Başbakan'dan operasyon yorumu: 'Hamdolsun erken ortaya çıktı'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık operasyonu sonrası gelişmelerle ilgili olarak Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde, Genel Yayın Yönetmenimiz Nuh Albayrak, yazarlarımız İsmail Kapan ve Yıldıray Oğur'un da aralarında olduğu gazetecilerle bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşan Erdoğan, operasyon ve ardından yaşanan süreçle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. 30 Mart seçimlerine giden sürecin son derece meşakkatli ve zorlu olacağını aylar öncesinden başlayarak ifade ettiğini hatırlatan Başbakan, özetle şunları söyledi: "Milletimizin artan teveccühü, 30 Mart'ın sonuçlarını şimdiden kestirmemizi sağlıyor. Diğer partilere göre açık ara farkla ipi göğüsleyebileceğimizi söyleyebiliriz. Bu, içeride ve dışarıda belli çevreleri rahatsız ediyor. Türkiye'nin istikrar ve huzurla büyümesi kimin çıkarına dokunuyorsa onlar bunu durdurmanın gayreti içine girdiler. Yeni Türkiye, milli iradenin güç kazandığı, milletin faydasına gelişmelerin yaşandığı ülke olurken, eski Türkiye'den çıkar sağlayanlar için de adeta kâbusa dönüştü.Adı 'yolsuzluk' konan bu operasyonun arkasında ülkenin geleceğine yönelik bir adım var. Ülkemin büyümesine yönelik bir suikast var. Böyle bir operasyonla ilgili önce yargı mensuplarının hukuka uyması şart. Eğer bir hukuksuzluk varsa, kim olursa olsun gereği yapılır. Evladım da olsa korumaya değil, hukukun arkasında durmaya gayret ederiz. Yolsuzluk iddialarını ciddiye alıp, gereğini yapıyoruz. Ama hedefin yolsuzluk olmadığı, milli irade suikastı olduğu aşikar.
Yolsuzluğun kılıf olduğunu görerek, daha kapsamlı bir saldırı ile karşı karşıya olduğumuzun bilinciyle önlemlerimizi devreye koyduk. Bu olayın olumlu yönü varsa, devlet içine sızmış, paralel devlet olma heveslisi bir örgütün neler yapabileceğini milletin açıkça görmesi oldu. Bu süreçte örgütsel mantık içinde örgüt içi hiyerarşi gözetilerek Türkiye'de bir yargı darbesi yapılmak istendi. Bunu gördük, karşı çıktık ve karşı çıkmaya da devam edeceğiz. Hükümetler sadece sandıkla gelir ve giderler. Türkiye'nin geleceğinin karartılmasına, bağımsızlığının ve istikrarının bozulmasına izin vermeyeceğiz."
Ülke üzerinde küresel bir operasyon gayreti olduğuna dikkat çeken Başbakan sözlerini şöyle noktaladı: "Fakat hamdediyorum ki bu operasyon erken ortaya çıktı. Hayırlısıyla atlatacağız. Şer zannedersiniz hayır olur ve her olanda hayır vardır. Sonunun ülkemiz için hayırlı olacağı inancındayım."

'Efendileriniz kurtarsın'
Savcı 'İki dakikan var anlat ve çık' der mi!
Başbakan Erdoğan konuşmasında, operasyona ilişkin bazı ayrıntıları da ilk defa açıkladı. Dosyanın 14 ay gizlendiğini ve tüm adalet ve emniyet hiyerarşisi atlanarak operasyon yapıldığını belirten Erdoğan şunları söyledi: "Yolsuzluk kisvesi altında ama aslında çok farklı boyutları olan bu operasyon asla masum, rutin bir hukuk işlemi değil. Pakete farklı hedefler konmuş, bir taşla birkaç kuş vurmak değil, adeta kuş katliamı yapılmak istenmiştir. 'Tarihin en büyük yolsuzluk operasyonu' olarak sunuldu. Basında, internette, sosyal medyada sık kullanıldı, algı oluşturuldu. Gizli tutulması gereken belgeler, fotoğraflar basına sızdırıldı. Sabah operasyon yapıldı, akşam mahkeme süreci bitti. Düşünebiliyor musunuz? Bir savcının, zanlıya eli cebinde söylediği şu: 'İki dakika süren var, anlat ve çık.' Böyle sorgulama olabilir mi? 'Efendilerinizin haberi var. Şimdi efendileriniz sizi kurtarsın.' Zanlıya böyle bir şey yöneltilebilir mi? Tabii bunlar zamanla paylaşılacak."

nbsp;

Paralel yapı
Islak imzalı 'sulh' mektubu geldi

Başbakan Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını da cevapladı. Yakın zamanda, son gelişmelere ilişkin ıslak imzalı bir "sulh" mektubu geldiğini söyleyen Erdoğan'ın cevaplarından satır başları şöyle:

Operasyon: Bunun farklı bir operasyon olduğunu halk biliyor. Görevlendirilmelerde suistimaller olduğunu olaylar gösterdi. Tedbir alıyoruz. İstihbarat zaafı var. Ofisime böcek konabiliyorsa örgüt yerleşmiş demektir. Soruşturma bitiyor yakında açıklama yapacağız.
Yargı: HSKY'nın bildirisi, toplantı öncesi hazırlandı. Danıştay, idarenin savunmasını almadan devam ediyor. Asıl yargıda hukuksuzluk var. Gereken yapılacak. Anayasa değişikliği gerekirse bu konuda muhalefetle de görüşürüz.
Tasfiye: Binlerce kişinin tasfiyesi söz konusu değil. Paralel yapı içinde hatasını tespit ettiğimiz kişileri ayıklamak da hakkımız. İlginç tespitlerimiz var. İşte ana muhalefet partisinin başına gelenler. Bizim üzerimize atmaya çalıştılar. Nasıl olduğu şimdi anlaşılıyor.
Yeni dalga: Hepimiz için her an bir şey yapılabilir. Ama düne göre çok daha tedbirliyiz. Bu tür şeylere teşebbüs edenlerin karşılaşacağı muamele farklı olacaktır.
Ne zaman öğrendi?: Tetikleyici dershaneler oldu. 17 Aralık'tan bir hafta önce bu yönde bir haber aldım ama kesinlikle bu ölçüde bir şeyler yapacaklarını düşünmemiştim.
Kabine değişimi: Bakanları görevden almadım. Kendileri istifa etti. Değerlendirip kabul ettik. Sadece Çevre Bakanı istifa etmediği için görevden aldık.
İddialar: Hedefte elbette ben varım. Şemaları görüyorsunuz. Oğlum, damadım, bakanlarım ve en tepede örgütün başı olarak ben varım. Evet, örgütün başı benim ama bu ülke için her şeyini feda eden bir örgütün. O da AK Parti'dir. Yasin Kadı'yı bugün de savunurum. Kesinlikle yansıtıldığı gibi örgütle filan ilgisi yok. Belediye Başkanlığım döneminden bu yana ailece tanışırız.
Dershaneler: Farklı seçenekler sunduk, yanaşmadılar. Artık dershane ve öğretmen atamalarıyla ilgili pazarlığa giremeyiz. Gereken düzenlemeyi yapıyoruz.
Sulh mektubu: Tartışmaların bitirilmesi konusunda bize karşı taraftan bir teklif, ıslak imzalı bir metin geldi. Ben de okudum. Dershane ve diğer konuları görüşerek halletme teklifi. Medyada da itina gösterildiği anlaşılıyor. Ama yargıdaki kampanyalar ne olacak?
Ergenekon, Balyoz: Yeniden yargılamaya olumsuz bakmıyorum. Bu haktır. Yasal düzenleme gerekiyorsa yapacağız. (Bekir Bozdağ: Bu konuda genel bir düzenleme yapıyoruz. Çalışmayı önümüzdeki hafta kamuoyuna açıklama yapacağız.)
28 Şubat: O dava da unutturulmaya çalışılıyor. Bunun medya, sermaye ayağı yok muydu? Ama hiç gündeme gelmedi. Tutuksuz tahliye... Kolayını da buldular. Aynı paralel yapı burada da devrede. Adamlar hakkında suç duyurusu yapıyoruz hiç adım atmıyorlar. Bu süreçte biri, bir yılda 22 defa yurt dışına gidebilir mi? Adam kayak tutkunu, bunları neyle alıyor?

Savcının o TIR'a müdahale yetkisi yok
Başbakan'ın toplantıda diğer sorulara verdiği cevaplar şöyle:
Çözüm süreci: Operasyonla elbette çözüm süreci de hedefte. Durdurmak istiyorlar. BDP, farklı görüşmeler de (Kandil) devam ediyor. Yavaşlama gözlenebilir ama işin tabiatı bu. Aradan provokatif gelişmeler oluyor. Yeni inisiyatif alıyoruz. Paketler hazırlanacak. nbsp;
TIR: MİTin bir kanunu var incelemenizi isterim. O TIR'a savcının müdahale yetkisi yok. Bu da yine o paralel devletin operasyonudur. Daha önce müsteşarıma operasyon yapmaya kalkanlar bunu da yapmıştır. Ve burada olan yine gizli evrakları anında medya ile paylaşmışlardır. Bu TIR'ın oraya ne götürüp ne getirdiği kimseyi ilgilendirmez. Orada sadece meşruiyetini tanıdığımız Hür Suriye Ordusu ile işbirliği yaptık. Ne Türkiye devleti ne MİT hiçbir zaman radikal örgüt ile iş birliği yapmamıştır.
SURİYE: Türkiye'de 600 binden fazla Suriyeli var. Bunları geri göndermeyi düşünmüyoruz.

NUH ALBAYRAK/TÜRKİYE GAZETESİ