Bir zamanlar bir ülkede halk ayaklanır hükümdara karşı. Kendilerince haklılardır da.

Daha önce de köşemde işlemiştim. 14 yaşında pazarın orta yerinde bıçaklanarak öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi kardeşimizin davasının bu hafta ilk duruşması vardı.

Türkiye’nin 100 yıllık mazisinde 4 defa yeni anayasa ve onlarca kez anayasa tadilatı yaptık. Anayasanın değiştirilmesi tartışmaları hâlen sürmektedir. Öyleyse, aktüel ve geçici meselelere odaklanarak, anlık kararlarla anayasayı değiştirme mantığı yerine, uzun vadeli düşünerek hareket etmemiz milletimizin daha lehine değil midir?

Keşke Beşiktaşlı futbolcular, Başkan Serdal Adalı’nın divan kurulundaki muazzam konuşmasını dinleseler ve sonrasındaki Beşiktaş ailesine hiç yakışmayan eski başkan Hasan Arat’a yapılan fiilî saldırıyı görselerdi. 

Abdest uzuvlarının yaralı kısımları ıslatmadan yıkanamazsa, teyemmüm edilir.

“Kalpler, kendilerine iyilik yapana sevgi duyma, kötülük yapana buğzetme tabiatı üzere yaratılmıştır.”

Alî Dede Bosnevî hazretleri Bosna'nın Mostar kasabasında doğdu. Zigetvar Kalesi civârında vefât etti.

Eshâb-ı kiram, Sevgili Peygamberimizi benzeri görülmemiş bir muhabbetle sevdiler. Bu hususta, sonra gelenlere en güzel örnek oldular.

İdarede biraz misafir edildikten sonra polis eşliğinde imtihan salonlarına gönderildik. Biraz sonra da boykotçuların bağırışmaları dindi...

“O gün belki de o aile apartmanında ekonomik durumu en zayıf olan kişi oydu...”

Dışarıya çıkıp rastgele birini çevirip inanç nedir? diye sorsak yüksek ihtimalle aklında ilk belirecek kavram din olur. Oysa inanç, bir dine bağlı olmaktan çok daha geniş ve derin bir kavramdır. İnsan beyni yaşantısını sürdürebilmek için herhangi bir şeye inanmak zorundadır. İnanmak; sadece bir yaratıcıya değil, doğaya, nefes alınca ölmeyeceğine, sanata, aşka, bilime ya da geleceğe…