Böyle bir vahşetin izahı yok!..

Kobani eylemlerinde katledilen 3 gencin cesedi tanınmaz hâldeydi. Evlatlarını hunharca öldürülen 3 genci aileleri konuştu:"Bir kurt koyuna bunu yapmaz"
Yasin Börü (16), Hasan Gökgöz (25) ve Hüseyin Dakak (19) Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde Kurban Bayramı'nın son günü fakirlere kurban eti dağıtmak için evden çıkmışlardı. Sadece hayır işlemek için yola çıkan bu üç genç bir anda kendilerini Kobani gösterileri düzenleyen grubun içinde buldu. Talihsiz gençler, gözü dönmüş grubun silahlı ve bıçaklı saldırısının ardından sığındıkları binanın 3. katından aşağı atıldı. Bu da yetmedi, işkence yapıldı, Hüseyin Dakak'ın ise başı taşla ezildi... Cesetleri tanınmayacak hale gelen Börü, Gökgöz ve Dakak'ın aileleri yapılan işkenceyi gözyaşları içinde anlattı.Börü ailesi, 16 yaşındaki Yasin'in cesedini ayağındaki beninden teşhis edebildi. Anne Hatice Börü, olay günü oğlunun yoksullara kurban dağıtmak için evden çıktığını belirterek, "Yüksekten atıldığı için oğlum tanınmaz haldeydi. Televizyonda gördüğümde de gömleğinden tanıdım. Olay günü bir grup sokak ortasında onları sıkıştırmış. Onlar da kaçıp bir eve sığınmışlar. Evdeki adam telefon açıp, 'IŞİD'cılar burada' deyip saldırganlara kapıyı açmış. Onlar da 4 genci silahla taradıktan sonra Yasin ve 2 arkadaşını 3. kattan atmış. Bu da yetmez gibi cesetlerine de işkence yapılmış" dedi.
Hasan Gökgöz'ün (25) annesi Mehtap Gökgöz de Kürtçe yaptığı açıklamada, oğlunun fakirlere kurban eti dağıtmak için evden ayrıldığını söyledi. Oğlunun şehit edildiğini söyleyen Gökgöz, "Münafıklar bilsinler ki davamızdan pişman değiliz. Selahattin Demirtaş'tan davacıyım. Sizin derdiniz, davanız IŞİD değil, bizdik" dedi.
OĞLUMUN VÜCUDU DELİK DEŞİKTİ
Baba Mehmet Gökgöz ise oğlunun bayramda Suriyeli bir aileye battaniye yardımı yaptığını, sığındığı evden çıkarılan Suriyeli bir aileye de ev bulduğunu anlattı. Bu hizmetten DBP, PKK ve HDP'lilerin hoşlanmadığını belirten Gökgöz, "Oğlumun dişleri kırılmış, vücudu delik deşik edilmişti. Arkadaşlarının üzerine benzin döküp, üzerlerinden arabayla geçmişler. Oğlumu sakalından tanıdım. Geride 2 yaşında bir çocuk ve hamile bir eş bıraktı. Selahattin Demirtaş'tan ve Zübeyde Zümrüt'ten davacıyım" dedi.
Hüseyin Dakak'ın babası Öztekin Dakak ise oğlunun giyimi ve muhafazakâr hayat tarzından dolayı öldürüldüğünü savundu. Dakak, oğlunun öldürüldükten sonra başının taşla ezildiğini belirterek, "Oğlum köseydi. Cesedini de bu nedenle ve ameliyat izinden teşhis ettim. Sadece sırtında yaklaşık 50 bıçak izi vardı. Yakmaya çalışmışlar, araba ile üzerinden geçmişler. Görgü tanıklarının ifadesine göre, çocuklara işkence yapılırken balkondan seyreden kadınlar zılgıt çekerek, 'Yakın bunları' demiş. Bunu söyleyenlerin çocuğu yok mu?" diye konuştu.
SORUMLULAR BİR AN EVVEL BULUNSUN!
Çocukları işkence ile öldürülen aileler, olayın sorumlularının bir an önce bulunmasını istedi. Olaylarda hayatını kaybeden Yasin Börü'nün babası Fikri Börü ve annesi Hatice Börü ile Hasan Gökgöz'ün babası Mehmet Gökgöz ve annesi Yüksel Gökgöz (solda) tüyler ürperten ayrıntıları anlattı.