Bu suça ortaksınız

Meclise giren, ancak sırtını Türkiye vatandaşlarını ve güvenlik güçlerini kahpece öldüren PKK’ya dayayan ve her fırsatta ‘katil devlet’ açıklamaları yapan HDP’li vekillere sonunda dokunuldu. Kürt vatandaşları temsil etmek yerine; hendekler, barikatlar ve isyan çağrılarıyla Kürtlerin hayatını zehir eden 12 vekil için önceki gece saat 01.00 civarında düğmeye basıldı. Eş Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Şırnak milletvekilleri Ferhat Encü, Leyla Birlik, Hakkari milletvekilleri Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Diyarbakır milletvekilleri İdris Baluken, Nursel Aydoğan, Ziya Pir, Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ve Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer için gözaltı kararı çıkarıldı.

VE CEZAEVİNDELER
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, Selahattin Demirtaş’ı gözaltına almak üzere Kayapınar ilçesindeki konutuna geldi. Uzun süre kapıyı açmayan Demirtaş Twitter’dan “Emniyet beni zorla evimden alma kararı ile kapımda” diye mesaj attı.
Diyarbakır’da bu olayların yaşandığı saatlerde HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da Ankara’daki konutunda gözaltına alındı. Demirtaş ve Yüksekdağ, savcılıktaki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Demirtaş, 6-7 Ekim 2014’te Kobani bahanesiyle halkı sokağa dökmekten ve 50’nin üzerinde kişinin ölümüne sebep olmaktan hakim karşısına çıktı. “Biz sırtımızı YPJ’ye, YPG’ye ve PYD’ye yaslıyoruz. Bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz” diyen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ‘a da benzer suçlamalar yapıldı. 
İşlemlerin ardından İdris Baluken, Nursel Aydoğan, Leyla Birlik, Selma Irmak, Gülser Yıldırım ve Ferhat Encü hakkında tutuklama kararı verildi. HDP’li Sırrı Süreyya Önder ve Ziya Pir, İmam Taşçıer de serbest bırakıldı. 

HEZER VE SARIYILDIZ KAÇAK 
Dokunulmazlık oylamasından iki gün önce Avrupa’ya giden HDP’li Faysal Sarıyıldız ile Tuğba Hezer adreslerinde bulunamadı. Mayıs ayında Türkiye’yi terk ettikleri anlaşılan ve “Türkiye’den kaçtılar” suçlamaları yöneltilen HDP’li Sarıyıldız ve Hezer, kaçmadıklarını Avrupa’daki işlerini hallettikten sonra döneceklerini öne sürmüştü. Sarıyıldız, operasyona sosyal medya üzerinden tepki gösterirken, Hezer Brüksel’de PKK yandaşlarıyla birlikte Türkiye karşıtı gösterilerde ortaya çıktı. Savcılıkça gözaltı kararı bulunan Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan hakkındaki süreç ise devam ediyor.
Yurdun çeşitli yerlerinde gözaltıları protesto gösterileri düzenlendi. Sebahat Tuncel'in aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. 

ŞİMDİ NE OLACAK?
Mayıs ayında gerçekleştirilen anayasa değişikliği ile ilgili dokunulmazlıkları kaldırılan ve haklarında yargılama süreci başlayan çok sayıda milletvekili arasında bulunan HDP’liler, fezlekeye konu suçlardan yargılanacaklar ancak milletvekillikleri devam edecek. Tutukluluk durumları mahkemeye yapılacak itirazlara yargının vereceği kararla son bulabilecek veya devam edecek. Mahkeme tutukluluk halleri devam ederse geçmişte Sebahat Tuncel ve Engin Alan’da olduğu gibi milletvekili sayılacaklar ancak haklarından yararlanamayacaklar.
 Yargılama sonucuna mahkeme söz konusu isimleri cezaya çarptırırsa bu isimlerin milletvekilliklerinin düşmesi gündeme gelecek. Yargılama sonucunda hüküm giyenlerin bu cezalar kesinleşip genel kurulda okunduktan sonra milletvekilliği düşecek. Taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla ağır hapis cezası alanlar, terör suçlarından hüküm giyenler bir daha milletvekili adayı olamayacak. Gözaltı ve tutuklamalarla beraber ise ara seçim tartışması da gündeme geldi. 59 milletvekili  bulunan HDP, ara seçimi zorlama için milletvekilliğinden istifa yoluna başvurabilirler. 

İŞTE günah galerileri

SİCİLLERİ KABARIK!

Selahattİn Demİrtaş 
6-7 Ekim 2014’te ‘’Sokağa çıkın’’ çağrısı yaparak 50 kişinin ölümüne sebep oldu. Dağlıca saldırısından 1 gün önce ‘’TSK kaybedecek, PKK kazanacak’’ dedi.
“PKK’yı terör örgütü olarak tanımlamıyoruz. PKK’lıların cenazesine gitmeyen HDP’li milletvekilleri hakkında soruşturma açacağım” açıklamasını yaptı. 
Askere kurşun sıkanlara övgüler yağdırdı. Çukur kazan şehir eşkıyaları için “Alınlarından değil ellerinden öpüyorum” demişti.
Fİgen Yüksekdağ
“Sırtımızı YPG’ye ve PYD’ye yaslıyoruz, bundan sonra da yaslamaya devam edeceğiz. PKK bir halk özgürlük hareketidir. Türk hükümeti de IŞİD’i destekliyor, onlara silah gönderiyor” dedi.
Sırrı Süreyya Önder 
PKK’nin silah sevdalısı bir örgüt olmadığını iddia etti ve “Avrupa PKK’yı terör listesinden çıkarmalı, böylelikle Kürtler kendi toprakları(!) için daha rahat savaşacaktır” açıklamasını yaptı.
İdrİs Baluken
“PKK’lılar kahramandır, Avrupa da PYD ve YPG’yi kahraman gibi görüyor” dedi. 
Selma Irmak 
 “Bizim bir ailemiz, aşiretimiz ve bir adresimiz vardır o da Kürdistan’dır. Yüzümüzün dönük olduğu bir yıldız var, Öcalan’dır” dedi.
Nursel Aydoğan
Öcalan için ‘bizi yaratan’ ifadesini kullanıp dini aşağılayan ifadeler kullandı. Hemen her PKK cenazesinde boy gösterdi.
Abdullah Zeydan
 “PKK’nın öyle bir gücü var ki, sizi tükürüğüyle boğar” dedi.
Leyla Birlik
Makam şoförü PKK terör örgütünün dağ kadrosundan çıktı.

HAİN ÖRGÜT DİYARBAKIR’I KANA BULADI

Diyarbakır merkez Bağlar ilçesinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binasına, dün saat 08.00 sıralarında teröristler bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. PKK’nın üstlendiği bombalı saldırıda 2’si polis toplam 9 kişi şehit oldu. Patlamada yaklaşık 100 kişi de yaralandı. Polisler Semih Turgut, İsmail Mavitaş ve emniyet çalışanı Hanifi Boğa ile 6 sivilin şehadet şerbeti içtiği saldırı 1 kilometrelik bir alanda hissedildi. Patlamadan sonra bölgeden yoğun silah sesleri gelirken, terör saldırısının bir tonun üzerinde patlayıcı yüklü aracın infilak ettirilmesi sonucu gerçekleştirildiği kaydedildi. Yaralıların çoğu, iş yerlerine ve okullarına gitmek üzere bölgede yürüyen ya da araç bekleyen vatandaşlar oldu. Binalarda büyük hasar meydana gelirken, bazı dükkan ve evlerde göçük oluştu. Şehirde polis olağanüstü güvenlik tedbiri aldı; bütün sağlık çalışanları ve emniyet birimleri göreve çağrıldı. Patlamanın hedefi olan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde çeşitli suçlardan gözaltında bulunan şüphelilerin ise saldırıdan sonra Silvan yolundaki Polis Okuluna nakledildiği öğrenildi. Görgü şahitlerinin ifadelerine göre, içerisinde 1 tondan fazla  patlayıcı bulunan minibüs, Çevik Kuvvet girişine gitmeden önce bir taksi ile çarpıştı. Minibüs durmadan kaçınca, taksicinin peşine düştüğü ve minibüsün önünü patlamanın gerçekleştiği noktada kestiği belirtildi. Taksicinin burada aracından inerek minibüse gittiği ve kapıyı açtığı sırada bomba düzeneklerini görünce, “Bomba var” diye bağırıp kaçtığı; bu sırada çevredeki polislerin mevzi aldığı ve bazı vatandaşların kaçtığı öğrenildi. Bunun üzerine araçta bulunan PKK’lı teröristin araçtaki bombaları patlattığı öğrenildi. 

Patlamada yaralanan 7 kişinin tedavisinin sürdüğü belirtildi. Bir bebeğin patlamada bir gözünü kaybetmesi, diğer gözünün de hasar görmesi sebebiyle ambulans uçak ile Ankara’ya sevk edildiği öğrenildi.