Cumhurbaşkanı Erdoğan: Altılı Masa, Batı'dan aferin alma peşinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1'e konuk oldu. Erdoğan, programda gazetecilerin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeter Söz Milletindir" sloganının CHP tarafından sahiplenilmesine ilişkin "Sloganımızın üstüne çöküyorlar. Binalara pankart asmakla bu iş olmaz. Siz millet değilsiniz. 'Yeter Söz Milletindir' diyen Adnan Menderes'i astınız. Biz de CHP zihniyetine 'Yeter Söz Milletindir' diyoruz. Bir adayın sözü iştir. Kampanyalara bakılmaz. Bizim yaptıklarımız 20 yıldır halkımız eser olarak görüyor. Boğaz'ın altından raylı sistem geçirdik, köprü yaptık. Halkımız bunları gördü. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne raylı sistem çok yakında gelecek. Muhalefet onu da istemez" dedi.

Türkiye Yüzyılı'nın bir vizyon olduğunu belirten Erdoğan "Varsın bazıları masa başında kurgulanmış kampanyalara başarıya ulaşacağını sansın. Bizim mesajımız net. Yaptığımız devasa altyapılarıyla küresel güç olduk. Türkiye Yüzyılı, Türkiye'nin son dönemde ettiği güç ve birikimle dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacağının adıdır" ifadelerini kullandı.

Ali Babacan'ın "Avrupa bize aferin diyecek" sözünü de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bunlar Batı'dan aferin alma peşinde" sözlerini sarf etti.

"ALTILI DEĞİL, YEDİLİ MASA"

Altılı Masa'nın aslında Yedili Masa olduğunu aktaran Erdoğan "Altı deyince eksik oluyor. Nerede malum parti? O da masanın altında. Biz, aslında seçim tarihini açıklayarak, bir anlamda yedili masadakilerin rahatını bozduk. Kendilerince kapalı kapılar arkasında toplanıp toplanıp bunlar dağılıyordu. Seçim tarihi vermesek, bunların aday çıkaracakları da yoktu. Bırakalım adayı, aday açıklama tarihlerinde bile bir belirsizlik, tutarsızlık var. Biri '13 Şubat'ta açıklayacağız.' diyor, diğeri 'O tarihte açıklamak gibi bir planımız yok.' diyor. Masadakilerin hiçbiri bir diğerini tekin bulmuyor, güvenmiyor. Siz, birbirinize güvenmiyorken, millet size nasıl güvensin? Aslında onlar için adaylarının kim olduğu da önemli değil. Onlar, ipleri altısının hatta HDP'yi de sayarsak yedisinin elinde bir kukla koymaya çalışıyorlar. Böyle bir aday modeli, bu millete hakarettir. Bir de 'Aman yıpranır.' diye adaylarını açıklamıyorlarmış. Bu nasıl iş? Yani siz, adayın yıpranacağından korktukları için aday bile açıklayamazken, biz 22 yıldır 2023'e, Türkiye Yüzyılı'na hazırlanıyoruz. Bizim böyle yıpranmak vesaire diye bir şey yok. Niye? Bu yola çıkan, tabii ki yıpranacak. Hizmet, yıpratır ama yeter ki sizin 'Aşk ile koşan yorulmaz.' anlayışınız olsun" diye konuştu.

"ADAYLIĞIMIN ÖNÜNDE HİÇBİR ENGEL YOK"

"Muhalefet, 'Anayasa'nın 101'inci maddesine göre Erdoğan 3'üncü defa cumhurbaşkanı adayı olamaz.' diyor. Bu konuda ne dersiniz?" sorusunu Erdoğan "Bunların hiçbirinin Anayasa'nın 101'inde veya diğer maddelerinde falan bir yeri yok. Biz bugüne kadar bu adımları atarken bunların aklı neredeydi? Biz Cumhurbaşkanı seçildik, bunların aklı neredeydi? O zamanlar bunu hiç konuşmadılar dikkat edin. Ama şimdi konuşuyorlar. Niye? Çünkü çıkaracakları bir cumhurbaşkanı adayının seçilme şansı olmadığını görüyorlar. Bundan dolayı rahatsızlar. Milletimiz bizi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Cumhurbaşkanı yaptı. Biz böylece ilk dönemi tamamlamış olacağız. Dolayısıyla yeniden adaylık önünde hiçbir engel bulunmuyor. Hukuka da Anayasa'ya da uygun. Bu tartışmaları gereksiz buluyorum. Bunlar, sandıktan ümidini kesenlerin başvurduğu suyu bulandırma çabalarıdır. Birçok anayasacı da bunlarla ilgili açıklamaları zaten yaptı. Milletimiz bizi inşallah tekrar aday da yapacak, Cumhurbaşkanı da seçecek" cevabını verdi. Erdoğan "Korktukları için mi bunu ortaya atıyorlar?" sorusunu ise "Tabii bundan. Başka bir şey değil." sözleriyle cevapladı.

"KOALİSYON DÖNEMİNE DÖNÜŞ YAPACAKLAR"

Muhalefetin bakanlık sayılarının artırılması vaadi olduğu ve bu tartışmaların koalisyon dönemlerine ilişkin benzerlikler içerdiğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, bunun benzerlik değil, tam anlamıyla koalisyon dönemine dönüş anlamına geleceğini söyledi.

"MASADAKİLER DIŞARIDAN TALİMAT ALIYOR"

Masadakilerin, talimatı da dışarıdan aldığına işaret eden Erdoğan "Ne diyor, 'Batı bize aferin diyecek.' Mantığa bak, söyler misiniz arkadaşlar, kuklalara kim itibar eder?" diye sordu.

"IMF BAŞKANI BANA 'ÜLKENİZİ BEN YÖNETİRİM' DEDİ"

Davos'taki bir anısını anlatan Erdoğan, IMF'in başındaki kişiye, "Siz Türkiye'yi idare edemezsiniz. Ancak siz taksitlerinizi alırsınız, dönersiniz ama ülkeyi yönetmek bana aittir, size ait değil" dediğini anlattı. Türkiye'nin o zaman IMF'e 23,5 milyar dolar borcu olduğunu ve 2013'te bu borcu bitirdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Bunu o yedili masadaki kişilerden bir tanesi değil, Türkiye'nin başbakanı olarak, Tayyip Erdoğan'ın hükümeti halletti, ödedi ve IMF ile irtibatımızı kestik. Bakın o gün bugün bizim artık IMF ile ilişkimiz yok ama şu anda yedili masanın içinde olanlardan, otellerin lobilerinde IMF ile görüşmeler yapanlar var. Bizim o zaman Merkez Bankasının rezervi 27,5 milyar dolardı, şu anda 128,5 milyar dolar döviz rezervimiz var. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara da çıktık, yine çıkacağız, daha fazlası olacak çünkü bizim hükümet etme sistemimiz, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'yle istikrar kazandı. Bu, koalisyonlar hükümetiyle istikrarsızlık değil. Şimdiki hal muhal çünkü bunların böyle bir araya gelip daha cumhurbaşkanı adayını seçemeyenlerin bu ülkeyi yönetme kabiliyeti olabilir mi ya? Mümkün değil. Milletim bütün bunları görüyor, biz de şu anda rakamları konuşuyoruz" şeklinde konuştu.

Erdoğan, bir vatandaşın önünü kesip, 1946'nın ekmek kartını kendisine verdiğini belirterek, kartı kameralara gösterdi. Erdoğan, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetimi bu. Cumhuriyet Halk Partisini tanımak istiyorsan bu ekmek kartına, karnesine bakacaksın. Bu, CHP'nin karnesidir. Bundan daha güzel ispat olur mu? Benim milletim bir daha bu karne dönemine dönmez ve dönmeyecektir. CHP'yi tanımak istiyorsanız işte, karnesi bu" açıklamasında bulundu.

ÇANKAYA KÖŞKÜ POLEMİĞİ

Altılı masanın, Cumhurbaşkanlığını Çankaya Köşkü'ne taşıyacağına ilişkin söylemlerinin gündeme getirilmesi üzerine Erdoğan, canlı yayının Çankaya Köşkü'nde yapıldığını anımsattı. Erdoğan "Çankaya Köşkü, Cumuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal tarafından, Milli Mücadele sırasında devletimize kazandırıldı." dedi. Mevcut durumu itibarıyla Çankaya Köşkü'nün ana hizmet binası, genel sekreterlik ve denetleme kurulu binası ile basın toplantısı ve resepsiyon salonundan oluştuğunu belirten Erdoğan, bunun dışında Çankaya Köşkü'nde Cumhuriyetin ilk yıllarından kalma, bugün için fiilen kullanımı mümkün olmayan tarihi değere sahip binaların da bulunduğunu anlattı. Ayrıca Cumhurbaşkanı olarak pek çok kabulü, televizyon programı ve toplantıları da Çankaya Köşkü'nde yapmaya devam ettiklerine dikkati çeken Erdoğan "Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya Köşkü içinde kullandığı tek yer olan Müze Köşk ise Milli Saraylar Başkanlığımız tarafından titizlikle şu anda restore ediliyor. İran, Rusya, Azerbaycan devlet başkanlarını, Avrupa Birliği büyükelçilerini ağırladığımız pek çok programı Çankaya Köşkü'nde icra ettik. NATO Konseyi Toplantısı'nın, bu kurumun kendi karargahı dışında yapıldığı ender yerlerden birisi de burasıdır. Yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanlarıyla çeşitli vesilelerle yine burada bir araya geldik. Yeni dönemdeki canlı televizyon programlarımızın tamamına yakınını yine Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdik. Hatta Kovid-19 salgını başladığında temel kararların alındığı ilk kapsamlı toplantımızın yeri de yine burası olmuştur. Görüldüğü gibi Çankaya Köşkü, tarihine ve anlamına yakışır bir şekilde Cumhurbaşkanlığı tarafından değerlendiriliyor, ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi sürdürüyor" diye konuştu.

CUMHUR İTTİFAKI GENİŞLİYOR MU?

HÜDAPAR Genel Başkanı ile görüşmesi hatırlatılarak, "Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı'na dahil olur mu? Buna dair bir gelişme var mı? Cumhur İttifakı genişler mi?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öncelikle Cumhur İttifakı, birlik ve beraberlik anlayışının siyasetteki adresidir. Türkiye'nin bekası için yerli ve milli bir anlayışla siyaset yapan herkese kapımız açıktır. Cumhur İttifakı çatısı altında, AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik Partisi olarak güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz" açıkalamasında bulundu.

"AİLE BU MİLLETİN KUTSAL DEĞERİDİR"

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: Meclis'e sunduğumuz anayasal düzenleme bu konudaki samimiyet testi olacaktır. Bu konuyu büyük mücadeleler vererek çözdük. Partimiz kapatılmak dahi istendi. AYM'ye götürenlerin içerisinde imzası vardı. Bay Kemal niye kaçıyorsun? Şimdi ne yapacaksın merak ediyorum. Milletimiz çözümü sunacaktır. Sandıktan çıkan sonuca saygı duyduk. Temennimiz referanduma gerek kalmadan Meclis'te çözüme kavuşturmaktır. Aile kurumumuzu güçlendireceğiz, koruyacağız. LGBT şu bu hayır. Bu milletin kutsal değeridir aile.

"SEÇİMİN KADERİNİ GENÇLER BELİRLEYECEK"

'Türkiye Yüzyılı' gençlerin yüzyılı olacak dedik. Gençleri yol arkadaşlarımız olarak görüyoruz. 6 milyon genç, seçimin kaderini onlar belirleyecek. Göreve geldiğimizde seçmen noktasında 30 yaştı. Avrupa'da seçme seçilme yaşları 25. Biz indireceğiz dedik. Önce 25'e indirdik. Daha sonra 18 yaşı seçme seçilme yaşı olarak parlamentodan geçirdik. Hatta 'Çoluk çocuğa mı bırakacağız?' dediler. Bu milletin gençliği bunu başarır dedik. Bizim gençliğimiz yoksulluklarla kuşatıldı. Şimdi ise aynı durumu gençliğimize layık göremeyiz dedik. Sıraların üzerindeki kitaplardan işe başladık. Bu çileleri milletim hep çekti. Aynı çileyi şu anda yavrularımız yaşamasın dedik. Sıraların üzerine kitapları koyduk. Okullar açılırken bulsunlar diye. Şimdi yardımcı ders kitaplarını da sıraların üzerine koyuyoruz.
Türkiye'nin en büyük gençlik hareketine sahip partisi biziz. Bizim üye sayımız 11 milyon 500 bin civarında. Bunlar içerisinde 1 milyon 100 bini genç. Bayanlar da 5 milyonun üzerindeyiz.

ENFLASYONLA MÜCADELE

Dünyada faizi sürekli yükselttiler, ben de tam aksine faizi indirmenin mücadelesini verdim. Nitekim bizde faiz yüzde 9. Bunu daha da düşüreceğiz. Başbakanlığım döneminde, faizi 4'e indirdik. Enflasyon da 6 idi. Biz 'Yine indireceğiz' dedik ve bakın 86'larda idi, 64'e düştü. Daha da düşecek, bütün mesele istikrarımızdır.

SOSYAL KONUT KAMPANYASINDA SAYI ARTACAK MI?

İkinci el konutlarla ilgili bir çalışma yapılacak, planlama devam ediyor. Önceliği ilk evini alacak vatandaşlarımıza vermek istiyoruz. Bu seçim sonrası atılacak bir adım. 'Alt gelirliyi ev sahibi yapacağız' dedik, iki yıla evler teslim edilmiş olacak. Orta gelirlileri ev sahibi yapacağız dedik, kampanyayı yaptık. İhtiyaç halinde yeni projeleri de hayata geçirmekten geri durmayacağız. Sosyal konut, vatandaşlarımıza ayrı bir gurur ve özgüven getirdi. En son Manavgat'ta konut teslim törenini yaptık, herkes 'bunu beklemiyorduk' dedi.

KARADENİZ'DEKİ DOĞALGAZ KEŞİFLERİ

2023'ün ilk çeyreğinde Karadeniz gazının milletimizle buluşması için tüm çalışmalar devam ediyor. Sahadaki çalışmalar, 3 ana bileşenden oluşuyor. Birincisi deniz tabanı üretim tesisleri, iki kara işleme, 3 botu hatları. Sahada 10 bin kişi çalışıyor. Denizde ise 50'den fazla gemi operasyonunu sürdürüyor. Denizin 2200 metre altında yürütülüyor. Kuyu başı ekipmanı gibi devasa yapılar deniz tabanına indirilmeye başlandı. Testler de yapıldı, yoğun bir çalışma Filyos'ta devam ediyor.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN NATO ÜYELİĞİ SÜRECİ

İsveç'in özür dilemesi işi bitirmiyor, önce terörizmle mücadelede işbirliği için biz fırsat olarak gördük. Bize 120 teröristi verin dedik ama İsveç bu konuda anayasa değişikliği yapacağız dediler, sayın başbakan buraya geldi. Gayet güzel görüşmeler oldu. Ancak mutabakat zaptı kapsamında verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini gördük. Sadece geçtiğimiz iki haftada yaşananları gördük. Buradaki taahhütlerin, terörle mücadele başta olmak üzere yerine getirilmesi gerekmektedir. Kuran'a yapılan saldırıya İsveç'in sessiz duyarsız kalması hatta güvenlik güçlerinin bunları koruma altına almasını görmek ne ile izah edilebilir. En güçlü şekilde kınadık. Bu nefret suçudur. Bunu süratle halletmeleri lazım. Müslümanlara karşı nefret suç işlenmesi kabul edilemez. Tüm inançlara saygı gösterilmesini bekliyoruz. An itibariyle İsveç'in NATO üyeliğine sıcak bakmıyoruz. Finlandiya'ya farklı bakıyoruz. Finlandiya süreci işletirse biz de üzerimize düşen görevi yerine getiririz.

İlgili Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan EYT için tarih verdi, ilk maaşlar şubat ve martta yatacak

TERÖRLE MÜCADELE VE SURİYE İLE İLİŞKİLER

Terörle mücadele adına yürüttüğümüz mücadele aynı zamanda Suriye'nin toprak bütünlüğüne de katkı sağlıyoruz. Rejim de bunun farkına varmalı. Suriye'de terörle mücadele biz yolumuza tavizsiz devam ettik. Rusya, Suriye ve Türkiye üçlü toplantı düzenlemelim önce dışişleri bakanlarımız sonra savunma bakanlarımız, sonrasında da liderler bir araya gelsin. Böylece neticelerden İran'ı da bilgilendirelim. Biz ulusal güvenliğimiz içim gereken önlemeleri alırız. Geri dönüşlerin gönüllü onurlu olması gerekiyor. İstedik ki geri dönüşler sağlansın. Bu da başladı, şu anda 400-500 bine yakın mülteci Suriye'ye dönmeye başladı.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI

İki liderle görüşmelerimiz oluyor. İnisiyatif alma konusunda hiçbir Avrupa ülkesi bizim kadar cesur olmadı. Tahıl Koridoru, esir değişimi ve insanı yardımlar konusunda çözümün parçası olduk. Avrupa'da ve dünyadan da barış için destek bekliyoruz. Müzakereler devam ediyoruz. Gerek ABD'nin gerek Almanya'nın tank yollanmaması olayı bir çözüm müdür? Ben buna bir çözüm unsurdur diyemem. Bunlar riskli ve silah baronlarının işine yarıyor.

YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER

Yunanistan'ın tutumu kabul edilebilir gibi değil, iyi komşuluk ilişkilerine de müttefikliğe de yakışmıyor. Yunanistan'ın hava sahamızı ihlalleri, tacizleri tansiyonu yükseltiyor. Hava kuvvetlerimiz ve sahil güvenliğimiz cevapsız bırakmıyor. Adaları silahlandırıyorlar, sonra Tayfun deyince panikliyorlar. Savunma sanayine 560 yetmez, bunu 1000 km çıkaracaksınız dedim. Bunlara hem hukuki, hem sahada gereken cevabı vermeyi sürdüreceğiz. İHA-SİHA, Kızılelmelarımız... Silahlı kuvvetlerimiz daha güçlü hale gelecek.

SAVUNMA SANAYİİ

Savunma sanayinde ciddi manada ihracat yapıyoruz, çok iyi bir yere yerleştik. Kızılelma bizim ufkumuzdur, biz bunu Kızılelma ile yakalayacağız. Tam bağımsız savunma sanayi hedefimizi yerine getiriyoruz. TUSAŞ, BAYKAR hepsine teşekkür ediyoruz. Arifiye'yi satacakmış. O fırtına obüslerinin ne iş gördüğünü bile bilmez. Buraya el koyacakmış. Bunların bu anlayışına benim ülkem kalırsa, geçmişte olduğu gibi bir toplu iğne bile üretemezler. Savunma sanayide 2002'de 56 firma faaliyet gösterirken bugün bu sayı 2750'ye yükseldi. En iyiye ulaşmada, rekabetçi ortamın faydalarını gördük.

NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ

Şu an itibariyle, 10-15 ülkenin parlamentosu bu adımı atmış. Karşımızda İsveç var. Nobel'in merkezi İsveç. Onlar nasıl bir tavır takınır bilemem. Şu an biz ve Putin kadar dünyada uzun süredir görev yapan başka yok. Putin'in ifadesi, 'ben bu tahılı bila bedel göndereceğim.' tamam dedik. Biz de un yapıp Afrika ülkelerine gönderelim. Biz bunu yaptığımız adımla, az gelişmiş Afrika ülkelerini rahatlatırız. Putin ile bir mutabakatımız var. Sadece tahıl değil, gübre de var. Çünkü biz hep şunu söyledik. Türkiye Türkiye'den büyük, biz artık bölge gücüyüz. İstikrarlaştırıcı bir gücüz. Şu anki hedefimiz küresel bir güç olmaktır.

AYASOFYA'NIN AÇILMASI

Açmak Allah'a hamd olsun bize nasip oldu. Üstadın kararlılığını yaşadık, açmak bize nasip oldu. Nasıl duygulanmayalım. Erbakan hocamızın vaatlerini gerçekleştiren olmamıza rağmen, şu anda tabii birilerinin farklı zeminde bu adımlara karşı olanlarla birlikte olmaları insanı ciddi manada yıkıyor.

TOGG NE ZAMAN YOLLARDA OLACAK?

TOGG, 2023'ün içinde ihracatla ve iç piyasadaki ihticatımızı karşılayacak. Elektrik olmasına rağmen manevra kabileyeti çok yüksek. Başta Gürcan arkadşaımızı. O da bu işte çok maharetli. Büyük emek verdiler ve TOGG'u yerli ve milli bir eser olarak ülkemize kazandırdılar. Fabrika muhteşem. Personal sayısı da girecek artıyor.

İnşallah 14 Mayıs ülkem ve milletim için çok farklı bir dönem olsun. Küresel sömürge düzenine bu seçimlerle önemli bir gol atalım.