Doların beli kırılıyor

Bu yıla hareketli başlayan ve 11 Ocak’ta 3,95 TL’ye yaklaşarak tarihî zirvesini gören dolarda, o günden beri başlayan güç kaybı sürüyor. Merkez Bankasının aldığı “sıkılaştırıcı” tedbirlerin yanı sıra, ABD’de faiz artışının daha yavaş olacağının anlaşılması üzerine, zaten gelişmekte olan piyasalara oranla daha fazla yıpranan TL varlıklar hızla değer kazandı. 5 haftadır düşüş trendinde bulunan dolar, dünkü işlemlerde 3,64’e kadar geriledi. Daha sonra 3,65 civarında denge buldu. İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu “Son bir haftadır Türk lirasında, dolara karşı güçlenme görülüyordu. Dolar kuru yukarı tepkiler yapsa da bu tepkiler çok sınırlı kalmaktaydı. Gelişmekte olan ülke para birimlerinde de ılımlı hava görmekteyiz. Bu da dolardaki gevşek seyri destekledi. 3,67, yakından takip ettiğimiz kritik destek. Buranın altında kalırsak, 3,55-3,60 bölgesine doğru gerileme potansiyeli artabilir. Borsa tarafında ise zayıflama sinyallerinin başladığını, endeksin 88.800 seviyesini geçmekte zorlandığını, bunun muhtemel kâr satışı sürecine yönelik bir sinyal olduğunu düşünüyoruz. Endeksin referanduma kadar bu seviyeyi zirve yapması muhtemel. 87 binin altına sarkma hâlinde, satışlar 84 bine doğru derinleşebilir” dedi.

TL’nin değeri artacak

Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil “Dolar/TL seviyesini etkileyen iç ve dış dinamiklerin 2-3 ay içerisinde netlik kazanmasıyla birlikte kurun stabilize olacağını ve Türk lirasının değer kazanacağını düşünüyorum” dedi. Global arenanın renkli olduğunu, bilinmezliğin hâlâ devam ettiğini, bu durumun da bir stres getirdiğini belirten Fuat Erbil, şunları söyledi: Bazı günler rüzgâr iyi esiyor, bazı günler ters esiyor. ABD Merkez Bankasının faiz kararları elbette önemli. Bizim beklentimiz, FED bu yıl 2 defa faiz artırır. Yabancı banka temaslarında, ülkemize bakış anlamında en ufak bir sıkıntı yok. Yatırımcı tarafında da geçen yılın ikinci yarısında çok fazla olan belirsizlik ortamı kalkmaya başladı. Ortak sermaye getirerek, dolar kurunun volatilitesini azaltmak lazım. Beklentilerin ötesinde daha hızlı bir büyümenin olabileceği, en azından bunların sinyallerini gördüğümüz bir yıla başladık. BDDK’nın aldığı tedbirler, takipteki kredi oranlarını yavaşlattı. 3-4 aylık trendlere baktığımızda bir tehlike değil, bilakis iyileşme görüyoruz.