Çözüm'e IŞİD freni

Hükümetin terörü sonlandırmak için başlattığı çözüm sürecinde önemli bir aşamaya yaklaşılırken, bölgede artan IŞİD tehdidi çalışmaları sıkıntıya soktu. IŞİD terörü nedeniyle, PKK'nın tümüyle silah bırakmasına yönelik takvim konusunda zorluk yaşandığı belirtiliyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında yapılan çözüm süreci zirve toplantılarının en önemli başlığı bölgedeki IŞİD tehdidi oldu. AK Parti kurmaylarından edinilen bilgilere göre, çözüm sürecine ilişkin yol haritasının ekim sonu veya kasım içinde açıklanması bekleniyor, ancak bu konuda bazı zorluklar yaşanıyor.
Bunlardan biri; 2015 seçimlerine gidilirken bazı atılacak adımların sıkıntıya yol açma ihtimali. Diğeri ise bölgedeki IŞİD varlığı. Davutoğlu başkanlığındaki toplantılarda da bu konuda "Bölgede, IŞİD varlığı neredeyse PKK'nın silahlı gücünün orada olmasını meşru hale getirdi. Şimdi böyle bir yapı varken, PKK'ya 'silah bırak' demenin güçlüğü yaşanıyor" değerlendirmesi yapıldı.
YOL HARİTASI DEĞİŞECEK
Çözüm süreci konusunda takvimlendirilmiş yol haritasının bölgedeki gelişmelere göre değiştirileceği belirtilirken, atılacak adımlar IŞİD konusundaki ilerlemelere bağlı olacak. AK Parti kurmayları, "Eve dönüş, terörist faaliyetlere katılmayanların Türkiye'ye dönebilmeleri gibi yasal çalışmalar başından beri gündemimizde. Ancak ne zaman uygulanacağı ve gündeme getirileceğiyle ilgili sıkıntı var" diyor.
'SİLAH BIRAKMA MÜMKÜN DEĞİL'
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu da Orta Doğu'daki kaosun çözüm sürecini direkt olarak etkilediğini belirtiyor. "Rojava'daki kaos sürerse, Orta Doğu'daki savaş bitmezse PKK'nın silah bırakması mümkün olmaz" diyen Ensarioğlu bunu şöyle açıkladı: "Çünkü PKK Rojava'daki hakimiyetini silahla sağlıyor. Artık IŞİD nedeniyle silahlı mücadele bir gereklilik haline geldi. Özellikle sivil Kürtler açısından PYD'nin varlığı da bir gereklilik haline gelmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin hedefi, bundan sonrası için yurt içindeki PKK'lıların silahlarını bırakması olmalıdır. Çünkü Kandil'deki veya yurtdışındaki PKK'lıların silah bırakması mümkün görünmüyor."
'SEMPATİK' HALE GETİRİYOR
PKK'nın İŞİD'e karşı savaşması ve yine İŞİD'e karşı bir koalisyon oluşturulmasının aynı zamanda örgütü dünya nezdinde 'sempatik' hale getirebileceğini vurgulayan AK Partili Ensarioğlu, şöyle devam etti: "Bu çatışmanın sonunda birinin (PKK'nın veya İŞİD'in) kazanması diğerinin kaybetmesinden öte, Türkiye olarak çözümden geri dönmemek önemlidir. Biz sonuna kadar bu yolda devam ederiz." Yücel Kayaoğlu ANKARA


UZMANLAR NE DEDİ?



PROF. DR. HASAN KÖNİ: PKK kazanırsa bölgedeki otonom yapılar birleşir
IŞİD'in PKK'ya karşı kazanacağını zannetmiyorum. 'Kobani gider' deniyor ama sadece Suriye'deki kısmı gider. Tam gideceği zaman destek verirler. Bu bombalama devam edecek gibi görünüyor ve daha da genişletmeye çalışıyorlar. BM'den de bir karar çıkartabildiler. PKK ya da PYD kazanırsa o bölgedeki yapıyı Kuzey Irak'ta olduğu gibi otonom kısımları birleştirir. Meşruiyet kazanmış olur. İleride bunlar birleşir birleşmez, üç dört senelik bir konu. Türkiye'nin buna karşı çıkıp çıkmayacağı içerideki reaksiyonlara bağlı. Her an değişen bir ortam var. Hava durumu gibi. Amerika'nın bütün sistemi değiştireceğini, batının bu yapı etrafında toplanacağını hiç öngörmüyorduk. O yüzden üç dört ihtimalli bir gelişme içerisindeyiz. En önemli unsur da zaman!




Doç. Dr. Ferhat Pirinççi: Çatışmada IŞİD üstün olursa
IŞİD'e karşı yapılan saldırıların Türkiye açısından olumsuz ihtimali var. Biri, Esad rejiminin bu saldırılardan güçlenmesi, diğeri de PYD'nin güçlenmesi. Türkiye'de çözüm süreci kendi mecrasında gidiyor. PYD'nin kendi bölgelerini kontrol altına almak dışında bir hedefi yok. Ancak yeni muhalif grupların hedefinde Esad rejimini ortadan kaldırmak var. Bu noktada amaç birliği olmuyor. Türkiye'nin diğer koalisyon ülkelerinden talebi eş zamanlı olarak Esad'ı da ortadan kaldıracak bir yapılanma. Çözüm sürecine zarar verme ihtimalini de göz ardı etmemek lazım. Yani IŞİD, PYD karşısında üstün olursa özellikle PKK'nın şahin kanadı veya Kandil'dekiler "Türkiye'nin hareketsizliğini" sorumlu tutarlarsa çözüm sürecinin de olumsuz etkilenme ihtimali var.

Ebru Karatosun ANKARA