Bülent Arınç, açıklama yaptı
GÜNDEM
Haberleri
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası önemli açıklamalarda bulundu
Bülent Arınç'ın açıklamalarından satır başları: "Adalet Bakanımız sayın Sadullah Ergin YSK'nın yeniden düzenlenmesine ilişkin bir kanun teklifini teslim etti. Avrupa Birliği bildiğiniz gibi her Bakanlar Kurulu toplantısında üzerinde durulan bir konu. Sayın Egemen Bağış, bazı fasılların konuşulmaya başlanması ve Türkiye'nin üyelik sürecinde daha iyimser ifadelerin kullanılmasıyla ilgili konuları gündeme getirdi. Diyarbakır ve ilçelerinde yapılan ziyaretlerle ilgili sayın Başbakan ve ilgili Bakanlar çok olumlu izlenimler edindiklerini, halkın büyük bir teveccüh gösterdiğini ifade ettiler. Bölge insanının çözüm sürecine ve Hükümetimize bakışının çok olumlu olduğu belirtildi. Dershanelerle ilgili konu gündeme geldi. Dershaneler konusunda halka yanlış akseden konuların ele alınması ile birlikte paydaşlarla birlikte bu konunun tekrar ele alınmasının yerinde olacağı konusunda görüş birliğine vardık
"GENEL AF MI GELİYOR?
Başbakanın konuşması çok açıktı. Yazılı metne bağlı kalarak konuşmasını yaptı. Bir genel af beklentisinin bugün için hiç dile getirilmediğini görürsünüz. Genel af bugünün gündeminde yok. Başbakan konuşmasında geleceğe ait bir perspektif çiziyor. Gelecekte böyle bir hayal ediyoruz diyor. Hem gelen konuklarımızın konuşmaları hem de halkın genel tepkileri, barıştan ve kardeşlikten yanaydı. Anneler artık ağlamasın dediler. Bu kadar güzel bir konuşmasının ertesinde genel af gelecek anlamını çıkarmayınız. Türkiye'de bir yargı var. Hepsi çözüm sürecinin iyi bir sonuca bağlanmasına bağlı.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN'LA HİÇBİR ANLAŞMAZLIĞIMIZ YOK"
Ben görevimin başındayım. Açıklamalar kamuoyunun malumudur. Şu anda bir Bakan olarak Ak Parti'nin bir milletvekili olarak hiçbir sözüm hükümetime, Başbakanıma zarar vermemeli. Konuşmalarım hükümete zarar vermesini, Başbakan'ı zor durumda bırakacak bir hale gelmemeli. Biz aramızda her sorunu gerçekten çözen ve bu yola böyle devam eden insanlarız. Partimize, hükümetimize zarar verecek bir sözün sahibiysek kendimizi feda ederiz. Sayın Başbakan'la bu konuyu kendi aramızda gayet güzel konuştuk ve karar verdik. Martin Luther King'in 'benim bir rüyam var' sözü vardı. Bizim de yeni Türkiye için böyle rüyalarımız var. Büyük tabloya bakın.
''DERSHANE KONUSU TEKRAR ELE ALINACAK''
Dershanelerle ilgili konu gündeme geldi. Dershaneler konusunda halka yanlış akseden konuların ele alınması ile birlikte paydaşlarla birlikte bu konunun tekrar ele alınmasının yerinde olacağı konusunda görüş birliğine vardık.
Türkiye'de özel teşebbüs hürriyeti varken dershaneler neden kapatılmaya çalışılıyor? Sizin şahsi düşünceleriniz nedir?
Bütün boyutlarıyla birlikte tartışıldı. Dershane gerçeğini biliyoruz. Eğitime bir katkı olsun diye düşünülmüş ve iyi düşünülmüş, kanun içerisinde de yeri var. Ancak dershanelerin süreç içinde özel okullara dönüştürülmesi 7., 8., 9. Kalkınma Planları'nda da bu var. Bu hükümet 11 yıl içerisinde eğitime öylesine güçlü bir eğitim verdi ki. Sadece Bursa'da hayırseverlerin eğitime kazandırdığı okulların maliyeti 325 milyon lira. Eğitim öncesinden liseye kadar 16 milyon öğrencimiz var. 800 binden fazla öğretmenle bu öğrencilere hizmet veriyoruz. Sadece hükümetimiz döneminde işe başlayan öğretmen sayısı 400 binden fazla. Eskiden dershanelere duyulan ihtiyaç eğitim sistemimizdeki eksiklikle sebebiyle çocuklarımızın başarılı olamamasıydı. Artık nitelikli eğitimi okullarımız vermeli, ilave bir tedbiri başkaları vermemeli. Aileler bu külfetten kurtulmalı. 4+4+4 sistemi ciddi bir şekilde uygulanırsa yeni seçmeli dersler, yeni ders programlarıyla ve kat sayı engelinin kaldırılmasıyla dershaneler bir ihtiyaç olmaktan çıktı diye düşünüyoruz. Dolayısıyla bu dershaneler ellerindeki birikimlerini bir okula dönüştürmek suretiyle devletin desteklediği bir alanda eğitim yapabilirler. Ama bunu yaparken dershanelere zarar vermemeliyiz, öğrencileri ve dershane çalışanlarını mağdur etmemeliyiz. Arsa teşvikinden kontenjanları boş kalırsa destek verilmesine kadar çalışmalar yapılmalıdır. Bugün açık yürekli olalım bir kısım endişeli, bir kısım da art niyetli. Ben de çocuklarımı özel ders aldırırken hatta adını da vereyim Maltepe Dershaneleri diye bir kuruma gönderdim. Çok da memnun kaldım. Eğitim devletin birinci işidir. Bugün çok güzel bir görüşme yaptık. Sayın bakanımızın önerisi üzerine sayın başbakanımız talimat verdi. 'Kim ne söylüyorsa görüşeceksiniz, neler karşılanabilir bakacaksınız sonra da halkımızın karşısına net olarak çıkacaksınız' dedi. Eleştirilerde bulunan herkesin eleştirilerine saygı duyuyorum. Biz hükümetimiz ile öğrencilerimiz ve velilerimiz arasında başka bir yapıyı gerekli duymuyoruz.
"GENEL AF MI GELİYOR?
Başbakanın konuşması çok açıktı. Yazılı metne bağlı kalarak konuşmasını yaptı. Bir genel af beklentisinin bugün için hiç dile getirilmediğini görürsünüz. Genel af bugünün gündeminde yok. Başbakan konuşmasında geleceğe ait bir perspektif çiziyor. Gelecekte böyle bir hayal ediyoruz diyor. Hem gelen konuklarımızın konuşmaları hem de halkın genel tepkileri, barıştan ve kardeşlikten yanaydı. Anneler artık ağlamasın dediler. Bu kadar güzel bir konuşmasının ertesinde genel af gelecek anlamını çıkarmayınız. Türkiye'de bir yargı var. Hepsi çözüm sürecinin iyi bir sonuca bağlanmasına bağlı.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN'LA HİÇBİR ANLAŞMAZLIĞIMIZ YOK"
Ben görevimin başındayım. Açıklamalar kamuoyunun malumudur. Şu anda bir Bakan olarak Ak Parti'nin bir milletvekili olarak hiçbir sözüm hükümetime, Başbakanıma zarar vermemeli. Konuşmalarım hükümete zarar vermesini, Başbakan'ı zor durumda bırakacak bir hale gelmemeli. Biz aramızda her sorunu gerçekten çözen ve bu yola böyle devam eden insanlarız. Partimize, hükümetimize zarar verecek bir sözün sahibiysek kendimizi feda ederiz. Sayın Başbakan'la bu konuyu kendi aramızda gayet güzel konuştuk ve karar verdik. Martin Luther King'in 'benim bir rüyam var' sözü vardı. Bizim de yeni Türkiye için böyle rüyalarımız var. Büyük tabloya bakın.
''DERSHANE KONUSU TEKRAR ELE ALINACAK''
Dershanelerle ilgili konu gündeme geldi. Dershaneler konusunda halka yanlış akseden konuların ele alınması ile birlikte paydaşlarla birlikte bu konunun tekrar ele alınmasının yerinde olacağı konusunda görüş birliğine vardık.
Türkiye'de özel teşebbüs hürriyeti varken dershaneler neden kapatılmaya çalışılıyor? Sizin şahsi düşünceleriniz nedir?
Bütün boyutlarıyla birlikte tartışıldı. Dershane gerçeğini biliyoruz. Eğitime bir katkı olsun diye düşünülmüş ve iyi düşünülmüş, kanun içerisinde de yeri var. Ancak dershanelerin süreç içinde özel okullara dönüştürülmesi 7., 8., 9. Kalkınma Planları'nda da bu var. Bu hükümet 11 yıl içerisinde eğitime öylesine güçlü bir eğitim verdi ki. Sadece Bursa'da hayırseverlerin eğitime kazandırdığı okulların maliyeti 325 milyon lira. Eğitim öncesinden liseye kadar 16 milyon öğrencimiz var. 800 binden fazla öğretmenle bu öğrencilere hizmet veriyoruz. Sadece hükümetimiz döneminde işe başlayan öğretmen sayısı 400 binden fazla. Eskiden dershanelere duyulan ihtiyaç eğitim sistemimizdeki eksiklikle sebebiyle çocuklarımızın başarılı olamamasıydı. Artık nitelikli eğitimi okullarımız vermeli, ilave bir tedbiri başkaları vermemeli. Aileler bu külfetten kurtulmalı. 4+4+4 sistemi ciddi bir şekilde uygulanırsa yeni seçmeli dersler, yeni ders programlarıyla ve kat sayı engelinin kaldırılmasıyla dershaneler bir ihtiyaç olmaktan çıktı diye düşünüyoruz. Dolayısıyla bu dershaneler ellerindeki birikimlerini bir okula dönüştürmek suretiyle devletin desteklediği bir alanda eğitim yapabilirler. Ama bunu yaparken dershanelere zarar vermemeliyiz, öğrencileri ve dershane çalışanlarını mağdur etmemeliyiz. Arsa teşvikinden kontenjanları boş kalırsa destek verilmesine kadar çalışmalar yapılmalıdır. Bugün açık yürekli olalım bir kısım endişeli, bir kısım da art niyetli. Ben de çocuklarımı özel ders aldırırken hatta adını da vereyim Maltepe Dershaneleri diye bir kuruma gönderdim. Çok da memnun kaldım. Eğitim devletin birinci işidir. Bugün çok güzel bir görüşme yaptık. Sayın bakanımızın önerisi üzerine sayın başbakanımız talimat verdi. 'Kim ne söylüyorsa görüşeceksiniz, neler karşılanabilir bakacaksınız sonra da halkımızın karşısına net olarak çıkacaksınız' dedi. Eleştirilerde bulunan herkesin eleştirilerine saygı duyuyorum. Biz hükümetimiz ile öğrencilerimiz ve velilerimiz arasında başka bir yapıyı gerekli duymuyoruz.