Avrupa kara kara düşünürken Türkiye'de kışın enerjisi hazır

Avrupa, doğalgaz arz güvenliği tehlikesiyle yüz yüze kalıp peş peşe tedbirler açıklarken, Türkiye depolarını doldurup yenilenen anlaşmalarıyla kışa hazırlıklı giriyor.
Avrupa büyük bir enerji krizi yaşıyor. Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle alınan ambargo kararları, ardından yaşanan arz güvenliği bölgede enerji krizini zirveye çıkardı. Arz güvenliği tehlikesini aşamayan bölgede kesintilerden oluşan tedbir programı açıklanmasına rağmen bazı ülkeler kışın elektrik kesintileriyle tanışmak zorunda kalmanın korkusunu yaşıyor. Türkiye ise dolu depolarıyla kışa hazırlıklı giriyor. Türkiye yine LNG anlaşmaları yaptı, Tuz Gölü depolarını yüzde 100 doldurdu.
ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLADIK
5-6 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilen Türkiye-Azerbaycan Enerji Forumunda tedbirlerden bahseden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez “Türkiye ve Azerbaycan olarak Bakü-Tiflis-Erzurum, Bakü-Tiflis-Ceyhan, TANAP gibi büyük altyapı projeleri ile bölgemizin ve Avrupa’nın enerji arz güvenliğine önemli katkılar sunduk. 2022’de dünyada yaşanan gelişmelerin beraberinde getirdiği küresel kriz ortamına rağmen iki ülke olarak sergilediğimiz tutum ile enerji arz güvenliği noktasında üzerimize düşen sorumluluğu eksiksiz olarak yerine getirdik. Türk devletleri olarak altyapı entegrasyonu için iş birliğine açığız. Yakın zamanda, enerji sektörümüzdeki iş birliğini daha da ileriye taşıyacak hükûmetler arası anlaşmaya imza atmayı planlıyoruz” diyerek BOTAŞ ve SOCAR’ın kurduğu şirketin faaliyete başlamasıyla bu adımların daha da büyük önem kazanacağını ifade etti. Dönmez ayrıca TANAP’ın kasapitesinin kısa sürede iki katına çıkacağını, bunun aynı zamanda Avrupa’nın da arz güvenliğine katkı sağlayacağını ifade etti.
EN BÜYÜK KRİZ AVRUPA'DA ÇIKACAK
Dünya, hep birlikte büyük bir krizi sürdürülebilir kılmaya çalışıyor. Bu çıkmaza dair fikirler, Uludağ Ekonomi Zirvesi kapsamında Doğanlar Holding sponsorluğunda gerçekleştirilen oturumda tartışıldı. Citibank Gelişmekte Olan Pazarlar Başekonomisti David Lubin, resesyonun kritik önemde bir konu olduğunu ifade etti. Avrupa ve ABD’deki resesyonun senkronize olmadığını, Avrupa krizinin daha çok Rusya kaynaklı olduğunu söyleyen Lubin “ABD’deki resesyon henüz bize gelmedi. ABD ve Avrupa’da senkronize olmayan resesyonun riski doların değerlenmesi olacak. Dünyada işlemlerin çoğu dolar ile yapılıyor. Doların güçlenmesi global ticaretin büyümesi için kötü bir haber. Birçok gelişmekte olan ülkenin dolarla borçları var ve dolar değerlenince bu tür ülkeler kredibilitelerini kaybediyorlar” dedi.
ENFLASYON BÜYÜK SORUN OLACAK
Prof. Dr. Kamil Yılmaz da yükselen ekonomilerde daralma olacağını, ABD’de başlayan resesyonun küresel çapta bütün ülkeleri etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek “Avrupa, pandemi sonrasında çıkışı sağlamaya çalışırken, enerjiye ulaşamayınca resesyona girdi. Doğu Avrupa’daki ülkelerde enflasyonun yüzde 6-7’nin üzerine çıkması, ciddi probleme sebep olacak. Daralmalar bütün ülkelerde olacak ama en büyük problem Avrupa’da olacak gibi görünüyor” görüşünü paylaştı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise küresel görünümün ülkemizin ekonomisini büyüme, dış denge, enflasyon ve finansal piyasalar kanalıyla zorlayacağına dikkat çekerek, şöyle konuştu: Eylül verileri bunu doğruluyor. Sipariş verileri Haziran 2020’den bu yana ilk kez daralma bölgesine düştü. Bu veri, ana ihracat pazarımız olan Avrupa’da daha şiddetli bir yavaşlamaya işaret ederek uyarıyor. Bunun ihracat performansına olumsuz etkisini hissedeceğiz.
DEV ADIMLAR
> Doğalgazda biten mevcut kontratlar yenilenirken, yeni LNG anlaşmaları yapıldı.
> Tuz Gölü ve Silivri yer altı doğalgaz depoları yüzde 100 doluluğa ulaştırıldı.
> Türkiye’nin 2002’de 92 milyon metreküp olan günlük doğalgaz giriş kapasitesi 362 milyon metreküpe çıktı
> Türkiye yoğun enerji diplomasisi yürüttü, arz güvenliğinin sağlanması için yeni anlaşmalar imzaladı.
> Daha önce hiç gaz alışverişinin yapılmadığı Umman ile iş birliğine gidildi.
> Orta Doğu’daki stratejik ortaklardan Katar’la daha fazla enerji ortaklığı için anlaşma sağlandı.
> G20 Enerji Bakanları Toplantısı ve ikili görüşmeler yoluyla yeni anlaşma zeminleri oluşturuldu.
> Avrupa’da en fazla enerji tüketen Almanya, yenilenebilir enerjide lider ülkelerden. Almanya ile yenilenebilir enerjide fikir alışverişi yapılıyor. Geleceğin enerjisi hidrojenle ilgili teknoloji transferi ve vizyon paylaşımı gerçekleştiriliyor.