'Balyoz'u Asya'ya da vurmuş!

'Balyoz'u Asya'ya da vurmuş!

GÜNDEM Haberleri

Doğan, Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde profesör kıyımı yapıp iki ülke ilişkisine zarar vermiş.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Türkistan ziyareti sırasında, ülkenin en büyük üniversitelerinden biri olan Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi'ni de ziyaret ettik. Bu esnada üniversite yöneticileri ve öğretim üyelerinin hasretle kucakladıkları bir isim vardı geziye katılanlar arasında. Bu kişi Erciyesi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip'ten başkası değildi. Türk ve Kazak ortak girişimiyle kurulan üniversitede bir dönem yöneticilik yapan Prof. Nakip, kendisine gösterilen ilginin sebebini gazetemize anlattı.
Üniversitede rektör yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından emekli orgeneral Çetin Doğan'ın mütevelli heyeti başkanı olarak atandığını söyleyen Prof. Nakip, yaşadığı zorlukları bizlerle paylaştı:
Kazakistan'ın Türkistan bölgesi, Sovyetler Birliği zamanında tamamen ihmal edilmiş, çünkü burası Ahmet Yesevi Hazretleri'nden dolayı manevi bir merkez. Sovyetler çöker çekmez, Kazakistan'da birkaç üniversite kurulmasına karar veriliyor. Milli şahsiyetlerin isimleri veriliyor bu üniversitelere... nbsp;
Türkistan'da da bir Ahmet Yesevi Üniversitesi kurulması gündeme geliyor. O tarihlerde de Namık Kemal Zeybek, "Biz de bu üniversite ile ortak olalım" diyor ve ilk adım böyle atılıyor. 93 yılında Türkiye ile Kazakistan arasında bir anlaşma imzalanıyor ve kurulacak üniversitenin bütün Türk cumhuriyetlerine "model" teşkil etmesi hedefleniyor.
Türkiye de bu yatırım için 150 milyon dolara yakın bir para harcıyor. Kurulan Ahmet Yesevi Üniversitesi alt yapısı ve teknolojisiyle Kazakistan'ın şu an en gelişmiş eğitim kurumu olarak dikkat çekiyor. Ahmet Yesevi'de tam 13 bin kişi eğitim görüyor ki; bunlar içinde Kazakistan'dan Kırgızistan'a, Türkmenistan'dan Azerbaycan'a her ülkeden öğrenci var…


nbsp;'Balyoz'u Asya'ya da vurmuş!



TASFİYE OPERASYONU
Balyoz davası sanığı Çetin Doğan'ın ardından üniversiteye rektör olarak atandığını belirten Prof. Dr. Mahir Nakip, "Göreve başladığımızda, birçok olumsuz gelişmeye şahit olduk. Bunu kıyaslama imkânımız vardı. Zirâ ben 2000'li yıllarda orada rektör yardımcılığı yapmış bir kişiyim. Nitekim 2000-2002 döneminde Türklerin, 54 öğretim üyesiyle beraber idari personel sayısı 107 kişiye kadar çıkmıştı. Ancak Çetin Doğan'ın ardından göreve başladığımız dönemde bu sayı 7-8'e kadar inmişti, anlayacağınız Çetin Doğan'ın baskısı sonucu 50 civarında akademisyen üniversiteden ayrılmak zorunda kalmıştı. nbsp;


BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Bu isabetsiz kararlar Türkiye'nin oradaki ağırlığını da olumsuz yönde etkilemişti. 2000'li yıllarda Türkler arasında bir problem yok iken 2008'de öğrenciler arasında çok ciddi bir uçurum doğmuştu, öğrenciler kendi içlerinde bölünmüştü. Özellikle başörtüsü meselesi büyük bir sıkıntı teşkil ediyordu. Namık Kemal Zeybek'in başkan olduğu dönemlerde Türkiye'de başörtüsü ciddi bir problemdi fakat Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşanmıyordu. Her şey Çetin Doğan göreve geldikten sonra başladı ve kız öğrenciler başörtülü alınmamaya başlandı.
Çetin Doğan, başörtülü kızların üniversiteye girmelerine yasak getirerek Kazakistan Anayasası'nı da çiğnedi, yasalara adeta meydan okudu. Zira Kazakistan Anayasası'na göre kız öğrencilerin başörtüsü takması serbestti. Doğan, bu yasakları Kazakistan'da da uygulamaya koyarak bir model oluşturmaya çalıştı.
Göreve başladığımda Kazakların da Çetin Doğan'la hiç bir iyi hatırası olmadığını müşahade ettim. O dönem bir rektör yardımcısı, makaleler yazdığı bir gazetede Çetin Doğan aleyhine yazılar yazmış, "Bu adam Türkiye ile olan ilişkilerimizi bozuyor" diye…


İLİŞKİLER BOZULDU
Çetin Paşa, görevde bulunduğu dönem Kazaklarla münasebet kurmadığı gibi davetlerini de reddetmiş, bu da pek hoş karşılanmamış tabii…
Oradaki hastane ihtiyacı göz önüne alınarak Namık Kemal Zeybek zamanında bir tıp fakültesi ve hastane sözü verilmiş. Tıp fakültesi binası bitmiş, ancak hastane binasının inşası sırasında Namık Kemal Zeybek gidiyor yerine Çetin Doğan geliyor. Bu tarihte çok ciddi problemler yaşıyor, inşaat firmasına hak edişleri verilmiyor, bütün inşaat duruyor, firma da batma noktasına geliyor… nbsp;
İnanın 2 yılda ancak hastaneyi rayına koyabildik. Sözümüzde duramadık ve ülke olarak itibar kaybettik.
Göreve gelince, önceleri orada çalışmış, başarılı olmuş, Kazaklar tarafından sevilen öğretim üyeleri ve idari personeli geri çağırdık. Kazaklarla çok samimi ilişkileri tekrar tesis etmeye çalıştık, valilerle emniyet müdürleriyle tanıştık, cenazelerine gittik, dertleriyle dertlendik…
Ama kim oraya giderse, oyunu kuralına göre oynaması lazım. Neticede siz Kazak kültürünün gelenek göreneklerinin en yoğun yaşandığı bir şehirde üniversite kurmuşsunuz. Bir misyona talip olmuşsunuz. Onu gereğini yapmanız gerekiyor, halkla kaynaşmanız bütünleşmeniz icap ediyor.
Bu üniversitede sadece Türkiye'den değil, 18 ayrı Türk topluluğundan gelen öğrenci var. Bunların geleneği ayrı, lehçesi ayrı, inancı ayrı. Bu çocukları korumak elbette bize düşer. Ancak o dönem bu hassasiyet ne yazık ki gösterilmemiş. Şimdi elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz; Türk dünyasından gelen çocukların yerleştirilmesi, yurda alınması, yemeleri, içmeleri ve okuldaki başarıları ile bizzat ilgilenmeye çalışıyoruz.


nbsp;'Balyoz'u Asya'ya da vurmuş!

DAVUTOĞLU DUYGULANDIRDI:
Dış politikamız nbsp;Ahmet Yesevi'den nbsp;beslenmektedir
Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde binlerce öğrenciye duygulu bir konuşma yapan Bakan Davutoğlu, "Dış politikamızın temelindeki dünyanın neresinde mazlum varsa ona sahip çıkma ideali Ahmet Yesevi'den beslenmektedir. Çünkü biz Ahmet nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; nbsp; Yesevi ocağından beslenmiş bir geleneği temsil ediyoruz" dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...