Gabar'da kuş uçurtulmuyor! Servet fışkırdı

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Gabar'da kuş uçurtulmuyor! Servet fışkırdı

Ekonomi Haberleri

Gabar günlük 100 bin varillik petrol üretimiyle terörle anıldığı süreci geride bırakırken zengin rezerviyle enerjide dışa bağımlılığı bitirmeye namzet. Dost düşman herkesin iştahını kabartan Gabar, cumhuriyet tarihinin en güçlü koruması altında...

HASAN SARIÇİÇEK'İN HABERİ - Bugün 22 Mayıs 2023... Günlerden Pazartesi... Gazetem, Spor Müdürüm Ercan Yıldız bana sıra dışı bir görev verdi; Şırnak’ta 2. Uluslararası Cudi Tenis Turnuvası’nı takip görevi.

Lakin daha “Şırnak” adını duyar duymaz irkildim, “İnsanların apansız dağa kaldırıldığı ve bir daha ölü ya da diri haber alamadığı Şırnak mı?” oldu gayri ihtiyari tepkim.

AÇILACAK 100 KUYU DAHA VAR

Nereden nereye? Düne kadar korku, dehşet ve vahşet saçan topraklar şimdi hayat, neşe ve mutluluk kaynağı olmuş. Korku salan Gabar Dağı, Şehit Aybüke Yalçın-1 Kuyusu ile petrol yatağı hâline gelmiş. TPAO Saha Sorumlusu Mehmet Oğuz Şahin “Daha bu ne ki, bu bölge devasa petrol denizi. Açılacak 100 kuyu daha var.’’ diyor.

HER KUYU 5.000 İŞÇİLİK FABRİKA

Şırnak Valisi Osman Bilgin Beyefendi’ye soruyorum, “Şehit Aybüke Yalçın-1 Kuyusu’nun günlük üretimi ekonomik neye denk?’’ diye. Vali Bey günlük üretim miktarını “1.000 varil’’ diye açıklıyor ve diyor ki “Tam 5.000 işçinin çalıştığı bir teksil fabrikasının üretimine denk! Hem de 41 gravitelik kaliteye sahip. Sektördeki Suud petrol kalitesi diye ifade edilen değerlendirme artık Türk standartları olarak anılacak’’.

Gabar'da kuş uçurtulmuyor! Servet fışkırdı

BU ZENGİNLİK NASIL KORUNUR?

Git git bitmek bilmiyor yol... “Gabar Dağı bu zenginliğe kavuşmuşken nasıl korunur?’’ diye endişelenmeye gerek yok, 1 saatlik yol boyunca her 100 metrede bir karşılıklı çapraz obüsler, tanklar, Mehmetçik yerleştirilmiş, petrol sinekleri hariç kuş uçurtulmuyor. Cumhuriyet tarihinin en görkemli koruması yapılıyor.

GABAR ÖYLE BİR DAĞ Kİ...

Gabar demişken... Güney Torosların devamında Eruh ile Cudi Dağı’nın arasında kıvrım kıvrım, parça parça yükselen dik ve heybetli Küpeli Dağı ya da nam-ı diğer adıyla Gabar Dağı.

Düne kadar bakir mi bakir, yalnız mı yalnız, ıssız mı ıssız. Eteklerinde otlayan dağ keçileri, semalarındaki akbaba ile yalıçapkını denilen bölgeye ait kuşların cıvıltısı olmasa 1.848  metre rakımlı dağa “terk edilmiş bölge’’ diye bakar insan. Öylesine sessiz ama her an ‘’Ya karşımıza çıkarsa’’ diye endişe duyulan sırtlanlarıyla ürkütücü mü ürkütücü.

Özetle ölümle hayat arasında gel-git çizen tarifi mümkün olmayan o yılgın, bezgin ve bedbin insanların yüzünü şimdi umut, heyecan, coşku ve büyük beklentilerin mutluluk izleri kaplamış; YAŞAMAK NE GÜZEL!

SİLAHLARIN GÖLGESİNDEN HUZURA

Kardeşi kardeşe kırdıran kan, kin ve intikam kusan hatta keleşlerin, mavzerlerin özellikle roket de dâhil her cins silah seslerinin saçtığı dehşetle o korku dolu can sıkıcı günler batık gemilerin yavaşlığında sessizce çürüyüp yok olmaya yüz tutarken silahların gölgesinde yol kesen terör odaklarının tuttukları geçitler devlet otoritesinin hâkim olması sayesinde kül yığını gibi savrulup atılmış. Korku ve dehşetin yerini ise insanların bir deniz gibi kabaran ümit dolu coşkusu almış. Güzellikleri, huzuru ve kaliteyi paylaşmak ne güzel.

Hüzünlü geçit vermeyen dağlar şimdi çepeçevre sonsuz yeşil. Güneşin doğuşu, kelebeklerin uçuşu, kardelenlerin açışı ve kuşların cıvıltısı bile bir başka güzel.

Oysa bu coğrafya Monalisa tablosu gibi…

Gabar'da kuş uçurtulmuyor! Servet fışkırdı

DEVLET İÇİNDE DEVLET Mİ OLUR?

Sadece sırtlanlar, çakallar mı ürkütücü olan? Hayır, bölge terörden çok çekmiş. Bitmek bilmeyen baskınlar, kan ve barut kokan o korkunç çatışmalarda PKK, bölgede filmlere konu olacak ölümlü eylemleriyle halka kan kusturmuş. Çaresiz halk ne dağa kaldırılan evlatlarına sahip çıkabilmiş, ne yol geçen hanına çevrilen hudutlarımıza ne de yangınlarla yok edilen o oksijen deposu meşelik ormanlara...

Maalesef, o anarşik fırsat bilen terör odakları, bölgede fink atan dış güçlerin ajan ve iş birlikçileri, terörden beslenen uyuşturucu baronların desteğiyle PKK, devlet içinde devlet olmaya çalışmış. Vur kaç taktiği ile teröristler “Kurtarılmış bölge’’ adı altında âdeta derebeylik ilan etmişler. Lakin rahat bulamamışlar, sefillik diz boyu. Köyler boşaltılmış ama halk bir an olsun umudunu yitirmemiş “Devlet içinde devlet mi olur? Devlet Baba er ya da geç bizi bu beladan kurtaracak’’ diye sabırla, ümitle beklemişler.

TAM 38 BİN TERÖRİST TEMİZLENDİ...

Kaygılar ve hüzün öyle derin ki... Acısına ağlayacak hâli kalmamış halkın... Herkesin cevabını aradığı soru; “Burası terörden nasıl temizlenir de bölgede huzur ve güven yeniden nasıl sağlanır? Daha da önemlisi bölge refaha nasıl kavuşur?’’

“Teröristlerin varlığı devam ettikçe mücadelemiz sürecek’’ diyen devlet temsilcileri, Mehmetçik, polis, jandarma, öğretmen, hemşire, doktor ve korucular gövdelerini siper etmişler kahpe kurşunlara... Sonuç?

“Devlet nerede’’ diyenler cumhuriyet tarihinin en yoğun korunması ve taviz vermeyen kararlılığı karşısında şaşkına dönmüşler. Son 28 yılda 38 bine terörist etkisiz hâle getirmiş. Sınırlarımızda yasa dışı geçiş yapan 3 bin 500 terörist enselenip, etkisiz hâle getirilmiş. Devlet ve millet el ele vermiş, sevgi yumağı olmuş.

Gabar'da kuş uçurtulmuyor! Servet fışkırdı

VALİ OSMAN BİLGİN BAŞTACI

Şırnak Valisi Osman Bilgin, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, Şırnak Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Yusuf Ziyaddin Cavlak, Çakırsöğüt Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Çekiç, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Abdurrahim Alkış, Şırnak Emniyet Müdürü Cemal Dalman Babacan verdikleri mücadele ile bölge halkının gönlünde taht kurmuşlar.  

Acılar katmer katmer olsa da yeşeren umutlar dağ gibi. Her şey kendi içinde öylesine hızlı ve canlı değişiyor ki, çılgın bir değirmen gibi.

Bu muazzam değişim karşısında insan ister istemez soruyor “madem huzur ve güven ortamını sağlamak mümkündü o hâlde niye öldü o kadar insan? Neden 350 milyar dolar teröre akıtıldı?’’

YAŞASIN BARIŞ İKLİMİ

Konuştuğumuz esnaf, memur, yaşlı ve genç hepsi; “Yaşasın barış iklimi, yaşasın devlet’’, “Yaşasın ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyen o ulvi irade’’ diyorlar? Çok haklılar. Barış iklimi ve canlılığı zaman gergefinde ilmek ilmek dokuyan otorite; huzur ve güvenin teminatı olmuş, bölgede…

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN İRADESİ

Peki nasıl gelindi bu noktaya? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği, teşviki ve liderliği ile güçlenen savunma sanayimiz ile. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Sönmez’in üstün çabaları ile... İHA, SİHA, TİHA, HÜRKUŞ, fırtına obüsleri ve tanklarla devletin eli güçlenmemiş olsa Gabar’ın tepesinde petrol kuyusu mu açılır, uluslararsı tenis maçı mı yapılırdı? Yaşasın barış ve huzur.

ROKET SESLERİNİN YERİNE RAKET SESLERİ...

27 Mayıs’ta son bulacak turnuva tüm hızıyla sürerken, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, yıllar önce terör bölgesi olarak anılan Cudi’de roket seslerinin yerini raket seslerine bıraktığını söyledi. 

Düzenleyen:  - Ekonomi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...