Şimdi birikim zamanı

Bugün 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü... Bir ülkenin gücünü gösteren en önemli göstergelerden biri, hiç şüphesiz tasarruf oranlarının yüksekliği... Yeterli tasarrufa sahip ülkelerde; yatırımları finanse edecek, uygun maliyetli, yerli para kaynaklarına ulaşmak mümkün oluyor. Böylece döviz ihtiyacı ve yabancı paraya bağımlılık azalıyor. Bu da ileride bir gün, muhtemel döviz hareketlerine karşı kırılganlığı oldukça azaltıyor. Öte yandan kendi finans tasarrufuyla o ülke; üretim, istihdam ve ihracatını rahatlıkla destekleniyor. Aynı şekilde bireysel tasarruflar da, vatandaşların yaşlılık dönemlerini daha rahat geçirmesi için önemli bir işlev üstleniyor.
Bu bilinçle hareket eden Hükûmet de; yatırımlar ve cari açık üzerinde önemli etkisi olan ‘tasarrufu, açıklanan makro plan ve programlarda öne çıkarıyor. Son dönemde bir yandan kamu gelirlerini artırmaya yönelik tedbirler Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın öncülüğünde birbiri ardına alınırken; bir yandan da tasarrufları artırmaya ilişkin adımlar atılıyor. Bu kapsamda mali alanı desteklemek adına harcama programları gözden geçirilerek önemli tedbirler alınıyor. Önümüzdeki dönemde özellikle “mali disiplin ve tasarruf” vurgusu ekonominin her alanında dikkati çekiyor.
Yeni Ekonomi Programı’nda da mali disiplin, ekonomi politikasının temel çıpası olarak görülüyor. Başta tasarruflar olmak üzere uygulamaya konulacak yapısal tedbirlerle, merkezî yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranının program dönemi boyunca yüzde 2’nin altında tutulması ve 2019 yılında yüzde 1,8 olması hedeflendi.
Kamuda kaynakların verimli kullanılması, maliyetlerin ve harcamaların azaltılması, gelirlerin kalitesinin artırılması amacıyla Kamu Maliyesi Değişim ve Dönüşüm Ofisi kuruldu. Birim, 76 milyar liralık tasarruf önlemleri ve gelir artırıcı tedbirlerden sorumlu kılındı. Bu ofis tarafından hazırlanacak ve takibi yapılacak programlar ile kalıcı iyileştirmeler sağlanması amaçlandı. Öncelikli tasarruf alanı doygunluk noktasına ulaştığı için altyapı yatırımları seçildi. Tasarruflarla oluşturulacak mali alanın gerek duyulduğunda üretime dayalı ekonomik dönüşümü finanse etmek için kullanılması öngörüldü. Tasarruflar gerçekleştirilirken memurun, işçinin, emeklinin, hakları da korundu.
Önümüzdeki dönemde yatırımlar açısından, ihalesi yapılmamış veya yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınacak, devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için yeni ve daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulacak. Yurt içi tasarruf oranının artırılması yönünde de çalışmalar sürerken, bu kapsamda toplumda tasarruf bilincinin artırılması için adımlar atılmaya devam ediyor.

BES bir fırsat
Türkiye Sigorta Birliği (TSB), uzayan emeklilik dönemi için bireysel emeklilikle tasarrufun şart olduğu uyarısında bulundu. TSB, Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: Giderek yaşlanan nüfus yapısından dolayı sosyal güvenlik sistemlerinin tüm dünyada emeklileri finanse etmekte zorlanması, hem bireysel hem de ülke düzeyinde tasarruf açıkları oluşturuyor. Bu nedenle emekliliğe dönük tasarruf için bireylerin inisiyatif alması kaçınılmaz. Emeklilik döneminde yeterli gelire sahip olabilmek için çalışanların gelirlerinin yaklaşık yüzde 10-15’ini tasarrufa ayırmaları gerekiyor. OECD ülkelerinin çoğunda tasarruflar bu düzeyin altında kalıyor. Tasarruf açığı özellikle gençler için daha fazla. Dolayısıyla bireyler olarak inisiyatif almalı, bugünden emekliliğe yönelik tasarrufta bulunmalıyız. Bunun da Türkiye’deki adresi, bireysel emeklilik ve otomatik katılım uygulamasıdır. Parasal anlamda tasarruf küçük yaşlarda kumbaraya atılan 1 TL ile başlar, odadan çıkıldığında söndürülen ışık ile devam eder, boşa akmaması için kapatılan her bir musluk ile büyür. Günün sonunda Türkiye kazanır, Türk halkı kazanır.