28 Şubat ezber bozan bir darbe

28 Şubattan 15 yıl sonra Meclis'te kurulan komisyon, dönemin aktörlerini bir daha dinledi. Demirel, olayı darbe olarak nitelendirmezken, Çiller ise "Bu ezber bozan bir darbedir" dedi. O dönem belediye başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, topluma açık zulüm yapıldığını ifade ederken, Genelkurmay Başkanı İ. Hakkı Karadayı da "Hatam olsaydı madalya verilmezdi" dedi.
yazıdizisi-4Dilek Gedik hazırladıdilek.gedik@tg.com.tr Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) darbelerle ilgili kurulan araştırma komisyonu onlarca kişiyi dinledi. Komisyon bünyesindeki 28 Şubat 1997 Alt Komisyonu da o dönem yaşananlarla ilgili tam 107 kişinin ifadesine başvurdu. Başkanlığını AK Partili Nimet Baş'ın yaptığı Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarının bitiminde hazırladığı bin 396 sayfalık raporda, 28 Şubat'la ilgili "28 Şubat müdahalesinde asker 12 Eylül'de olduğu gibi mektup ya da silahı değil, basını kullanmıştır. Böylelikle 28 Şubat müdahalesi siyasal literatürdeki klasik askeri müdahale şablonlarından farklıdır" ifadeleri, aslında o süreci de özetler nitelikteydi. Sıra geldi dönemin aktörlerine… İşte o isimlerden bazıları 28 Şubat Alt Komisyonu'na süreci nasıl değerlendirdiklerini ve yaşadıklarını özetle şöyle aktardı:Erdoğan: Açık zulüm yapıldı Recep Tayyip Erdoğan (Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı): "Özellikle 28 Şubat sürecinde ekonomiden siyasete, sivil toplumdan iş dünyasına kadar birçok alanda toplum kesimleri mağdur edilmiş, açık zulümlere maruz bırakılmıştır. Milletin oylarıyla iktidara gelen siyasi partilere yönelik tahammülsüzlük, milletin iradesini hiçe sayan fiili dayatmaya dönüşmüş, siyaset mühendisliğiyle yeni bir düzen oluşturulmaya çalışılmıştır."Süleyman Demirel (Dönemin Cumhurbaşkanı): "Darbe diyorsun, nereyi darp etmiş bu? Nereyi? Meclisi. Meclis duruyor. Öyle duruyor ki daha sonra seçime gitme imkânı oluyor. Nereyi darp etmiş? Hükümeti. Hükümet de duruyor. Nereyi darp etmiş? Anayasa… O da duruyor. Ben şunu söyleyeyim: O Meclisin kalabilmesinde, o anayasanın kalabilmesinde ve o hükümetin kalabilmesinde benim rolüm var." Tansu Çiller (Dönemin Başbakan Yardımcısı): "28 Şubat belki ezber bozan bir darbedir ama bir darbedir. Ezber bozan bir darbe çünkü öncelikli olarak, zihinlerde bir darbenin silahlı, tanklı yapılması, Meclis'in önüne gelmesi, Meclis'e kilit vurulması gibi bir şartlanmışlık var. Siyasi tarihimizin bize bıraktığı bir şartlanma bu."Meral Akşener (Dönemin İçişleri Bakanı): "28 Şubat için "post modern darbe" denilmesinin sebebi şu: Askeriye, direkt bir darbe değil, direkt bir baskı değil yani gelip bir asker işte silahını şuraya koyup, şunu şöyle yapacaksınız, demiş değil ama medya, sivil toplum örgütleri ve İstanbul, bazı kanaat önderleri, iş adamları, sermaye gruplarının önde olduğu bir manipülasyon ve bir psikolojik atmosfer oluşturuldu."İsmail Hakkı Karadayı (Dönemin Genelkurmay Başkanı): "28 Şubat bir darbe dönemi değildir ama ondan sonra ne oldu, onu bilemiyorum. Cumhuriyet tarihinde Hükûmet tarafından, hepsinin bakanların imzasıyla ilk defa Devlet Şeref Madalyası bana verildi. Eğer benim bir hatam olsaydı veya o zamanki silahlı kuvvetlerdeki arkadaşların bir hatası olsaydı bana bunu layık görmezlerdi, benim için bir şereftir."Hasan Hüseyin Ceylan (Dönemin hapse giren tek milletvekili): "28 Şubat, a'dan z'ye bir Süleyman Demirel senaryosudur. Prodüktörlüğünü de Süleyman Demirel yapmıştır, ana aktörlüğünü de Süleyman Demirel yapmıştır, onun alt birimleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin cunta kanadını oluşturan, bugün çoğunluğu hapishanede soruşturma dolayısıyla bulunmakta olan generallerin –hapislerde olduğu için söyleme mecburiyetindeyim- dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Hava Kuvvetleri Komutanı İlhan Kılıç Paşa'nın, Orgeneral Çetin Doğanların, Orgeneral Çevik Birlerin ve benzerlerinin, şahsi olarak da bunlardan özel mağduriyetler almış birisiyim. Her şey planlı. Medya ayağıyla da bu planlamanın bütün senaryosu filme tabi tutulmuş ve halka gösterilmiştir." -BİTTİ-