Et dengeleniyor, sütte artış var

- Güncelleme:
Et dengeleniyor, sütte artış var

Ekonomi Haberleri

Et fiyatlarında normalleşme dönemine girildiğini ifade eden Bakan Kirişci, “Üreticiye bir kilo etin maliyeti 115 TL. Uzunca dönem bu maliyetin altında satılmaya sebep verdi. Etle ilgili spekülatif fiyat hareketlerini gözlemledik. Ramazanda ilgi bir miktar artar. Gerekli tedbirleri aldık. Sütte ise piyasa şu an 11 liraya doğru gidiyor” dedi

AKİF BÜLBÜL'ÜN HABERİ

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci son dönemde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Et fiyatlarındaki dengelenme başladığına dikkat çeken Bakan Kirişci süt fiyatlarında ise artış olduğunu kaydetti. Bakan Kirişci kuraklıkla ilgili olarak da Türkiye’nin su stresi altında olduğunu dile getirdi. Medya temsilcileri ile bir araya gelen Kirişci’nin açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

SÜT FİYATLARINDA DURUM

14 Ekim’de uyguladığımız düzenleme ile sütte şu anda bir denge oluştu.  Bir kilo sıcak sütün, süt konseyi tarafından açıklanan fiyatı 8.5 liradır. Lojistik dahil değil. 50 kuruş da prim. 9 lira… Şu anda piyasada 11 liraya doğru gidiyor. Sanayiciye sesleniyorum; sütü satmayıp elinde tutup bir stokçuluk yapıp, fırsatçılığa dönüştüren, pahalansın öyle satalım diyen bir süt üreticisi olabilir mi? Bizim üreticimizin de böyle alışkanlığı yok. Sütün vasfı da uygun değil, soğuk zinciri var. Burada sanayiciye iş düşüyor.  Fiyatı kendileri belirlemeye çalıştıklarını gördük ve uyardık. Ulusal süt konseyinin fiyatını esas alın dedik. Ama onlar yarışa girdiler. Bu yarış süt fiyatını yukarı çıkardı. Şimdi de kendi aralarında anlaşamadıkları, fiyat indirimine gidemedikleri için ulusal süt konseyi olarak siz fiyatı artırın diyorlar. Niye artıralım. Zamanında yaptık.

ETTE DENGE OLUŞTU

Üreticiye bir kilo etin maliyeti 115 TL. Uzunca dönem bu maliyetin altında satılmaya sebep verdi. Etle ilgili bir normalleşme dönemini bekliyoruz. Ramazanda ilgi bir miktar artar. Ama geçen yıl büyük bir iştah görmemiştik. Etle ilgili spekülatif fiyat hareketlerini gözlemledik. Altını çiziyorum. Gerekli tedbirleri aldık. Tedbiren kasaplık hayvan tedariki bağlantılarının da yapıldığını belirtmek istiyorum. Bu noktada ette de sütte de bir sıkıntı yok…

PLANLI ÜRETİMİ TEŞVİK 

Ürün üretimi için izin alma zorunluluğunu getireceğiz. Üretici inat etti izin almadı, biz de mesela tarım desteklerinden mahrum bırakacağız. Ziraat Bankasından ucuz faizli kredi alan üreticiye, siz benden izin almadınız biz de seni bundan mahrum bırakıyoruz diyeceğiz. Onları planlamaya zorunlu bırakacağız. 

SÖZLEŞMELİ ÜRETİM 

Un, yağ, şeker gibi stratejik ürünlerde mutlaka sözleşmeli olunması gerekiyor.  Hâlihazırda pancar üreticileri ve şeker fabrikaları arasında uygulanıyor. Biz sadece onunla yetinmedik. Tarafların cayma hakları olacak. Üstlenecekleri mali sorumluluklar olacak. Böyle siz sözleşme yaparken, siz üreticiyi ve tüccarı karşılıklı birbirini sorgulama imkânı getirdik..

GELİR KORUMA SİGORTASI

Üretici bu sigortayı yaptırırsa sigorta üretim hedefinin yüzde 70’ini garanti edecek. İster doğal afet ister başka sebeple olsun bu zarar gelir koruma poliçesi ile karşılanacak. Bu da Torba Kanun teklifinde mevcut.

KENT TARIMI VE DİKEY TARIM 

İstanbul tüm Türkiye’nin yaş sebze meyve tüketiminin yüzde 25’ini tek başına tüketiyor. 76 ilden tedarik yapıyor. 2021 yılında 270 bin kamyon 140 milyon kilometre yol katederek İstanbul’a sebze meyveyi taşımış. Biz diyoruz ki insanları doğduğu yerde doyuralım. Eğer yaş meyve sebzeyi çatalca, Silivri Beykoz da üretmeye devam ediyor olsak onların tüketim noktasına ulaşılması maksimum bir saat… Mevcutta dört günde üreticiden tüketiciye ulaşıyor. Domates olmaktan çıkıyor salça oluyor…Kent tarımına destek olacağız  destekliyoruz. 

SU SIKINTISI KAPIDA

Bütün Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kuraklık, çölleşme ve yağış düzensizliği var. Yağıyor ama birden yağıyor. Mesela Antalya Kumluca’da 90 günde yağması gereken yağış bir günde yağdı. Su taşkına, sele neden oldu. İstanbul’da barajların aktif doluluk oranı geçen yılla mukayese edildiğinde yüzde 33.3 civarında. Geçen yıldan yüzde 16 az. 3,5 aylık su rezervimiz var.  Ankara biraz daha şanslı. Geçen yıla göre yüzde 10.7 oranında daha fazla suyumuz var. Yüzde 18.9 doluluk oranı. Ama barajlara hiç su gelmemesi hâlinde içme suyu talebini 6 ay kadar karşılayacak kapasitede. İzmir geçen yıla göre yüzde 3.6 daha az. Yüzde 19.1 seviyesinde. Yer altı su kuyuları da var. Barajlara hiç su gelmemesi hâlinde tüm içme suyu talebini yedi ay kadar karşılayacak düzeyde. Bursa’da ise iki aylık içme suyu var

SU STRESİ ALTINDAYIZ

Türkiye su zengini de değil, su fakiri de değil. Su stresi altında olan bir ülke. Kişi başına yıllık su tüketimi 1000-1700 litre civarında. 84 milyona göre bin 323 litre olarak hesap ediliyor. Gelecek yıl nüfusumuz 700 bin artınca daha az olacak. 112 milyar metreküp suyumuz var. Bunun 58 milyar metreküpünü kullanıyoruz.2050’ye gelindiğinde yüzde 25 azalacak. 84 milyar metreküpe düşecek. Nüfus artacak. 93 milyar metreküp su kullanılacak. Zor bir dönem olacak. Yağışlar bakımından Doğu Karadeniz en şanslı bölgemiz. Orta Karadeniz, İstanbul ve Batı Akdeniz bölgeleri su konusunda tedbir alınmasa da su stresi yaşamayacak. 

YAĞIŞ BEKLİYORUZ

İnşallah önümüzdeki günlerde başlayacak yağışlar. Yağışların azalmasının verime olumsuz yansıması konusunda elimizde bir netlik yok. Geçen yıllarda da benzerini yaşamıştık. İleri aylarda telafi edilecek bir yağış bekliyoruz. Önümüzdeki günler bu konuda netlik sağlar.

SOKAK HAYVANLARI İÇİN ÇALIŞMA YAPIYORUZ

Bakan Kirişci Türkiye’deki 2 milyon sahipli hayvandan 1 milyon 493 binine çip takıldığını belirterek, “31 Aralık öncesinde beyanda bulunanlar ceza almadan çip geldiğinde taktıracak” dedi. Kirişci sokak hayvanları ile ilgili de çalışma yapıldığını ifade ederek söyledi: “Yol haritası üzerinde çalışıyoruz. Cumhurbaşkanına sunacağız. 8 milyon civarında olduğunu, 6 milyonunu mutlak suretle kısırlaştırmak gerektiğini biliyoruz. İstanbul’u pilot şehir olarak seçtik. ”

150 MİLYON TON TAHIL

Buğday, arpa, yağlı tohumlar, mısır ayçiçeği yağı vs. Dün itibarıyla 16.9 17 milyon ton tahıl koridorundan koridordan geçti. Demir yoluyla Avrupa’ya gidenleri de sayarsanız 7-8 milyon ton civarında. Bence esas stok Rusya tarafında. Rusya’nın 150 milyon ton ürün stoku var. Haklı olarak Rusya bu ürünlerini satmak istiyor. Bizim bunu da görmemiz lazım. 

250 BİN TL DESTEK

Cumhurbaşkanımızın da uygun bulması halinde genç çiftçilere yönelik uzman çiftçiler ismiyle verdiğimiz yüz bin liralık hibe desteğinin 250 bin liraya çıkarılacağını ifade etmek istiyorum. Çalışmaları bitmek üzere.

30 MİLYAR DOLAR İHRACAT

2022 yılı Kasım ayı sonu itibarıyla tarım sektörümüz 26.8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Aralık ayını da dahil ettiğimizde, 2022’yi 30 milyar dolar düzeyinde kapatacağız. Su ürünleri ihracatımız da 1,5 milyar dolarla rekor kırmış olacak.

TARLA BOŞ KALMAYACAK

Kırsal terk edilmiş. Kişi arazisini üretimde kullanmıyor, kiraya da vermiyor. Biz,” boş kalan alanınızı boş tutmaya devam edebilirsiniz. Ama iki yıldan sonra mülkiyet hakkı korunmak kaydıyla  bunu kiralama, kiralattırma yoluna gideceğiz. Kira bedellerini de hesaplarınıza yatıracağız. 1.1 milyon hektar nadas alanını da üretimde kullanacağız. 

ÇOBANLAR 2.SINIF DEĞİL

Muhalifler, ‘bu millete çobanlığı mı layık görüyorsunuz’ diyor. ‘Onun oyu ile benimki bir mi diyorlar.’ Kendi ülkemizde kırsal yaşamı neden ikinci sınıf olarak tanımlıyoruz. Ben peygamber mesleği dediğimde benimle alay ettiler. Yazıklar olsun. Birbirimizin tamamlayıcısıyız

SAMAN İTHAL ETMEDİK

Ülkemizde 25 milyon ton saman üretimi var. Hayvancılıkta 18 milyon ton tüketiliyor. Geri kalan kısmı kağıt üretimi, mantar yetiştiriciliğinde kullanılıyor. 2021’de sadece 204 ton saman ithal edildi. 2022’de de hiç ithalat gerçekleşmedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...