AYM o kuralı iptal etti: 2 yıldan az cezalar ertelenemeyecek

Anayasa Mahkemesi, suç işlemeye yönelik caydırıcılığı ortadan kaldırdığı gerekçesiyle sık sık eleştirilen ‘Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGM)’ kuralını iptal etti. Kamuoyunda cezasızlık algılamasına neden olduğu yorumlarına neden olan düzenlemenin iptal hükmü bir yıl sonra yürürlüğe girecek.
YEŞİM ERASLAN'IN HABERİ - Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan HAGB kararı verilmesinin mağdurlar açısından yeterli giderim sağlamadığı, faillerin cezadan muaf tutulmasına yol açtığı ve devletin kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme şeklindeki yükümlülüğünü yerine getiremediği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. Mahkemenin talebini değerlendirilen Yüksek Mahkeme ‘İki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ile cezalandırılan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılabileceğini’ öngören düzenlemeyi iptal etti.
Yüksek Mahkemenin iptal hükmü bir yıl sonra yürürlüğe girecek. AYM’nin bu kararıyla suç işleyerek iki yıl veya daha az süreli hapis cezası alan veya adli para cezası ile cezalandırılan sanıklar cezalarını hemen çekecek. Kararda, sanığa, hakkında erteleme uygulanmasını kabul edip etmediğinin, yargılama aşamasında ve mahkûmiyet kararı verilme ihtimaline dayalı olarak sorulduğu hatırlatıldı. Uygulamayı yargılamanın başında kabul eden sanıklar hakkında sonraki aşamalarında adil yargılanma hakkı güvencelerinin ilk derece mahkemesince sağlanıp sağlanmadığının denetiminin yapılamadığı ve bu durumun hak ihlallerine yol açtığı kaydedildi. Kararda, HAGB kararı verilmesini kabul etmenin sanığı, istinaf kanun yoluna başvurma hakkından ettiği, bunun da anayasaya aykırı olduğu belirtildi. HAGB kararının, ceza niteliğinde olmadığı, kişiyi ceza tehdidi altında bırakmaktan ibaret olduğuna dikkat çekilen kararda, geri bırakma kararının mağdur açısından yeterli ve etkili bir giderim sağlamadığı kaydedildi. HAGB uygulamasını kamu görevlileri açısından da değerlendiren mahkeme, düzenlemenin faillerin cezadan muaf tutulmasına yol açtığı ve devletin kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme şeklindeki yükümlülüğünü yerine getiremediğini belirtti.