G20'nin en önemli maddesi bu olacak

/ Kaynak: AA
G20'nin en önemli maddesi bu olacak

Ekonomi Haberleri  / AA

Başbakan Yardımcısı Babacan, "Büyüme çerçevesi G20'nin bir numaralı, en önemli gündem maddesi" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından, Cumhurbaşkanlığı'nın himayesi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) ev sahipliğinde gerçekleştirilen 5. Boğaziçi Zirvesi'nde yaptığı onursal açılış konuşmasında, içinde bulunulan coğrafyada çok ciddi ve farklı boyutta gelişmelerin yaşandığına şahit olduklarını bildirdi.
Son 100 yıldır bölgedeki en büyük değişimin fiilen yaşandığına işaret eden Babacan, bu zor tablo karşısında kuşkusuz diyaloğa, iş birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu, içinde bulunulan coğrafya ile ilgili problemin çözümü konusunda siyasi diyaloğun temel çözüm aracı olacağına inançlarının kuvvetle devam ettiğini vurguladı.
Türkiye'nin 1 Aralık tarihinden itibaren çok önemli bir sorumluluğu üstlendiği, G20'nin dönem başkanlığını aldığını anımsatan Babacan, şubat ayında ilk bakanlar ve merkez bankası başkanları toplantısını gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Babacan, G20'nin güçlü bir platform olduğunun altını çizerek, o masa etrafında olan ülkelerin dünya ekonomisinin yüzde 85'ini oluşturduğunu; tüm kıtalar, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler ile Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlar da orada temsil edildiği için G20'nin aldığı her kararın siyasi meşru zeminin oldukça güçlü kararlar olduğunu ifade etti.
Ali Babacan, 2008'deki küresel krizin G20 toplantılarının liderler zirvesi şekline dönmesine de sebep olduğunu söyledi.
Krizden sonra G20'nin zirve gerekliliğinin herkes tarafından anlaşıldığını bildiren Babacan, G7'deki önemli ekonomik hususların liderler nezdinde görüşüldüğünün söylendiğini aktardı.


Ancak G7'de birçok ülke liderinin olmadığını vurgulayan Babacan, "İşte bizim baştan beri vurguladığımız bir gereksinim, ancak yol kazası olduktan sonra, bir kriz olduktan sonra gündeme geldi ve nihayetinde 2008'den bu yana her yıl liderler de düzenli olarak bir araya geliyor" dedi.
G20 Liderler zirvesinin 15-16 Kasım'da Antalya'da yapılacağı bilgisini veren Babacan, burada 1 yıllık çalışmaların sonuca bağlanacağını ve bir sonraki dönem başkanı seçilen Çin'e görevi teslim edeceklerini dile getirdi.
Babacan, G20 dönem başkanlıklarının sıra ile otomatik olmadığına işaret ederek, "Biz yüzde 100 tam mutabakat ile seçildik" ifadelerini kullandı.
G20'de çalışılacak gündem maddeleri hakkında da bilgi veren Babacan, büyüme çerçevesinin G20'nin bir numaralı, en önemli gündem maddesi olduğunu kaydetti.
Maliye ve para politikaları ile artık ilave büyüme sağlama imkanının kalmadığının altını çizen Babacan, bu iki alanın nispeten kolaycılık alanı olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yani devlet daha fazla para harcasın, bunu da gitsin piyasadan borçlansın, böylece ekonomi büyüsün. Bunu herkes bilir. Ama ondan sonra ne yaparsınız? Borcu bir sonraki nesillerin sırtına yük olarak bırakırsınız. Bu artık pek çok ülkede büyümeye yaramıyor." nbsp;
Babacan, yapısal reformların önemine işaret ederek, "İş gücü piyasalarında, sosyal güvenlikte, ürün piyasalarında gerekli adımları eğer pek çok ülke atmazsa, dünyanın büyüme rakamlarını hiçbir zaman geçmiş dönemde yaşadığımız rakamlara çıktığını göremeyeceğiz" şeklinde konuştu.
G20 ülkelerinin verdiği taahhütlerinin takibi ile ilgili bir mekanizma oluşturacaklarını bildiren Babacan, bu mekanizmayı İnternet üzerinden şeffaf olarak yayınlayacaklarını, G20 ülkelerinin hangilerinin verdiği sözlerini yerine getirdiğinin şeffaf olarak yayınlanacağını, bunun tatlı da olsa hafif bir baskı oluşturacağına inandıklarını söyledi.
Babacan, G20'deki önemli gündem maddelerinden birinin altyapı yatırımları olduğunu belirterek, kamu mali yapısını bozmadan altyapı yatırımlarının yapılmasının önemli olduğunu, özel sektörün devreye girdiği altyapı projelerinin bütün dünyada daha hızlı yürüdüğünü, daha ucuza mal olduğunu ve nihayetinde ekonomiye daha çok faydalı olduğunu gördüklerini dile getirdi.
"Eğer bu yatırımların sıralaması, önceliklendirilmesi politik mülahazalarla oluyorsa, işte falanca bakan şu şehrin bakanı, onun için o şehre çok yatırım gitti ya da şu şehirde milletvekillerin etkisi fazla o yüzden orada daha çok yatırım var... Eğer ülkelerde yatırımlar böyle yapılıyorsa, bu o ülke için büyük bir risk. Çoğu zaman kamu parasının heba edilmesi, boşa harcanması anlamına geliyor" diyen Babacan, önceliklendirmenin de objektif kriterlere, verimliliğe ve gerçekten ihtiyaçlara göre yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Babacan, G20 gündem maddelerinden birinin de iklim değişikliğiyle ilgili atılacak adımlar olduğunu belirterek, "Gelişmiş ülkeler bu kaynağı üretmekte büyük problem yaşamıyorlar ama gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin bu kaynakları üretmekte sıkıntıları var. Özellikle bu konudaki çalışmaların finansmanıyla ilgili ne yapmalıyız, bunu G20'de masaya yatıracağız" diye konuştu. nbsp;
Ali Babacan, G20'nin diğer önemli maddelerinden birinin yolsuzluk olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir problem alanı. G20 ülkelerine bakıldığında her bir G20 ülkesinde az ya da çok yolsuzluk bir gerçek. G20 üyesi olmayan pek çok ülkede de gerçek. Dolayısıyla hükümetler, iş dünyası beraberce şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele adına ne yapılmalı, nasıl eylem planı ortaya koyabiliriz? G20'deki gündem maddelerimizden biri de bu. Tüm gündem maddelerinde 3 vurgu yapacağız. Bunlardan biri kapsayıcılık, eskiden G7 ön planda iken hep dışlanmış hissi yaşardık. Onlar kapıyı kapatıyor ne konuşuyorlar bilmiyorduk, ama oradaki kararlardan etkileniyorduk. Şimdi G20'deyiz, dönem başkanı olduk. G20 içinde olmayan yaklaşık 200 ülke daha var. Bu ülkelerin 'bu yapının dışındayım' endişe içinde olmasını istemiyoruz. Diğer ülkelerin de görüşlerini alacağız. Diğer vurgumuz uygulama olacak."
G20 dönem başkanlığında en önemli yeni temalarından birinin KOBİ'ler olacağını ilan ettiklerini anımsatan Babacan, KOBİ'lerin ekonominin dinamosu olduğunu, her bir gündem maddesi altında KOBİ'ler için 'Ne yapıyoruz?' sorusunu G20'nin gündemine getirdiklerini söyledi. nbsp;
Babacan, G20 çalışmalarında enerji, çalışma ve ticaret bakanlarının toplanacağını hatırlatarak, G20'de tarım bakanlarının da toplanması gerektiğini, dünyada gıda güvenliğinin temel bir konu olduğunu, 20 ülkenin 20'si ile tam olarak anlaşamadıklarını, ancak birkaç ülkeyi de ikna edebilirlerse resmen tarım bakanları toplantısı yapacaklarını dile getirdi.
Dünya Turizm Örgütü'nün arzusu üzerine G20 turizm bakanlarını da Türkiye'de toplayacaklarını aktaran Babacan, bunların yanı sıra çok sayıda kuruluşun konferans ve seminer vereceğini anlattı. nbsp;


"Yeniden sanayileşme dönemi görebiliriz"
Babacan, gelişmekte olan ülkelerde taze kriz tecrübelerinin bulunduğunu belirterek, "Kriz döneminde ne yapılır ne yapılmaz gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelere göre daha iyi biliyor. Gelişmiş ülkelerin 2008 yılından sonra yaşadığı ciddi acemilikleri gelişmekte olan ülkelerde görmüyoruz. Fed'in yeni politikasıyla pek çok gelişmekte olan ülkede sarsıntı yaşandı ama 5-6 ayda gereken tedbirleri aldılar ve stabil bir ortam görüyoruz" diye konuştu. nbsp;
"Japonya'nın son 15 yıldır yaşadığı deflasyon ve büyüyememe tablosunun Avrupa için de gelecek 10-15 yıl içinde geçerli olma ihtimali var" diyen Babacan, bu noktaya gelmemelerini ve geciktirilen reformların bir an önce gerçekleştirilmesini umduğunu bildirdi.
Babacan, ABD'deki toparlanmanın daha güçlü olduğunu ve doların en güçlü rezerv para birimi olmasının onların işini kolaylaştırdığını belirterek, "Enerji ve kaya gazı konusundaki gelişmeler de ekonomiye büyük katkı sağlıyor. Kuzey Amerika'daki doğalgaz fiyatları Avrupa'daki fiyatların neredeyse yarısına inmiş durumda. Yeni kurulan enerji tesislerinin 1,5-2 cente elektrik üretebildiğini görüyoruz. Bu Kuzey Amerika için önemli rekabet gücü olacak. Yeniden sanayileşme dönemini ucuz enerji sebebiyle görmemiz ihtimal dahilinde" şeklinde konuştu. nbsp;
Son 12 yıllık dönemin Türkiye ekonomisi açısından son derece parlak olduğunu ifade eden Babacan, "Ekonomimizdeki olağanüstü dönüşüm, siyaset sahnesindeki sil baştan ve demokrasi, özgürlükler, temel haklar konusundaki aldığı mesafe bizi farklılaştırdı. Bu alanların hiçbirinde ideal noktaya da gelmedik" dedi.


"Başarının sırrı yapısal reformlarda"
Babacan, 2023 hedeflerine ulaşmak için 25 öncelikli dönüşüm planı ve bu programların eylem planlarını açıkladıklarını anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"1250 eylem ile başladık ama Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda yaptığımız çalışmalarla 1350 eyleme çıktı. Türkiye'nin geçmiş tarihini bırakın, kendi 12 yıllık iktidar dönemimizde bile yapmadığımız detayda kapsamlı şekilde önümüzdeki dönemle alakalı reform eylem planını ortaya koyacağız. Kendimizi bağlıyoruz, 'en geç şu tarihe kadar şu adımı atacağız, sorumlu da şu kurumdur' diyoruz. Siyasette taahhüde girmek kolay değildir ama buna rağmen ısrarla kendimizi bağlayacağız ve hesap verebilir anlayışla bunları ortaya koyup yapacağız."
Bu yıl sonu itibarıyla borcun milli gelire oranının yüzde 33'e düştüğünü anlatan Babacan, "Avrupa'da ortalama yüzde 99-yüzde 100. Bu yıl bütçe açığımızın milli gelire oranı sadece yüzde 1,4 olacak. Gelecek yıl dün Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeye başlanan 2015 bütçemizin bütçe açığı hedefi yüzde 1,1'dir, 2017 için yüzde 0,3 dedik. Sapasağlam kamu maliye yapımız oldu. Kamunun borç sürdürülebilirliği gündemimizden çıktı" dedi. nbsp;
Babacan, para politikalarında iyi bir performansın söz konusu olduğunu belirterek, "Artık tek haneli enflasyon oturmuş durumda, bunu daha da düşük haneli rakamlara da ulaşacağız. Başarının sırrı yapısal reformlardadır" değerlendirmesinde bulundu. nbsp;
Yapısal reformların bir kısmının yapıldığı anda bedel ödendiğini bildiren Babacan, "Ancak bir miktar yapısal reform yaptığınız zaman belki siyasi bir bedel ödüyorsunuz ama bir kaç yıl sonra bunun büyük faydasını görüyorsunuz" dedi.
Bunun en iyi örneklerinden birinin Almanya olduğunu vurgulayan Babacan, bir önceki Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder'in çok zor ama önemli reformlar yaptığını hatırlattı.
Bir akşam yemeğinde kendisine, yaptığı reformların bir maliyeti olduğunu ve gelecekte seçimlerin olacağını anımsattığını aktaran Babacan, şansölyenin kendisine, "Biz önümüzdeki seçimleri kaybedeceğiz ama Almanya kazanacak" dediğini ifade etti.
Ali Babacan, Merkel'in 3 dönem başarılı olmasının temelinde yatan en önemli konunun bu olduğunu vurgulayarak, Merkel'in de bunu dürüstçe, açıkça ifade ettiğini ve 10 yıl önce yapılan reformlardan dolayı teşekkür ettiğini anlattı.
Kısa vadeli kaygıları bırakıp memleket için ne yapılması gerekiyorsa, onun yapılması gerektiğinin altını çizen Babacan, "O kararlılığı Türkiye olarak biz de ortaya koymak zorundayız, eğer 2023 hedeflerine ulaşmak istiyorsak" şeklinde konuştu. nbsp;
Ekonomi
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...