Varlık Barışı'nda son tarih 31 Temmuz

/ Kaynak: AA
- Güncelleme:
Varlık Barışı'nda son tarih 31 Temmuz

Ekonomi Haberleri  / AA

Varlık Barışı'ndan yararlanmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, 31 Temmuz 2013 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunulabilecek.

Maliye Bakanlığı, 15 Nisan 2013 itibarıyla yurt dışındaki bazı varlıkların bildirim veya beyana konu edilmesine, bazı yurt dışı kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmesine yönelik usul ve esaslara ilişkin tebliği yürürlüğe koydu. Buna göre gerçek ve tüzel kişiler, 31 Temmuz 2013 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunacak. Tek bir bildirim veya beyan verilecek. Ancak, bildirim veya beyanın yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edildiğinden birden fazla bildirim veya beyanda bulunulabilecek. Maliye Bakanlığı'nın Yurt Dışındaki Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ Resmi Gazete'de yayımlandı. Tebliğ'de, 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların bildirim veya beyana konu edilmesine ve bazı yurt dışı kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmesine ilişkin Gelir Vergisi Kanununun geçici 85. maddesinde yer alan düzenlemeye yönelik usul ve esaslara yer verildi.
BİLDİRİM, BEYAN
Gerçek veya tüzel kişilerce 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olunan ve kapsama giren varlıklar, maddenin yürürlüğe girdiği 29 Mayıs 2013'ten başlamak üzere 31 Temmuz 2013 tarihi akşamına kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelleriyle; form ile bankalara bildirilebilecek veya beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine beyan edilebileceği gibi bu varlıklara ilişkin beyanname, elektronik ortamda da verilebilecek.
Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, vergi dairelerine verilecek beyannameleri elektronik ortamda vermek zorunda olacak. Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara ilişkin formla ilgili bildirilmesi gerekecek. Gerçek veya tüzel kişilerin, yurt dışında sahip oldukları bu türden varlıklarını ilgili formlar ile banka veya aracı kurumlara bildirmeleri halinde, bu bildirimlere ilave olarak vergi dairelerine de beyanda bulunulmayacak.
DÜZELTME TALEPLERİ
Gerçek ve tüzel kişilerinin maddenin yürürlüğe girdiği 29 Mayıs 2013 tarihinden 31 Temmuz 2013 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunmaları mümkün olup, tek bir bildirim veya beyan verilmesi esas olacak. Ancak, maddenin uygulamasında bildirim veya beyanın yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edildiğinden birden fazla bildirim veya beyanda bulunulacak. Bir bildirim veya beyanda bulunulduktan sonra aynı ay içerisinde, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime veya beyana konu edilen varlıkları azaltıcı ya da artırıcı yeni bir bildirim veya beyanda bulunulmak istenilmesi halinde, ilk bildirim veya beyanın düzeltilmesi gerekecek.
Banka ve aracı kurumlara yapılan bildirimlerde, düzeltmenin ilgili banka ve aracı kurum tarafından yapılacak. Bildirim veya beyanda bulunulduktan sonraki aylarda, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime veya beyana konu edilen varlıkları azaltıcı bir bildirim veya beyanda bulunulmak istenilmesi halinde de önceki bildirim veya beyanın düzeltilmesi gerekecek. Bu durumda, banka ve aracı kurumlarca ilgili beyanname ile vergi dairesine bildirilen varlıklara ilişkin düzeltme talebinin banka ve aracı kurum aracılığıyla yapılması esas olacak. Bildirim veya beyanda bulunulduktan sonraki aylarda, bildirime veya beyana konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirim veya beyanda bulunulmak istenilmesi halinde ise önceki bildirim veya beyanın düzeltilmesi söz konusu olmayacak, ilave olarak bildirilmek veya beyan edilmek istenilen varlıklar için yeni bir bildirim veya beyan yapılacak. Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirim veya beyannameler yeni bir bildirim veya beyan olarak kabul edilecek ve önceki bildirim veya beyanla ilişkilendirilmeyecek.
Bildirim veya beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin yapılan düzeltme talepleri ise dikkate alınmayacak. Bu çerçevede, 31 Temmuz 2013 tarihine kadar yapılan bildirim veya beyanların bu tarihten sonra düzeltilmesi mümkün olmayacak.
BİLDİRİLEN VARLIKLARA İLİŞKİN OLARAK BANKA VEYA ARACI KURUMLAR TARAFINDAN HERHANGİ BİR BELGE İSTENMEYECEK
Yurt dışında sahip olunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca yapılacak işlemler gerçek veya tüzel kişiler yurt dışında sahip oldukları varlıkları, iki nüsha olarak hazırlayacakları bankalara yapılacak bildirime ilişkin form ile bankalara bildirebilecek. Formun bir nüshası, ilgili banka tarafından varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra düzenlenen banka dekontlarıyla birlikte ilgilisine geri verilecek. Ayrıca bankalar, bildirim tarihini takip eden ayın sonuna kadar Türkiye'ye getirilen veya bu sürede Türkiye'de bulunan bankalardaki bir hesaba transfer edilen para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını ilgili müşterileri adına açacakları hesaplara kaydedecek.
Gerçek veya tüzel kişilerce yurt dışında sahip olunan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarıyla ilgili bildirim, aracı kuruluşlara ilişkin bildirimlere yönelik formlardan iki nüsha olarak hazırlanarak aracı kurumlara da yapılabilecek. Formun bir nüshası, ilgili aracı kurum yetkilisi tarafından açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra düzenlenen işlem sonuç formları ile birlikte ilgili kişiye geri verilecek. Bildirilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları bu kurumlarda açılacak hesaplara kaydedilecek ve müşterilerin portföylerine dahil edilecek.
Gerçek veya tüzel kişilerce yapılacak bu bildirimlerin yetkili kılınmış vekilleri veya kanuni temsilcileri tarafından da yapılabilmesi mümkün olacak. Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde, bankalar veya aracı kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı hususunun kontrol edilecek. Bildirilen varlıklara ilişkin olarak banka veya aracı kurumlar tarafından herhangi bir belge istenmeyecek.
YURT DIŞINDA SAHİP OLUNAN VARLIKLARA İLİŞKİN VERGİNİN ÖDENMESİ
15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan varlıklar, Türk Lirası cinsinden rayiç bedelleriyle beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine beyan edilebilecek. Vergi dairelerine beyan edilen varlıklara ilişkin olarak herhangi bir belge istenmeyecek. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince yüzde 2 oranında tarh edilen vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecek.
Türkiye'de ikametgâhı bulunmayanlarla ilgili olarak söz konusu beyannamelerin alınması hususunda Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğü, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü yetkili kılındı. Türkiye'de ikametgâhı bulunmayanların yurt dışında bulunan varlıklarına ilişkin olarak bu vergi dairelerine beyanda bulunmaları ve tahakkuk eden vergileri ödemeleri mümkün olacak.
Banka veya aracı kurumların, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak varlıkların bildirim değerleri üzerinden yüzde 2 oranında hesapladıkları vergiye ilişkin beyannameyi, yer alan beyanname ile aylık olarak vergi sorumlusu sıfatıyla bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine, elektronik ortamda verecek. Tahakkuk eden vergiler ise aynı sürede ödenecek.
YURT DIŞINDA SAHİP OLUNAN VARLIKLARIN TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİ
Beyan edilen veya bildirilen varlıkların; 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğunun, gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunduğunun tevsik edilmesi kaydıyla taşınmazlar dışındaki varlıkların, beyan veya bildirim tarihini takip eden ay sonuna kadar Türkiye'ye getirilmesi ya da Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekecek.
nbsp;Bildirim veya beyandan önce Türkiye'ye getirilen ya da Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda açılan bir hesaba transfer edilen varlıklara ilişkin olarak maddede öngörülen sürede bildirim veya beyanda bulunulması ve diğer şartların da yerine getirilmesi kaydıyla madde hükümlerinden yararlanılabilecek. Bu şekilde, bildirim veya beyandan önce yurt dışından Türkiye'ye getirilen varlıkların daha sonraki bir tarihte beyan edilmesi sırasında, varlıkların bildirim veya beyan tarihindeki değerleri esas alınacak.
Söz konusu varlıkların 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğunun, bu varlıklara yurt dışında sahip olunduğunun ve ilgili (kambiyo, gümrük, yabancı sermaye gibi) mevzuat çerçevesinde Türkiye'ye getirildiğinin kanaat verici belgelerle ispat yükümlülüğü mükelleflere ait olacak. Bu tarih itibarıyla madde kapsamına giren varlıkların, bu tarihten 31 Temmuz 2013 tarihine kadar yine kapsama giren başka tür varlıklara dönüşmesi halinde, en son varlığın bildirim veya beyana konu edilerek Türkiye'ye transfer edilmesi mümkün olacak.
İNCELEME VE TARHİYAT YAPILMAYACAK DURUMLAR
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak.
nbsp;Bildirim veya beyan dışındaki herhangi bir nedenle, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemesi veya takdir komisyonu kararı uyarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farklarından, madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarların, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilmesi gerekecek. Dolayısıyla, inceleme esnasında vergi incelemesine yetkili olanlar, bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin olarak maddede öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğini ayrıca kontrol etmek suretiyle bildirilen veya beyan edilen tutarları mahsup ederek vergi inceleme raporlarını tanzim edecek. Takdir komisyonları ise madde kapsamında beyan edilen tutarları dikkate almadan kararlarını tanzim edecekler ancak, bu kararlar uyarınca vergi daireleri tarafından tarhiyatın yapılması aşamasında mahsup şartlarının varlığı kontrol edilerek gerekli işlemler tesis edilecek.
nbsp;1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlerle ilgili olarak maddenin yürürlük tarihi olan 29 Mayıs 2013 tarihinden önce başlayan vergi incelemeleri veya takdire sevk işlemleri ile 1 Ocak 2013 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin yapılacak vergi incelemeleri veya takdir işlemleri nedeniyle yapılacak tarhiyatlar açısından maddenin beşinci fıkrasında öngörülen mahsup hükmünün uygulanması mümkün olmayacak.
nbsp;Bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak incelemelerde aynı fiilden kaynaklanan tarhiyatlar ve mahsup Diğer nedenlerle yapılacak vergi incelemelerinde aynı fiilden kaynaklanan matrah farkı bulunması halinde, madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar bu matrah farkından mahsup edileceğinden, mahsup tutarı kadar gelir, kurumlar veya katma değer vergisi tarhiyatı önerilemeyecek. Geçici vergiler yıllık gelir veya kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere alınmakta olup mahsup dönemi geçtikten sonra önerilen geçici vergi tarhiyatlarında geçici verginin aslı aranmamakta, ceza ve faizleri aranması nedeniyle, yıllık gelir veya kurumlar vergisi yönünden tespit edilen matrah farklarından bildirilen veya beyan edilen tutarların mahsup edilmesi halinde, bu vergilere yönelik olarak önerilen geçici vergi matrah farkından da mükerrer indirime yol açmayacak şekilde mahsup yapılacağından, anılan matrah farklarına yönelik olarak ayrıca geçici vergi hesaplanması söz konusu olmayacak.
BİLDİRİM VEYA BEYAN DIŞINDAKİ NEDENLERLE YAPILACAK İNCELEMELERDE AYRI FİİLLERDEN KAYNAKLANAN TARHİYATLAR VE MAHSUP
Diğer nedenlerle yapılacak vergi incelemelerinde ayrı fiillerden kaynaklanan matrah farklarının bulunması halinde ise, madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar gelir, kurumlar veya katma değer vergisi yönünden bulunan her bir matrah farkından ayrı ayrı mahsup edilecek. Bu mahsup esnasında, bildirilen veya beyan edilen tutarların bulunan matrah farkları toplamından küçük olması halinde, bu tutarın vergi türüne isabet eden matrah farkı ile oranlanması suretiyle mahsup işlemi gerçekleştirilecek.
BİRDEN FAZLA DÖNEME İLİŞKİN ÖNERİLECEK TARHİYATLAR VE MAHSUP UYGULAMASI
Diğer nedenlerle birden fazla vergilendirme dönemini kapsayacak şekilde yapılacak vergi incelemelerinde her bir vergilendirme dönemi için matrah farkı bulunması ve inceleme raporlarının farklı tarihlerde tanzim edilmesi halinde, rapor tarihine göre sırasıyla mahsup işlemi gerçekleştirilecek. İnceleme raporlarının aynı tarihte tanzim edilmesi halinde ise bildirilen veya beyan edilen tutarların bulunan matrah farkları toplamından küçük olması durumunda, mahsup işlemi, bildirilen veya beyan edilen tutarların her bir vergilendirme dönemine isabet eden matrah farkı ile oranlanması suretiyle gerçekleştirilecek.
GELİR, KURUMLAR VEYA KATMA DEĞER VERGİSİ TEVKİFATI MATRAH FARKLARI
Bildirilen veya beyan edilen tutarlar; gelir, kurumlar ve katma değer vergisi tevkifatı yapmak ve ödemekle sorumlu olanlar adına, diğer nedenlerle yapılan vergi incelemeleri sonucu bulunan gelir, kurumlar veya katma değer vergisi tevkifatı matrah farklarından da mahsup edilecek.
BİLDİRİM VEYA BEYANA KONU EDİLEN VARLIKLARIN GELİR UNSURLARI İLE İLGİSİ VE MÜKELLEFİYET TESİSİ
Varlıklarını bildirim veya beyana konu eden ve defter tutma yükümlülüğü bulunmayan gelir vergisi mükellefleri ile ilgili olarak, diğer nedenlerle inceleme yapılması durumunda bulunan matrah farklarının hangi gelir unsuru ile ilgili olduğunun önemi olmaksızın, beyan edilen tutarlar bulunan matrah farklarından mahsup edilecek.
VERGİ FARKLARI VE DİĞER VERGİLER
Bildirim veya beyan dışındaki herhangi bir nedenle, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra 1/1/2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak vergi incelemesi yapılması halinde, gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farklarının yanı sıra indirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin matrahtan, bildirilen veya beyan edilen tutarlar mahsup edilebilecek. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olarak dikkate alınarak mahsup uygulaması yapılacak.
DİĞER VERGİ VE CEZALAR İLE HAKSIZ İADEDEN KAYNAKLANAN TARHİYATLARIN DURUMU
Haksız iadeden kaynaklanan tarhiyatlar ile gelir, kurumlar ve katma değer vergisi dışındaki diğer vergilere yönelik yapılacak inceleme ve tarhiyatlar, mahsup uygulaması kapsamında değerlendirilmeyecek. Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezaları da mahsup uygulaması kapsamında değil.
VARLIKLARA İLİŞKİN ŞARTLAR
Yurt dışında sahip olduğu varlıkları banka veya aracı kurumlara bildiren veya vergi dairelerine beyan eden gerçek veya tüzel kişilerce, söz konusu varlıkların 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğunun ve sahibi olunduğunun kanaat verici vesikalarla tevsik edilmesi gerekecek. Ayrıca, yurt dışında bulunduğuna ve sahip olunduğu tevsik edilen varlıkların, bildirim veya beyanın yapıldığı tarihi takip eden ay sonuna kadar Türkiye'ye getirilmesi veya bu sürede Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilecek.
Dolayısıyla; Banka veya aracı kurumlara bildirildiği veya vergi dairelerine beyan edildiği halde, 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğuna ve sahibi olunduğuna ilişkin kanaat verici belge ile tevsik edilemeyen varlıklar nedeniyle, yurt dışında bulunduğu ve sahip olunduğu bildirilen veya beyan edilen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, bildirim veya beyan tarihini takip eden ayın sonuna kadar Türkiye'ye getirilmemesi veya bu sürede Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmemesi nedeniyle maddenin beşinci fıkrası hükmünden yararlanılamayacak.
nbsp;BİLDİRİM VEYA BEYANDAN KAYNAKLANAN VERGİLERİN VADESİNDE ÖDENMESİ ŞARTI
nbsp;Mahsup imkanından yararlanılabilmesi için, bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi zorunlu olacak. Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya maddede yer alan diğer şartların yerine getirilememesi nedeniyle mahsup imkanından yararlanılmaması durumu, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmeyecek. Ayrıca, bildirim veya beyanlar nedeniyle tahsil edilen vergiler ret ve iade edilmeyecek.
MADDE KAPSAMINDAKİ TALEPLERİN YERİNE GETİRİLME ZORUNLULUĞU
İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin madde uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmek zorunda olacak. Ancak, banka veya aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri üzerinden yüzde 2 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya aracı kurumların söz konusu bildirimi alma zorunluluğu olmayacak.
YURT DIŞINDAN ELDE EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA UYGULAMASI
Yurt dışından elde edilen bazı kazançlar, gelir veya kurumlar vergisinden istisna edildi. İstisna uygulamasından Türkiye'de tam mükellef olarak vergilendirilen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri (serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükellefler dahil), bu kazançlarını Türkiye'ye transfer etmeleri şartıyla yararlanabilecek.
İstisna kapsamına; kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin yurt dışında satışından doğan kazançlar, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlardan elde edilen iştirak kazançları, yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen ticari kazançlar girdi. 31 Ekim 2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilen bu kazançlar ile kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan ve 31 Aralık 2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilen kazançlar da istisna kapsamında yer alacak.
İSTİSNA UYGULAMASININ ŞARTLARI
Madde kapsamına giren ve yurt dışından elde edilen kazançlara ilişkin istisna uygulamasından yararlanılabilmesi için; yurt dışı iştirak kazancı, yurt dışı iştirak hissesi satış kazancı, yurt dışı şube kazancı ile kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazancın 31 Aralık 2013 tarihine kadar, Türkiye'ye transfer edilmiş olması gerekecek. Bu kazançların ilgili mevzuat çerçevesinde Türkiye'ye getirildiği, mükelleflerce kanaat verici belgelerle ispat edilecek.
İSTİSNA UYGULAMASINA KONU YURT DIŞI KAZANÇLARIN BEYANI
Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31 Ekim 2013 tarihine kadar elde edilen ve maddenin yürürlüğe tarihten 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen yurt dışı iştirak kazançları ile yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, 2013 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle vergiden istisna edilebilecek.
Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen şube kazançlarının, 31 Ekim 2013 tarihine kadar elde edilen kısmı tespit edilecek ve bu kazanç, 2013 yılında geçici vergi dönemleri itibarıyla geçici vergi beyanına konu edilmiş olsa dahi, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmek şartıyla, 2013 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecek.
Aynı şekilde kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31 Aralık 2013 tarihine kadar gerçekleşen tasfiyelerinden doğan ve 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen kazançları da 2013 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecek.
nbsp;Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler ise belirtilen tarihler arasında elde ettikleri söz konusu kazançlarını, hesap dönemlerine göre 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil etmek ve beyannamelerin ilgili satırında göstermek suretiyle istisnaya konu edebilecek.
1 Ocak 2013 tarihinden önce elde edildiği halde kayıtlara intikal ettirilmeyen ve beyan dışı bırakılan iştirak kazançları, iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yurt dışı şube kazançları ile bu tarihten önce elde edilen yurt dışı tasfiye kazançları ile ilgili olarak bu istisna hükmünden yararlanılması mümkün bulunmayacak. Ancak, söz konusu kazançların yurtdışındaki bazı varlıkların ekonomiye kazandırılması hakkında genel tebliği kapsamında Türkiye'ye getirilme imkanı bulunmayacak.

Ekonomi
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...