Çınar devrildiğinde evlatları ne hissetti babamlar ve oğulları
Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kez öldü, kör oldum. Yıkadılar, aldılar, götürdüler. Babamdan ummazdım bunu, kör oldum.
Cemal Süreya'nın yukarıdaki şiiri bazı ünlü meslektaşlarımız için çok daha anlamlı şu günlerde…On üç yaşında yetim kalmış bendeniz için de şüphesiz.
Kaç yaşında olursa olsun, baba öldüğünde evinizin çatısı uçar, rüzgârda kalırsınız.
Üşürsünüz.
…
Babasız gazetecilerden Halime Gürbüz yazmıştı bir tarihte:
"Baba öldüğünde masal yarım kalır.
Baba öldüğünde, çocuk yanına hançer saplanır.
Büyümenin en çok sızlattığı andır babanın ölümü.
Baba gittiğinde, sabah karanlığında çalan kurmalı saat susar. Bir ömür sesiyle çınlamış duvarlarda yalnızlık yankılanır.
Değerini anlamaz kimse kitap aralarında saklı sararmış takvim yapraklarının…
Baba gittiğinde boşluğa bakan yakın gözlüğü, pembe küçük haplar, iftarda tuza banan parmaklar, nasihatler, dualar yetim kalır."
FEHMİ KORU: MUZAFFER AMCA 87 YAŞINDAYDI
Aslen Yugoslavya Prizenli olan ancak İzmir'de esnaflık (kolonyacılık) yapan baba Muzaffer Koru'nun tabutunun başında "oğul Fehmi"nin kıpırdayan dudakları… "Üzerimizde çok büyük etkileri olan bir insandı" sözleri…
On üç yıl önce hayat arkadaşı Ganimet hanımı kaybettiğinde ağız tadı bozulmuştu Muzaffer Amcanın... İnandığı ve hazırlandığı ahiret yolculuğuna çıkıverdi bir Urla ikindisinde… Fehmi, Vecdi ve Naci'yi yetim bırakarak…
SALİH MEMECAN: MAHMUT AMCA 88 YAŞINDAYDI
Eski bir bankacıydı aslında… Ama o gün Levent Camiinde "İş Bankası İstihbarat Müdürü Mahmut Ali Bey" değil, "bizim" sevgili meslektaşımız, arkadaşımız Salih Memecan'ın babası Mahmut Amcaydı.
Çok çekti. Bir yıldan fazla yattı hastanede…
O acılı süreçte, "Beni memleketime defnedin" demişti oğulları Salih ile Melih'e…
Öyle yaptılar.
Ordu'da toprağa verdiler, neredeyse bütün Orduluların katıldığı cenaze merasiminden sonra Mahmut Amcayı…
AHMET HAKAN: HAMDİ AMCA 73 YAŞINDAYDI
"Babamı kaybettim. Cenaze namazı yarın öğle namazını müteakip Silivri Piri Mehmet Paşa Camiinde kılınacak. Allah rahmet eylesin."
Bu satırları yazarken Ahmet Hakan'ın bugüne kadar yazdığı tweetlerin sayısı 41.296 idi.
Muhtemelen, hatta kesinlikle, Ahmet Hakan Coşkun'un yazdığı bu 41 bin 296 tweet içinde en acısı yukarıdaki cümleleriydi.
Bir gazeteciye yakışır şekilde babasının ölümünü bir haber olarak "herkesten önce" duyurdu twitter'dan…
Sonra da Silivri'ye gidip eski müftü babası Hamdi Coşkun'un cenazesine katıldı. Siyasi parti temsilcilerinin ve gazetecilerin teselli cümleleri arasında…
CAN DÜNDAR: ALİ RIZA AMCA 81 YAŞINDAYDI
"Babalık için uçurtma almak yetmez, birlikte uçurmak gerekir.
Hayat denilen geçit töreninde, babasıyla evladını aynı zaman diliminde pek az görebiliyor insan… Biri veda ederken öbürü geliyor… Babanın oğlu iken eskiden, oğlunun babası oluyorsun birden…" diye yazmıştı Kırmızı Bisiklet'te Can Dündar…
"Ünlü cenazelerin adresi" Kocatepe Camiinin avlusunda taziyeleri kabul ederken bunları düşünüyordu muhtemelen "Eski MİT'çi" olarak bilinen Ali Rıza Dündar'ın ardından…
FATİH ALTAYLI: TALAT AMCA 82 YAŞINDAYDI
Fatih Altaylı gibi "kaskatı" bir adamı sarsıla sarsıla ancak Talat Amca ağlatabilirdi. Altaylı'yı "o haliyle" görenler, ölümün, babadan ayrılışın nasıl bir acı olduğunu gayet iyi anladı.
Eğitimini Almanya'da tamamlamış yüksek mühendis Talat Altaylı, Van'da bir köy sahibiydi. Fatih Altaylı, "Babam bir gün daha yaşasaydı da köy değil, kulübe sahibi olsaydı" diyor.
Mahmut Amca
Meslektaşımız, arkadaşımız Salih Memecan'ın 88 yaşında vefat eden babası Mahmut Amca, "Beni memleketime defnedin" diye vasiyet edince Ordu'ya götürülerek defnedilmişti.
SELAHATTİN DUMAN, baba acısını anlatıyor:
Babamı kendi ellerimle yıkayıp kefenledim…
Ölümün gizemi aklımı hep meşgul etmiştir. Doğarken alınan ilk nefesle ölürken verilen son nefes arasına sıkışmış hayat ritminden daha çok meraklanmışımdır ölüme...
Gerçekten bir son mu yoksa yepyeni bir başlangıç mı? Bir bilebilsek…
İki yıl önce babam Dr. Abdullah Duman tarifsiz acılar içinde yattığı hasta yatağında kendisini ameliyata ikna etmeye çalışan meslektaşlarına sordu:
"Ameliyat olmazsam ne kadar yaşarım?"
Genç meslektaşlarından "Üç dört gün" cevabını alınca elini "Kâfi..." manasına kaldırdı.
"Bana yeter" dedi.
Sonra bana döndü:
"Ölümden zerre kadar korkmuyorum" dedi, "Kim bilir ölümden sonra neler göreceğiz. İnsan aklının, idrakinin dışında bir şey bu..."
(…)
Annemin ölümünden tam on iki gün sonra... Geçmek bilmeyen on ikinci uzun gün hükmünü sürdürürken... Ben İstanbul'a bir iş için iki günlüğüne dönmüştüm...
Yıkanmak, tıraş olmak istemiş... Temiz kıyafetler giymiş... Kardeşim Zarif ve eşi Demir'le helalleşmiş…
Çocuklarından çok memnun olduğunu ve kimseye borcu olmadığını söylemiş…
Doksan bir yıllık hayat serüveni bir iki saat sonra son bulmuş…
Kendi işini kendi bitirdi... Annemin ardından beynine ölme emrini verdi ve uyguladı...
Babamı kendi ellerimle yıkayıp kefenledim.. Tıpkı kız kardeşimin annemi kendi elleriyle yıkayıp kefenlediği gibi…
Son uykusunda müthiş huzurlu ve rahat görünüyordu… Sanki annemle buluşmaya gidiyordu… Sanki bütün gönül acıları sona ermişti…
Beni sorarsanız... Toparlanmaya çalışıyorum…
Normale tam dönemesem de dönmüş gibi yapacağım...
MUZAFFER ve HAMDİ AMCALAR
Ahmet Hakan 73 yaşında kaybettiği babası Hamdi Amca'nın vefatını bir gazeteciye yakışır bir şekilde Twitter'dan duyurmuştu. Fehmi Koru'nun babası Muzaffer Amca, aslen Yugoslavya Prizenli idi. 87 yaşında bir Urla ikindisinde ahiret yolculuğuna çıktı.
Kaç yaşında olursa olsun, baba öldüğünde evinizin çatısı uçar, rüzgârda kalırsınız.
Üşürsünüz.
…
Babasız gazetecilerden Halime Gürbüz yazmıştı bir tarihte:
"Baba öldüğünde masal yarım kalır.
Baba öldüğünde, çocuk yanına hançer saplanır.
Büyümenin en çok sızlattığı andır babanın ölümü.
Baba gittiğinde, sabah karanlığında çalan kurmalı saat susar. Bir ömür sesiyle çınlamış duvarlarda yalnızlık yankılanır.
Değerini anlamaz kimse kitap aralarında saklı sararmış takvim yapraklarının…
Baba gittiğinde boşluğa bakan yakın gözlüğü, pembe küçük haplar, iftarda tuza banan parmaklar, nasihatler, dualar yetim kalır."
FEHMİ KORU: MUZAFFER AMCA 87 YAŞINDAYDI
Aslen Yugoslavya Prizenli olan ancak İzmir'de esnaflık (kolonyacılık) yapan baba Muzaffer Koru'nun tabutunun başında "oğul Fehmi"nin kıpırdayan dudakları… "Üzerimizde çok büyük etkileri olan bir insandı" sözleri…
On üç yıl önce hayat arkadaşı Ganimet hanımı kaybettiğinde ağız tadı bozulmuştu Muzaffer Amcanın... İnandığı ve hazırlandığı ahiret yolculuğuna çıkıverdi bir Urla ikindisinde… Fehmi, Vecdi ve Naci'yi yetim bırakarak…
SALİH MEMECAN: MAHMUT AMCA 88 YAŞINDAYDI
Eski bir bankacıydı aslında… Ama o gün Levent Camiinde "İş Bankası İstihbarat Müdürü Mahmut Ali Bey" değil, "bizim" sevgili meslektaşımız, arkadaşımız Salih Memecan'ın babası Mahmut Amcaydı.
Çok çekti. Bir yıldan fazla yattı hastanede…
O acılı süreçte, "Beni memleketime defnedin" demişti oğulları Salih ile Melih'e…
Öyle yaptılar.
Ordu'da toprağa verdiler, neredeyse bütün Orduluların katıldığı cenaze merasiminden sonra Mahmut Amcayı…
AHMET HAKAN: HAMDİ AMCA 73 YAŞINDAYDI
"Babamı kaybettim. Cenaze namazı yarın öğle namazını müteakip Silivri Piri Mehmet Paşa Camiinde kılınacak. Allah rahmet eylesin."
Bu satırları yazarken Ahmet Hakan'ın bugüne kadar yazdığı tweetlerin sayısı 41.296 idi.
Muhtemelen, hatta kesinlikle, Ahmet Hakan Coşkun'un yazdığı bu 41 bin 296 tweet içinde en acısı yukarıdaki cümleleriydi.
Bir gazeteciye yakışır şekilde babasının ölümünü bir haber olarak "herkesten önce" duyurdu twitter'dan…
Sonra da Silivri'ye gidip eski müftü babası Hamdi Coşkun'un cenazesine katıldı. Siyasi parti temsilcilerinin ve gazetecilerin teselli cümleleri arasında…
CAN DÜNDAR: ALİ RIZA AMCA 81 YAŞINDAYDI
"Babalık için uçurtma almak yetmez, birlikte uçurmak gerekir.
Hayat denilen geçit töreninde, babasıyla evladını aynı zaman diliminde pek az görebiliyor insan… Biri veda ederken öbürü geliyor… Babanın oğlu iken eskiden, oğlunun babası oluyorsun birden…" diye yazmıştı Kırmızı Bisiklet'te Can Dündar…
"Ünlü cenazelerin adresi" Kocatepe Camiinin avlusunda taziyeleri kabul ederken bunları düşünüyordu muhtemelen "Eski MİT'çi" olarak bilinen Ali Rıza Dündar'ın ardından…
FATİH ALTAYLI: TALAT AMCA 82 YAŞINDAYDI
Fatih Altaylı gibi "kaskatı" bir adamı sarsıla sarsıla ancak Talat Amca ağlatabilirdi. Altaylı'yı "o haliyle" görenler, ölümün, babadan ayrılışın nasıl bir acı olduğunu gayet iyi anladı.
Eğitimini Almanya'da tamamlamış yüksek mühendis Talat Altaylı, Van'da bir köy sahibiydi. Fatih Altaylı, "Babam bir gün daha yaşasaydı da köy değil, kulübe sahibi olsaydı" diyor.
 |
Meslektaşımız, arkadaşımız Salih Memecan'ın 88 yaşında vefat eden babası Mahmut Amca, "Beni memleketime defnedin" diye vasiyet edince Ordu'ya götürülerek defnedilmişti.
 |
 |
Babamı kendi ellerimle yıkayıp kefenledim…
Ölümün gizemi aklımı hep meşgul etmiştir. Doğarken alınan ilk nefesle ölürken verilen son nefes arasına sıkışmış hayat ritminden daha çok meraklanmışımdır ölüme...
Gerçekten bir son mu yoksa yepyeni bir başlangıç mı? Bir bilebilsek…
İki yıl önce babam Dr. Abdullah Duman tarifsiz acılar içinde yattığı hasta yatağında kendisini ameliyata ikna etmeye çalışan meslektaşlarına sordu:
"Ameliyat olmazsam ne kadar yaşarım?"
Genç meslektaşlarından "Üç dört gün" cevabını alınca elini "Kâfi..." manasına kaldırdı.
"Bana yeter" dedi.
Sonra bana döndü:
"Ölümden zerre kadar korkmuyorum" dedi, "Kim bilir ölümden sonra neler göreceğiz. İnsan aklının, idrakinin dışında bir şey bu..."
(…)
Annemin ölümünden tam on iki gün sonra... Geçmek bilmeyen on ikinci uzun gün hükmünü sürdürürken... Ben İstanbul'a bir iş için iki günlüğüne dönmüştüm...
Yıkanmak, tıraş olmak istemiş... Temiz kıyafetler giymiş... Kardeşim Zarif ve eşi Demir'le helalleşmiş…
Çocuklarından çok memnun olduğunu ve kimseye borcu olmadığını söylemiş…
Doksan bir yıllık hayat serüveni bir iki saat sonra son bulmuş…
Kendi işini kendi bitirdi... Annemin ardından beynine ölme emrini verdi ve uyguladı...
Babamı kendi ellerimle yıkayıp kefenledim.. Tıpkı kız kardeşimin annemi kendi elleriyle yıkayıp kefenlediği gibi…
Son uykusunda müthiş huzurlu ve rahat görünüyordu… Sanki annemle buluşmaya gidiyordu… Sanki bütün gönül acıları sona ermişti…
Beni sorarsanız... Toparlanmaya çalışıyorum…
Normale tam dönemesem de dönmüş gibi yapacağım...
 |
Ahmet Hakan 73 yaşında kaybettiği babası Hamdi Amca'nın vefatını bir gazeteciye yakışır bir şekilde Twitter'dan duyurmuştu. Fehmi Koru'nun babası Muzaffer Amca, aslen Yugoslavya Prizenli idi. 87 yaşında bir Urla ikindisinde ahiret yolculuğuna çıktı.
'da Takip Edin!
