Hakan Yüksel: Üreticiler dişi hayvanlarını kesime vermesin

Hakan Yüksel: Üreticiler dişi hayvanlarını kesime vermesin

EKONOMİ Haberleri

KDV indirimlerine rağmen ramazan ayının ilk günlerinde de gıda fiyatları yükselişini sürdürüyor.

CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ | ANKARA

Son dönemde, ete yüzde 10, süte ise yüzde 21 zam gelirken, üreticiler artan maliyetler sebebiyle hayvanlarını kesime gönderiyor. Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu (TARIMKON) Başkanı Hakan Yüksel, girdi maliyetlerinin artmasının hayvancılık sektörünü zora soktuğunu söyledi. Yüksel “İçinde bulunduğumuz ve dünyanın başına bela olan Covid-19 salgını hem üretim hem de lojistik zincirini kırdı. Tam normalleşme dönemine girerken, üzerine Ukrayna-Rusya savaşı ve akaryakıta üst üste gelen zamlar, zaten sıkıntılı olan lojistik ve üretimdeki girdi maliyetlerini yukarı doğru tırmandırdı. Bu etkenler ve daha zincirleme birçok etken, doğal olarak nihayetinde tüketiciye yansıdı” dedi. Maliyet artışısebebiyle dişi hayvanların da kesime gönderilmeye başlandığını ifade eden Yüksel “Bu durum, canlı hayvan varlığımızın azalmasına, sonrasında ise arz-talep dengesinin bozulmasına ve dolayısıyla et fiyatların yükselmesine sebep oluyor. Süt ve et hayvan ırklarımızı ıslah etmemiz, üreticilerimizi daha etkin desteklememiz gerekiyor. Bu girdi maliyetleri ve verimsiz hayvan varlığımızla et fiyatlarındaki yükselişi durdurmamız mümkün gözükmüyor. Islah çalışmaları en az 10 yıl demek. Bunun için bir an önce başlamamız gerekiyor. Diğer taraftan, ülkemizde çok kısa zaman içinde bir gıda krizi yaşanacağına ihtimal vermiyorum ama ilerleyen zaman içinde 85 milyon nüfusu ve her yıl 15 milyon turisti bu üretim arzı ile beslemek zor gözüküyor” diye konuştu.

GENÇ ÜRETİCİLER YETİŞTİRMELİYİZ

Gıdada fiyat artışlarının düşürülmesi için neler yapılması gerektiğini de anlatan Yüksel “Üretmeliyiz. Daha çok üretmeli, katma değerli ürünlere yönelmeliyiz. Ülkemizde işsiz 50 bin genç ziraat mühendisi kırsalda üretime, üretici olmaya teşvik edilmeli. Onlara hibe ve faizsiz kredi imkânları sunulmalı, tarlası yok ise hazine atıl durumda olan arazileri onlara vermeli. Genç üreticiler yetiştirmeliyiz. Her şehir kendi kırsalında üretim yapmalı, kendi kendini besleyebilmeli” değerlendirmesinde bulundu.

ATIL ARAZİLERDEN 13 MİLYON LİRA GELİR

Tarımla ilgili üretimin artması için toprak kayıplarının engellenmek zorunda olduğunu ifade eden Yüksel “Üretime kazandırılabilecek yaklaşık 3 milyon hektara yakın atıl tarım arazisi bulunuyor. Bu toprakların üretime kazandırılması, ekonomimize yıllık 13 milyar liralık ilave katkı sağlayacağı gibi ihracatımızı da artırarak ülkemize döviz kazandırabilir, 50 binden fazla ziraat mühendisine iş ve aş kapısı olabilir” dedi.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...