Rapor vurguncuları yuvalarından çıktı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'faiz lobisi' dediği bazı kesimlerin Türkiye üzerinde oynadığı oyunlar devam ediyor. Gergin ve hassas ortamlarda hazırladığı 'olumsuz' raporlarla gündeme gelen İngiliz The Economist Dergisi son yayınladığı raporda, Türkiye'yi 'en kırılgan ülke' ilan etti. Cari işlemler açığı, kredideki büyüme, kısa vadeli brüt dış borcun ve dış borç ödemelerinin rezervlere oranı ile finansal açıklık olmak üzere dört kriteri dikkate alan dergi, 26 ülke arasında 18 risk puanıyla Türkiye'yi en üst seviyeye taşıdı. "Sermaye girişlerinde ani duruş, halen yükselen piyasaların çoğu için bir endişedir" diyen Economist, en yüksek riskin 20 olarak ölçüldüğü endeksinde trafik ışıklarından esinlenerek ülkeleri, "kırmızı, sarı ve yeşil bölgeler" olarak ayrıldı. 18 puan verilen Türkiye'yi 13 puan ile Kolombiya ve G. Afrika izliyor. Raporda Türkiye hakkında, "GSYH'nın yüzde 6'sını aşan cari işlemler açığı var, kısa vadeli dış borcu ve borç ödemeleri, kullanılabilir rezerv varlıklarının yüzde 150'sinin üzerinde ve kredi 2009 yılından beri endekste yer alan diğer yükselen piyasalardan daha hızlı büyüyor. Türk lirası, bu yılın başlarından bu yana dolara karşı yüzde 13'den fazla düştü ve daha fazla batabilir" ifadeleri kullanıldı. nbsp;Enes DEMİRAY nbsp;İSTANBUL

The Economist nbsp;
"IMF'siz olmaz" dedi Türkiye borcu kapattı
İngiliz The Economist dergisi, Başbakan'ın 'teğet geçecek' dediği 2008 kriziyle ilgili de Türkiye hakkında olumsuz tablo çizmişti. Dergi 2009'da hazırladığı raporda, Türkiye'nin krizden en fazla etkilenen ülkelerin başında geldiğini ileri sürdü. "Türkiye'nin hâla IMF'ye ihtiyacı?var"?diyen?The?Economist,?ülkede bütçe açığının 13 kat arttığını, yabancı yatırımların yarıya düştüğünü, her dört gençten birinin işsiz olduğunu ve yılın ilk çeyreğinde GSYH'nin yüzde 13.8 oranında azaldığına dikkat çekmişti. Bu verileri göz önünde bulunduran dergi, küresel krizin en fazla etkilediği ülkelerden birinin Türkiye olduğunu?iddia?ederek,?IMF?ile?yeni?bir anlaşmanın şart olduğunu vurgulamıştı. Ancak Türkiye?geçtiğimiz?mayıs?ayında?yaptığı son ödeme?ile?IMF'ye?olan borcunu kapatmış ve ekonomik göstergelerini yukarıya taşımıştı.



Türkiye karşı rüzgârlara rağmen, hikayesi en iyi ülke

Uluslararası yatırım kuruluşu Bank Of America Merrill Lynch (BofA), hazırladığı raporda ABD'de artan tahvil faizleri sebebiyle yaşanan karşı rüzgârlara rağmen orta vadede Türkiye'nin EEMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesinde en iyi gelişen piyasa büyüme hikayesi olduğu yönünde görüşün değişmediği kaydedildi. BofA yüksek sermaye üretkenliğinin yabancı tasarrufları için çekilme faktörü olabileceği kaydedilirken Türkiye yeniden reformlara odaklanması gerektiğine dikkat çekildi. BofA ocakta yayınladığı, ''Türk Varlıkları'' başlıklı raporunda da, ''İç talep, GSYH büyümenin artmasına neden olacak. Biz 2012'deki yüzde 0 seviyesindeki iç talep artış oranın 2013'te yüzde 5 oranına ulaşmasını bekliyoruz. Türkiye'nin 2013'te ivmesini sürdürmesi mümkün'' ifadelerine yer vermişti.


'BATACAKSINIZ' DEMİŞTİ
Deutsche Bank da aynı filmi izletmişti
The Economist'in Türkiye hakkında hazırladığı son rapor, akıllara 2001 krizinin patlamasında ismi öne çıkan Deutche Bank'ı getirdi. 12 yıl önceki darboğazda Merkez Bankası'ndan en fazla dövizi çekerek kurların fırlamasına sebep olan Deutsche Bank, "Türkiye'de faizler yükselecek" diye rapor yayınlayarak, iki büyük yabancı fonun bonolarını satıp dövize geçmesine sebep olmuştu. Deutsche Bank, 2009 başındaki raporunda ise "Türkiye batacak" demiş ve dövizde dalgalanmalara sebep olmuştu. Almanya'nın en büyük ve yarı milli bankası olan Deutsche Bank, 2009'da IMF ve Dünya Bankası'nın 'güvenli liman' dediği Türkiye'nin en az 90 milyar dolara ihtiyacı olacağını duyurarak uluslararası yatırımcıyı tedirgin etmişti. Ancak Deutche Bank'ın, 2007-2009 yıllarında 20'den fazla bankanın adının karıştığı 'libor skandalı'nda manipülasyon yaptığı ortaya çıkmıştı. Söz konusu skandalda, bankaların faiz belirleme sürecinde "danışıklı" hareket ettikleri belirlenmişti.



"Ekonominiz zarar görmez"
Uluslararası yatırım bankası JP Morgan'ın Analisti David Aserkoff, Suriye'deki gerilimin Türkiye ekonomisine fazlaca zarar vermeyeceği belirterek, "Suriye'deki çatışmanın Türkiye hisse senedi piyasasında etkisinin fazlaca olma ihtimali yok. Örneğin, Türkiye hisse senedi piyasasının güçlü performans sergilediği 2003-2007 yılları arasında da Irak meselesi vardı. Sonuç olarak, süregelen Suriye'deki politik meselelerin Türkiye ekonomisine fazlaca zarar vermesini beklemiyorum" diye konuştu. Türkiye'nin ihracatının Avrupa dışı pazarlarda hızla büyüdüğüne dikkat çeken Aserkoff, "Türkiye'nin uzun vadeli pozitif yanları şirketleri, demografik yapısı ve uzun zamandır devam eden GSYH büyümesiyle ilgili geçmiş ve Avrupa'daki güçlü büyüme" ifadelerini kullandı. AA




WALL STREET: DARBE ALIYORSUNUZ

Bir kaç şirketin durumuyla ülkenin nabzını tutuyorlar
Wall Street Journal gazetesi Türkiye ekonomisindeki olumsuzlukları ele alan bir makale yayınladı. Makalede doların kırdığı rekora dikkat çekilirken reel sektörde sıkıntılar da yaşandığını yazdı. "Bir zamanların altın ekonomisi Türkiye her cepheden darbe alıyor" başlıklı makalede, mayıs ortasında Borsa İstanbul'un rekor seviyesine ulaştığına ancak bugün o değerden yüzde 30 üzerinde değer kaybı yaşandığına dikkat çekti. Reel ekonomide işlerin iyi gitmediğini belirten makalede, Altınyıldız'ın satışlarının ilk çeyrekte yüzde 23 düştüğü ve Tofaş'ın da satış hedeflerini yakalayamayabileceği açıklaması da yer aldı. Makalede aynı zamanda Abu Dhabi National Energy'nin 12 milyar dolarlık kömür santrali projesini de ertelediği yazıldı. nbsp;