Cem Garipoğlu'nun mezarı açılacak mı? Başsavcılıktan merakla beklenen o cevap geldi

İstanbul’da 3 Mart 2009'da vahşice katledilen Münevver Karabulut cinayeti Türkiye'yi adeta derinden sarsmıştı. Vahşice katledilen Münevver'in babası Süreyya Karabulut, katil Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için başsavcılığa başvuruda bulunmuştu. İşte o başvuruya dair bir gelişme yaşandı. Kızının katili Cem Garipoğlu'nun, ölmediğini, kaçtığını veya kaçırıldığını söyleyen acılı babanın bu talebini başsavcılık reddetti. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir “Başsavcılık, talebimizi geldiğimiz nokta itibari ile reddetmiş. Bu nihai bir karar değil. Bu karara ilişkin olarak itiraz hakkımız var. İtiraz hakkımızı kullanacağız” şeklinde konuştu.
Münevver Karabulut, 17 yaşında İstanbul’da 3 Mart 2009'da Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürüldü. Bu korkunç cinayetin ardından Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, Cem Garipoğlu'nun ölmediğini, yaşadığını veya kaçmış olabileceğini öne sürerek mezarının açılması için talepte bulunmuştu. Münevver Karabulut cinayetinin üzerinden tam 13 yıl geçti. Kızını kaybeden acılı baba, girdiği cezaevinde 8 yıl önce intihar ettiği söylenen katil Cem Garipoğlu'na ilişkin en derin şüphelerini dile getirerek, "8 yıldır kâbusun içinde yaşıyorum. O celladın cesedini görseydim belki ikna olurdum. Ama cesedini göstermediler. İntihar ettiğine inanmıyorum. Çünkü böyle bir celladın kendi canına kıyabileceğine inanmıyorum. Ya öldürüldü ya kaçırıldı. Mezarının açılmasını talep edeceğim. Yoksa bu kabus bitmeyecek" şeklinde konuştu.
ACILI BABADAN SUÇ DUYURUSU
Baba Süreyya Karabulut kadar kamuoyunda da dinmeyen bir şüpheye dönüşen Cem Garipoğlu'nun ölmediği hatta başka bir ülkede yaşamını sürdürdüğü şeklindeki komplo teorileri, cinayetin ardından 13 yıl, Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intiharın ardından 8 yıl geçmesine rağmen hiç dinmedi.
Sabah'ta yer alan habere göre acılı baba Karabulut'un isteği üzerine avukatı tarafından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu, 'Cem Garipoğlu'nun kaçmış ve kaçırılmış olması' ihtimali üzerinden yapıldı. Ancak, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusunu 'kovuşturmaya yer olmadığına kanaat getirerek, reddetti.
"ÖLEN CEM GARİPOĞLU'DUR"
Gerekçe olarak şu ifadeler kullanıldı:
"Cem Garipoğlu'nun intihar olayı ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızın ....... sayılı soruşturma dosyasının yürütüldüğü ve soruşturma kapsamında 10 /10/2014 tarihinde Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda intihar eden hükümlünün bedeninden ve Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında inceleme yapıldığı. Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nce yapılan incelemede ölen şahıstan alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 ihtimalle analık-babalık indeksinin hesaplandığı, dolayısıyla ölenin Cem Garipoğlu olduğu hususunun tespit edildiği. Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nin 12/11/2014 tarihli otopsi raporuna göre Cem Garipoğlu'nun ölüm nedeninin 'başa poşet geçirilmesine bağlı ağız burun kapanması ve boyuna bağ tatbikine bağlı mekanik asfiksi olarak tespit edildiği. Sonuç olarak şikâyete konu olaylarla ilgili, yukarı açıklanan hususların aksine, iddiayı destekler nitelikte maddi bir delilin mevcut olmaması nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir."
"GECELERİ UYUYAMIYORUM"
Süreyya Karabulut, "8 yıldır bu benim en korkunç kabusum. Hiç aklımdan kınalı kuzum çıkmadığı gibi bir de bu cellat gerçekten öldü mü kaçtı mı şüphesi. Geceleri uyuyamıyorum. Cesedini bize göstermediler. Fotoğraflarını eşim ve avukatımız görmüş. Fotoğraf bir şey ifade etmiyor. Gözümle cesedini görsem belki ikna olurdum" diyerek içindeki dinmeyen şüpheyi anlatmıştı.
Suç duyurusunun reddedilmesiyle ilgili de baba Karabulut "Avukatımız elinden geleni yaptı. Ama bu derin şüphe hala içimde. Cesedini görseydim ikna olurdum. Ama olay tarihinde sadece fotoğraflarını gösterdikleri için bu şüphem dinmiyor. Mücadelemizi verdik, vereceğiz" dedi.
MÜNEVVET KARABULUT CİNAYETİ
Türkiye'yi sarsan Münevver karabulut cinayeti 3 Mart 2009'da Cem Garipoğlu tarafından gerçekleştirildi. Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut'un cansız bedenini testereyle parçalara ayırarak bir bavul ve gitar çantası içinde Etiler'deki çöp konteynerine attı. Cinayetten sonra 197 gün kaçmayı başardı. Teslim olduktan sonra da yargılandığı Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 yaşından küçük olduğu için Cem Garipoğlu'nu en ağır ceza olan 24 yıl hapisle cezalandırdı.
Silivri 5 Nolu Cezaevinde üç kişilik koğuşta tek başına kalıyordu. 10 Ekim 2014 sabahı sayıma gelen gardiyanlar Cem Garipoğlu'nun cansız bedenini buldular. Başına poşet geçirerek, çamaşır ipiyle kendisini boğarak, intihar ettiği belirtildi.
Olay, tüm kamuoyunda bu tarihten itibaren Cem Garipoğlu'nun intihar etmediği, kaçırıldığı, olayın 'intihar değil cinayet' olduğu hatta ölen kişinin başkası olduğu söylentileri kulaktan kulağa dolaştı.