Başbakan Erdoğan Grup Toplantısı'nda konuştu

Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada 'Ankara'da raylı sistem uzunluğunu 67,5 km'ye uzatmış olacağız. Bir kez de buradan Batıkent Sincanlı kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Haftaiçinde yine Ankara'da Afganistan ve Pakistan meselelerini ele aldığımız zirvede Karzai ile de ayrı ayrı görüşmelerimiz oldu. Katar Emiri ile görüşmelerimiz oldu. İstanbul'da bu görüşmeleri yaptık ülkemizi ilgilendiren bölge sorunlarını ele aldık. Haftasonu açılışlara katıldık.

Bir bağlantı hattını, bir projeyi gerçekleştirdik. Haliç'in üzerinden Şişhane'yi Yenikapı'ya bağladık. İlk metro köprüsünü yaptık. Bu hat İstanbul'un binlerce yıllık tarihinin olduğu bölgede inşaa edildi. Tarihi eserler için büüyk bir hassasiyet sergilendi. Kazılar sırasında 50 binden fazla tarihi eser ortaya çıktı. Bilinen tarihin 8500 yıl öncesine kadar belirlenmiş oldu. Bu hatta, tarihi dokunun zarar görmemesi için özel ray bağlantıları yapıldı. Hattın en önemli istasyonu Haliç üzerine inşaa ettiğimiz köprü oldu. Bu köprü İstanbul turizmine de katkı sağlyacak.

Sadece İstanbul ve bölgesine değil tüm Türkiye ve dünyaya hizmet verecek Spor Hastanesi de yapılıyor. İnşallah önümüzdeki bir kaç yıl içinde bu yapılacak. Orada yaptığımız pazarlıkta 36 ayı 30 aya indirdik. İstanbul'da aynı gün Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi'nin A Bloğunun açılışını gerçekleştirdik. Bakırköy ve tüm İstanbul'a hizmet verecek. Ameliyathanesi mevcut bunlardan biri de robot isstemi ile ameliyat yapabilecek zenginliğe sahip. Dün Ankara'da bir başka töreni gerçekleştirdik. Dün yaptığımız törenle Türkiye genelinde 81 vilayette 100 bin öğrenciye tablet dağıttık. Bu rakam şuan itibari ile 163 bine ulaştı. Mart ayı sonunda bu sayıyı inşallah 675 bin daha ilave edeceğiz. Yayılarak tablet bilgisayarlar yavrularımızın eline ulaşacak. Bu arada yeni ihale geliyor orada da 10 milyon tablet ihalesi yapılacak. Yine şuan itibari ile Meslek liseleri hariç tüm liselerimizdeki sınıflara 85 bin adet etkileşimli tahta kurulması işlemini gerçekleştirdik. 40 bin okula daha bu tahtadan yerleştireceğiz. Önümüzdeki 18 ay içinde bu rakam 358 bine ulaşacak. Bilgisayar ve internet tabanlı eğitimle dünyanın ilgiyle izlediği değişim ve dönüşümü yaşıyoruz.

Şimdi bir kısım medyada hükümet interneti yasaklıyor, sansür getiriyor diye yaygara kopartanlar var. Öbür yandan milletim kimin ne yaptığını bizzat yaşayarak görüyor. Ekranları başında bizi izleyen vatandaşlarımız. Biz laf değil icraat üretiyoruz. Dün 100 bin öğrencimiz ellerinde tablet bilgisayarlarla gitti evlerine. Yaklaşık 163 bin öğrencimiz internetle eğitim görüyor. Bu iktidara nasıl oluyor da internete karşısınız yakıştırması yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor. Bu medyanın İstanbul'da plazalarda atılan manşetlerle Trakya'da Anadolu'da milletin yaşadığı birbirini tutmuyor. Böyle bir hükümete interneti engelliyor diye ithamda bulunursanız dünyanın her yerinden size gülerler. Ancak dünyada da bu tarz medyalar olduğu için onları kaynak göstererek onlar da haber yapıyorlar. Genişbant internet aboneliği sayısı biz göreve geldiğimizde 20 bin, şuanda genişbant internet sayısı bugün 34 milyona ulaşmıştır. Yani 20 bin nere, 34 milyon nere. Bunu göremeyecek kadar gözler körelmiş. Siz bu kadroya yasakçı, sansürcü derseniz diktatör diye çamur atarsanız o çamur döner çamuru atanların yüzüne çalar kusura bakmayın.

Ancak burada bir çizgiyi net olarak ortaya koyacağız. Dün tablet dağıtım töreninde çocuklarımıza da tavsiyede bulundum. internet ve bilgisayar uygun olarak kullanılmazsa çok acı sonuçları olan tehlikeye dönüşüyor. ABD'de çok sıkı tedbirler var, Avrupa'da aynı şekilde düzenleme ve tedbirler var. İnternetin nasıl bir tehdit olduğunu özellikle anlatmak istiyorum. '12 - 13 Yaşlarında iki çocuk bilgisayarlarında gezinirken ekran görüntüsünde çocuklardan birinin resmi var. Bilgisayar kamerasından çekilmiş. Yani birileri bilgisayara girmiş ve evin içindeki görüntüyü çekmiş. Sonra onu bir sayfaya yerleştiriyor. Sizi tanıyoruz, sizi biliyoruz adresiniz elimizde biz jandarmayız, polisisiz diyerek çocuklardan verilen hesaba para yatırmaları isteniyor. İnanın bir çok çocuk anne babası duymasın diye ekrandan emredileni yapıyor. Bizim arkadaşın çocukkları korkuyla babalarını arıyor. İşte bu internette yapılan belkide en basit dolandırıcılık şeklidir.

Biz buna önlem almaya çalışınca millet sansür diyerek bizim çalışmamızı yanlış anlatıyorlar. Anne babalar bizi anlıyor. İşte bu CHP bu ahlaksızlara sahip çıktı. Bunların anlamak diye bir derdi yok. Bu bizim görevimizdir. Biz de bu ne emrediyorsa bunu yapmakla mükellefiz. 2011'de internete sansür geliyor diyenler de bugün aynısını yapıyorlar. Sadece şantaja ve tehdide karşı alınıyor. Neşter doktorun elinde hayat kurtarır, katilin elinde can alır. Bunu iyi ayırt etmemiz lazım. Yine söylüyorum bu yeni yasadan en fazla istifade edecek olan CHP dir MHP'dir. En fazla tehdit edilen dizayn edilen CHP ve MHP'dir. Biz sadece çocukları değil, CHP'yi MHP'yi de koruma altına alıyoruz. Bunlara şantaj yapan o paralel yapıya şirin görünmek için seslerini çıkartamıyorlar. CHP lideri ses sistemi kurdurmuş, yayınlanması yasak olan ses kayıtlarını dinletiyor. Bu hukuksuz şekilde yapılmıştır. Bu dinlemeler tamamen hukuksuz şekilde kamuoyuna sızdırılmıştır. Ortada bırakın suç işlemeyi çok açık ve net şekilde ihanet vardır. Madem öyle madem ahlaksızlık kuralsızlık bu boyutlara ulaştı. CHP'ye çağrı yapıyorum. Bugün de arkanızdaki perdeden CHP eski Genel Başkanı ile ilgili bizim engellediğimiz o görüntüleri de yayınlayın. Aynı şekilde yine biriyle ilgili bir yayın daha yapıldı onu da yayınlayın. Bugün de onu, rüşvet pazarlıklarını bunların ses kayıtlarını da yayınlayın. Eğer cesaretiniz varsa bugün de patronunuzun ananaslı tesbihli ses kaydını yayınlayın. Savcılara hakimlere verilen ihanet talimatlarını yayınlayın ya da o beddua videosunu açın hep birlikte amin deyin.

Bu ülkede bunları yaptınız şimdi de bunlar elinizden gidince hoplamaya zıplamaya başladınız. Hiç bir şey artık eskisi gibi olmayacak. İşinizde bundan sonra sadece bedduaya kaldı. Biz milletimizin duasıyla yürüyoruz. Bizim arkamısda Mısırlı, Filistinli kardeşlerimizin duası var. Bize yüreği tertemiz suriyeli annelerin duaları var. Kimin elinde ne varsa ortaya döksün. CHP'nin MHP'nin siyaset yapmak için zaten kırıntılara ihtiyaç var. Buyursunlar CHP ve MHP'nin önüne o kırıntılarını atsınlar. Tekrar söylüyorum korkaklar zafer anıtı dikemezler. Bizim içimizde korkaklar vardır. Zor zamanda dik duramayanlar vardır. Ancak bu partinin içindekorkaklara yer yoktur. Şunu da lütfen unutmayın. Biz, bu makamlara medyanın üfürmesiyle değil sermayenin desteğiyle değil milletin mührüyle geldil. Biz medyaya rağmen buraya geldik. 28 Şubat'ta bu medya en alçakça saldırıları yaptı. Ceza aldığımda muhtar bile olamaz dendiğinde zil takıp oynadılar. Onlara inat bu millet Başbakanlık makamına yükseltti. 411 El kaosa kalktı diyerek böşürtüsüne hayır diyenler milletten cevabı aldılar. Başörtüsü oylaamsı sırasında yaptılar cevabı aldılar. Her seçim koro halinde saldırdılar cevabını aldılar. Bu 30 Mart'ta da herkes gereken cevabı milletten alacak. Bunlar hangi manşeti atarsa atsınlar, son manşeti sandıkta millet atacak, aziz vatandaşlarım atacak.

Son günlerde en müptezel linç girişimi yapılıyor. Bir kadıncağız, bizim Bahçelievler Belediye Başkanımızın gelini. Kabataşta yanında 6 aylık çocuğu ile linç girişimine maruz kalıyor. Adli Tıp'tan aldığı raporla bunu belgeliyor. 8 Ay sonra bu kez de medya yeniden linç girişimine başlıyor. Malum gazete ve televizyonlar aynı yerden emir alarak aynı cümle ve manşetlerle genç bir kadın üzerinden linç girişimi başlatıyor. Sizin insanlığınız öldü mü vicdanınız bu kadar mı. Akşam eve gidince eşiniz, çocuğunuz, anne babanızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz. Aynı hadise sizin başınıza gelseydi aynısını mı yapacaktınız. 8 Mart'ta hangi kadın hakklarını savunabilecksiniz. Kocasından şiddet gören kadın iddiasını ispat etmek için elinde kayıtla mı gelecek. Sokakta öldürülen kadın cesedinin yanına görüntü mü koyacak. Vicdan vicdan vicdan. Eğer o kadıncağız başörtülü olmasaydı bu linç olur muydu. Bunu yapanların ilkeleri sınırları yok. Bunlar için helal yok haram yok. Bunlar her işi meşru görüyorlar. Anlayış şu ilke şu; Amaca ulaşmak için her yol mübahtır. Hazreti Peygamberimizi kamyona bindirip her işi meşrulaştırıyorlar. Sizin bunlarla ne işiniz var diyoruz. Gezicilerle paralel yapının patronu bir. Şimdi de dayanışma içinde millete karşı birlikte operasyon yapıyorlar.

Beceremediniz artık bırakın manşetini bu millet unutmadı ve unutmayacak. O ihaneti, hançeri 28 Şubatçılarla yapılan işbirlikçi tavrı bu millet unutmadı. Hazreti Yusuf Aleyhisselam'ı kuyuya atan kardeşleriydi. Allah o Yusuf'u aldı o kuyudan çıkardı vezir yaptı. Allah Kadir-i mutlaktır. Unutmayın manşetlerin dediği değil, milletin dediği olur, Allah'ın dediği olur. Onun için rehavet içinde olmayacağız boş bulunmayacağız. 17 Aralık darbe girişimi tam anlamıyla çökmüştür. Ekonomiye milli kurumlara istikrara yönelik saldırı tamamen püskürtülmüştür. 4 Milyar dolar yaklaşık tekrar Türkiye'ye döndü bu onları şimdi rahatsız ediyor. Paralel yapının iki hedefi kaldı 30 Mart seçimleri ve çözüm sürecidir. AK Parti olarak bir kez daha gümbür gümbür giriyoruz. Yapılan tüm anketlerde AK Parti'nin oy oyarnalırını muhafaza ettiğini görüyoruz. Şuanda CHP'ye gönül veren kardeşlerimiz yaşanan bu darbe girişiminden ve partilerinin tutumundan rahatsızlar.

Sivas'tan yola çıkıyoruz. Aynı gün Yozgat'a geçeceğiz Pazar günü de Afyon ve Kütahya mitinglerimizi yapacağız. Bu hafta 4 ilimizi ziyaret ederek orada halkımızla kucaklaşacağız. Bu kirli darbe girişimini ulaştığımız her bir kardeşimize anlatacağız. Burada ana kademe, kadın kollarımız gençlik kollarımız yoğun bir şekilde çalışmaları lazım. İnşallah 30 mart akşamı milletçe hep birlikte sevineceğiz.

HSYK'nın iyi niyetle ertelediğimiz maddelerinin oylaması yapıldı. CHP MHP ve BDP bir kez daha Genel Kurul'u terörize ettiler. Ne oldu sonuçta çıka çıka 28 tane ret oyu çıktı. Ya siz samimiyseniz bunu neden Meclis'te ortaya koymuyorsunuz. Yaptıkları şey ne şiddet, terörize etmek. Karşılığını da bulunca feryat ediyorlar. Biz tabi bu yasaların parlamentodan geçmesi için elimizden geleni göstereceğiz. Hele hele o akşam milletvekili arkadaşlarımın dik duruşları, sabaha kadar verdikleri mücadele nedeniyle kendilerine partim adına teşekkür ediyorum. Sağolsunlar var olsunlar. Mesele bu. Demokrasi mücadelesi böyle verilir. Bu mücadeleyi böyle verelim bu millet hep bizim arkamızda olacaktır endişeniz olmasın. CHP, MHP, BDP tabanları samimiyetsizliklerini ortaya koydular.

CHP ve MHP tarihleri boyunca hiç böyle acınacak duruma düşmemişti. MHP ve CHP'ye gönül vermiş kardeşlerime Allah sabır versin d iye dua ediyorum. Son günlerde bu paralel yapı ve onun arkasına taktığı kesimlerce çözüm süreci de hedef alındı. Diğer bölgelerde de hükümetin taviz verdiği iddia edilerek kişileri kışkırtmaya çalışıyorlar. Hamdolsun benim kardeşlerim kışkırtmalara gelmiyor. 30 Yıldır devam eden süreç son bir yıldır durmuş vaziyette. Hiç bir yasa maddesini çiğnemedik meşruiyetten ayrılmadık. Siyaseti devreye aldık ve meselenin demokrasiyle çözülmesi için samimi gayret sarfettik. Oluşan kalıcı bahar havasından 77 milyon vatandaşım da memnun. Türkiye genelinde olayı etnik unsurlar bazında da inceledik buralarda da güzel gelişmeler var.

Ekonomiye saldırdılar güçlü ekonimiyi yıkamadılar, istikrara saldırdılar bozamadılar, demokrasiyi de yıpratamayacaklar. Tam tersine demokrasi buradan da güçlenerek çıkacak. Dik duracağız ama diklenmeyeceğiz. Bu aziz millet zaten bunlara da geçit vermeyecek. Bir gazete MİT'in tırlarına yapılan saldırının görüntülerini yayınladı. Tırları sanki düşman tırlarıymış gibi durduruyorlar. MİT mensuplarını yüzbaşıyı indirip darp ediyorlar. Sadece AK Parti'li değil CHP'li MHP'li kardeşlerimin bu görüntülere bakıp işin ciddiyetini görmelerini rica ediyorum. İnsan sorar kim bunlar, bu hangi ülke kimin jandarması. Paralel yapı jandarmadaki uzantılarını da yanına alarak yasadışı operasyon yapıyor. Bu bir istiklal mücadelesi sürecidir. Bu operasyon altını çiziyorum düpedüz casusluk operasyonudur. Buradaki ayrıntılar ortaya çıktığında bu operasyonda kimin ne yaptığı milletim daha net görecektir. Şunu birbirinden ayırmamız lazım. TSK'nın özellikle o nezih yapısı farklı ama oraya da bu sızmaları yapmış durumdalar. Biz 17 Aralık'tan bu yana ortaya atılan tüm iddialara tek tek cevap vereceğiz. Allaha şükür cevap veremeyeğimiz soru yok, iddia yok. Bu hainlerin paralel yapının gündemi esir almasına da izin vermeyeceğiz. Bu paralel yapı cHP ve MHP'ye yem atıyor onları besliyor.

Gezi olaylarında malum medya Palalı bir kişinin peşine düştü. Haftalar sonra CHP kendi tuzağına düştü. Kendi attıkları manşete düşecekler. Sadece iki hafta içinde Ankara'da İstanbul'da metro hatları açtık, hastaneler açtık. Geçen hafta Türksat 4A uydumuzu uzaya fırlattık. Bizim gündemimizde bunlar var. Peki bunların gündeminde ne var? Yalan var iftira var. Bunların çektiği tuzağa düşmeyeceğiz. Bunların değil milletimizin istikametine ram olacak o istikamette yürümeye devam edeceğiz. Vakti zamanı geldiğinde her hadise aydınlanacak. Her meselede unutmayın şaşmaz terazi olacak.

Yarın Ankara'da seçim beyannamesini seçim malzemelerini şarkı ve sloganları hep birlikte Ankara Arena'da sizlerle paylaşacağız. Önemli bir tanıtım toplantısı yapacağız. Adaylarımız tamamlandı. Meclis çalışmalarımız önümüzdeki haftasonuna kadar devam edecek. Daha sonra bütün enerjimizle sahada olacağız. Kendi gündemimizde ve milletin gündemi ile sahalarda olacağız, açılışlar yapacağız. Yaptıklarımızı anlatacak, yapacaklarımızı paylaşacağız. Biz sadece aziz milletimizin gündemi ile meşgul olacağız. Sizlere bir kez daha şahsım, milletim ve grubum adına şükranlarımı sunuyorum. Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyor, Allah'a emanet ediyorum' dedi.

Yunus Emre Arvas / TG.COM.TR