Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP gafletle ihanet arasında

“CHP, Rumlar ile aynı dili konuşup Yunan gazetelerine manşet oluyor. CHP cehaletle gaflet, gafletle ihanet arasında gidip geliyor.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 82 milyonun huzurunda YPG’ye sahip çıktığını belirterek, “CHP, PKK’nın Suriye kolunun avukatlığını yapan örgütün halkla ilişkiler ofisi gibi çalışıyor” dedi.
Erdoğan, partisince Malatya Büyükşehir Belediyesinin yanında düzenlenen mitingde on binlere seslendi. Türkiye’nin tarihinde ilk kez kendi gemileriyle Doğu Akdeniz’de doğal gaz aradığını hatırlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“CHP’liler bunu bile dillerine doluyor. Ülkemiz Rumlara ve bölgedeki diğer güçlere rağmen böyle kritik bir hamle gerçekleştiriyor, CHP bunu bile engellemeye çalışıyor. Meclis kürsüsünde Rumlar ile aynı dili konuşup Rum tezlerine sözcülük, borazanlık yapıp Yunan gazetelerine manşet oluyorlar. Cehaletle gaflet, gafletle ihanet arasında çok ince bir çizgi vardır. Bu ince çizgiyi kaçırdığınız an birden kendinizi ihanet çukurunda bulursunuz. O hassas ayrımı önemsemediğiniz zaman kendinizi birden Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürerken bulursunuz. Milli hassasiyetleri bir tarafa bırakırsanız, oradan oraya savrulmaktan kurtulamazsınız. Maalesef CHP’nin bugün yaptığı aynen budur. CHP cehaletle gaflet, gafletle ihanet arasında gidip gelmektedir. Biz, CHP’nin kendisine çeki düzen vermesini bekledikçe, Genel Başkanından milletvekillerine kadar CHP’liler çok daha büyük savrulmalar yaşıyor, çok daha vahim hatalar işliyorlar.Mevcut yönetim altında CHP, milli irade düşmanları tarafından kullanılan bir koçbaşına dönmüştür. Bugün CHP, Türkiye’ye yönelik husumet besleyenlerin istedikleri gibi yönlendirdiği, parmaklarında oynattığı bir aparata dönüşmüştür.”
Muhalefetin ısrarla 31 Mart seçimlerini önemsiz gibi göstermeye çalıştığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: “31 Mart’ın sıradan, basit, olağan bir yerel seçim olduğunu iddia ediyorlar. Ülkemizin yüz yüze bulunduğu tehdit ve tehlikelerden asla bahsetmiyorlar. Ne terör gibi bir dertleri var, ne Irak gibi bir gündemleri var, ne güvenli bölge gibi bir planları, ne de Suriye’de kalıcı barışa dair teklifleri var. Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoruyla nasıl mücadele edeceğimize dair tek bir fikir dahi geliştirmiyorlar. Bölücü terör örgütüne giden tırlar dolusu silahları hiç konuşmuyorlar, ağızlarına dahi almıyorlar. Karadeniz’de ne olduğundan, Ege’de, Akdeniz’de hangi güç mücadelelerinin yaşandığından haberleri bile yok. Bırakın haberdar olmayı, bırakın bizim mücadelemize destek vermeyi, çoğu zaman menfaatlerimizi koruma noktasında attığımız stratejik adımlardan dahi rahatsız oluyorlar.”
Alana kurulan dev ekrandan, HDP’li parti yöneticilerinin ve milletvekillerinin bazı konuşmalarını içeren videoyu izleten Erdoğan, “Son zamanlarda HDP’liler bir şey uydurmaya başladılar, ‘Erdoğan, HDP’ye oy verenleri terörist ilan ediyor.’ Hiçbir yerde benim böyle bir ifadem olmamıştır ama başındakiler olarak sizler teröristsiniz. Çünkü, sizler bu terör örgütüne destek verdiniz, veriyorsunuz. Belediyelerinize gönderilen paraları Kandil’e gönderen sizsiniz” diye konuştu.
Hırsız içeriden olunca, kapı kilit tutmazmış
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen “Türkiye’nin En Büyük Çiftçi Ailesi Milletin Evinde” programında ise CHP’nin Türkiye’nin uzay yarışında yerini almasından rahatsızlık duyduğunu söyledi. CHP’nin Türkiye Uzay Ajansının kuruluşu ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini, iptali için Anayasa Mahkemesine götürdüğünü bildiren Erdoğan “Uydu yapıyoruz, uydu fırlatıyoruz. Haberleşmeden, istihbarata her alanda, uzay çalışmalarını etkin şekilde kullanmanın gayreti içindeyiz. Buna engel olmanın, ülkenin ve milletin çıkarlarına nasıl bir faydası olacağını ben tüm çiftçi kardeşlerimin takdirine sunuyorum” dedi.
CHP’nin her işinin böyle olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: Yapanları engellemek için eskiden beri, Anayasa Mahkemesinin önünde nöbet tutarlar. Bunlarla aynı kafadaki kimi meslek örgütleri de Danıştay’ı, Yargıtay’ı hiç boş bırakmazlar. Bunların üstesinden geliyoruz. Fakat tabii bir sıkıntımız var. ‘Hırsız içeriden olunca, kapı kilit tutmazmış.’ Böyle bir söz var ya. İşte onun gibi. Hançer içeriden vurulduğunda, yapacak çok fazla bir şeyimiz kalmıyor.
S-400’den sonra S-500’e gireceğiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 TV’de “Başkan Özel” programına katılarak soruları cevaplandırdı. Erdoğan özetle şunları söyledi:
- (Seçim anketleri): Bazı anketlerin manipülasyon için kullanıldığına şahit oluyoruz. Bundan 5-6 seçim öncesi anket ciddiyetleri kalmadı. Biz kendimiz yapıyoruz.
- (Kayyum yine atanır): Geçmişte yaşananlar çok önemli bir ders. 31 Mart’tan sonra benzer şeyler yaşanırsa işi anında yargıya götürür, kayyumlar için yolu açarız.
- (HDP seçmeni): Ben, HDP’ye oy verenlere kalkıp da terörist nerede demişim bunu ispat etsinler. İspat ettikleri anda ben ne gerekiyorsa onu yaparım.
- (Akşener bizi de sattı): Partimizi kurarken bir yere kadar beraberdik sonra ortadan kayboldu.
- (YPG’ye verilen silahlar): Amerika, silahları alıp gidecekse malıdır götürsün. Götürmeyecekse bize versin, gerekirse pazarlığımızı yaparız, kalkıp teröristlere vermesin.
- (Güvenli bölge): Türkiye’nin dışında birisine buranın kontrolünün verilmesine evet diyemeyiz. Çünkü her an buradan bize saldırı olur.
- (FETÖ ile mücadele): Milletimiz müsterih olsun. FETÖ ile mücadele kararlılığımız sürüyor. 15 Temmuz’a göre çok daha güçlü bir kuvvetiz. Kurdukları kirli tezgâhları kafalarına geçiririz. Her türlü tedbirimiz var.
- (Füzede ortak üretim): S-400 konusunda işi bitirdik, geri dönüşümüz asla olamaz. Ruslarla anlaştık, ortak üretim yapacağız. Belki S-400’den sonra S-500’e gireceğiz.