Böcekçi polis tavsiyeyle gelmiş

Böcekçi polis tavsiyeyle gelmiş
GÜNDEM Haberleri

Erdoğan ameliyat masasındayken ofisine böcek koyan polis, bütün incelemelerden geçer not almış.

Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında çalışma ofisine ve evine konulan "böcek" diye tabir edilen dinleme cihazı ile ilgili dava Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladı. Duruşmaya, o dönem Erdoğan'ın yakın koruma müdürlüğünü yapan Zeki Bulut'un da aralarında olduğu 13 sanıktan 8'i katıldı. Duruşmada ara karar açıklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müdahillik talebi kabul edildi, danışmanı Mustafa Varank ve MİT mensuplarının tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Dava 4 Şubat'a ertelendi. Davanın ilk günü savunmalarla geçti. Böceği Erdoğan'ın ofisine yerleştirdiği iddia edilen Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amiri Serhat Demir'in sanıklardan bacanağı olan Ahmet Türer'in "tavsiyesi" üzerine bu göreve getirildiği belirlendi. Sanıkların savunmaları özetle şöyle:
Başbakanlık Eski Koruma Müdürü Mehmet Yüksel: "Güvenlik Sistemleri Daire Başkanlığına, Başbakanın ikamet ve Resmi Konutunun, ayda iki kere aranmasını önerdik. Sayın Başbakanın yurtiçinde ve yurtdışında her gün programı oluyor. Bu yüzden ayda iki kere aranmamış. Başbakanın bütün konuştuğu yerlerde böcek araması yaptık, ancak ikametlerde düzenli arama yapılmadığını soruşturma aşamasında gördük. Zeki Bulut, Serhat Demir'in ABD'de eğitim gören ve nitelikli bir arkadaşımız olduğunu söyledi. Ben de kendisini mülakata aldım. İki yabancı dili vardı. En son ben karar verdim. Ancak kararı vermeden önce İstihbarat Daire Başkanlığı çok detaylı araştırır. Gelecek en ufak bir uyarıda isimleri çizerdik."
Erdoğan'ın eski Yakın Koruma Müdürü Zeki Bulut: "Beyefendiye, 4.5 yıl hizmet ettim. Ortalama 17-18 saat çalışıyordum. Sadece kayınbabam vefat ettiği gün çalışmadım. Amiyane tabirle Sayın Erdoğan'ı yataktan aldım, yatağa bıraktım. En son adamdım. Çocuklarımın büyüdüğünü hiç görmedim. Bunu yapabilmek için hakikaten beyefendiyi sevmeniz, aşkla bağlanmanız gerekiyor. Ama şimdi ne yazık ki hain olarak addediliyoruz. Karşılığının bu olmaması gerekiyordu. Böcek cihazlarının hiçbirine vakıf değilim. Serhat Demir için referansta bulunmadım. Ahmet Türer önerdi, çünkü bacanağıydı. Serhat Demir çok nitelikliydi."
Böceğin konulmasına yardım ettiği iddia edilen polis memuru Seyit Saydam: "Erdoğan'ın ameliyat olduğu gün Serhat Demir aradı. Arama cihazını al kapıya gel dedi. Aldım, yolda Ramada Otele gittik. 3 kişi elinde bir çantayla arabaya bindi. Tanımadığım kişilerdi. AK Parti Genel Merkez'e gittik. Emir Serhat Demir'den geldiği için onların kim olduğunu sıralı amirler biliyordur diye sormadım. Daha sonra Resmi Konuta gittik. Ben bir polis memuru eşliğinde 1 numaralı çalışma ofisinde 40 dakika kapalı kapıyla arama yaptım. O tanımadığım isimleri de santralin orada polis memuru ile bırakmıştım. Çıktığımda kapıda ayakta bekliyorlardı. Sonra da akşam Serhat Demir aradı. İstanbul'a gidiyoruz dedi. Cihazları alıp gittik, 4 gün orada kaldım."
Ahmet Türer: "Zeki Bulut ile Amerika seyahati sırasında tanıştım. Serhat Demir bacanağım. Böceklerin konulduğu tarihte kağıt üzerinde görevde ben vardım. Yoksa görevi Erdinç Gürkan yürütüyordu. Fethullah Gülen'in yardımcısı Sinan Dursun'unu da Amerika'dan tanıyorum."
Böcekçi polis tavsiyeyle gelmiş

JİTEM, ÇAVUŞU FIRINDA YAKMIŞ
'Küllenmeyen' vahşet hakim karşısında

90'lı yıllara 'faili meçhul' cinayetlerle damga vuran JİTEM'in vahşeti, ancak 19 yıl sonra dava konusu oldu…
Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Mart 1996'da Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli 26 yaşındaki Uzman Çavuş Bilal Batırır'ın kaybolmasıyla ilgili iddianame hazırladı. Midyat Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamedeki korkunç ayrıntılar JİTEM'in vahşetini ortaya koydu. İddianamede mağdur yakınları, gizli tanık, o dönemin karakolda görev yapan asker ve korucularının ifadelerinden yola çıkılarak şu iddialar yer aldı: "Maktuller Süleyman Seyhan, Nedim Akyön, Mehmet Emin Aslan, Seyhan Doğan, Davut Altınkaynak, Abdurrahman Olcay ve Abdurrahman Coşkun çeşitli tarihlerde PKK'ya yardım ettikleri iddiasıyla gözaltına alındı ve öldürüldü. Yaşananlardan kimsenin haberinin olmaması ve durumu üst makamlara bildirmesin diye Uzman Çavuş Bilal Batırır da karakolun kalorifer kazanına atılarak yakıldı." İddianamede, şüpheli sıfatıyla yargılanan dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İ., Dargeçit Jandarma Komutanı Mehmet T., Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Y., Karakol Komutan Yardımcısı Haydar T. ve Uzman Çavuş Kerim Ş.'nin 'taammüden öldürme' suçundan 3 ila 8'er kez müebbet hapsi istendi. Eşinin 'kaybolmasının' ardından biri 4 aylık, diğeri 2,5 yaşında iki çocukla ortada kaldığını söyleyen Hatice Batırır, uzun hukuk mücadelesinin ardından eşinin 3 yıl önce şehit kabul edildiğini anlattı. Batır gözyaşları içinde "İddianamenin gerçek olup olmadığını bilmiyorum. Eşim yolda kaçırılmış olabilir, bilmiyorum. Devletimiz büyük, ne olduğunu bulur" dedi. 2012 yılında olayın üzerine gidilmiş, JİTEM'in infazlarına şahit olan Bilal Batırır'ın "ağzı sıkı değil" gerekçesiyle öldürüldüğü tespit edilmişti. İHA




AZİZ YILDIRIM SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU
Ve 'kumpas' dosyası açıldı
Futbolda şike davasında yeni bir sayfa açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın suç duyurusu üzerine, şike soruşturmasında "kumpas" olup olmadığını araştırmak üzere harekete geçti. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu bir savcı görevlendirerek soruşturmayı başlattı. Savcılık, Aziz Yıldırım ve kulübe yönelik kumpas yapılıp yapılmadığını araştıracak, polislerle diğer ilgili kamu görevlilerinin "Hukuka aykırı işlem yapıp yapmadığı", "Görevini kötüye kullanıp kullanmadığı" gibi konuları ele alacak. Soruşturma kapsamında Aziz Yıldırım, "mağdur" sıfatıyla ifadeye çağrılabilecek. Savcılık ayrıca Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat'ın "Gülen grubu, Aziz Yıldırım'dan 50 milyon dolar istedi. Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı" şeklindeki sözlerini, soruşturma kapsamında inceleyecek, gerek görürse Duygun Yarsuvat'ın da bilgisine başvurabilecek.
EBRU KARATOSUN



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...