'Kuzey'in seçimi 'Güney'i geriyor

Almanya'daki seçimleri "açık ara" kazanan ve ülkesini 3. defa koalisyonla yönetmek için vize alan Angela Merkel'i yeni dönemde daha büyük problemler bekliyor. Avrupa'nın en güçlü ekonomisi olan Almanya, yeni dönemde öncelikle kendi meselelerine mi, yoksa Avrupa'nın sıkıntılarına mı odaklanacağı konusunda bir karar verecek. Alman kamuoyu Merkel'den; yaşlanan nüfus, artan emeklilik maliyetleri, eğitim ve altyapı harcamaları gibi problemlerin çözülmesini bekliyor. Zaten Almanya'da işsizlik oranı, Avrupa'da en düşük seviyede, ekonomik büyüme istikrarlı ve borç yükü hafif. Seçmen de bu olumlu gidişatın sürmesini istiyor. Problemli Avrupa ekonomileri ise güçlü bir euro ve Almanya gibi birliğin zengin ülkelerinden, kendileri için daha fazla fedakârlık yapmasını istiyor. Özellikle krizdeki Güney Avrupa ülkeleri, nasıl bir koalisyon olursa olsun; Almanya'dan "daha ılımlı bir tutum" bekliyor. Euro Bölgesi hizmet ve imalat büyümesi, özellikle Almanya ve Fransa'da artan talebin de etkisiyle eylül ayında son 2 yılın en hızlı yükselişini gerçekleştirdi. Buna rağmen Yunanistan için birkaç milyar euroluk 3. kurtarma paketinin de görüşmelerine başlanması, birlik ülkelerinin ekonomileri arasındaki tezatı ortaya koyuyor.

Fransa ile ters görüşte

Almanya'daki seçimler, euro birliğinin ikinci büyük ekonomisini Fransa'yı da yakından ilgilendiriyor. Çünkü Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile Merkel arasında ciddi görüş farklılıkları var. Merkel'in kemer sıkma programlarını eleştiren, bunun krizin çözümü olmadığını savunan Hollande; öğretmenlere ve polislere daha fazla kadro ve genç işsizlere devlet tarafından iş imkânları sağlamak gibi politikaları destekliyor. Hollande, zenginlere yüksek vergi ve işçi ücretlerinin artırılması gibi uygulamalarla da Almanya ile ters düşüyor.