Türkiye Ticaret Merkezleri emanet deposu oldu

Türkiye Ticaret  Merkezleri emanet deposu oldu

EKONOMİ Haberleri

İhracatı 500 milyar dolara çıkarmak için sektörlere yüksek teşviklerle hizmete açılan Türkiye Ticaret Merkezleri, ilgisizlik yüzünden amacına hizmet edemiyor. Yılda 1,8 milyon dolar kira ödenen New York’taki TTM binasındaki boş ofisler iş adamlarının valizini emanete bıraktığı depo olarak kullanılıyor.

FİKRET ÇENGEL
NEW YORK

Geçtiğimiz hafta yolum New York’un en popüler caddesi Fifth Avenue’daki Türk Ticaret Merkezi’nden geçti. Eylül 2017’de 4 bakan ve birlik ile oda başkanlarının da katılımıyla gerçekleşen resmî açılışına şahit olmuştum. Empire State binasının yanı başında bulunan TTM devletin desteği ile kuruldu. Devlet iş yapmak isteyenlere kesenin ağzını açıp yeter ki ürün getirin, ihracatı arttırın diye teşvik üstüne teşvik de vermişti. Ancak ne yazık ki, bireysel bazı çabaların dışında başta TTM olmak üzere kurumsal girişimlerin kaplumbağa hızında ilerlediğini, hatta yerinde saydığını gördüm.

TTM’YE DAİR BİR İZ BİLE YOK
3 yıl hizmette olmasına rağmen bina girişinde burada Türk Ticaret Merkezi’nin bulunduğuna dair ne bir yazı ne de bir işaret bulunuyor. Yerli mallarının teşviki ve tüketicileri yönlendirmesi açısından Ticaret Bakanlığının ürünlere Türkiye etiketi koymayı öngören tebliğinin konuşulduğu bu günlerde giriş kapısında Türkiye’ye ait en küçük bir izin bulunmaması çok önemli bir eksiklik. Dış kapı küçük bir omuz darbesiyle açılabilecek kadar özensiz ve bakımsız. 5 kattan oluşan TTM’nin konfeksiyon katında biri Denizli’den olmak üzere sadece 2 şirket faal gözüküyor. Diğer katlarda ise ofisler ya kapalı ya da boş. 3. kattaki manzara özellikle dikkat çekici. Şeffaflık sağlansın diye camla çevrili ofislerde valizler bulunuyor. Merak edip sorduğumda valizlerin New York’ta fuarlara katılan iş adamlarına ait olduğu bilgisini aldım. Fuar bittikten sonra uçak saatini bekleyen iş adamları valizlerini bir süreliğine burada muhafaza ediyor. Ofisler şimdilik emanet ofisi görevi görüyor. İş adamları toplamda 3 senedir açık olan TTM’de resmî açılıştan sonra çalışmaların durduğunu ve hiçbir gelişmenin sağlanmadığını iletti. Hukuki, mali veya pazar destek danışmanlıkları bir kenara, ürünlerin sergilenmesi için stantlar dahi kurulmamış.

ÜLKENİN PARASI HEBA OLUYOR
Önceki gün Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomik Program’da kamunun önümüzdeki yıl 60 milyar lira tasarruf yapması öngörülüyor. Kamu araçları ve binaları konusunda bir hassasiyet oluştu. Paramız kıymetli ve doğru amaç için kullanmayı konuşuyoruz. Ancak diğer taraftan ayda 150 bin, yılda 1,8 milyon dolar bugüne kadar ise 5 milyon doları kira ve restorasyon çalışmaları için harcanan bina bavul emanet ofisi olarak kullanılıyor. Hedeflerimiz belli. İhracatı 350 sonra 500 milyar dolara çıkarmak. Bunun için ürünlerimizi doğru tanıtmalı, doğru iletişim kurmalı ve TTM gibi lojistik gücü yüksek kurumları daha etkin kullanmalıyız. Aksi takdirde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllar önce uyardığı gibi ekonomide patinaj yapmaya devam edeceğiz.

Yalnızları oynuyor
Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) öncülüğünde ve koordinasyonunda, New York, Şikago, Tahran, Dubai ve son olarak Londra’da olmak üzere 5 TTM hizmete girdi. Bu sayının dünya genelinde en az 20’ye çıkarılması öngörülüyor. Dönemin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, New York TTM’nin açılışında yaptığı konuşmada 40 bin metrekarelik binada halı, hazır giyim ve konfeksiyon, ev tekstili ile otel ve iş kontratları sektöründen firmaların bulunacağını ve 2023 yılı ihracata hedefine katkı sağlayacağını söylemişti. Ancak görünen manzara çok farklı. Ofis temsilcilerinden (sadece iki tane var) Süeda Saran Sönmez’in şu sözleri gelinen noktayı özetliyor: Burada vatana millete hizmet ediyorum. Ama bana burada ne yapıyorsun diye kimse sormadı.

ABD potansiyelini değerlendiremiyoruz
İhracat Türkiye’nin en önemli büyüme motoru. 170 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyoruz ama bu rakamın gerçek potansiyelimizin çok altında. 170 milyar dolar ihracatın yarıya yakını AB ülkelerine gerçekleşiyor. Ardından Asya ülkeleri ve diğerleri geliyor. Amerika’ya yaptığımız ihracat son yıllarda ivme kazansa da, ABD’nin toplam ithalatından aldığımız pay binde 3’ler civarında. Yani Amerika’nın dünyadan ithal ettiği her 1000 dolardan sadece 3 doları Türkiye’ye geliyor. ABD Başkanı Trump’ın demir-çelik ithalatına koyduğu ek vergiye rağmen bu pazarı çok iyi kullanan sektör kısıtlamadan olumsuz etkilenmedi. Bu da demir çelik sektör temsilcilerinin işlerini ne kadar sıkı tuttuğunu gösteriyor. Tam da bu nedenlerden dolayı New York TTM can alıcı bir rol üstleniyor.

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...