Ezberleri bozarak para kazanıyorlar

Piyasalara yön veren büyük oyuncular, bir takım ezberlerle psikoloji oluşturdular, bu ezberlerin tersine hareket ederek ters köşe yapıp, para kazandılar.
Normalde 'olmayacakmış gibi' anlaşılan şeyler oluyor; ABD faizi ile birlikte altın tırmanıyor, FED'in "çekilme" tarihi yaklaştıkça euro güçleniyor, gelişen piyasalar yükselen ABD tahviline daha az hassasiyet gösteriyor…Küresel piyasalara yön veren büyük oyuncular, önce bir takım ezberlerle psikoloji oluşturdular, ardından bu ezberlerin tersine hareket ederek ters köşe yapıp, para kazandılar. Geçen hafta, böyle bir piyasa izledik.
1- Neydi ezber; ABD tahvil faizi yükselirse altın değer kaybeder. Ne oldu; ABD faizleri son iki yılın zirvesine tırmanarak 2.80'in üzerine çıktı. Ama altın (geçen salı öngördüğümüz gibi) 1350 direncini aştı, hatta 1370'i de kırarak 1376.50'den haftayı tamamladı. Çin'in ABD tahvillerini azaltıp altına yönelmesi, artan fiziki talep, Mısır'daki gerginlik, düşüşe oynayanların "alım yaparak pozisyon kapatması" gibi sebepler gerekçe olarak gösterildi.
2- Neydi ezber; ABD verileri iyi geldikçe, FED'in tahvil alımlarını "daha erken" ve "daha şiddetli" azaltma ihtimali güçlenir, euro/dolar paritesi aşağı gelir. Ama (her ne kadar geçen hafta bazıları beklentileri karşılamasa da) genel anlamda pozitif gelen ABD verileriyle birlikte parite de gücünü korudu. Çünkü Euro Bölgesi de toparlanıyor ve birçok yatırımcı, paritede "kısa pozisyon" açmaya (düşüşe oynamaya) fazla cesaret edemiyor.
3- Neydi ezber; ABD 10 yıllık tahvil faizi arttıkça gelişen piyasalardan büyük kaçış yaşanacak, dolar güçlenecek, borsalar gerileyecek. Bu denklem çalışıyor ancak gelişen piyasalara yansıması ilk zamanlardaki kadar sert değil.
Şimdi bu üç maddeyi, "bundan sonra ne olur" sorusunu sorarak ele alalım:
1- Altın 1350 ve 1370 gibi iki önemli direncini aştı. Bu noktalar artık destek olarak izlenecek. Önümüzdeki hafta 1400-1420 gündeme gelebilir. Çarşamba günü açıklanacak ABD Merkez Bankası temmuz ayı toplantı tutanakları, dikkatle takip edilecek. Her ne kadar korelasyon azalsa da, ABD faizlerinde yaşanması muhtemel 3 denemesi, moralleri bozabilir. Desteklerin üzerinde pozisyon korumak, (yaşanırsa) hızlı çıkışlarda "düşüş yönünde pozisyon açma fırsatı kovalamak" daha doğru bir yatırım stratejisi olabilir.
2- Euro/dolar paritesi, dolar lehine daha ağırlıkta gelmesine rağmen son 1 ayda 1.27'den 1.34'e kadar yükseldi. Şubat ayındaki 1.37 denemesi hariç, parite son 21 aydır 1.35'in altında bulunuyor. Şimdi bu seviyelere yakın seyir, "Acaba 1.37 zirvesi yeniden görülür mü?" sorusunu akıllara getiriyor. Bunun için daha zayıf ABD verilerine ve daha kuvvetli AB verilerine ihtiyaç olduğunu hatırlatalım. Paritede de "long" (yukarı) pozisyon açmak için yüksek seviyelerdeyiz.
3- Borsa İstanbul özelinde "faiz ve dolar gevşemeden, 77 bin direncinin aşılması imkânsız" demiştik, nitekim iki defa denenen 76.200 aşılamadı; 5,22 ve 50 günlük ortalamaların hemen altına geriledik. Geçen hafta yüzde 1 değer kazanarak 74.275'ten kapanan borsada, kısa vadeli 73.500 desteği ve 74.800 direnci dikkat çekiyor. Merkez Bankası'nın anketinde yıllık enflasyon beklentisi 7.33'e çıktı, ABD faizi de yükselme eğilimini koruyor. Bu sebeple içeride faizde 8.80 desteği kuvvetlenmiş görünüyor. Dolarda da 1.92'de taban oluşmuş durumda... Salı günü TC Merkez Bankası'nın faiz kararı önemli… Sonuç olarak; küresel piyasalarda yeni dönemin getirdikleri, borsada 70-77 bin bandında sindiriliyor. Bu bant aralığındaki seyrin devamı, gelecek için "yukarı potansiyel" umudunu artırıyor. Bir şartımız var: İçeride faizlerde çift hanenin görülmemesi ve doların daha fazla güçlenmemesi... Bu ihtimal gerçekleşse bile; borsanın, 2 aydır bekleyişe geçtiği bandın tabanı olan 70 bine gelmesi için 4 bin puanlık marjı var. Tablonun daha da netleşmesi için, ABD Merkez Bankası'nın "çekilme" stratejisini "ne şiddette gerçekleştireceğini" beklemeye devam edeceğiz.