İşte böyle satın alıyoruz

Düzenleyen:
İşte böyle satın alıyoruz

EKONOMİ Haberleri

e-Ticaret siteleri ‘son 24 saat’ diyor, alıyoruz. “Ürün çok satıldı, 2 tane kaldı” diyor, koşuyoruz, ilk alışverişte indirim yaptıysa ‘iyiliğe karşılık’ deyip yine alıyoruz.

Son yıllarda teknoloji hayatımızın her alanını etkiliyor. Bunların başında alışveriş geliyor. Elimizde telefon, masamızda bilgisayarla her yerde, her an alışveriş yapar olduk. e-Ticaret Uzmanı Nilay Güçlüoğlu, e-Ticaret satışlarını artırmak için kullanılan psikolojik yöntemleri açıkladı. Marka, psikolojik tetikleyiciler ve daha birçok şey var satın alma kararını etkileyen. Ben bunları sıralayayım, siz ise firmalar için ‘müthiş’ olan bu taktiklere kapılıp kapılmayacağınıza karar verin.

 

Aciliyet duygusu: İnsan beyni acil durum karşısında düşünmeyi durdurur, hemen eyleme geçer. “Son 1 gün, son 26 saat” gibi zaman dilimleri acele etme duygusunu ortaya çıkarır, insanlar hemen almak için acele eder.  ‘Şahane Cuma’ benzeri etkinliklerde bu yüzden satış artıyor.
Az ürün telaşı: Bu da paniğe sebep olur. “Son 5 ürün” dendiğinde, o 5 adet üründen biri bizim olsun isteyip hemen sipariş veriyormuşuz.
‘Bu çok satıldı’ algısı: Bir ürün çok talep görüyorsa kalitelidir, kıymetlidir, alınması gerekir. Bu yüzden e-Ticaret’te sürekli ‘sınırlı stok’ gösterilmesi önerilir.
Sosyal medya yorumları: e-Ticaret kullanıcılarının yüzde 70’i yorumlara bakıyor, ona göre karar veriyor. Müşterinin yorum yazmasını sağlamak, tüketici memnuniyeti sağlamak önemli. Olumlu yorum satışı yüzde 18 artırıyor.
Ürün puanları: En yükseği 5 olan ürün puanlarına da çok bakıyoruz, iyiyse alıyoruz. 
Sosyal medya: Bu da satın almamızı yönlendiriyor, şirketler sosyal medyaya yatırımı artırıyor.
Fenomenler: Birçok kullanıcı, bu işi bedel karşılığı yaptığını bile bile fenomenlere inanıyor. Siz bilirsiniz.
Ünlüler: Kişiler tanıtımdan, reklamdan çok, beğenip güvendikleri kişinin tavsiyesini dinliyor. 
Süper model: O markadan alım yapmayacağını bildiğimiz süper modeller, güvenimizi kırıyormuş. “O kadın bu markayı giyer mi” dediğimizde almıyormuşuz. Hem güzel görünecek, hem gerçekçi olacak.
En kaliteli olan vitrinde: İnsanlar mutfağı, evi en kaliteli ürünlerle donatılmış hissetmek ister. Tıpkı en güzel giysiyi almak istemek gibi. Aldığınız, aynısı olmayabilir.
Kayıp duygusu: Bizler kayıp duygusunu daha fazla önemsermişiz. Bu yüzden “kaçırmayın” kelimesi de alışverişe yönlendiriyor, dikkat!..
Cebinizde kalsın: “100 lira cebinizde kalsın” ifadesi “100 lira indirim”den daha etkiliymiş. Bizi psikolojik olarak etkiliyorlar; ona göre...
Marka: Marka sadakati, güveni, kalitesi de satın alma güdümüzü harekete geçiriyormuş. 
İlk alım: Bir ticaret sitesinden ürün aldığımızda, oraya bağlı hissediyormuşuz. Bu nedenle ilk alışverişe indirim, bedava kargo, kupon gibi promosyonlar hep ‘karşılık verme’ hissiyle yine gelelim ve onlara bağlı kalalım diye. Yani iyiliğin karşılığını verme duygusu. Ticarette karşılık para zaten. Parayı verdik, bitti.

Düzenleyen:  - EKONOMİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...