Çözüm, Özal'ın en büyük hayaliydi

Kürt açılımını yapan ilk lider olan Turgut Özal, 'Kürt Meselesi'ni çözmeyi hayal ediyordu.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, banka memuru bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak Ekim 1927 tarihinde Malatya'da dünyaya geldi. İlkokulu Bilecik'te ortaokulu Mardin'de liseyi de Konya'da başlar Kayseri'de bitirir. Lisenin ardından Özal için artık İstanbul günleri başlar. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği'ni burslu olarak okur ve 1950 yılında mezun olur. Ailesinin isteğiyle Ayhan İnal'la kısa süreli bir evlilik yaşayan Özal bundan iki yıl sonra ise siyasi hayatı boyunca da yanından hiç ayrılmayacak olan Semra Özal'la evlenir. Özal'ın ilk evliliğinden çocuğu olmazken ikinci evliliğinden Ahmet, Zeynep ve Efe Özal olmak üzere üç çocuğu olur.
İdealleri olan genç Özal Amerika'da Texas Tech Üniversitesine ihtisas yapmaya gider ve ekonomi eğitimi alır. Parlak bir bürokrat olan Özal daha sonra Özal DPT'nin kuruluşunda önemli rol oynar. Önce Demirel'in danışmanı olan Özal 1967 yılında da DPT müsteşarı olur. Türkiye planlı ekonomiyle ilk defa onun döneminde tanışır. Sektör deneyimi sonrasında da siyasete 'merhaba' der Özal.
Milli Selamet Partisi'nden 1977 seçimlerinde İzmir milletvekili adayı olan Özal'ın ilk denemesi başarısızlıkla sonuçlanır. Demirel'in kurduğu 43.hükümete Özal müsteşar atanır ve Türkiye için önemli dönemeç kabul edilen 24 Ocak kararlarının da mimarı olur. Özal o dönemdeki etkinliği sayesinde 'sandalyesiz bakan' sıfatını da alır. 1980 darbesi sonrasındaki Bülent Ulusu hükümetinde Başbakan Yardımcılığı yapar ancak istifa ederek Mayıs 1983'te ANAP'ı kurar.
Özal partisinin kuruluşundan 6 ay sonra yapılan seçimlerde 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidar olur. Özal artık hayalindeki projelerini gerçekleştirmek için hazırdır. Serbest ekonominin tohumları Özal döneminde atılır. Darbe döneminin izleri ekonomiden silinmeye çalışılır. Özal bunda başarılı olur ve iktidarda bulunduğu 1983-1991 döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık yüzde 5.2 oranında büyür.
Özal'la birlikte Türkiye dünya ligindeki sırasını da değiştirmeye başlar. Türkiye ihracat ve turizmle Özal döneminde tanışır. Darbe dönemindeki 2.9 milyar dolarlık ihracat onun döneminde 11.6 milyar dolara yükselir. İhracatta sanayi ürünlerinin payı yüzde 35'ten 80'e çıkar. Turizmde de büyük hamleler onun döneminde yapılır ilk beş yıldızlı oteller açılır ve 420 milyon dolar olan gelir 3.2 milyar dolara yükselir. Türkiye Özal döneminde 1.2 milyar dolar olan toplam döviz rezervini on katına yani 12 milyar dolara yükseltir. Türkiye onun sayesinde döviz korkusunu yener. Türkiye artık yasaklar ülkesi olmaktan kurtulmuştur. Döviz taşımak serbest hale getirilir, yurt dışına çıkışlar kolaylaşır, ithali yasak olan mallar sadece bir kaç ürünle sınırlandırılır. Kaçakçılık önlenir buradan sağlanan gelirlerle Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma fonu kurulur.
Özal Türk siyasetinde Kürt açılımını yapan ilk liderlerden biri olur. "Benim anneannem de Kürt'tü" sözleri ile bu realiteyi ilk defa dillendiren Özal, TRT Şeş'i benzeri bir televizyon hayalini de "GAP televizyonu birkaç saat Kürtçe yayın yapsa iyi olurdu" şeklinde ifade eder. Özal terörle mücadele sorununun da özgürlük ve diyalogla yapılması gerektiğini gündeme getirerek ezberleri bozar. Özal 1992 yılında da hem Barzani hem de Talabani'ye kırmızı pasaport verilmesini sağlamıştı.
![]() |
Turgut Özal, vizyon sahibiydi. "Anneannem Kürt'tü" diyerek Kürt realitesini ilk dile getiren lider oldu. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi henüz yeni yapabildiğimiz konuları 30 yıl öncesinden tartışmaya açmıştı.
![]() |
TÜRKİYE'NİN İLK SİVİL CUMHURBAŞKANI
'Başkanlık tartışılsın' demişti
Başkanı halkın seçmesi gerektiğini düşünen Özal, Fransa'daki gibi bir başkanlık sisteminin Türkiye'ye uygulanabileceği görüşünü savundu.
Özal 1989'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde 3'üncü turda Türkiye'nin 8'inci Cumhurbaşkanı olur. O'nun seçimi ile ülkenin başına ilk kez sivil bir cumhurbaşkanı gelir. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda ise ezberleri bozar. Diğer Cumhurbaşkanlarından farklı olarak çoğu defa kravatsız, keten pantolon, keten ayakkabı ve tişörtle resmi programlara katılır. Askeri birlikleri şortla denetler. Konuk Cumhurbaşkanlarını Marmaris Okluk koyundaki resmi yazlıkta ağırlar. O artık çocukların 'Tonton amcasıdır'. Özal için söylenen 'Çankaya'nın şişmanı işçi düşmanı' sloganı da Türk siyasi tarihinde unutulmaz sloganlar arasındaki yerini alır.
Özal dönemin ünlü talk show sunucusu Rüstem Batum'un da programına da katılarak ilklerini sürdürür. Programda Plastip show'da kendisinin kuklasını seslendiren Ali Zeytinbaş isimli kişiye "Rahat ol. İstediğin gibi davran" diyecek kadar hoşgörülü olan Özal kendi taklidini de gülümseyerek izler. Renkli kişiliğini her yerde gösteren Özal ünlü türkücü İbrahim Tatlıses'in bir şarkısına da eşlik ederek sıra dışı kişiliğini sergiler. Başbakanlığı döneminde ünlü halterci Naim Süleymanoğlu'nu da Bulgaristan hükümetine 1 milyon dolar vererek Türkiye'ye getirmişti. Başbakanlığı döneminde Irak ve Bulgaristan'dan olmak üzere iki büyük göç dalgası ile karşılaşır.
Özal, Türkiye'nin bugünlerde konuştuğu 'başkanlık' sistemini de o dönemde gündeme getirir. Başkanı halkın seçmesi gerektiğini düşünen Özal, Fransa'daki gibi bir sistemin Türkiye'ye uygulanabileceğini görüşünü savundu. Yerel yönetimlerin de güçlendirilmesi de Özal'ın görüşleri içindeki yerini alır.
![]() |
Vizyon sahibi ve cesur bir liderdi
Vizyon sahibi bir lider olan Özal haberleşme alanında da Türkiye'ye çağ atlatır. O'nun döneminde Türk halkı telefon bağlatma derdinden kurtulur. 1.5 milyon olan otomatik hat sayısı 9 milyona ulaşır. Faks, araba telefonu, telsiz, çağrı cihazı yaygınlaşırken Türkiye bilgisayarla da ilk kez o zaman tanışır. Özal döneminde Türkiye renkli televizyonu da kullanmaya başlar. Takvimler Haziran 1988'i gösterdiğinde Kartal Demirağ isimli saldırgan Anavatan Partisi'nin 2'inci Olağan Kongresi sırasında Özal'a suikast düzenlemek ister. Sağ elinden yaralanan Özal daha sonra kürsüye çıkarak "Allahın verdiği ömrü onun izninden başka alacak yoktur" sözleriyle tarihe not düşer. Özal başbakanlığı döneminde büyük ses getiren Necdetler operasyonuna da imza atar. Dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ yerine teyzesinin oğlu Necdet Öztorun'u getirmek ister hatta görev teslim davetiyelerini de hazırlatırlar. Özal "Hükümetimiz Genelkurmay Başkanlığı'na Necdet Öztorun'u düşünmemektedir' sözleri ile rest çekerek Necip Torumtay'ı Genelkurmay Başkanı olarak atar.
Özal'ın ölümünde suikast şüphesi
Turgut Özal, 17 Nisan 1993'te 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra hayatını kaybeder. Özal'ın ani ölümü, Çankaya Köşkü'nde bir doktorun bulunmayışı, hastaneye sedye taşıması dışında hiçbir donanımı olmayan bir ambulansla getirilmesi ve getirilirken yolun uzatılması soru işaretlerini de beraberinde getirir. Ailesinin isteği ile o dönemde Özal'a otopsi yapılamaz. Daha sonra olay Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu tarafından araştırılır. DDK da durumun şüpheli olduğu bilgisine ulaşarak Özal'ın mezarının açılması ve otopsi yapılması gerektiğini bildirir. Bunun üzerine Özal'ın mezarı açılır naaşının bozulmadığı da ortaya çıkar. Özal'ın vücudunda 4 farklı zehrin bulunduğu iddia edilir.