözme kabiliyetlerinin olmadığını bugün daha iyi anlıyoruz. Kalıcı barışı tesiste kaybedilen her günün her anın bedelini ateşe benzin döken Batılılar değil maalesef masumlar ödemektedir. Türk demokrasisi ne zaman riske girse hemen vesayetçilerin tetikçiliğine soyunan postallı medya mensuplarını da asla unutmayacağız.

BATI BASININA SESLENDİ: MEŞHUR GAZETELER NEREDE?

Dünyadaki her ülkede olduğu gibi bizim de çözmemiz gereken meseleler olduğunun farkındayız. Gazze'de 70'i aşkın medya mensubu öldü, nerede dünya? Niye sesleri çıkmıyor? Niçin öldürülen basın mensuplarına yönelik manşetlerini atmıyorlar? İngiltere, ABD'nin, Fransa'nın, Almanya'nın meşhur gazeteleri nerede? Hiçbirinin sesi çıkmıyor. Önümüzdeki dönemde atacağımız adımlarla bu zorlukların üstesinden geleceğiz.

Gazze'deki katliamlar bize adaleti ve vicdanlı basının da önemini anlatmıştır. İsrail, Gazze'de kadın ve çocukları değil, çok zor şartlarda görevini yapmaya çalışan basın mensuplarını öldürmüş ve öldürmeye devam ediyor. Uluslararası basın kuruluşlarının bu tabloyu kabullenmesi her gün bir gazeteci katlediliyor ancak bize yıllardır basın özgürlüğünden dem vuran kurumların hiçbirinin gıkı bile çıkmıyor. İnsan onurunu yerle yeksan eden bu vicdansızlığı biz reddediyoruz.

İSRAİL PROPAGANDA SAVAŞINI DA KAYBEDİYOR

Bugün Gazze'deki gazeteci ölümlerine ses çıkarmayanların yarın başka konuda söz söyleme hakları olamaz. Bugün yazmak, bugün gerçekleri anlatmaktır aslolan. Türk basın yayın organları bunun gayretindedir. Her türlü riski alarak Gazze'den dünyaya hayati iletişim koridoru açan TRT, Anadolu Ajansı ve diğer basın kuruluşlarını canı gönülden tebrik ediyorum. Dezenformasyonla mücadeleyi takdirle karşılıyorum. Anadolu Ajansı'ndan şehidimiz var. Şurada yaralı gazi kameramanımız var. Nerede Gazze'de. 130 üzerinde İsrail yalanının ifşa edilmesi çabanın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Hakikatlerin ortaya çıkmasına engel olamamıştır. Bir kameramız gider bin kameramız gelir. Bütün mesele Gazze'nin yalanlarını iftiralarını aydınlığa çıkarmak, tüm insanlığa bunları duyurmaktır. İsrail medyadaki propaganda savaşını kaybetmektedir.

"LAHEY ADALET DİVANINDA YARGILANACAKLAR"

Burada sizlerle bir tespitimizi paylaşmak istiyorum. Vicdanları kanatan sessizliğin gerisinde suçluluk duygusu var. İsrail'in başı Netanyahu olmak üzere ona destek verenler de dahil, bunlar suçludur, teröristtir, bunlar Lahey adalet Divanında kesinlikle yargılanacaklardır. Kimi batılı ülkeler İsrail'in işlediği suçları çok iyi bilmesine rağmen mahcubiyetle hareket ediyor. Gazze'nin genel olarak Filistin halkanın geleceği borçluluk psikolojisine giren İsrail'in vereceği tazminat değildir. Burada pervasızca işlenen insanlık suçlarına ortak edilmeye çalışılan medya kuruluşlarına sesleniyorum. Akıl, izan, mantıkla hiçbir bağı olmayan bu aklama çabasından kandan beslenen iddiadan kurtulun.

"FİLİSTİN VE GAZZE'NİN İNSANİ SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Hıristiyan, Müslüman, Yahudi fark etmez, kimsenin kendini dışında tutamayacağı sorumluluk altındayız. Medya mensupları başta olmak üzere tüm vicdanlı insanlar dik durmak, hakkı hakikati cesur yüreklilikle konuşmak zorundadır. Bir kere pandoranın kutusu açıldı. Zulmün çirkin ve vahşi yüzü her an her yerde karşımıza çıkabilir. Hiç kimsenin insanlığı böyle bir çıkmaza sürüklemeye hakkı yoktur. Batı üzerine titrediği güvenlik ve refah düzeyini kökten sarsacak sınamadan geçtiğinin hala farkında değil. Türkiye olarak biz yaklaşan tehlikeyi görüyoruz. Birileri rahatsız olsa da hakkı ve hakikati haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gazze için yürüttüğümüz yoğun diplomasi trafiği ve insani yardımları sürdüreceğiz. Filistin ve Gazze'nin insani sesi olan iletişim koridorunu devam ettireceğiz."

 

 

Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...