Hâlâ köyü bırakıp kente göçüyoruz

Hâlâ köyü bırakıp kente göçüyoruz

EKONOMİ Haberleri

Büyükşehirlerin zor şartlarına rağmen köyden kaçış hızlandı. Türkiye’de 2015-2019 döneminde köyde yaşayanların sayısı, 214 bin kişi azaldı ve altı milyon sınırına geriledi. Uzmanlar gençlerin toprağa yabancı olduğunu, çiftçilerin yaşlandığını, tarımda maliyetlerin arttığını ve kazancın düştüğünü, daha çok teşvik verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Hayat pahalılığı, kirli hava, trafik, sürekli bir yerlere yetişme telaşı, artan ‘modern’ hastalıklar ve yeşile özlemle geçip tükenen ömürler... Bütün olumsuzluklarına rağmen şehirler hâlâ insanları cezbediyor. Türkiye’de 2015-2019 döneminde köyde yaşayanların sayısı, 214 bin 202 kişi azalışla 6 milyon 3 bin 717’ye düştü. Otuz büyükşehir dışında kalan 15 ilde köy nüfusu artarken, 36’sında ise azaldı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Tahsin, 2015-2019 döneminde köy nüfusundaki azalmanın sebebinin, iktisadi faaliyet kollarının yapısındaki değişimle birlikte sorgulanması gerektiğini söyledi.

BAŞKA UNSURLAR GEREKLİ
Tahsin, kırdan ya da köylerden şehirlere yaşanan göçün; ücret, sosyoekonomik olgularla birlikte ele alındığında, şehrin cazibesinin daha yüksek olduğu şeklinde değerlendirildiğini belirterek “Ancak bu dönemde Türkiye genelinde işsizlik oranındaki artışı dikkat alırsak şehirlerin cazibesinin yüksek olduğunu ileri sürmemiz mümkün değil” dedi. Türkiye genelinde tarımsal istihdam oranındaki azalışların, köyün iktisadi faaliyetlerinde daralmaya sebep olduğunu ifade eden Tahsin “Kalkınma için köyün de kendi içinde başka unsurlarının öne çıkması gerekiyor. Bu noktada tarım politikaları ve iktisadi faaliyetlerin istihdam şartları değerlendirilmek durumundadır. Köy ya da genel olarak kırsal alanda sadece tarıma dayalı bir teşvik politikasının ötesinde diğer sektörler arasındaki bağlantılar da temel alınmak durumundadır. Başka sektörler de öne çıkmalıdır” ifadelerini kullandı.

YATIRIM ARTMALI
Uzmanlar; kırsalda altyapı yatırımları artsa da yetersiz kaldığını, mahalle konumuna gelen köylerin farklı maliyet unsurlarıyla karşılaştığını, bu konuların da yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Devlet 141 milyar TL destek verdi, fakat!..
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre; son 17 yılda çiftçilere 141 milyar lira tarımsal hibe ve destek verildi. Bakan Bekir Pakdemirli “2002’de neredeyse tek kaleme indirgenmiş tarımsal destekleri; verimlilik, kalite, gıda güvenilirliği ve kırsal kalkınmayı esas alacak şekilde yeniden düzenledik. 2002 yılında toplam 1,8 milyar lira destek verilirken bu rakamı 2019 yılında 17 milyar liraya çıkardık. Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesinin de yüzde 54,5’ini, yani 22 milyar lirayı tarımsal desteklere ayırdık. Böylece tarımsal desteklerimizi sadece bir önceki yıla göre yüzde 36,7 artırmış olduk” demişti. Bugüne kadar AB destekli TKDK ve Bakanlık teşvikleriyle kırsal kalkınma alanında yaklaşık 10 milyar lira da hibe ödemesi yapıldı. Hayata geçirilen binlerce proje ile 200 bine yakın istihdam sağlandığı belirtiliyor. Buna rağmen ‘köyden kaçış’ın önüne geçilememesi, uygulamada bazı problemlerin varlığına işaret ediyor.

PLANLAMA YAPILMASI ŞART
Uzmanlar “Verilen desteğin miktarından çok, üretimi nasıl etkilediği, verimliliği nasıl artırdığı önemli. Bunun için üretim planlaması gerekiyor. Hangi ürüne ihtiyacınız varsa onun desteğini artırırsınız, hangi üründe fazlalık varsa azaltırsınız. Desteklerinin açıklanma ve ödeme tarihleri de çok önemli. Mesela 2019 destekleri, yılın bitimine bir ay kala açıklandı. Çiftçi ekimi yapıyor, hasadını yapıyor, ondan sonra destekler açıklanıyor. O zaman üretimi planlayamazsınız” uyarısında bulunuyor.

Gençler toprağa yabancı ortalama çiftçi yaşı 52
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; Türkiye’de toplam tarım alanları 2001 yılından bu yana yüzde 8 oranında azaldı. İşlenen tarım alanları ise son 20 yılda yüzde 12 oranında daraldı. Toplam tarım alanlarının yüzde 41’inde hububat ürünleri, yüzde 11’inde meyve ve sebze yetiştiriliyor. Yüzde 39’unu çayır ve mera alanları oluştururken, yüzde 9’u nadasa bırakılıyor. Uzmanlara göre tarımda son dönemde problemlerin artması, girdi maliyetlerinin yükselmesi, üretilen ürünlerin değerinde pazarlanamaması, üretim alanlarının daralmasına sebep oluyor. Tarımda umduğunu bulamayanlar, üretimden vazgeçiyor. Bir diğer problem, şehirleşmeyle birlikte gençler toprak görmeden büyüyor. Bu da tarımla uğraşanların yaş ortalamasını 52’ye kadar yükseltmiş durumda... Tarımsal aktivite, bedensel güç de gerektirdiği için yaşlanan çiftçiler verimli olamıyor.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...