Başbakan Erdoğan: 'Paralel yapı'da çözülme başladı

Teknik takibi yeniden düzenliyoruz. Yapılmadık iş kalmamış. Öyle şeyler geliyor ki önümüze… Ailelerimize, çocuklarımıza varıncaya kadar herkesi dinlemişler
İsmail Kapan/TÜRKİYE GAZETESİ
Arkadaşlarım 'böcek'le ilgili çalışıyor. Bazı şeyler yeni dökülmeye başladı. Herkes korkuyordu. Artık bilgiler geliyor. Kimler neler çekmiş neler… İtiraf diyebileceğimiz şeyler geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik İran ziyareti dönüşünde gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Uçakta, geziyi izleyen gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan'ın gündeminde Tahran temaslarından bölgesel sorunlara, Özel Yetkili Mahkemeler tartışmasından 'paralel devlet'e kadar birçok önemli madde vardı. Başbakan'ın değerlendirmeleri şöyle:
Yeni demokratikleşme paketi mi geliyor?
Daha önce idari olarak açıkladığımız bir paket vardı. Bunun dışında bir de Parlamento'dan çıkaracağımız kısımlar vardı, onları Meclis'e gönderdik. Şimdi gerek yargıyı, gerekse İçişleri Bakanlığı'nı ilgilendirecek bir paket üzerinde çalışıyoruz. En önemlisi özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) kaldırılması ve TMK (Terörle Mücadele Yasası). Belli maddeler Ceza Kanunu'nda var. Oraya aktarılabilecek olanlar var. Yoksa diğerlerinin çıkarılması, örtüşünler varsa… ÖYM'ler kalkıyor. Bu tür davalar, terör davaları da dahil ağır ceza mahkemelerinde görülecek.
Mevcut davalar?
Hepsi devir yapılacak. Ama düşenler olabilir. TMK'daki değerlendirmelerle o ayrı bir konu.
Adli Kolluk Yönetmeliği'ni ele alacak mısınız?
Savcı birkaç polisi, komiseri çağırıp, 'gel bakayım baskın yapın' diyemeyecek.
Onu yasal bir çerçeveye mi oturtacaksınız?
Bu tür şeylerde kalkıp da savcı rastgele bir kaç polisi, komiseri çağırıp "Gel bakalım, şuraya baskın yapın" diyemeyecek. Savcı polisi valilikten talep edecek. Mesela vali, bir yardımcısını adli kollukla ilgili görevlendirecek. Onlar da emniyet müdürüyle hemen görüşecek. Emniyet müdürünün altında herhangi bir kişiyle bu tür adli kolluk adımı atılamayacak.
Yeniden yargılama konusu vardı?
Bu pakette yok, ayrı bir konu o. Ama arkadaşlar çalışma yapıyor. Çerçevesini nasıl çizeceğiz, kimler yargılanacak ya da yargılanmayacak, çünkü bu çok rahat bir konu değil. Ciddi sıkıntılar olabilir. Belli hassasiyetleri göz önüne alarak bu adamı atmak durumundayız. Kaldı ki şu anda yeniden yargılanmanın önü açık. Şöyle; mesela bireysel başvuru aslında yeniden yargılanmanın bir çeşidi. Örneğin şu an zannediyorum, (İlker) Başbuğ Paşa bireysel başvuru hakkını kullandı. Bir hafta öncesine kadar kullanmamıştı. Belki diğerleri de aynı yolu tercih edecek…
Telefon dinlemeleri, teknik takip…
O konuda çok önemli bir şey yapıyoruz. Artık adli takibi rastgele herkes yapamayacak. Ancak ağır ceza mahkemesi, oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle karar verecek. Dinlemelerin bir yeri, ağırlığı olacak.
Çünkü yapılmadık iş kalmamış. Yani öyle şeyler geliyor ki önümüze… Ailelerimize, çocuklarımıza varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Böyle bir şey olabilir mi?
Sizi de dinlemişler dava açacak mısınız?
Arkadaşlarım çalışıyor. Böcekle ilgili de çalışıyorlar. Yeni yeni şeyler geliyor. Bazı şeyler yeni dökülmeye başladı. Herkes ürküyor, korkuyordu. Baktılar ki şey yapmaya başladı. Artık bilgiler gelmeye başladı. Kimler, neler çekmiş neler. İtiraf diyebileceğimiz şeyler geldi.
Operasyonlar oy oranımızı etkilemedi 50-51 bandındayız
Paralel operasyonların AK Partinin oy oranını etkilemediğini ifade eden Erdoğan şöyle dedi: "En ufak bir sıkıntı sözkonusu değil, yani yine 50-51 oralarda… İzmir'de iyice makas daraldı. Binali Bey'i İzmir şu anda kabullenmiş durumda, iyi gidiyor. Çözüm sürecinin etkisiyle Diyarbakır'da da makas daralıyor. Van'da gayet güzel gelişmeler var."
AĞIR CEZA, OY BİRLİĞİYLE DİNLETEBİLECEK
İran dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, teknik takip düzenlemesini şöyle açıkladı: "Artık adli takibi rastgele herkes yapamayacak. Ancak ağır ceza mahkemesi, oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle karar verecek."
İran'la Suriye konusunda anlaşabildik diyemem
Başbakan Erdoğan, Tahran temaslarında ikili ilişkiler ve karşılıklı ekonomik faaliyetlerin yanı sıra bölgesel sorunların da masaya yatırıldığını söyledi. Başbakan'ın Suriye konusundaki değerlendirmeleri özetle şöyle:
"İran'ın şu anda takılıp kaldığı bir nokta var: 'Terör örgütleri burada safdışı edilmeden Esed'in gitmesini hiçbir anlamı yok' diyorlar. Biz de şunu söyledik: Üç sene önce bu terör örgütleri Suriye'de yoktu. Esed ile birlikte oluştu. Madem ülke bu hale geldi, artık yönetim değişikliğine şiddetle ihtiyaç var. Halkın iradesine dayalı bir yönetim olmalı. 'Bu terör örgütleri buradan çıkmadan olmaz' yaklaşımını doğru bulmuyoruz.
Bir geçiş hükümeti kurmak suretiyle de adım atılabilir. Bu hükümet, şiddete bulaşmamış, halkın kabulünü alabilmiş insanlardan oluşmalı ve ülkeyi bir an önce seçime götürmeli. Geçici hükümet, bir yandan terörle mücadelesini verip diğer yandan da ülkeyi seçime götürebilir. Tabii ki bu konularda İran'la anlaşabildik diyemem ancak dışişleri bakanlarımıza bu konuda görevlendirme yaptık, istihbarat müsteşarımıza aynı şekilde onlar da kendi istihbaratlarına gerekli talimatı vermek suretiyle çalışmaları sürdürecekler, sürdüreceğiz."
Başbakan, "Fotoğrafları gündeme getirdiniz mi?" sorusuna şöyle cevap verdi: "Tabii 'bunları Katar satın aldı, İngiltere üzerinden de dünyaya yaydı' diyorlar. Aldı, almadı bilemem. Bildiğim bir şey var, 55 bin kare Esed'in adamı tarafından çekilmiş; dayanamayıp dışarı çıkarıyor ve bunları görüyoruz. Bizim de tanklarla, havan toplarıyla ölmüş 70 vatandaşımız var. Bunları inkar mı edeceksiniz dedim. Ama maalesef en sonunda 'bakanlarımıza ve istihbarat elemanlarımıza görev verelim, çalışmaları yapsınlar' denildi. Başkalarının karışmasını pek istemiyorlar, 'Türkiye-İran beraber yapalım' diyorlar. Biz 'buna da varız' dedik."
Erdoğan, yardım faaliyetlerinin devam edip etmediğiyle ilgili soruya da şu cevabı verdi: "Devam ediyor. Bugünkü olay maalesef işte o da paralel yapılanmanın operasyonuydu, bunun başka hiçbir izahı yok. Yani Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 26. Maddesi'ne göre savcının buraya müdahale edebilmesi için Başbakandan müsaade alması gerekir. Müsaade almadan yapamaz. Kılıçdaroğlu uçuyor! Bu işleri bilmiyor. Bu işte çalışması, okuması lazım. Bir de tabi kılavuzu farklı."
Arkadaşlarım 'böcek'le ilgili çalışıyor. Bazı şeyler yeni dökülmeye başladı. Herkes korkuyordu. Artık bilgiler geliyor. Kimler neler çekmiş neler… İtiraf diyebileceğimiz şeyler geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik İran ziyareti dönüşünde gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Uçakta, geziyi izleyen gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan'ın gündeminde Tahran temaslarından bölgesel sorunlara, Özel Yetkili Mahkemeler tartışmasından 'paralel devlet'e kadar birçok önemli madde vardı. Başbakan'ın değerlendirmeleri şöyle:
Yeni demokratikleşme paketi mi geliyor?
Daha önce idari olarak açıkladığımız bir paket vardı. Bunun dışında bir de Parlamento'dan çıkaracağımız kısımlar vardı, onları Meclis'e gönderdik. Şimdi gerek yargıyı, gerekse İçişleri Bakanlığı'nı ilgilendirecek bir paket üzerinde çalışıyoruz. En önemlisi özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) kaldırılması ve TMK (Terörle Mücadele Yasası). Belli maddeler Ceza Kanunu'nda var. Oraya aktarılabilecek olanlar var. Yoksa diğerlerinin çıkarılması, örtüşünler varsa… ÖYM'ler kalkıyor. Bu tür davalar, terör davaları da dahil ağır ceza mahkemelerinde görülecek.
Mevcut davalar?
Hepsi devir yapılacak. Ama düşenler olabilir. TMK'daki değerlendirmelerle o ayrı bir konu.
Adli Kolluk Yönetmeliği'ni ele alacak mısınız?
Savcı birkaç polisi, komiseri çağırıp, 'gel bakayım baskın yapın' diyemeyecek.
Onu yasal bir çerçeveye mi oturtacaksınız?
Bu tür şeylerde kalkıp da savcı rastgele bir kaç polisi, komiseri çağırıp "Gel bakalım, şuraya baskın yapın" diyemeyecek. Savcı polisi valilikten talep edecek. Mesela vali, bir yardımcısını adli kollukla ilgili görevlendirecek. Onlar da emniyet müdürüyle hemen görüşecek. Emniyet müdürünün altında herhangi bir kişiyle bu tür adli kolluk adımı atılamayacak.
Yeniden yargılama konusu vardı?
Bu pakette yok, ayrı bir konu o. Ama arkadaşlar çalışma yapıyor. Çerçevesini nasıl çizeceğiz, kimler yargılanacak ya da yargılanmayacak, çünkü bu çok rahat bir konu değil. Ciddi sıkıntılar olabilir. Belli hassasiyetleri göz önüne alarak bu adamı atmak durumundayız. Kaldı ki şu anda yeniden yargılanmanın önü açık. Şöyle; mesela bireysel başvuru aslında yeniden yargılanmanın bir çeşidi. Örneğin şu an zannediyorum, (İlker) Başbuğ Paşa bireysel başvuru hakkını kullandı. Bir hafta öncesine kadar kullanmamıştı. Belki diğerleri de aynı yolu tercih edecek…
Telefon dinlemeleri, teknik takip…
O konuda çok önemli bir şey yapıyoruz. Artık adli takibi rastgele herkes yapamayacak. Ancak ağır ceza mahkemesi, oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle karar verecek. Dinlemelerin bir yeri, ağırlığı olacak.
Çünkü yapılmadık iş kalmamış. Yani öyle şeyler geliyor ki önümüze… Ailelerimize, çocuklarımıza varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Böyle bir şey olabilir mi?
Sizi de dinlemişler dava açacak mısınız?
Arkadaşlarım çalışıyor. Böcekle ilgili de çalışıyorlar. Yeni yeni şeyler geliyor. Bazı şeyler yeni dökülmeye başladı. Herkes ürküyor, korkuyordu. Baktılar ki şey yapmaya başladı. Artık bilgiler gelmeye başladı. Kimler, neler çekmiş neler. İtiraf diyebileceğimiz şeyler geldi.
Operasyonlar oy oranımızı etkilemedi 50-51 bandındayız
Paralel operasyonların AK Partinin oy oranını etkilemediğini ifade eden Erdoğan şöyle dedi: "En ufak bir sıkıntı sözkonusu değil, yani yine 50-51 oralarda… İzmir'de iyice makas daraldı. Binali Bey'i İzmir şu anda kabullenmiş durumda, iyi gidiyor. Çözüm sürecinin etkisiyle Diyarbakır'da da makas daralıyor. Van'da gayet güzel gelişmeler var."
![]() |
İran dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, teknik takip düzenlemesini şöyle açıkladı: "Artık adli takibi rastgele herkes yapamayacak. Ancak ağır ceza mahkemesi, oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle karar verecek."
İran'la Suriye konusunda anlaşabildik diyemem
Başbakan Erdoğan, Tahran temaslarında ikili ilişkiler ve karşılıklı ekonomik faaliyetlerin yanı sıra bölgesel sorunların da masaya yatırıldığını söyledi. Başbakan'ın Suriye konusundaki değerlendirmeleri özetle şöyle:
"İran'ın şu anda takılıp kaldığı bir nokta var: 'Terör örgütleri burada safdışı edilmeden Esed'in gitmesini hiçbir anlamı yok' diyorlar. Biz de şunu söyledik: Üç sene önce bu terör örgütleri Suriye'de yoktu. Esed ile birlikte oluştu. Madem ülke bu hale geldi, artık yönetim değişikliğine şiddetle ihtiyaç var. Halkın iradesine dayalı bir yönetim olmalı. 'Bu terör örgütleri buradan çıkmadan olmaz' yaklaşımını doğru bulmuyoruz.
Bir geçiş hükümeti kurmak suretiyle de adım atılabilir. Bu hükümet, şiddete bulaşmamış, halkın kabulünü alabilmiş insanlardan oluşmalı ve ülkeyi bir an önce seçime götürmeli. Geçici hükümet, bir yandan terörle mücadelesini verip diğer yandan da ülkeyi seçime götürebilir. Tabii ki bu konularda İran'la anlaşabildik diyemem ancak dışişleri bakanlarımıza bu konuda görevlendirme yaptık, istihbarat müsteşarımıza aynı şekilde onlar da kendi istihbaratlarına gerekli talimatı vermek suretiyle çalışmaları sürdürecekler, sürdüreceğiz."
Başbakan, "Fotoğrafları gündeme getirdiniz mi?" sorusuna şöyle cevap verdi: "Tabii 'bunları Katar satın aldı, İngiltere üzerinden de dünyaya yaydı' diyorlar. Aldı, almadı bilemem. Bildiğim bir şey var, 55 bin kare Esed'in adamı tarafından çekilmiş; dayanamayıp dışarı çıkarıyor ve bunları görüyoruz. Bizim de tanklarla, havan toplarıyla ölmüş 70 vatandaşımız var. Bunları inkar mı edeceksiniz dedim. Ama maalesef en sonunda 'bakanlarımıza ve istihbarat elemanlarımıza görev verelim, çalışmaları yapsınlar' denildi. Başkalarının karışmasını pek istemiyorlar, 'Türkiye-İran beraber yapalım' diyorlar. Biz 'buna da varız' dedik."
Erdoğan, yardım faaliyetlerinin devam edip etmediğiyle ilgili soruya da şu cevabı verdi: "Devam ediyor. Bugünkü olay maalesef işte o da paralel yapılanmanın operasyonuydu, bunun başka hiçbir izahı yok. Yani Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 26. Maddesi'ne göre savcının buraya müdahale edebilmesi için Başbakandan müsaade alması gerekir. Müsaade almadan yapamaz. Kılıçdaroğlu uçuyor! Bu işleri bilmiyor. Bu işte çalışması, okuması lazım. Bir de tabi kılavuzu farklı."