Sözcü Çelik'ten Mansur Yavaş'a sert tepki: En büyük yalanı o söyledi

Düzenleyen:
- Güncelleme:
GÜNDEM Haberleri

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik AK Parti MYK Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın 'AK Parti'nin terörist başını bırakmaya teşebbüs ettiği' iddilarına sert tepki göstererek 'En büyük yalanı o söylemiştir' dedi. Çelik eski Maliye Bakanı Mehmet Şimek'in yeni kabinede olup olmayacağı sorusuna ise ucu açık cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı sona erdi. Sözcü Çelik toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Seçim sonuçlarını değerlendiren Çelik, "Demokrasi yarışını milletimizin her bir ferdi olgunlukla yönetti. Dünyanın yorumları neticesinde Cumhurbaşkanımız açık ara galibiyetle seçimi sonuçlandırdı. Türkiye Yüzyılı iradesinin milletimizden onay alması anlamına geldi" ifadelerini kullandı. CHP'li Mansur Yavaş'ın terörist başı iddialarına dikkat çeken Ömer Çelik, "Seçim sürecinin en büyük yalanı hangisiydi? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı AK Parti'nin terörist başını serbest bırakmaya çalıştığını söyledi" şeklinde konuştu. Yeni kabineye yönelik açıklama yapan Çelik "YSK milletvekilliği kesin sonuçlarını açıkladı. 3 gün içinde yemin olacak. Cumhurbaşkanlığı kesin sonuçlarını da beklememiz gerekiyor. Yemin töreni ve kabine ondan sonra belirlenecek" dedi.

Çelik'in açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Sayın cumhurbaşkanımız MYK'mıza hitap ederken milletimizin sağ duyusuna dikkat çekmiştir. Cumhur İttifakı'na destek veren tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Cumhurbaşkanımız önceliğimizin depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılması olduğuna dikkat çektiler.

Seçim sonrası birtakım grupların cumhurbaşkanımıza ve cumhur ittifakına destek verdikleri için yapıkları saygısızlık seçim sürecinin en çok üzen hadisesi olmuştur. Bu barbarlığı bir kere daha lanetlediğimizi ifade etmek isterim. 

HELALLEŞMEK SÖZLE DEĞİL DAVRANIŞLA OLUR

Helalleşme sözle olmaz davranışla olur. Bu hadiseler göstermiştir ki birilerinin helalleşme diyerek gösterdiği, boş bir iş olmuştur. 14 Mayıs gecesi 2 belediye başkanının Sayın Kılıçdaroğlu'ndan bahsederken Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu demeleri milli iradeye gasp içine girmeleridir. Bu yanlışı düzeltmek yerine devam ettiler. Temennimizi ifade ettik dediler. Temenni öyle ifade edilmez. Millet iradesine ipotek koyma girişimi içine girdiler. 14 Mayıs'tan önce sayın Kılıçdaroğlu kimse sokağa çıkmasın diye provokasyona adım atmıştı. Herkes gördü ki gayet huzur içerisinde ufak tefek olaylar hariç süreç başarıyla geçilmiştir. Milletimizin sağduyusu siyasi tarihimiz içinde defalarca test edilmiştir.

BATI MEDYASINA TEPKİ: KENDİ FİŞLERİNİ ÇEKTİLER

Yapılmak istenen sandıktan çıkan iradenin bu yollarla gasp edilmeye çalışılmasıdır. Bolca demokrasi söylemi kullanarak değiştiklerine dair izlenim vermeye çalıştılar. Gördük ki değişen bir şey yok. Katı statüko kesit biçimde duruyor ve Türkiye'yi karanlığa götürmek için fırsat kolluyor. Cumhurbaşkanımız 16 kez kazanan lider olarak millet iradesine saygılı olduğunu göstermiştir. Cumhurbaşkanımıza bu statükoyu savunanlar diktatör demeye devam ettiler. Bunlar kes kopyala yapıştır yöntemiyle içeriye yaymaya çalıştılar. Batıdaki basın yayın organları diktatörler 2.tura kalmaz diyerek kendi çelişkilerinin itiraf ettiler.

Aylarca CHP yorumcuları 'seçim sonucu farklı çıkarsa saygı duyacak mısınız?' dediler. Gerçek gazeteci arkadaşlarımıza saygı duyuyoruz. Onlar da haklı olarak sordular. Bu CHP yandaşı gazetecilerin siyasi angajman içinde bizim demokratik mücadelemizin hakkı onlardaymış gibi davrandıklarını takip ettik. 'Bu soru onlara sorulması gerekiyor' dedik. İtiraz haklarımızı kullanmamızı bile baskı altına sokmaya çalıştılar.

SANDIĞA SAYGI KONUSUNDA SABIKALILAR

Karşımızdakiler sandığa saygı konusunda sabıkalı. 2 CHP'li belediye başkanının çıkıp oylar sayılırken cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu'dur diyerek olmayan sistemlerinin olmayan verilerini millet iradesine dayatmalarını gördük. Demokrasi yarışını milletimizin her bir ferdi olgunlukla yönetti. Dünyanın yorumları neticesinde Cumhurbaşkanımız açık ara galibiyetle seçimi sonuçlandırdı. Türkiye Yüzyılı iradesinin milletimizden onay alması anlamına geldi.28 Ekim günü Gazi Mustafa Kemal Atatürk devletimizin kurucusu olarak yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz demişti. 100 yıl sonra Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyılı'nı ilan etti.

'SEÇİM SÜRECİNİN EN BÜYÜK YALANI'

Seçim sürecinin en büyük yalanı ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından söylendi. AK Parti'nin 3 kere terörist başını bırakmaya teşebbüs ettiğini söyledi. Gece gündüz terör örgütlerinden gelen destekleri dile getirenlere suskun kalanlar bu tip yalanlar içine girdiler. Biz de birileri size terör örgütü argümanlarını dillendirip siz kazandığınızda terörist başına özerklik verileceğini söylüyorsa sizin çıkıp bu desteği reddediyoruz demeni lazım kırmızı çizgi çizmeniz gerek dedik. Bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamayanlar ABB Başkanı gibi AK Parti kanun çıkarmaya çalıştı dediler. Bu kanun AK Parti iktidarlarından önce çıkarılmış bir kanun. 1985 yıllarında topluma kazandırma ile ilgili bir kanun. Bu kanun terörist başını da PKK yöneticilerini de kapsamıyor. Bu açık ve net. Çeşitli kereler güncellenmiş. Bizim iktidarımızda da güncelleme yapılmış.

MEHMET ŞİMŞEK YENİ KABİNEDE OLACAK MI?

Mehmet bey yakın bir arkadaşımız. O açıklamayı yaptığımız gün reddetti deniyordu biz o arada odamda kahve içiyorduk. Sonra açıklama yapalım dedik. Mehmet Bey partimizin içinde bir arkadaşımız. Bu sürece katkı vermek istiyor. Kabine konusu cumhurbaşkanımızın takdirindedir. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşürken süreçlere katkı vermek için görüşüyorlar.

 

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...