Başbakan Erdoğan: 'CHP'ye oy verenler rahatsız'

Başbakan Erdoğan: 'CHP'ye oy verenler rahatsız'
GÜNDEM Haberleri

Başbakan Erdoğan Sakarya mitinginde cumhurbaşkanı seçimi üzerinden başta CHP olmak üzere muhalefet partilerine yüklendi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'da düzenlenen mitingde halka seslendi. Konuşmasında cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinden 'Pensilvanya' ve muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan, "10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yeni bir şer ittifakı kurdular" dedi.

CHP'lilerin de 'çatı aday'dan rahatsız olduklarını öne süren Erdoğan, "CHP'nin Pensilvanya ile ittifakından rahatsızlar. CHP'lı kardeşlerim çatı aday diye sunulan sanal, ithal adaydan rahatsızlar" diye konuştu.

Erdoğan, Artin'in Hopa ilçesinde bir grubun İnsani Yardım Vakfı'nın TIR'ına saldırmasına da değindi. Türkiye'yi bu vandallara bırakmayacaklarını söyleyen Başbakan, "Hopa'da bu şer cephesinin maskesi düştü" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletin oynanan oyunu da şantajları da montajları da gördüğünü belirterek, "Şimdi inşallah onların hesabını yine milletim görecek ve hukuk içinde de bunun hesabını ağır ödeyecekler. Biraz sabır. Türkiye'nin milli kurumlarına, milli değerlerine, milli projelerine yapılan ihaneti bu kardeşiniz çok yaşadı. Bunlar, ihanet şebekesi ihanet. Bu ülkede, mafyayı nasıl çökerettiysek, çeteleri nasıl çökerttiysek, bu ihanet şebekesini de öyle çökerteceğiz, Allah'ın izniyle" dedi.

Kent meydanında halka hitap eden Erdoğan, konuşmasının başında ramazanın Sakarya'da da hayırlara vesile olmasını, tutulan oruçların, hayırların ve ibadetlerin kabul olmasını niyaz ederken, "Sakarya; saf çocuğu masum Anadolu'nun/ Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun/Beraber yürüdük, beraber yürüyeceğiz bu yolda/Uzun ince bir yoldayız/ Gidiyoruz gündüz gece/G ideceğiz gündüz gece" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, 20 Mart'ta Sakarya'da "muhteşem bir buluşma"yı aynı meydanda gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, meydanda bulunanlara şöyle seslendi:

"Birisi diyor ki 'Buranın belediye başkanı buraya bir otopark bile yapmamış.' Halbuki bunun altı otopark. Bunlar böyle işte. Klavuzu karga olanın... Bu buluşmadan 10 gün sonra sizler sandığa gittiniz. Sakarya, 30 Mart'ta yüzde 58 oy oranıyla bir kez daha 'AK Parti' dedi. Bu muhteşem sonuçtan dolayı her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Ahde vefanız için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Allah sizlerden razı olsun. Rabbim Sakarya'daki bu uhuvveti, bu birliği, bu kardeşliği ebediyen muhafaza eylesin."

Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, 30 Mart yerel seçimlerinde Türkiye'nin yüzde 45,5 oy oranıyla kendilerine destek, güç, özellikle hükümetteki, belediyelerdeki performanslarına bir kez daha güvenoyu verdiğini söyledi.

Milletin, 30 Mart'ta sadece AK Parti'yi desteklemekle kalmadığını, sandıkta CHP'ye, MHP'ye ve HDP'ye de ders verdiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"En önemlisi de bu aziz millet, sandığa gitti Pensilvanya ihanet çetesine söyleyeceğini en sert şekilde söyledi. Tabii bu partiler, bu çevreler milletin sandıkta verdiği bu ibretlik dersi her zaman olduğu gibi okumadılar. Çünkü bunların hedefleri küçük. Bunlar, 'Küçük olsun bizim olsun' derdindeler. Onun için de belli merkezlerde, belli bölgelerde sıkışıp kaldılar. Birisi diyor ki, 'Biz Kürtlerin partisiyiz', siyasi Kürtçülük yapıyor ve orada sıkışıp kalıyor. Birinci parti o mu oluyor? Yok, gene birinci parti, biz oluyoruz. Birisi diyor ki 'Biz, Türklerin partisiyiz', siyasi Türkçülük yapıyor. O da Türklerin oyunu alıyor mu? Hayır, o geride, nal topluyor, üçüncü parti. Biz gene birinci parti oluyoruz. Biri diyor ki 'Biz, kumsalların partisiyiz.' Ben demiyorum ha, o diyor. CHP... Peki o kumsallarda, sahillerde birinci parti gene AK Parti. Niye? Çünkü biz, 77 milyonun partisiyiz. Çünkü biz, Türküyle Kürdüyle Lazıyla Gürcüsüyle Abazasıyla Boşnağıyla Arnavutuyla Romanıyla Pomağıyla velhasıl 77 milyonu, 'Yaradılanı severiz yaradandan ötürü' diyerek sevdik. Bizim farkımız bu. Alevi, Sünni diye ayırt etmedik. Hepsini sevdik. Niye? Çünkü beni yaratan Allah, onları da yarattı. Mesele bu. Yaptıkları bütün ahlak dışı saldırılara rağmen, bütün şer ittifaklarına rağmen milleti kandıramadılar, aldatamadılar. Benim aziz milletim, feraset, basiret sahibidir."

Milletin oynanan oyunu gördüğünü belirten Erdoğan, "Şantajları da gördü, montajları da gördü. Şimdi inşallah onların hesabını yine milletim görecek ve hukuk içinde de bunun hesabını ağır ödeyecekler. Biraz sabır. Türkiye'nin milli kurumlarına, milli değerlerine, milli projelerine yapılan ihaneti bu kardeşiniz çok yaşadı. Bunlar, ihanet şebekesi ihanet. Bu ülkede, mafyayı nasıl çökerettiysek, çeteleri nasıl çökerttiysek, bu ihanet şebekesini de öyle çökerteceğiz, Allah'ın izniyle. Hiç endişeniz olmasın" diye konuştu.

"AK Parti milletle yürüyor, milletin kurduğu ittifakla yürüyor"

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şimdi yeni bir ittifak kurulduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde bir şer ittifakı... Aynı safa dizildiler, tesbih tanesi gibi yan yana geldiler. Kim var bu ittifakın içinde? CHP var. Kuyruğunda MHP var. İrili ufaklı, oyları yüzde 1'i bile bulamayan, milletten teveccüh göremeyen partiler var. Bu ittifakın içinde bir kez daha Pensilvanya ihanet çetesi var. Bu ittifakın içinde belli sermaye grupları, belli medya grupları var. AK Parti milletle yürüyor, milletin kurduğu ittifakla yürüyor. Kime karşı? Bu şer ittifakına karşı. Bu ilk kez olmuyor. 2007 Halk Oylaması'nda yine böyle şer ittifakı kuruldu. Ne yaptı milletim? Yüzde 69'la Anayasa değişikliğine 'evet' dedi. Peki şimdi hangi yüzle milletin karşısına gelecekler? Milletin, cumhurbaşkanını seçmesine 'hayır' dediniz de şimdi hangi yüzle milletin karşısına geleceksin ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli, ey bilmem diğerleri."

Sakarya'nın yüzde 77 oy oranıyla 'evet' dediğini aktaran Erdoğan, 2010 Halk Oylaması'nda "yine bir şer cephesi" oluşturulduğunu, Türkiye genelinde yüzde 58, Sakarya yüzde 67 destek aldıklarını anlattı.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine "Hani Gazze'ye gidecektin" dediğini aktararak, "Biz, bir defa kesin bir şeyi, bir başbakan olarak söylediğimizde gideriz. Ama sen kalk da bakalım şu İsrail'i bir kına, Esed'i bir kına. 200 bin insan öldürdü. 7 milyon insan Suriye'de şu anda maalesef sığınmacı durumda değişik ülkelerde. Kınasana, hadi konuş, görelim bakalım" dedi.

Kent meydanında halka hitap eden Erdoğan, 10 Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sakarya'dan rekor beklediğini belirterek, "Sakarya'ya bu yakışır. Ben, Sakarya'nın bunu yapacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, milletin, "şer ittifakı"na bir kez daha gereken cevabı vereceğini dile getirerek, "Çünkü CHP'ye oy vermiş kardeşlerim bu ittifaktan rahatsızlar, CHP'nin Pensilvanya ile ittifakından rahatsızlar. CHP'li kardeşlerim çatı aday diye sunulan, sanal, ithal adaydan rahatsızlar. Şu hale bak ya. Ne diyor CHP'nin genel müdürü? 'Tıpış tıpış gideceksiniz, bu adaya oy vereceksiniz' diyor. Böyle bir genel müdür olur mu?" diye konuştu.

Bir televizyon kanalında 1998-1999 yıllarında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı döneme ilişkin bir belgesel yayımlandığına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"6 yıl genel müdürlük yaptı, belki daha da fazla. Okmeydanı SSK ile Samatya SSK'nın halini izlediniz mi? O belgeseli gördünüz mü? Arkada Ahmet Kaya'nın resmi var, ön tarafta bu, oturuyor. Ya orada nasıl sırıtıyor ya. Yani 3 yaşında bir yavrunun yanlış serum sebebiyle kolu kesiliyor, adam hiç rahatsız değil ya, hiç rahatsız değil. Hastaneden başka her şeye benzer. Aman Yarabbi. Her taraf kan revan içinde. Tuvaletin içinde o dev kutuları, çöp sandıkları hepsi karışmış birbirine, çöp sepetleri filan, serumlar şunlar bunlar filan hepsi onun içinde. Yani oraya sağlam girsen, hasta çıkarsın. Soruyor Savaş Ay, rahmetli. Adamın hiç umurunda değil, yine sırıtıyor. Nasıl sırıttığını biliyorsunuz zaten. Yani bir insanda edep olmazsa, yüz olmazsa, sırıtır. Ya sen buranın genel müdürüsün arkadaş. Ne bu hal? Hastane deyince akla ne gelir? Hijyen gelir. Ne Okmeydanı'nda ne Samatya'da bu yok. Niye? Çünkü bunun dünyası hijyenik değil. Maalesef. Kendisi şunu da itiraf ediyor; '10 yıl önce daha iyiydi' diyor. Demek ki sen gerilettin, duman ettin, mahvettin. Bundan Türkiye'ye fayda gelmez. İnşallah şimdi ben, onu farklı bir şekilde haftaya salı grup toplantısında yayımlayacağım. Bütün Türkiye izlemeli, bir daha izlemeli. Çünkü kimin kim olduğunu herkes görmeli. İnanın, 3 koyun verin 3 koyun, kaybeder öyle gelir."

Günde 16 saat mesai yapıyorduk, 18 saat mesai yapıyorduk

Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, kızının ilkokula giderken, geceleri geç saatlerde eve geldiği günlerden birinde, kendisini göremediği için yatak odasının kapısına astığı pusulayı bazen örnek verdiğini ifade ederek, Kılıçdaroğlu'nun buna ilişkin bazı sözleri olduğuna değindi.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Çalışıyoruz, biz bunun gibi değiliz. Bunlar, sabah 09.00 akşam 17.00, öyle çalışıyorlardı. Ama biz öyle değil, biz günde 16 saat mesai yapıyorduk, 18 saat mesai yapıyorduk. İşte bu günlere gelebilmek için bu mesaileri yaptık. İstanbul'a belediye başkanı olmak kolay değildir, Türkiye'ye başbakan olmak kolay değildir. Biz sürekli böyle çalıştık. Onlar yatarken biz koşturuyorduk, farkımız buydu. Sevgili kızımın kapıya astığı, göremiyor babasını, 'Babacığım, bir geceni de bize ayır'. İfade bu. Dün, bunu kullanıyor. Ya bu ne edepsizliktir böyle. Bunu kullanıyor. Diyor ki 'Bu, dürüst birisi değil' ve üstelik ifadeyi kullanıyor, 'Bu yalancı'. Hesap yapıyor kendine göre, '12 Eylül'den önce' diyor. Halbuki ben öyle bir şey kullanmadım. Onu, bu söyleyebilir ama ben söylemem. Ondan sonra diyor ki, 'Hani Gazze'ye gidecektin şu tarihte, bu tarihte'. Biz, bir defa kesin bir şeyi, bir başbakan olarak söylediğimizde gideriz. Ama sen kalk da bakalım şu İsrail'i bir kına, Esed'i bir kına. 200 bin insan öldürdü. 7 milyon insan Suriye'de şu anda maalesef sığınmacı durumda değişik ülkelerde. Kınasana, hadi konuş, görelim bakalım. Dersim'i kınasana. Çünkü Dersim'in arkasında CHP var, CHP yönetimi var kınasana. Hani sen Dersimliydin ya? Niye ağzını açmıyorsun? Bir ifade kullan görelim seni. Yapamaz, çünkü bu uzaktan kumandalı. İnanıyorum ki CHP'li kardeşlerim, CHP'ye gönül veren kardeşlerim de 10 Ağustos'ta şu 12 yıl Türkiye'ye verdiğimiz hizmeti görerek, 5 yıl İstanbul'a verdiğimiz hizmeti görerek -çünkü Sakaryalı İstanbul'da neler yaptığımızı bizim gayet iyi biliyor, nasıl bir CHP belediyesinden aldık, İstanbul'u nereye getirdik, bunu gayet iyi biliyor- bize destek verecek ve güzel bir ders verecekler bu Kılıçdaroğlu'na."

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki iç savaşa işaret ederek, "Burada yaşama mücadelesi veren, bize sığınarak yardım isteyen bir milyon 150 bin insan var. Biz bunları bombalara mı terk edelim? Onun için biz ensar olmaya devam edeceğiz. Ben vatandaşlarıma bu kardeşlerime sahip çıkmalarını tavsiye ediyorum" dedi.

Kent meydanında halka hitap eden Erdoğan, MHP tabanındaki rahatsızlığın daha da büyüdüğünü belirterek, MHP tabanının pasif bir hale getirildiğini ve onların da AK Parti'nin milli değerlere nasıl sahip olduğunu bildiğini söyledi.

Erdoğan, "Bahçeli iş başındaydı, başbakan yardımcısıydı. IMF'den 23,5 milyar dolar borçla bize devretti. Aynı şekilde Merkez Bankası bizim milli bankamız mıydı? Milli bankamızdı. Kasada ne vardı? 27,5 milyar dolar. Bakınız, IMF'ye olan borcu biz sıfırladık. Şu anda IMF'ye borç yok. Milli bankamız Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Geçen yıl 135 milyar dolara çıkmıştı. Gezi olaylarından sonra maalesef düştü, 120 milyar dolara kadar indi. Şİmdi tekrar 135 milyar dolara çıkardık" diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DSP ve ANAP ile beraber olduğu hükümette 5 yıllığına iktidar olduğunu belirten Erdoğan, "Niye bırakıp kaçtın? Sakarya depreminin altında kaldı bunlar. Düzce, Gölcük depremin altında kaldı bunlar. Kalkamadılar. Battılar, bittiler, kaçıp gittir. Yolsuzluk her şey orada vardı" dedi.

Erdoğan, ancak kendilerinin iktidarları döneminde Van depreminin yaşandığını anımsatarak, bir yılda 5 katrilyon harcayarak Van'ı ayağa kaldırdıklarını ifade etti.

Aynı zamanda Bingöl, Simav depremlerinin yaşandığını, buraları da bir yılda ayağa kaldırdıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Niye? Evelallah biz sağlam duruyorduk. Bizim iktidarımız yolsuzlukların iktidarı değildi. Biz güçlüydük. Bir taraftan borçları ödüyorduk, bir taraftan yatırımlar yapıyorduk. Soruyorum? Yolsuzlukların iktidarında 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılan Türkiye'de biz 12 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Bizim farkımız. 205 bin derslik yaptık, Cumhuriyet tarihinin yarısından fazla. Daha hala yapmaya devam ediyoruz. Göreve geldik, 76 tane üniversitemiz vardı, şimdi 175 üniversitemiz var. Üniversite olmayan ilimiz yok. 81 vilayetimizin tamamında üniversite var."

Karşımızda eski Türkiye'yi savunanlar var

Başbakan Erdoğan, bununla da kalmadıklarını vurgulayarak, iktidarlarından önce Türkiye'de 26 havaalanı olduğunu, bu rakamın kendi dönemlerinde 52'ye yükseldiğini bildirdi.

İstanbul'da, Karadeniz'in kıyısında şimdi yıllık yolcu kapasitesi 150 milyon olan bir havalimanı yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, "Türkiye'ye bu yakışır. Eğer milliysen, milliyetçiysen bunu yapacaksın. Öyle lafla milliyetçilik olmaz. Bunlar kafatası milliyetçisi. Ben MHP'ye gönül veren kardeşlerimize söylüyorum. Millete hizmet yarışında Bahçeli maalesef çok çok geride kaldı, nal topluyor. Milletini sevenlerin inanıyorum ki, çatısı altında toplanacağı hareket bu harekettir" şeklinde konuştu.

Erdoğan, yeni Türkiye mücadelesi verdiklerine, karşılarında bir blok halinde eski Türkiye'yi savunanlar, isteyenler ve arzulayanlar olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Diyorlar ki, 'çok borçlandık'. Yalan. Göreve geldik, milli gelirimiz neydi biliyor musunuz? 230 milyar dolar. Şu anda milli gelirimiz ne biliyor musunuz? 820 milyar dolar. Peki, milli gelire borç oranı neydi? Biz göreve geldiğimiz zaman 100 liranın 73 lirası borçtu, şimdi 100 liranın 35 lirası borç. Bak nereden nereye geldik. Borç yiğidin kamçısıdır. Ama böyle hem ödeyeceksin hem yatırım yapacaksın. Biz bunu başardık."

Yeni Türkiye diyenler 'Erdoğan' diyecek

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, kendi iktidarlarından önce enflasyonun yüzde 30 olduğunu, bunun şimdi tek haneli rakamlara düştüğünü dile getirerek, devletin borçlanma faizinin yüzde 63'ten tek haneli rakamlara indiğini söyledi.

Erdoğan, kendilerinden önce Türk parasının etrafında bol bol sıfırlar olduğunu, bu sıfırları da iktidarları döneminde attıklarını ve paranın uluslararası piyasada değerini artırdıklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Unutmayın, 10 Ağustos'ta eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız. İnanıyorum ki, yeni Türkiye diyenler 'Erdoğan' diyecek, eski Türkiye diyenler 'diğerleri' diyecek. Eski Türkiye'de ne var? Ekonomik krizler var. Eski Türkiye'de yolsuzluk, yoksulluk var, yasaklar var. Eski Türkiye'de koalisyonlar var. Kendi çıkarlarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen zümreler var. Eski Türkiye'de başörtüsü yasağı var. Kimliklere yasak, kültürlere yasak var. Ah Ah... Benim hanım kardeşlerim, üniversiteye başörtüsüyle girebiliyor muydunuz? Nerede o CHP? Yok muydu? Vardı? MHP de vardı. Ne yaptılar? Ama biz ne dedik; 'sabır'. Hallettik mi? Hallettik. Meslek liselerinin önünü açtık mı? Açtık. Katsayı engelini kaldırdık mı? Kaldırdık. Şimdi artık üniversitelere benim kızım başörtülü giriyor mu? Giriyor. İstediği üniversiteye giriyor mu? Devlet dairelerinde dahi başörtülü olarak çalışabiliyor mu? Mesele bu. İşte yeni Türkiye bu. Bunu sizler zaten görüyorsunuz, yaşıyorsunuz. Türkiye'de demokrasi var. Yeni Türkiye'de özgürlükler var. Yeni Türkiye'de toplumsal barış var. Yeni Türkiye'de büyük ama daha da büyüyen ekonomi var. Eğer bugün dünyada ekonomide 17. büyük ülkeysek, buraya yatarak gelmedik, çalışarak geldik. Şu anda G20 ülkesiysek, durup dururken buraya girmedik."

Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar

Erdoğan, yeni Türkiye'de öz güven, heyecan, umut, bölünmüş yollar, yüksek hızlı tren, yeni okullar, hastaneler, şehir hastaneleri olduğuna işaret ederek, "Yeni Türkiye'de istikrar var, güven, dürüstlük var. Yeni Türkiye'de bölgesinde öncü, örnek, mazlumlara el uzatan, alan değil veren el olan bir Türkiye var" diye konuştu.

Göreve geldiklerinde Türkiye'nin fakir ülkelere 45 milyon dolar ödediğini, bu rakamın şimdi 3,5 milyar dolara yükseldiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi artık kabuğunun içine sıkışmış bir Türkiye yok. Nerede bir mazlum sesi varsa Türkiye orada. Filistin'den ses mi geliyor, Filistin. Mısır, Mısır. Libya, Libya. Suriye, Suriye. Irak, Irak. Bak son günlerde yine birileri Suriye'den ülkemize iltica eden, buraya gelen kardeşlerimize yönelik maalesef bazı yerlerde provokatif eylemler var. Ben kimler tarafından bunların yapıldığını biliyorum ama bu süreçte bunu seslendirmeyeceğim. Ama gerekirse açıklarım. Şu anda seslendirmeyeceğim. Biz muhacirin ne olduğunu, ensarın ne olduğunu çok iyi biliriz. Bombalardan kaçan, 'el aman' diyenlere biz kapımızı kapatamayız. Düşünebiliyor musunuz? Şimdi burada yaşama mücadelesi veren, bize sığınarak yardım isteyen 1 milyon 150 bin insan var. Biz bunları bombalara mı terk edelim? Onun için biz ensar olmaya devam edeceğiz. Ben vatandaşlarıma bu kardeşlerimize sahip çıkmalarını tavsiye ediyorum."

Erdoğan, Hopa'da İHH ekibi ve iftar tırına yönelik saldırıya ilişkin, "Bakalım dini duyguları istismar eden CHP, bu alçakça saldırıya ne diyecek? Acaba CHP bu vandallığı öven milletvekillerine ne yapacak, ne diyecek? Bakalım MHP yönetimi bunu nasıl izah edecek? Biz Türkiye'yi vandallara bırakmadık ve bırakmayacağız" dedi.

Kent meydanında halka hitap eden Erdoğan, bazılarının sadece karanlığı, bataklığı sevdiğini ve sadece bataklıkta yaşayabildiğini, karşılarında olan statüko cephesinin eski Türkiye'yi savunarak ait oldukları yere dönmek istediklerini, bu ittifak yapan cephenin hiçbir ilkede birbirine benzemediğini söyledi.

Bunların tek ortak yanının "statükodan yana olma" olduğunu dile getiren Erdoğan, hepsinin eski Türkiye'den yana olduğunu, Allah'ın izniyle, alandakilerin desteği ve kararıyla eski Türkiye'nin kapılarının kapandığını ve bir daha açılmayacağını ifade etti.

Erdoğan, seçimlere 24 gün kaldığını hatırlatarak, "Abiler, ablalar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bunları anlatacağız. Bu şer cephesi her alanda gerilimi tırmandırmak, Türkiye'yi kutuplaştırmak istiyor. Bugüne kadar gerilimi bunlar beslediler. Kutuplaşmayı artırdılar. Milleti korkutarak ve sindirerek ayakta kaldılar. Şu anda da aynı politikayla ayak kalmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

Söz konusu şer cephesinin söylemlerinin, hal ve hareketlerinin hep kutuplaşma üzerine olduğunu aktaran Erdoğan, "Ama ben şunu söylüyorum; Ey Kılıçdaroğlu, Bahçeli, diğeri. Sizin dilinizle size hitap etmeyeceğim. Çünkü benim aldığım edep dersi size, sizin dilinizle hitap etmeye müsaade etmiyor. Nasıl hakaretler savurduklarını dinliyor, görüyorsunuz değil mi? Nasıl kolayca yalan söylediklerini, iftira attıklarını görüyorsunuz değil mi? Bununla kalmıyor, sokakta, caddede gerilimi tırmandırmanın mücadelesini veriyorlar" ifadelerini kullandı.

Çık, İsrail'in aleyhine konuşsana

Erdoğan, Dün Hopa'da İHH'nın yetimlere iftar vermek için yaptığı hazırlığa alçakça, adice saldırıldığını kaydederek, CHP'nin bazı milletvekillerinin de bu insanlık dışı saldırıyı alçakça övdüğünü söyledi.

"CHP'nin cumhurbaşkanı adayı sağda solda din pazarlıyor ama CHP ve yandaşları iftar sofralarına saldırıyor. Pensilvanya medyası da dostu CHP ile birlikte bu saldırıya övgüler diziyor. Hadi şimdi söylüyorum. Bu üçlünün adayı, İsrail'in aleyhinde konuşsana. Çık, şöyle yiğitçe konuş bakalım" diyen Erdoğan, Hopa'da 30 Mart'taki yerel seçimleri AK Parti adayının kazandığını hatırlattı.

Erdoğan, saldırganların bunu hazmedemediğini, daha önce kendisine de saldırdıklarını, bulunduğu otobüsün camını çerçevesini indirdiklerini, yanındaki emniyet görevlilerinden birinin haftalarca yoğun bakımda kaldığını kaydederek, bunların her zaman böyle şiddetle netice almaya çalıştığını söyledi.

"CHP, MHP, BDP, yeni adıyla HDP aynı zihniyettir" diyen Erdoğan, hırslarını çıkarmaya çalıştıkları yardım kuruluşunun Gazzeli bebeklere "Mavi Marmara" ile ilaç, mama, gıda götürdüğünü, bunun için ölümü göze aldığını, Somali, Filistin, Irak, Suriye, Afganistan, Açe, Myanmar'da bütün tehlikeleri göze alarak insanlara el uzattığını, dünyanın her yerinde mazlumların bu yardım kuruluşunu görünce yüreklerinin ferahladığını anlattı.

Biz Türkiye'yi vandallara bırakmadık ve bırakmayacağız

Erdoğan, ancak Hopa'daki vandalların bu yardım örgütüne alçakça saldırdığını dile getirerek, "Bakalım dini duyguları istismar eden CHP, bu alçakça saldırıya ne diyecek? Acaba CHP bu vandallığı öven milletvekillerine ne yapacak, ne diyecek? Bakalım MHP yönetimi bunu nasıl izah edecek? Biz Türkiye'yi vandallara bırakmadık ve bırakmayacağız" dedi.

Hopa'da bu şer cephesinin maskesinin düştüğünü, gerçek niyetinin ortaya çıktığını, bunun altından kalkamayacağını bildiren Erdoğan, milletin bu saldırıya sandıkta gereken cevabı vereceğini vurguladı.

Erdoğan, "Sizlerin desteği, hayır duasıyla 12 yıldır her alanda güçlü bir Türkiye inşa ettik. 12 yılımızı her an, her saniye size hizmette değerlendirdik. Şimdi 10 Ağustos'ta bu hizmet kulvarını bir üst basamağa çıkarıyoruz" diyerek, millet takdir ederse cumhurbaşkanı olarak da halka, ülkeye, bayrağa hizmet etmeye devam edeceğini söyledi.

Birlikte çok güzel işler başardıklarını ve gelecek dönemde de güzel şeyler başaracaklarını ifade eden Erdoğan, nisanda işsizliğin yüzde 9'a gerilediğini ve son 10 ayın en düşük rakamını gördüğünü, bütün dünyada işsizlik artarken hem ekonomiyi istikrarla büyüttüklerini hem de işsizliği rekor seviyelere düşürdüklerini aktardı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...