Küresel değil yerel zamanı

Küresel değil yerel zamanı
EKONOMİ Haberleri

Türkiye'nin dijital platformlarının CEO'larına göre gelecekte şirketleri bekleyen en büyük risklerin başında “küreyerelleşme (glocalization)” geliyor. Globalleşmenin tek başına yeterli olmadığı bu yeni dönemde yerel çözümler üretemeyen firmalar kaybedecek.

ÖMER TEMÜR | İSTANBUL

Dünya ekonomileri zor bir dönemden geçiyor. Pandemi ile tedarik zincirinde yaşanan kırılmaya son olarak Rusya ve Ukrayna savaşı eklendi. Savaşın etkisiyle enerji ve emtia fiyatları yükselişe geçerken, firmalar parasıyla bile hammadde bulmaktan zorlanıyor. Peki şirketleri yeni dönemde ne bekliyor? Özel sektör bazında GSYH’in yaklaşık yüzde 65’ini oluşturan Vizyon 100 platform üyesi 100 şirketin CEO’suna göre gelecekte şirketleri bekleyen tehlikeler “küreyerelleşme (glocalization)”, “adaptasyon ve kültür dönüşümü”, “küresel yetenek kıtlığı”, “dijital dönüşümü başarıyla uygulayamamak” ve “tedarik zincirinde yaşanabilecek kırılmalar” olarak öne çıkıyor.

Vizyon 100 Kurucusu ve Dijital Stratejist Bülent Kutlu başarı için artık global politikaların yeterli olmadığını belirterek “Görünen o ki pandemi yaşadığımız son kriz olmayacak. Başka büyük krizleri de tetikleyecek gibi görünüyor. Global ve yerel olarak ham maddenin zor bulunacağı dönemler bizi bekliyor. Global kurumlar artık sadece global politikalarla başarıya ulaşamayacaklar. Global olsalar bile lokal düşünmeleri gerekiyor. Biz buna ‘küreyerelleşme’ diyoruz. Şirketler ülke sınırları içerisinde ya da dışarısında ürün ve hizmetlerini satmak isteyeceği bölgelere kolayca ulaşmak için o bölgelere yakın coğrafyalarda tedarik zincirleri oluşturarak yerel çözümler geliştirmek zorunda kalacak” dedi. Firmaların bu tür bir darboğazdan dijital dönüşüm uygulamaları ile başa çıkabileceğini ifade eden Kutlu “Pandemi en güçlü ya da en zekilerin ayakta kalmadığını, hızla adapte olanların ayakta kaldığını bir defa daha gözler önüne serdi. Büyük olanın, küçük olanı yendiği değil, hızla adapte olanın, diğerlerini yendiği bir döneme girildi. Şirketler içinhızlaadaptasyonusağlamakkolaydeğildir. Bunun için çalışanın da değişmesi gerekir ki bu da kapsamlı bir kültür dönüşümü demektir. Şirketlerin şimdiden buna kafa yormaları gerekiyor” diye konuştu.

Amerika’da başlayan ve beş milyon kişiye ulaşan The Great Resignation (Büyük İş Bırakma) akımına da değinen Kutlu şunları kaydetti: Pandemi süreciyle birlikte çalışanlar hayatı daha fazla sorgulamaya ve kariyer yolcuklarını nasıl devam ettireceklerine dair daha fazla düşünmeye başladı. İş bırakma akımının dünyanın diğer ülkelere yayılabileceği öngörülmektedir. Bu yeni dönemde çalışanlarını elinde tutmak isteyen firmalar empati kurarak işe başlamalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...