Bedellide yaş değişti, onlar da yaralanabilecek

En son 31 Aralık 1987 doğumluların yararlanacağı bedelli askerlikte sürpriz bir değişikliğe gidildi. Artık onlarda yaralanabilecek!
TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda, bedelli askerlik düzenlemesini içeren, askerlik kanunlarında değişiklik yapan ve Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kabul edildi. Tasarının görüşmeleri sırasında, AK Parti milletvekillerinin verdiği ve kabul edilen önerge ile bedelli askerliğe ilişkin düzenleme tasarıya eklendi.
Tasarıya eklenen geçici maddeye göre kanunun yürürlüğe girdiği tarihte her ne sebeple olursa olsun henüz fiili askerlik hizmetine başlamamış ve 1 Ocak 1988 tarihi dahil, daha önce doğanlar, 1076 sayılı Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu ile 1111 sayılı Askerlik Kanunu'na tabi yükümlüler, istekleri halinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde askerlik şubelerine veya yurt dışı temsilciliklerine başvurmaları ve 18 bin Türk Lirası para veya Merkez Bankası döviz satış kuruna göre ödeme tarihindeki karşılığı kadar konvertible yabancı ülke parasını defaten ödemeleri şartıyla temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacaklar.
Her ne sebeple olursa olsun daha önce bedelli veya dövizli askerlik hizmeti kapsamından çıkarılanlardan yaş şartını taşıyanlar, istekleri halinde bu hükümlerden yararlanabilecekler.
Uygulama kapsamında ödenecek paralar, Savunma Sanayii Destekleme Fonu adına TC Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankasında açılacak hesaba yatırılacak.
Bu madde hükümlerinden yararlanan yükümlüler hakkında saklı, yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari adli soruşturma ve kovuşturma yapılamayacak. Başlatılmış olanlar sona erdirilecek ve bu suçlara ilişkin kesinleşmiş idari para cezaları tahsil edilemeyecek.
AK Parti milletvekillerinin kabul edilen önergeleri ile tasarıya iki madde ihdası daha yapıldı.
Buna göre, 12 Mart 1971 tarihinden kanunun yayımı tarihine, yargı denetimine kapalı idari işlemler veya Yüksek Askeri Şura kararı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenlerin de 100 TL'lik ek ödemeden yararlanmaları sağlandı.
Ayrıca, Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı denetim elemanlarının yurtiçinde verilecek gündeliklerin miktarını düzenleyen 6245 sayılı Harcırah Kanunu'ndan yararlanması olanaklı hale getirildi.
"Maddi durumu uygun olmayanlar yararlanmayacak"
Tasarısı üzerindeki görüşmeler sırasında söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, bedelli askerlik uygulamasına değinerek, maddi durumu uygun olmayanların bu uygulamadan yararlanamayacağına dikkati çekti.
Tanal, "Askerlik ihtiyaç ama eskiden beri söyleriz; zenginimiz bedel öder, askerimiz fakirdendir. O zaman aldığınız paraları bu insanlara verin. Gelin, topladığınız tüm bu paraları gariban asker çocuklarına ödeyin. Hazine'ye birşey gelmesin" ifadelerini kullandı.
"Her verilen karar doğru değil"
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da Tanal'ın ardından söz alarak milletvekillerinin tasarıya ilişkin soru ve değerlendirmelerine yanıt verdi.
Yılmaz, Türkiye NATO Boru Hattı sisteminin sivil kullanımına ilişkin NATO ile gerekli görüşmelerin yapıldığını belirterek, diğer NATO ülkelerinde de böyle uygulamaların olduğunu söyledi.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nden mağdur olanların bulunduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
"Mahkemeler yüzde yüz doğruyu bulmaz, her yaptığı da doğru değildir. Menderes hakkında da karar verilmiştir, Deniz Gezmiş hakkında da karar verilmiştir. Her verilen karar doğru değil ama doğru veya yanlış hukuk düzeni kabullenmeyi gerektiriyor. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde bir karar verildi. Yanlış olursa, bence çok iyi birşey, Anayasa Mahkememiz var. Bireysel hakkı ihlal edildiyse Anayasa Mahkemesi'ne gidebilir. Anayasa Mahkemesi de son zamanlarda bu müesseseyi etkin olarak çalıştırıyor. Ola ki burada da kendi beklentilerini karşılamayan bir düzenleme yapılmışsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidiyor. Son bir değerlendirme de orada yapılıyor. Dolayısıyla hakları ihlal edilenler olabilir. Bu hakları ihlal edilenlerin başvuru kapıları mevcut kanunlar içinde gösterilmiştir."
"Görüşmeler devam ediyor ama anlaşma yapılmadı"
Bakan Yılmaz, muhalefet milletvekillerinin "İncirlik Üssü ile ilgili anlaşma yapıldı mı" yönünde soruları olduğunu hatırlatarak, "Benim bilgim doğrultusunda, görüşmeler devam ediyor ama anlaşma yapılmadı" dedi.
Milletvekillerinin anlaşma yapıldığına ilişkin gazetelerde haberler olduğunu ifade etmeleri üzerine Yılmaz şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gazetelerde o kadar çok yanlış çıkıyor ki, işimiz hep tekziple geçer. Silahlı Kuvvetler hakkında yapılmış yüzlerce haber var. Hangi haber çıkarsa Silahlı Kuvvetler mutlaka araştırır. Bazıları da yönlendirme amaçlı Amerika Savunma Bakanı ile görüştüm, ertesi gün Amerikan basınında 'üsler açılıyor' diye çıktı. Konuştuğumuz konular arasında bu yok. Daha sonra Amerika'nın Silahlı Kuvvetler Sözcücü, Başkanlık Sarayı Sözcüsü, 'böyle bir şey olmadı' dediler. Belli süreçler içinde burayı baskı altına alma, yönlendirme doğrultusunda talepler oluyor. Dış basın buna çalışıyor. Herkes Türkiye'de olduğu gibi özgür basın değildir. Yönlendirme de olabilir. Onun için görüşmeler devam ediyor. Anlaşılmış bir konu, benim bilgim dahilinde imzalanmış bir anlaşma yok."
Bakan Yılmaz, mayından temizlenen arazilerle ilgili olarak da bu alanların Milli Emlak'ın kontrolünde olduğunu ve kendilerinin herhangi bir tasarrufu olmadığını vurguladı.
"Hayvan haklarına aykırı"
CHP İstanbul Milletvekili Tanal, tasarının maddelerinin görüşmesi sırasında 10. madde yer alan "insani amaçlı mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizliği faaliyetleri kapsamında kullanılmak üzere yurt dışından getirilecek her türlü araç, makine, teçhizat ve hayvan gümrük vergilerinden muaftır" düzenlemesindeki hayvan ifadesine itiraz etti. Kendisinin bir hayvan hakları savunucusu olduğunu belirten ve bu madde nedeniyle hayvanların mayın temizliğinde kobay olarak kullanılıp kullanılmayacağı endişesine kapıldığını kaydeden Tanal, bu durumun hayvan haklarına aykırı olduğunu söyledi.
Milli Savunma Bakanı Yılmaz da mayın temizleme köpekleri gibi bu işte kullanılmak üzere özel yetiştirilen hayvanlar olduğunu hatırlattı.
Tanal'ın itirazları üzerine tasarının redaksiyon aşamasında bu ifadenin "mayın aramak üzere eğitilmiş hayvanlar" şeklinde düzeltilmesine karar verildi.
"Askere gitmeyi tercih ederdim"
Bedelli askerliğin tasarıya eklenmesi sırasında da muhalefet milletvekillerinin maddi durumu uygun olmayanların da bundan bedelsiz olarak yararlanabilmesine ilişkin talepleri oldu. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu ve arkadaşlarının buna ilişkin önergesi reddedildi.
Askerliğin bir yük olmadığını ailelerin çocuklarını askere kına yakarak gönderdiklerini anlatan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Canı gönülden söylüyorum; eğer böyle bir hakkım olsaydı, bana 'ya bedel öde ya askere git' denseydi, askere gitmeyi tercih ederdim. Milli Savunma Bakanı olarak söylemiyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak söylüyorum. İnanın canı gönülden söylüyorum, biz bu ülkeye hizmet etmeyi, vatan görevi, bir onur biliriz. Anayasa'da da vatan hizmeti deniyor. Bu hizmete talip olmak hem bir hak hem bir yükümlülük. Bunu ne oy getirsin diye yapıyoruz, ne de farklı bir anlayış mevcut. Toplumda bir problem var. Nedir problem? Siz de karşılaştınız, çoluğu çocuğu olmuş, yaşı geçmiş. Bunlar askere gitse işini bırakacak, eşine, çoluk çocuğuna yük. Ama bir de vatan hizmeti bir hak ve ödevdir. Bunu bir hak olarak görürsek zengin fakir ayrımı ortadan kalkar diye düşünüyorum. Ben bu hakkı, vatan hizmetini bizzat yapmayı tercih edeceğim gibi benim gibi pek çok kişi de tercih eder."