Aşı yoksa iş de yok

Aşı yoksa iş de yok

GÜNDEM Haberleri

Hukukçular, "risk faktörü" nedeniyle patronların çalışanlarında "koronavirüs aşısı" şartı arayabileceğini belirtiyor. Tedaviyi reddeden işçi, atılırsa mahkemede de kaybedebilir.

NEŞRA DURMAZ

Bazı ülkelerde işverenlerin Covid-19 aşısını zorunlu hale getireceği, aşı yaptırmayan çalışanların da işlerini kaybedeceklerine ilişkin haberler tartışmalara neden oldu. Salgının ticari hayata olumsuz etkileri göz önüne alındığında, Türkiye’deki işverenlerin çalışanlarına aşı zorunluluğu getirip getiremeyeceğini ve iş sözleşmelerinin bu sebeple feshedilip edilemeyeceğini konunun uzmanlarına sorduk.

TEDAVİ EDİLEMEYEN COVİD, FESİH HAKKI VEREBİLİR
Covid-19 salgını nedeniyle işçi- işveren arasındaki hukuki sürecin, aşının kullanılmasında zorunluluk olup olmaması gibi durumların yoruma açık kaldığını söyleyen Avukat Mehtap Demirhan, “Öncelikle Covid-19 virüsü bulaşıcı hastalık sayılmakta mı? Bu durum dahi yoruma dayalıdır. Zira 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na göre bulaşıcı hastalık listesinde Covid-19 yoktur. Ancak DSÖ ve Sağlık Bakanlığı kabulüne göre bu hastalığı bulaşıcı hastalık olarak yorumlayabileceğiz. Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanunu 25.maddesinin 1 fıkrasında sağlık sebepleri ile işverenin haklı fesih nedenleri sayılmıştır. Buna göre; işçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olması ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunmasının sağlık kurulunca saptanması durumunda işveren sözleşmeyi haklı feshedebilir. Bu kapsamda, Covid-19 olan işçinin hastalığının tedavi edilemeyecek durumda olması ve işyerinde çalışmasında sakınca olunması işverene haklı fesih hakkı verecektir. İşçi, tedavi olmayı kabul etmeyip, karantinaya uymaz, aşı olmazsa işyerinde çalışmasında bulaş durumu nedeni ile sakıncalı bir hal oluşturacaktır. Ancak bu konuda sağlık kurulu raporu gerekecektir” dedi.

İŞVEREN ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞINA DİKKAT ETMEK DURUMUNDA
Demirhan, “Diğer taraftan aynı 25. Maddenin 2.fıkrasının ı bendinde işçinin kendi isteği veya savsaklaması yüzünden iş güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi de işverene haklı fesih hakkı vermektedir. İşverenin bu maddeye atıfla çıkarılmış 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu 4. Maddesine göre sorumlulukları vardır. Bulaşıcı hastalık sürecinde de, işveren çalışanlarının sağlığına ve güvenliğine dikkat etmek durumunda. Yani; hasta olan işçinin diğer işçilerin sağlığı ve güvenliği açısından tehlike oluşturduğu kesin. İşçinin karantinaya uyması zorunlu olduğu gibi, işçi gerekli tedavileri de olmak zorunda. Bu zorunluluklara uyulmaması da işverene haklı fesih hakkı verecektir. Kaldı ki iş sağlığını ve güvenliğini sağlamaması durumunda diğer işçiler işverene karşı hakkı fesih hakkını kullanabilecektir. Yine iş kanunun 25.maddesinin 3. Fıkrasında zorlayıcı sebepler ile işverenin haklı fesih nedenleri de sayılmıştır. Bu nedenler arasında salgın hastalıklar vardır. Sonuçta Covid-19, DSÖ ve Sağlık Bakanlığı’nın kabulü ile salgın bir hastalıktır. İşveren iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak zorundadır. İşverenin gerek iş yerindeki sağlık ve güvenliği sağlamak, gerekse zorlayıcı sebep sayılan bulaşıcı hastalığın bulaş durumunu kaldırma hakkı vardır. Bu maddeler kapsamında: hastalığın tedavisi için işçinin aşı olmak istememesi işverenin sorumluluklarını yerine getirmesinde engel teşkil edeceğinden haklı fesih hakkı verecektir” ifadelerini kullandı.

İLGİLİ MEZVUATTA COVİD-19 YOK
Avukat Doç. Dr. Yavuz Erdoğan da, ceza hukuku kapsamında şu an mevzuatta Covid-19 ile ilgili bir şey olmadığını söyledi. Erdoğan, “Covid-19 aşısını olmayana idari ya da adli ceza verilebileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmuyor. Bizim hukuk sistemimizde, bu salgın hastalıklarla ilgili mevzuatımız 1930’lara dayanan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu. Bu kanunda hangi hastalıklarda neler yapılacağı açıkça yazılı. 57’inci maddede hastalıkları sayıyor ve 72’inci madde de aşıyı düzenlerken 57’inci maddede belirtilen hastalıklar ortaya çıktığında ya da çıkmasından şüphelenildiği takdirde hükmolunan tedbirler yer alıyor. Bunlardan biri de aşı ama içlerinde Covid-19 yok. Covid-19’u oraya eklemediğimiz takdirde bu hastalığın aşısını zorunlu yapamazsınız” diye konuştu.

MAHKEME İŞVERENİ HAKLI BULABİLİR
Şirketlerin, firmaların aşıyı mecbur etme noktasında ise özel hukuk alanına geçilmiş olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi: İş hukuku açısından baktığımızda, yapılacak aşı sizin iş güvenliğiniz ile ilgili, diğer personelleri de etkileyebilecek bir şey ise ve şirketin faaliyetini devam ettirebilmesi için gerekliyse pekâlâ patron işe alacağı kişide bu şekilde bir aşı şartı arayabilir. Bunu sıradan bir hastalık için yapamaz ama Covid-19 küresel bir salgın olduğu için işe alımda ve iş devamlılığında bu şartın koyulabileceğini düşünüyorum. Buna direnen çalışan ise işten çıkarılırsa önce arabulucuya gidecek. Sonrasında ise dava açacak, yasal haklarını arayarak, haksız yere işten çıkarıldığını iddia ederek taleplerde bulunacak. Arabuluculuk yöntemiyle çözülmezse, mahkeme durumu değerlendirecek. Hastalığın ciddiyetinden yola çıktığımız zaman ise işçinin davayı kaybetme ihtimali olduğunu düşünüyorum”

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...