AYM Başkanı Arslan'dan dikkat çeken açıklama: Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz
Anayasa Mahkemesi, TİP'in tutuklu milletvekili Can Atalay hakkında verdiği 'hak ihlali' kararı nedeniyle hala hedef gösterilirken, AYM Başkanı Zühtü Arslan'dan dikkat çeken bir açıklama geldi. Arslan, "Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz" dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan,Türkiye Adalet Akademisi tarafından düzenlenen Akademi Söyleşileri kapsamında, hakim ve savcı adaylarıyla Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu'nda bir araya geldi.
Zühtü Arslan, konuşmasında, yargı ve hukukun temel fonksiyonunun bireyin hak ve özgürlüklerini güvence altına almak olduğunu belirtti. Bütün yargı düzenlerinin ortak paydasının, hukuk devleti olduğu vurgusunu yapan Arslan, adaleti tesis etmeyen devletlerin uzun süre var olamayacağını, "her şeyi yerli yerine koymak" suretiyle adaleti tecelli ettirmenin hakim ve savcıların görevi olduğunu aktardı.
'UZAKTAN KUMANDALI YARGI DA YARGIÇ DA...'
Hakim ve savcı adaylarına mesleki anlamda tavsiyelerde bulunan Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, vicdanın esaret, aklın ise vesayet kabul etmeyeceğini belirterek, "Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz" vurgusu yaptı.
AYM'NİN CAN ATALAY KARARI
Avukat Can Atalay, Gezi Parkı davasından 18 yıl hapis cezası alarak 25 Nisan 2022’de tutuklandı. Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde kalan Atalay, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) Hatay milletvekili seçildi. Milletvekili seçilmesinin ardından avukatları aracılığıyla mazbatasını alan ancak tutukluluğu nedeniyle milletvekili yeminini edemeyen Atalay ile ilgili Yargıtay’a yapılan tahliye talepli başvuru reddedildi.
Can Atalay talebi reddedilince “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle AYM’ye başvurdu. Atalay’ın “yasama dokunulmazlığı” gerekçesiyle yaptığı başvuru 5 Ekim’de AYM 2. Bölüm’de görüşüldü. Beş kişiden oluşan heyet, başvuruyu AYM Genel Kurul’a sevk etme kararı aldı. Kararda, “başvurunun niteliği itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görüldüğünden, AYM İç Tüzüğü’nün 28’inci maddesi uyarınca Genel Kurul’a sevkine karar verildi” denildi.
AYM Genel Kurulu 12 Ekim’de dosyayı görüşerek 25 Ekim’e erteledi. AYM 25 Ekim’de görüşerek Atalay’ın başvurusunu karara bağladı. “Seçme ve seçilme hakkı”, “kişi güvenliği ve hürriyeti hakkı” yönlerinden hak ihlali olduğuna ilişkin kararın kısa gerekçesi, yargılamanın yapıldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Gerekçeli karar daha sonra Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, Can Atalay’ın hakkının ihlal edildiği söylendi, yeniden yargılamanın yapılması gerektiği hükmedildi. Can Atalay’a 50 bin TL tazminat ödenmesi gerektiği de belirtildi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi de dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AYM’nin Can Atalay hakkında ihlal kararını vermesine ilişkin mütalaasını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Mütalaada, “Milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır” denildi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Daire, AYM’nin “hak ihlali” kararına uyulmamasına hükmetti. Daire, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için kararın bir örneğini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderdi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Yargıtay’ın kararını Meclis’te okumadı. Atalay’ın avukatları, AYM kararına uymayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararına itiraz etti. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, kararın itiraza açık olmadığı gerekçesiyle “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti.