CHP'li Tekin: 80 sonrası devletin partisi hâline geldik

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul'a dair hayallerini anlatırken ilginç bir özeleştiride bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, önemli bir özeleştiride bulunarak, "80 sonrasındaki, yeni Türkiye'ye göre kendimizi konumlandıramadık. İçe dönük olunca, yeni, gelişen Türkiye'yi okuyamadık. 80 sonrası devletin partisi olduk, halkın partisi değil!" diyor. 2007'de olduğu gibi, yine İstanbul için aday adayı olan Tekin, "O dönemde Baykal, ilçe belediyelerini teklif etti. Ben Bağcılar ya da Ümraniye'yi istemiştim" sözlerini kullanıyor.
İstanbul'un başına geçme isteğiniz ne zamana dayanıyor?
2007 yılında CHP İstanbul İl Başkanı olduğum günden beri, İstanbul'u değiştirip dönüştürmek hayalim vardı. 2009 yılında olmadı. Bütün kamuoyu yoklamalarında sayın Kılıçdaroğlu birinci olunca, kendim teklif ettim. İstanbul'la ilgili çok önemli hayallerim var.
Ne gibi hayaller?
600 günde metro ağının önemli kısmını bitirmek istiyorum. 5 yıl içinde ulaşım sorununu bitireceğim. Bu harita (İstanbul Rant Planı), 100 milyar dolar, yandaşlara ve işadamlarına rant oluşturulduğunu gösteriyor. İstanbul'un metro ağları için gerekli para, 8-10 milyar dolar civarında. Onda biri. Demek ki İstanbul, kendi imkânlarıyla sorunlarını çözebilir. Bugün İstanbul'daki vatandaşların yüzde 30'unun mülkiyet sorunu var. Bu ranta kurban ederseniz çözemezsiniz! Sadece gecekondular değil, 200 yıllık sorunlar çözülmemiş. Örneğin 2 B! Bu çok basit çözülür.
Nasıl çözeceksiniz?
'Yerinde dönüşüm' uygulayarak, tapu sorununu iki yılda çözeceğiz. Her vatandaş bölgedeki imar uygulamasına paralel olarak, tapu sahibi olacak. Enteresan örnekler var. Örneğin Yeni Sahra Barbaros Mahallesi'ndeki sorun 40 yıldır çözülmüyor. Hemen yanında Batı Ataşehir'de 15 emsal. Bu vatandaşa vereceğiniz ise 2 emsal! Sayın Kadir Topbaş, 2005 yılında İstanbul'un '100 binlik' planını yaptı. Sonra darmadağın edildi. Çünkü kentleri, Ankara yönetiyor! Sayın Topbaş, bakanlıklar ve TOKİ'yle ilgili haklı davalar açtı. Bu davalar ne oldu?
İstanbul'da büyük bir belediyenin başkan adaylığı teklif edilirse, kabul eder misiniz?
Ben bu öneriyi 2009'da reddettim. İstediğim ilçeyi tercih edebilirdim. Baykal bana birkaç ilçe teklif etti, reddettim. "Bir ilçede aday olmamı arzu ediyorsanız, bu ya Bağcılar ya da Ümraniye olur. Aksi halde hiçbirini kabul etmem" dedim. Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy gibi yerlerde adaylığımı koysaydım, bütün ciddiyetimi kaybederdim! Şu anda CHP Genel Başkan Yardımcısıyım. Bu durumdaki birinin, ilçe belediye başkanlığını istemesi şık olmaz.
CHP'nin belediyeciliğine dair, Nurettin Sözen döneminden gelen çekinceler var İstanbul'da. Bu önyargıları aşabilir misiniz?
Tabii ki aşarız. Bir hava fotoğrafı çekin, İstanbul, ilçe belediyelerinin binalarından geçilmiyor! Belediye başkanı olursam, tamamını satacağım! Bütün bu binalar çok ciddi değer eder ve sorun çözmek yerine sorun yumağı haline gelmiş. Bir işletme ruhsatı almak için İstanbul'da dört bir yanı geziyorsunuz. Elbette Sözen dönemi eleştirilebilir. Ama 1984-2013 arasında İstanbul'u tahrip etmeyen tek belediye başkanı da Nurettin Sözen.
İstanbul'da belediyenin en kötü yönetildiği dönem de Nurettin Sözen dönemi…
Doğru, o zaman şunu da tartışalım. Sözen, Ankara'dan gelecek paraya bakıyordu. Yasaların tamamı değişti. Ankara'ya hiç ihtiyacınız kalmadı. Ankara el çektiğinde, İstanbul'un öz kaynakları, onu dünyadaki şehirler içinde en başa getirecek kadar fazla. Her şeyin vergisi ödüyorsunuz. Ancak Ankara'daki Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın İstanbul'u bilmeyen bürokratları, İstanbul'a dair plan hazırlıyor.
Siz CHP'nin bunca yıldır iktidar olamamasını, bir türlü sıçrayamamasını nelere bağlıyorsunuz? Toplum, CHP'ye nasıl bakıyor?
Sosyal demokrat partiyseniz, dayanacağınız iki temel var: Emek ve yoksullar. 80 öncesi, CHP en güçlü parti. Nüfus, 44 milyon. 8 milyon örgütlü insan var. 2 buçuk milyon sendikalı işçi var. 12 Eylül, o örgütlü toplumu ortadan kaldırdı. CHP ya da SHP, o dağıtılmış yapıyı yeniden hayata geçirebilirdi. 1983'ten 2010'a kadar 26 kurultay yaşamışız. Keşke bu kurultaylarda birbirimizi yemek yerine, 'öteki Türkiye'yi konuşabilseydik. İşçiyle, köylüyle ilişkimizi kopardık. 80 öncesinde en çok buralardan oy alırdık, şimdi en az buralarda oy alıyoruz. Suadiye'de birinci partiyiz, Sultanbeyli'de sonuncu. 80 sonrası devletin partisi olduk, halkın partisi değil!
İşçi ve köylü sınıfından oy alamamanızda, onların eklemlendiği yeni orta sınıfı okuyamamanız da sebep olabilir mi? CHP, yeni orta sınıfın değil, eski orta sınıfın partisi gibi duruyor…
80 sonrasındaki, yeni Türkiye'ye göre kendimizi konumlandıramadık. İçe dönük olunca, öteki Türkiye'yi, yeni, gelişen Türkiye'yi okuyamadık. Şimdi onu okumaya çalışıyoruz.
CHP'yi Türkiye'nin kıyılarından ortasına nasıl taşıyacaksınız?
2010'dan sonra, Yeni CHP'de bunların hepsini analiz ediyoruz. İnsanların yaşamlarına baskı oluşunca, onlar da bizim seçmenimiz oluyor. Onlar da bizim seçmenimiz olsun; ama asıl seçmenlerimizle de buluşacağız.
'SARIGÜL FOTOĞRAFI'NDAN RAHATSIZ OLDUM
Gürsel Tekin, 'CHP, Mustafa Sarıgül'e katıldı' eleştirileriyle ilgili "O fotoğrafların bir kısmından ben de rahatsız oldum. Mustafa Bey belki böyle bir şeye ihtiyaç duydu; ama 90 yıllık CHP'nin bu tür bir PR'a ihtiyacı yoktu" dedi.
Fatih VURAL/TÜRKİYE GAZETESİ
fatih.vural@tg.com.tr
İstanbul'un başına geçme isteğiniz ne zamana dayanıyor?
2007 yılında CHP İstanbul İl Başkanı olduğum günden beri, İstanbul'u değiştirip dönüştürmek hayalim vardı. 2009 yılında olmadı. Bütün kamuoyu yoklamalarında sayın Kılıçdaroğlu birinci olunca, kendim teklif ettim. İstanbul'la ilgili çok önemli hayallerim var.
![]() |
Ne gibi hayaller?
600 günde metro ağının önemli kısmını bitirmek istiyorum. 5 yıl içinde ulaşım sorununu bitireceğim. Bu harita (İstanbul Rant Planı), 100 milyar dolar, yandaşlara ve işadamlarına rant oluşturulduğunu gösteriyor. İstanbul'un metro ağları için gerekli para, 8-10 milyar dolar civarında. Onda biri. Demek ki İstanbul, kendi imkânlarıyla sorunlarını çözebilir. Bugün İstanbul'daki vatandaşların yüzde 30'unun mülkiyet sorunu var. Bu ranta kurban ederseniz çözemezsiniz! Sadece gecekondular değil, 200 yıllık sorunlar çözülmemiş. Örneğin 2 B! Bu çok basit çözülür.
Nasıl çözeceksiniz?
'Yerinde dönüşüm' uygulayarak, tapu sorununu iki yılda çözeceğiz. Her vatandaş bölgedeki imar uygulamasına paralel olarak, tapu sahibi olacak. Enteresan örnekler var. Örneğin Yeni Sahra Barbaros Mahallesi'ndeki sorun 40 yıldır çözülmüyor. Hemen yanında Batı Ataşehir'de 15 emsal. Bu vatandaşa vereceğiniz ise 2 emsal! Sayın Kadir Topbaş, 2005 yılında İstanbul'un '100 binlik' planını yaptı. Sonra darmadağın edildi. Çünkü kentleri, Ankara yönetiyor! Sayın Topbaş, bakanlıklar ve TOKİ'yle ilgili haklı davalar açtı. Bu davalar ne oldu?
İstanbul'da büyük bir belediyenin başkan adaylığı teklif edilirse, kabul eder misiniz?
Ben bu öneriyi 2009'da reddettim. İstediğim ilçeyi tercih edebilirdim. Baykal bana birkaç ilçe teklif etti, reddettim. "Bir ilçede aday olmamı arzu ediyorsanız, bu ya Bağcılar ya da Ümraniye olur. Aksi halde hiçbirini kabul etmem" dedim. Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy gibi yerlerde adaylığımı koysaydım, bütün ciddiyetimi kaybederdim! Şu anda CHP Genel Başkan Yardımcısıyım. Bu durumdaki birinin, ilçe belediye başkanlığını istemesi şık olmaz.
CHP'nin belediyeciliğine dair, Nurettin Sözen döneminden gelen çekinceler var İstanbul'da. Bu önyargıları aşabilir misiniz?
Tabii ki aşarız. Bir hava fotoğrafı çekin, İstanbul, ilçe belediyelerinin binalarından geçilmiyor! Belediye başkanı olursam, tamamını satacağım! Bütün bu binalar çok ciddi değer eder ve sorun çözmek yerine sorun yumağı haline gelmiş. Bir işletme ruhsatı almak için İstanbul'da dört bir yanı geziyorsunuz. Elbette Sözen dönemi eleştirilebilir. Ama 1984-2013 arasında İstanbul'u tahrip etmeyen tek belediye başkanı da Nurettin Sözen.
İstanbul'da belediyenin en kötü yönetildiği dönem de Nurettin Sözen dönemi…
Doğru, o zaman şunu da tartışalım. Sözen, Ankara'dan gelecek paraya bakıyordu. Yasaların tamamı değişti. Ankara'ya hiç ihtiyacınız kalmadı. Ankara el çektiğinde, İstanbul'un öz kaynakları, onu dünyadaki şehirler içinde en başa getirecek kadar fazla. Her şeyin vergisi ödüyorsunuz. Ancak Ankara'daki Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın İstanbul'u bilmeyen bürokratları, İstanbul'a dair plan hazırlıyor.
Siz CHP'nin bunca yıldır iktidar olamamasını, bir türlü sıçrayamamasını nelere bağlıyorsunuz? Toplum, CHP'ye nasıl bakıyor?
Sosyal demokrat partiyseniz, dayanacağınız iki temel var: Emek ve yoksullar. 80 öncesi, CHP en güçlü parti. Nüfus, 44 milyon. 8 milyon örgütlü insan var. 2 buçuk milyon sendikalı işçi var. 12 Eylül, o örgütlü toplumu ortadan kaldırdı. CHP ya da SHP, o dağıtılmış yapıyı yeniden hayata geçirebilirdi. 1983'ten 2010'a kadar 26 kurultay yaşamışız. Keşke bu kurultaylarda birbirimizi yemek yerine, 'öteki Türkiye'yi konuşabilseydik. İşçiyle, köylüyle ilişkimizi kopardık. 80 öncesinde en çok buralardan oy alırdık, şimdi en az buralarda oy alıyoruz. Suadiye'de birinci partiyiz, Sultanbeyli'de sonuncu. 80 sonrası devletin partisi olduk, halkın partisi değil!
İşçi ve köylü sınıfından oy alamamanızda, onların eklemlendiği yeni orta sınıfı okuyamamanız da sebep olabilir mi? CHP, yeni orta sınıfın değil, eski orta sınıfın partisi gibi duruyor…
80 sonrasındaki, yeni Türkiye'ye göre kendimizi konumlandıramadık. İçe dönük olunca, öteki Türkiye'yi, yeni, gelişen Türkiye'yi okuyamadık. Şimdi onu okumaya çalışıyoruz.
CHP'yi Türkiye'nin kıyılarından ortasına nasıl taşıyacaksınız?
2010'dan sonra, Yeni CHP'de bunların hepsini analiz ediyoruz. İnsanların yaşamlarına baskı oluşunca, onlar da bizim seçmenimiz oluyor. Onlar da bizim seçmenimiz olsun; ama asıl seçmenlerimizle de buluşacağız.
![]() |
Gürsel Tekin, 'CHP, Mustafa Sarıgül'e katıldı' eleştirileriyle ilgili "O fotoğrafların bir kısmından ben de rahatsız oldum. Mustafa Bey belki böyle bir şeye ihtiyaç duydu; ama 90 yıllık CHP'nin bu tür bir PR'a ihtiyacı yoktu" dedi.
Fatih VURAL/TÜRKİYE GAZETESİ
fatih.vural@tg.com.tr