Başörtü meselesi için Erdoğan'dan CHP'ye hodri meydan: Anayasa ile çözelim
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun “Başörtüsünü yasal güvence altına alalım” sözlerine karşılık “Eğer samimiysen yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım” dedi.
Emrah Özcan - ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, CHP’nin başörtüsü konusundaki kanun teklifine karşı, anayasal güvence çağrısında bulundu. Erdoğan özetle şunları söyledi:
Kanun teklifi diye Meclis’e sunulan metin, sorunu tüm boyutlarıyla kucaklamaktan, arzu edilen şekilde çözmekten çok uzak. Tam tersine, geçmişte olduğu gibi kötü niyetli yorumlar eliyle yeni yasakların dayanağı hâline bile gelebilir. Eğer dürüstsen, başörtüsü meselesini ülkenin gündeminden kati şekilde çıkarmakta samimiysen gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım. Üstelik bu konuda elimizde, Cumhur İttifakı olarak başlattığımız girişimle Meclis’imizin 2008 yılında ortaya koyduğu bir irade de mevcuttur. AK Parti ve MHP olarak o dönemde hazırladığımız 5.735 sayılı anayasa değişikliği teklifini, kamuda çalışmayı da kapsayacak şekilde, bu hususta aksi yönde düzenleme yapılamayacağı, uygulamaya gidilemeyeceği açık kaydıyla birlikte yeniden çıkaralım. Dürüstsen, samimiysen, adam gibi adamsan gel bunu böyle yapalım. Ben arkadaşlarıma talimatı bugün burada veriyorum. Adalet Bakanı’m başta olmak üzere, aynı şekilde Anayasa Komisyonundaki arkadaşlarım hep birlikte çalışmalarını süratle hazırlayacaklar, önümüze getirecekler. Gerisi CHP ve başındaki zatın bileceği iştir.
ÜLKE GÜNDEMİNDEN ÇIKARDIK
Birilerinin buram buram riyakârlık ve sinsilik kokan oyunlar peşinde koştuğunu görüyoruz. CHP Genel Başkanı, bizim ömrümüzü verdiğimiz bir mücadele neticesinde adım adım çözdüğümüz başörtüsü meselesiyle ilgili güya yeni bir teklif getiriyor. Biz bir dönem zulüm düzeyine varan bu konuyu her alanda ülke gündeminden çıkardık.
Kılıçdaroğlu’nun başörtü teklifini ‘taktik’ diye niteleyen Erdoğan “Eğer dürüstsen gel anayasa değişikliği yapalım” dedi
ROZET TAKMAKLA OLMUYOR!
Türkiye bir dönem Meclis’e başörtüsüyle girdiği için kürsüden senin yandaşın, her şeyin, fikir baban, düşünce baban, şimdi ebedi âlemde, kürsüden haddi bildirilmeye davet edilen milletvekilleri görmüştür. Siz de bunları alkışlamıştınız. Meclis’ten dışarı atmak için hep birlikte ayağa kalkıp alkışlamıştınız. Ya Kemal, doğru ol be. Yanına iki tane başörtülü alıp, onlara rozet takmakla bu işi çözdüğünü veya çözeceğini mi zannediyorsun? Dürüst ol dürüst, adam gibi dürüst ol. İstismar siyaseti yaparak milletin karşısına çıkma. Bu zatın artık yaşanmayan bir sorunla ilgili bir gece yarısı ortaya çıkıp kanuni düzenleme teklif etmesinin gerisindeki riyakârlığı görüyoruz da başka ne hesap var onu da değerlendirmemiz lazım.
TEK MÜSEBBİBİ CHP FAŞİZMİDİR
Geçmişte bu ülkede başörtüsü diye utanç verici bir mesele yaşandıysa bunun tek müsebbibi en bariz örneğini Kılıçdaroğlu’nun temsil ettiği CHP zihniyetidir, CHP faşizmidir. İşin aslına bakılacak olursa genelde kılık kıyafet ve özelde de başörtüsü meselesi ne yasa ne anayasa konusu olmaması gereken tabii bir haktır. Biz 2008 yılında MHP ile birlikte Meclis’te CHP zihniyetinin emrivakiye dayalı zulümlerinin önünü kesmek adına başörtüsü tartışmalarını kökten çözecek bir anayasa değişikliği yapmıştık. Bu değişikliği işin özü ve mantığı itibarıyla böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olmamasına rağmen sırf CHP faşizmini dizginlemek için yaptığımızın altını tekrar çiziyorum.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na başörtü iptali için attığı imzayı hatırlattı.
"ARTIK DÜRÜST OL, DÜRÜST"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüde Kılıçdaroğlu’nun Anayasa Mahkemesine yaptığı iptal başvurusunu da göstererek şunları kaydetti:
"2008’de başörtüsü tartışmasını kökten çözecek anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesine götüren kişi kimdi biliyor musunuz; bizzat Kılıçdaroğlu’nun kendisiydi. Artık dürüst ol, dürüst. Bu yalanların yetti. Kılıçdaroğlu’nun iptal başvurusunda yer verdiği ‘başörtüsünün çağdaş demokrasiye tehdit oluşturduğu, kamu düzenini, toplum huzurunu zedeleyeceği’ ifadeleri hem bu şahsın alnına hem de demokrasi tarihimize kara bir leke olarak kazınmıştır.
Dönemin YÖK Başkanı (Yusuf Ziya Özcan) hakkında ‘başörtüsü yasağını kaldırın’ dediği için görevini kötüye kullanma iddiasıyla dava açanların başında bu Kılıçdaroğlu geliyordu. Kılıçdaroğlu, belgeyle konuşuyorum belgeyle. Senin imzalarınla konuşuyorum."